Amerika
Bloomberg: Wall Street, ortodoksiye dönen ülkeleri ödüllendiriyor; öncüler Nijerya ve Türkiye

G7 ülkelerinin faiz oranlarını hızlı bir şekilde artırıp ‘enflasyonla mücadele’ye odaklandığı bir dönemde, ‘yatırımcılar’ gelişmekte olan ülkelerin piyasalarından da ‘ekonomik ortodoksi’ talep ediyor.
Bloomberg’de yer alan bir analize göre, büyük yatırımcılar neredeyse yirmi yıldır ilk kez seslerinin duyulmasını sağlayacak bir pozisyondalar ve gelişmekte olan dünyanın dört bir yanında, Kolombiya’da, Mısır’da ve hatta Arjantin’de, hükümetler heterodoks politikalardan uzaklaşıyor.
“G7 ülkelerinde faiz oranları sıfıra yakın seyrederken ve nakit dünya çapında serbestçe akarken, politika çevrelerinde yatırımcıları yabancılaştırma konusunda çok az endişe vardı,” diyen Bloomberg, faiz artışları ile birlikte gelişmekte olan piyasalardaki finansman sorununun yakıcılığının arttığına dikkat çekiyor. Bu kapsamda hükümetlerin önündeki seçenekler azalıyor ve ‘ortodoksi’ye dönüş başlıyor: mali kemer sıkma, ekonomiye sınırlı hükümet müdahalesi ve paranın ülkeye girip çıkması için basit kurallar.
Tahvillere hücum
Western Asset Management’taki 400 milyar dolarlık varlığın bir kısmını yöneten Mark Hughes, “Ödemeler dengenize ve rezervlerinize yardımcı olan dış yatırımcıları korumakla, sıradan insanınızı ve size oy veren insanları yatıştırmak arasında bir savaş veriyorsunuz. Nihayetinde, politikacıların ya da politika yapıcıların zor kararlar aldığını gördüğümüzde, bu bizim için iyi bir şeydir,” diyor.
Bloomberg endeksine göre, Arjantin, Kolombiya, Mısır, Nijerya ve Türkiye’den oluşan beş ülkenin devlet tahvilleri Haziran başından bu yana yatırımcılara ortalama %6 getiri sağlarken, gelişmekte olan ülkelerin devlet borçları %1,8 getiri sağladı.
Eski Birleşik Krallık Başbakanı Liz Truss’ın, tahvil piyasalarındaki kaos nedeniyle 44 içinde devrildiğini hatırlatan Bloomberg, mesajın açık olduğunu düşünüyor: “Mali deneyler ya da doğası gereği geleneksel olmayan herhangi bir politika için tehlikeli bir zamandayız.”
‘Lübnan ve Venezuela olmamak için…’
Yüksek borçlanma maliyetlerinin hem şirket CFO’larını hem de maliye bakanlarını piyasanın kurallarına göre oynamaya ya da cezalandırılma riskini almaya zorladığını savunan ekonomi yayını, bugün 16 gelişmekte olan ülkenin tahvillerinin, benzer ABD Hazine tahvillerinin yüzde 10 puan veya daha üzerinde işlem gördüğünü hatırlatıyor. Bu eşik sıkıntılı olarak kabul ediliyor. Dört yıl önce bu fark sadece üçtü.
Frontier Investment Management Partners’ın makro strateji müdürü Charles Robertson, “Ülkeler Lübnan, Venezuela ve Zimbabwe gibi sorumsuzca davranmaya devam edemeyeceklerini anlıyorlar. Bunu çökmeden önce, durum bozulmadan önce yapıyorlar,” diye konuşuyor.
Gelişmekte olan piyasalara Wall Street ödülü
Bloomberg’e göre, para yöneticileri, rotalarını değiştirdiklerinde gelişmekte olan ülkeleri ‘ödüllendirmekte’ da gecikmiyorlar. Örneğin Kolombiya’nın sola eğilimli Başkanı Gustavo Petro’nun iddialı sosyal harcama gündeminin kongre tarafından küçültülmesinin ardından Kolombiya pesosunu dünya çapında bir para birimi rallisine sokmayı başardılar. Sergio Massa’nın Peronist partinin adayı olarak gösterilmesinin, Ekim seçimlerinin daha ‘piyasa dostu’ bir yönetim getireceğinin sinyalini vermesinin ardından Arjantin tahvilleri yine aynı yöneticiler tarafından toplandı.
