Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Apple CEO’su Tim Cook’tan Çin övgüsü

Yayınlanma

Apple CEO’su Tim Cook, Çin’e yaptığı bir ziyaret sırasında yaptığı yorumlarda, Çin’in şirket için ‘kritik’ olduğunu söyledi.

Financial Times’ın (FT) haberine göre artan jeopolitik gerilimlerin ortasında Cook, Apple ürünleri için önemli bir pazar ve büyük bir üretim üssü olan Çin’i sık sık ziyaret eder hale geldi. En son halkla ilişkiler atağı Şangay’da yerel medyaya verdiği bir röportajla başladı ve bu röportajda övgü dolu sözler söyledi ve ülkeye daha fazla yatırım yapma sözü verdi.

ABD’ye yönelik eleştirileriyle tanınan Çinli Global Times gazetesi, yatırımların artırılacağı vaadini haberleştirirken Cook’un şu sözlerine yer verdi: “Dünyada bizim için Çin’den daha kritik bir tedarik zinciri yok.”

Şangay devlet medyası Cook’un ‘çok gelişmiş üretim kabiliyetleri ve iyi eğitimli işçileriyle Çin fabrikalarındaki yüksek modernizasyon seviyesini’ övdüğünü belirtti.

Cook ayrıca Çin medyasına Apple’ın 2030 yılına kadar tüm ürünlerini karbon-nötr hale getirmek için ülkenin yardımına ihtiyaç duyacağını ve şirketin üretken yapay zekaya büyük yatırım yaptığını söyledi.

Cook’un ziyareti, dördüncü çeyrekte Apple’ın satışlarına 21 milyar dolar ya da satışların yüzde 17’si oranında katkıda bulunan Çin’deki satışların düşüşe geçtiği bir dönemde gerçekleşti. Bu rakam yıllık bazda yüzde 13’lük bir düşüşü temsil ederken, araştırma grubu Counterpoint bu yılın ilk altı haftasındaki iPhone satışlarının da bir önceki yıla göre yüzde 24 azaldığını söyledi.

ABD’li şirket, Çinli devlet çalışanları arasında iPhone kullanımını azaltmaya yönelik bir kampanya ve geçen yıl ABD yaptırımlarını aşarak 5G’ye yakın hızlara çıkabilen yerli akıllı telefonunu piyasaya süren Huawei’nin geri dönüşüyle darbe aldı.

Bu ay Çin’in en üst düzey siyasi toplantısına katılan bir grup delege Financial Times’a yerli marka telefon kullandıklarını söyledi ve birkaçı iPhone’ların kendilerini gözetleyebileceğini iddia etti.

Fakat Cook ve Apple bu söylemi tersine çevirmek için oldukça çabalıyor. Şirket geçtiğimiz hafta Şangay’daki araştırma merkezini yenileyeceğini ve iPhone, iPad ve Vision Pro ürün serileri için araştırma ve test çalışmaları yapmak ve Çinli tedarikçilerle işbirliğini derinleştirmek üzere Shenzhen’de bir laboratuvar açacağını duyurdu.

Apple, projelerin Çin’deki uygulamalı araştırma laboratuvarlarına yaptığı 140 milyon doların üzerinde yatırımın üzerine inşa edileceğini söyledi. Yerel başkan Isabel Ge Mahe, şirketin ‘Çin’deki köklerini derinleştirmekten ve buradaki birinci sınıf tesisleri genişletmekten gurur duyduğunu’ söyledi.

Cook çarşamba gününü elektrikli otomobil üreticisi BYD’nin başkanı ve Lens Technology ve Changying Precision Technology’den yöneticiler de dahil olmak üzere Apple’ın Çinli tedarikçileriyle görüşerek geçirdi.

Güne Çinli aktör Zheng Kai ile Şanghay’ın sahil bölgesinde gezinerek ve çorba köftesi yiyerek başladı. Çin sosyal ağı Weibo’daki bir paylaşımında, “Bu olağanüstü şehre geri döndüğüm için her zaman çok mutluyum,” diye yazdı.

Cook’un perşembe günü Apple’ın Şanghay’daki sekizinci perakende mağazasının açılışını yapması ve hafta sonu başlayacak olan Çin Kalkınma Forumuna katılması bekleniyor.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English