Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Blinken’ın ziyareti öncesi Riyad’dan petrol ve İran adımı

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın iki gün sürecek Suudi Arabistan ziyareti, bu ülkeye bir ay içinde ikinci üst düzey ziyaret olacak. Uzmanlara göre ziyaretin amacı iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmek.

ABD’li Bakan Blinken yarın ABD-Körfez İş birliği Konseyi (KİK) bakanlar toplantısına katılacak perşembe günü de Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ile birlikte IŞİD karşıtı Uluslararası Koalisyon’un bakanlar toplantısına başkanlık yapacak. ABD Dışişleri Bakanı, bölgesel ve küresel düzeyde ABD-Suudi işbirliğini görüşmek üzere krallıktaki yetkililerle bir araya gelecek. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ekonomik ve güvenlik işbirliği gibi ikili konuların da gündemin üst sıralarında yer alacağı belirtildi.

ABD ile Suudi Arabistan ilişkileri, 2018’de gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul başkonsolosluğunda öldürülmesi, İran ve petrol konularındaki anlaşmazlıklar nedeniyle sarsılmıştı. ABD Başkanı Joe Biden göreve gelmeden önce 2019’da seçim kampanyası sırasında Kaşıkçı’nın Suudi ajanlar tarafından öldürülmesi nedeniyle Suudi Arabistan’a küresel sahnede “parya” muamelesi yapacağı sözünü vermişti. Biden’ın başkan seçilmesiyle gerilimli seyreden ilişkilerde Suudi Arabistan’ın Ukrayna savaşında taraf seçmeyi reddetmesi ve Washington’un petrol üretimini artırma talebini yerine getirmemesi dönüm noktası oldu. Riyad, ABD’nin Asya-Pasifik’teki rakibi Çin’in arabuluculuğunda İran’la normalleşme anlaşması imzaladı.

Anlaşmadan sonra ABD, Suudi Arabistan ile ilişkilerini onarmak amacıyla girişimlerine hız verdi. Önce Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns nisan ayında Suudi Arabistan’a programda olmayan bir ziyaret gerçekleştirdi. The Wall Street Journal (WSJ) gazetesine göre Burns ziyarette İran’la anlaşmaya sitem etti, “Hayal kırıklığına uğradık” dedi, hem İran hem de Suriye ile yürütülen diplomasi karşısında Washington’ın ‘kendini gafil avlanmış hissettiğini’ vurguladı. Burns’un ardından Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan mayıs başında Riyad’da bir bizi görüşme yaptı.

Tahran Büyükelçiliği açılıyor

ABD’nin Suudilerle ilişkileri düzeltme girişimleri sürerken Blinken’in bu akşam başlaması planlanan ziyareti öncesi Riyad’dan dikkat çeken iki adım geldi.

İlki CIA Başkanı’nın “gafil avlandık” dediği İran’la anlaşma kapsamında Tahran’ın Riyad Büyükelçiliği’nin bugün açılacağı duyuruldu. İran Dışişleri Sözcüsü Nasır Kenani, “İran-Suudi Arabistan ikili anlaşmaların uygulanması sürecini tamamlamak amacıyla, İran İslam Cumhuriyeti’nin Riyad Büyükelçiliği, İran İslam Cumhuriyeti Cidde Başkonsolosluğu ve İran’ın İslam İşbirliği Teşkilatı Daimi Temsilciliği 6-7 Haziran günlerinde resmen açılacaktır” dedi.

Petrol üretiminde ek kesinti

Riyad’ın ikinci adımı, petrol üretiminde ek kesinti kararı oldu. OPEC + üyeleri iki gün önceki toplantısında ABD’nin şiddetle karşı çıktığı üretim kesintilerini sürdürme konusunda anlaşırken; toplantı sonrası Suudiler, gönüllü olarak ek kesinti yapacaklarını duyurdu. Buna göre Riyad, 10 milyon varil olan günlük üretimi temmuz ayında 9 milyona indirecek. Günlük 1 milyon varillik kesinti haberinin ardından petrol fiyatları yükseldi. Pazartesi günü Asya ticaretinde, Brent ham petrolü yüzde 2.4 kadar artarak varil başına yaklaşık 77 dolara yerleşti.

ABD’nin amacı işbirliğini teyit etmek

Blinken’in ziyareti öncesi The National’a değerlendirmede bulunan Uluslararası Kriz Grubu’nun Orta Doğu ve Kuzey Afrika kıdemli danışmanı Dina Esfandiary, “Artık Washington’un kararları verdiği ve Riyad’a ne yapması gerektiğini söylediği bir ilişki değil, Riyad’ın perspektifinden daha eşit, Riyad’ın kendi çıkarlarını takip ettiği ve kendisini de güvence altına almaya çalıştığı bir ilişki var. Bu da herkesin yeni gerçekliğe uyum sağlaması gerektiği anlamına geliyor” dedi.

Chatham House’un Orta Doğu Kuzey Afrika Programı Direktörü Sanam Vakil ise Blinken’in gezisinin “bölgesel güvenlik, stratejik diyalog, Yemen barışı ve Suudi-İsrail uzlaşma süreci gibi birçok cephede ABD-Suudi işbirliğini yeniden teyit etmek üzere tasarlandığını” söyledi.

Blinken da İsrail’le normalleşmenin ziyarette gündeme geleceğini duyurdu. Blinken, Washington’da düzenlenen İsrail Halkla İlişkiler Komitesinin (AIPAC) 2023 Politika Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “İsrail ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ABD’nin ulusal çıkarlarını destekliyor. İki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek için bir rol oynamamız gerektiğine inanıyoruz. Bunun çok çabuk ya da kolay bir şekilde olmayacağının farkındayız ancak bu yönde çaba sarf etmeye devam edeceğiz” dedi.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English