Yatırımcıların ‘gözdesi’ olma özelliğini yitiren Mısır’da, hükümetin devlet varlıklarını satma çabalarını hızlandırmasının ardından tahviller gelişmekte olan piyasalar arasında en fazla yükselişi gösterdi. Türkiye’de ise yabancı yatırımcılar, Erdoğan’ın yeni ekonomi ekibinin döviz piyasasına müdahale etmek için döviz rezervlerini kullanmayı bırakma kararının ardından iki yıldan uzun bir süredir en hızlı şekilde hisse senetlerine hücum etti.
Bloomberg’e göre, alışılmışın dışındaki para politikasının enflasyonu körüklediği endişesiyle yatırımcıların son yıllarda büyük ölçüde uzak durduğu Nijerya kadar dramatik bir değişim ise çok az yerde görüldü. Başkan Tinubu’nun değişikliklerinin ardından para birimi dolar karşısında hemen değer kaybetti ve küresel tahviller yılın en yüksek seviyelerine yükseldi.
Yazıda, Türkiye söz konusu olduğunda şunlar da söyleniyor: “Ekonominin karmaşık kurallar ve kısıtlamalar ağının mimarları gitti ve hoşnutsuz yatırımcıları geri kazanmak için politikayı basitleştirmek üzere Wall Street profesyonelleri geldi. Hisse senetleri ve tahviller yükseldi.”
Amerika
Trump’tan zenginler için vergi artışı önerisi

ABD Başkanı Donald Trump, yüksek gelirli Amerikalılar için en üst gelir vergisi oranını yüzde 37’den yüzde 39,6’ya çıkarmayı önerdi. Teklif, mevcut vergi indirimlerinin uzatılması için kaynak arayışının bir parçası olarak Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’a iletildi. Öneri, yıllık geliri belirli eşiklerin üzerindeki şahısları ve evli çiftleri etkileyecek.
ABD Başkanı Donald Trump, 7 Mayıs’ta Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’a yüksek gelirli Amerikalılar için en üst gelir vergisi oranını artırmayı önerdi.
Bloomberg ve The New York Times‘ın haberine göre, Trump yıllık geliri 2,5 milyon dolar veya evli çiftler için 5 milyon doların üzerinde olanlar için oranı yüzde 37’den yüzde 39,6’ya çıkarmayı teklif etti.
Bloomberg‘in aktardığına göre, Trump ayrıca girişim sermayesi ve özel sermaye fonu yöneticilerine uygulanan taşınan kâr vergi indirimlerinin kaldırılması isteğini de yineledi.
Ajansın aktardığına göre, Temsilciler Meclisi Vergi Komisyonu Başkanı Jason Smith’in 9 Mayıs’ta Trump ile görüşmesi ve vergi tasarısının başkanın önceliklerine uygun olacağını bildirmesi bekleniyor.
Öte yandan The New York Times, Trump’ın ilk başkanlık döneminde, 2017 yılında “zenginlere yönelik vergi”nin en üst oranını yüzde 39,6’dan yüzde 37’ye düşürdüğünü belirtti.
Gazete, bu oranın hâlen aynı seviyede olduğunu ancak şu anda yıllık geliri 626 bin 350 doları aşanlar için geçerli olduğunu kaydetti.
Trump’ın önerisinin, vergi indirimlerinin uzatılmasına ilişkin yasa tasarısı görüşmeleri sırasında geldiği kaydedildi.
Bu yasa tasarısının maliyetini karşılamak için yasa koyucular, düşük gelirli Amerikalılara yönelik sağlık sigortası programı Medicaid’in kesilmesi de dahil olmak üzere kaynak bulmaya çalışıyor.
Bloomberg‘e sunulan bağımsız Tax Foundation’ın ön değerlendirmesine göre, zenginlere yönelik yeni vergi oranının on yıl içinde bütçeye 67,3 milyar dolar gelir sağlaması bekleniyor.
ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, yaptığı açıklamada, zenginlere yönelik vergilerin artırılmasının, Trump’ın otelcilik sektörü çalışanları ve yaşlılar için vergi indirimleri gibi seçim vaatlerini finanse etmek için daha fazla kaynak yaratacak “akıllı” bir adım olduğunu söyledi.
Ancak ajans, kongrede bu konuda farklı görüşler olduğunu yazdı.
Bloomberg, Trump’ın daha önce zenginler için vergi indirimleri vaat ederek seçim kampanyası sırasında birçok zengin bağışçının desteğini aldığını belirtmişti.
ABD Başkanı, 2021 yılında “milyarder vergisine” karşı çıkmış, zenginlerin bu durumda ABD’yi terk edebileceğini savunmuştu.
Ancak bu bahar Semafor, Trump’ın en zengin Amerikalılardan bazıları için vergileri artırmayı değerlendirmeye hazır olduğunu yazdı.
Amerika
Amerika’nın Sesi, Trump yanlısı içeriği yayınlayacak

Amerika’nın Sesi (VOA), ABD Başkanı Donald Trump’ı destekleyen One America News Network (OAN) televizyon kanalının programlarını yayınlamaya başlayacak.
Amerika Birleşik Devletleri’nin kamu yayıncısı Amerika’nın Sesi (VOA), ABD Başkanı Donald Trump’ın politikalarını destekleyen sağcı televizyon kanalı One America News Network (OAN) programlarını yayınlamaya başlayacak.
VOA’nın bağlı olduğu Küresel Medya Ajansı (USAGM) kıdemli danışmanı Kari Lake, OAN’ın VOA’ya haber akışını, içeriğini ve teknik desteğini ücretsiz olarak sağlayacağını belirtti.
Lake, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu, yalnızca uluslararası izleyici kitlesine yayın yapan USAGM haber ajanslarının tek finansman kaynağı olan Amerikalı vergi mükellefi için büyük bir faydadır,” ifadelerini kullandı.
OAN’ın sahibi iş insanı Charles Herring de Washington Post gazetesine yaptığı açıklamada bu bilgiyi doğruladı.
Amerika’nın Sesi radyosu, 83 yıllık tarihinde ilk kez mart ortasında yayınlarına ara vermişti.
Voice of America çalışanları mahkeme kararıyla işlerine dönüyor
Bu durum, Trump’ın VOA’nın yanı sıra Hür Avrupa Radyosu ve Hür Asya Radyosu gibi kuruluşları da bünyesinde barındıran USAGM’nin finansmanını askıya alan bir kararname imzalamasının ardından yaşanmıştı.
Karar sonucunda 1300’den fazla gazeteci süresiz idari izne gönderilmişti.
Daha önce yaklaşık 100 bin kamu çalışanını işten çıkaran iş insanı Elon Musk, Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) koordinatörü olarak bu radyoların kapatılması çağrısında bulunmuştu.
Musk, Amerika’nın Sesi’ni “artık kimsenin dinlemediğini” iddia etmişti. Radyonun sunucularını “kendi kendine konuşan çılgın sol radikaller” olarak nitelendiren Musk, bu kuruluşların “Amerikalı vergi mükelleflerinin cebinden yılda bir milyar dolar yaktığını” söylemişti.
Amerika’nın Sesi’nin savunmasına uluslararası gazetecilik kuruluşları da katıldı. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, Trump’ın kararının “dünya genelinde basın özgürlüğünü tehdit ettiğini ve Amerika’nın bilgi akışını destekleme yönündeki 80 yıllık çabalarını boşa çıkardığını” vurguladı.
22 Nisan’da bölge yargıcı Royce Lamberth, Amerika’nın Sesi çalışanlarının görevlerine iade edilmesine ve radyo ile çevrimiçi yayınların yeniden başlamasına hükmetti.
Ancak Trump’ın avukatları bu karara ABD temyiz mahkemesinde itiraz etti. Temyiz mahkemesi 3 Mayıs’ta gazetecilerin eski görevlerine iade edilmesi yönündeki kararı bozdu.
Buna rağmen mahkeme, Trump yönetimini Amerika’nın Sesi’nin “yasal olarak gerekli” yayın seviyesini sağlamakla yükümlü tuttu.
ABD Kongresi ise daha önce bu radyonun faaliyetinin zorunlu olduğuna karar vermiş ve yasama organının onayı olmadan finansmanının kesilmesini yasaklamıştı.
Amerika
ABD’de yargıç, göçmenleri Libya’ya sınır dışı etme planını engelledi

Boston’daki bir ABD yargıcı, Trump yönetiminin göçmenleri Libya’ya sınır dışı etme planını geçici olarak durdurma kararı aldı.
Yargıç, bu kararın, göçmenlerin adil yargılanma hakkını güvence altına alan önceki kararını “açıkça ihlal edeceğini” belirtti.
Karar, iki ABD’li yetkilinin CBS’e, ABD’nin göçmenlere yönelik baskıyı artırma kapsamında yakında göçmenleri Libya’ya sınır dışı etmeye başlayabileceğini söylemesinin ardından geldi.
Sınır dışı etme haberine yanıt olarak, Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, X’te yaptığı açıklamada, ülkesinin “hiçbir bahaneyle göçmenlerin sınır dışı edilme noktası olmayı kabul etmeyeceğini” belirtti.
Aynı habere yanıt veren ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, konuyu tartışmayacaklarını söyledi.
CBS’e konuşan ve isminin açıklanmamasını isteyen yetkililer, ABD ordusunun göçmenleri bu hafta içinde Kuzey Afrika ülkesine uçuracağını söyledi.
Bu hamle tartışmalara yol açacak gibi görünüyor. Libya, on yıldan fazla bir süredir çatışmaların içinde ve ABD Dışişleri Bakanlığı, “suç, terör ve iç karışıklık” gibi faktörler nedeniyle Amerikalıların bu ülkeye seyahat etmemelerini tavsiye ediyor.
Göçmenlik avukatları, Trump yönetiminin sınır dışı işlemlerini engellemek için çarşamba günü hızlıca harekete geçti ve Massachusetts’teki bir yargıçtan “acilen” geçici bir engelleme kararı almasını istedi.
Avukatlar mahkemeye sundukları dilekçede, “Birçok güvenilir kaynak, sınıf üyeleriyle birlikte Libya’ya gönderilmek üzere ABD’den hemen kalkacak uçuşların hazırlandığını bildiriyor,” diye yazdı.
Boston’daki ABD Bölge Yargıcı Brian Murphy, çarşamba günü öğleden sonra geç saatlerde, Trump yönetiminin göçmenleri hızlı bir şekilde sınır dışı etme yetkisini kısıtlayan bir karar verdi.
Yargıç Murphy kararında, sınır dışı işlemlerinin, nihai sınır dışı emrine tabi göçmenlerin adil yargılanma hakkını koruyan daha önce verdiği ihtiyati tedbiri “açıkça” ihlal ettiğini belirtti.
Daha önceki karar, yetkililerin göçmenlere kendi dillerinde yazılı bildirimde bulunmalarını ve sınır dışı edilmekten korunmak için itirazda bulunmaları için anlamlı bir fırsat sunmalarını gerektiriyor.
Göçmenleri Libya’ya sınır dışı etme planından haberi olup olmadığı sorulan Başkan Donald Trump, “Bilmiyorum. İç Güvenlik Bakanlığına sormanız gerek,” dedi.
Libya, Trump yönetimi tarafından göçmenlerin sınır dışı edilmesini kabul etmesi istenen birkaç ülkeden biri olduğu düşünülüyor.
Bu hafta Ruanda, ABD ile görüşmelerin “erken aşamada” olduğunu doğrularken, Benin, Angola, Ekvator Ginesi, Eswatini ve Moldova da medya raporlarında adı geçen ülkeler arasında yer aldı.
ABD’nin Libya’ya kaç kişiyi sınır dışı etmeyi umduğu veya göçmenlerin Libya’nın hangi bölgesine gönderileceği belli değil.
Libya’nın batısı Dibeybe’nin başbakanı olduğu BM destekli bir hükümet tarafından yönetilirken, doğu ise askeri lider General Halife Hafter tarafından kontrol ediliyor.
Hafter’in oğlu geçen pazartesi Washington’da ABD’li yetkililerle görüşmüştü, fakat ABD Dışişleri Bakanlığı ve bir Libyalı sözcü, görüşmenin sınır dışı edilmeyle ilgili olmadığını açıkladı.
-
Görüş1 hafta önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Görüş2 hafta önce
ABD, Ukrayna’ya ihanet etti
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jeffrey Sachs: ABD’nin Asya’daki askeri üslerini kapatın
-
Rusya4 gün önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Dünya Basını2 hafta önce
Bender Abbas patlaması: Sabotaj mı kaza mı?
-
Dünya Basını2 hafta önce
The Ekonomist: Afrika’dan Göç Dünyayı Değiştirecek
-
Görüş4 gün önce
Kim kazandı?
-
Dünya Basını2 hafta önce
ABD’nin eski Asya çarı Kurt Campbell: Çin’le hesapsız bir çatışmaya girmekten kaçınılmalı