Bizi Takip Edin

ASYA

Çin, ABD savaş gemisinin Güney Çin Denizi’ne ‘yasadışı’ olarak girdiğini söyledi

Yayınlanma

Çin ordusu pazartesi günü yaptığı açıklamada bir Amerikan savaş gemisinin Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı bir mercan adası olan İkinci Thomas Sığlığı yakınlarındaki sulara “yasadışı” olarak girdiğini söyledi ve ABD’yi yoğun ticaretin olduğu bölgede “barış ve istikrara yönelik en büyük tehdit” olarak tanımladı.

Çin İkinci Thomas Sığlığı’nı Renai Resifi olarak adlandırıyor.

Çin’in Güney Bölge Komutanlığı sözcüsü yaptığı açıklamada “ABD, Güney Çin Denizi’ni kasıtlı olarak bozdu, Çin’in egemenliğini ve güvenliğini ciddi şekilde ihlal etti, bölgesel barış ve istikrarı ciddi şekilde baltaladı ve uluslararası hukuku ve uluslararası ilişkileri düzenleyen temel normları ciddi şekilde ihlal etti” dedi.

ABD Donanmasının Japonya’nın Yokosuka kentindeki 7. Filosunun halkla ilişkiler sorumlusu Megan Greene, pazartesi günü South China Morning Post’a verdiği yanıtta, ABD gemisinin hareketini “uluslararası hukukla uyumlu” “rutin operasyonlar” olarak tanımladı.

“Bu operasyonlar, büyük ve küçük tüm ulusların egemenliklerinde güvende oldukları, anlaşmazlıkları zorlama olmadan çözebildikleri ve uluslararası yasalar, kurallar ve normlarla tutarlı bir şekilde seyretme ve uçma özgürlüğüne sahip oldukları özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesini korumaya kararlı olduğumuzu gösteriyor” diyen Greene, e-posta ile verdiği yanıtta ABD’nin müttefikleri ve ortaklarıyla birlikte çalışmaya devam etmekten caymayacağını da sözlerine ekledi.

Geçtiğimiz ay Çin ordusunun tartışmalı Güney Çin Denizi’nde bir ABD savaş gemisini uzaklaştırdığını açıklamasının ardından Pekin ve Washington karşılıklı suçlamalarda bulunmuştu. ABD Donanması yine bunun “rutin bir seyrüsefer serbestisi operasyonu” olduğunu söylemişti.

Filipinler krizi

Çin ve Filipin donanma ve sahil güvenlik gemileri, Çin’in, 1999 yılında askeri karakol olarak kullanmak üzere ABD tarafından bilerek karaya oturtulan paslanmış bir savaş gemisinin Filipinler tarafından ikmal ve tamir edilmesini engellemeye çalışması nedeniyle son aylarda sıkça karşı karşıya geldi.

Filipinler, Güney Çin Denizi’nde Çin ile yaşadığı çok sayıdaki toprak anlaşmazlığında Amerika’dan yardım istedi. Devlet Başkanı Ferdinand Marcos Jr. bu yılın başlarında ülkedeki ABD askeri varlığının genişletilmesini kabul etti ve geçen ayın sonlarında ABD ile ortak deniz ve hava devriyeleri başlattı.

Çin, ABD’yi kıyılarından çok uzaktaki sulara karışmakla suçluyor. ABD kıyı muharebe gemisi USS Giffords’un İkinci Thomas Sığlığı yakınlarında seyretmesinin ardından bölgesel gerilimi artıranın Amerika olduğu suçlamasını yineledi.

ASYA

Filipinler Devlet Başkanı Marcos, Güney Çin Denizi’nde hak iddia eden yasaları imzaladı

Yayınlanma

Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos Jr. bölgede gerilim sürerken, cuma günü ülkesinin Güney Çin Denizi’ndeki hak iddialarını ve egemenliğini güçlendirmeyi amaçlayan iki yasa imzaladı.

Deniz Bölgeleri Yasası, Manila’nın 12 deniz mili karasularının ve 200 deniz milini kapsayan münhasır ekonomik bölgesinin kapsamını tanımlayarak deniz haklarını ilan etmeyi amaçlarken, Takımada Deniz Şeritleri Yasası da ülke topraklarının sınırlarını belirlemek amacıyla deniz şeritlerini ve hava yollarını işaretliyor.

Marcos imza töreninde yaptığı konuşmada “Bu yasalarla iç hukukumuzu uluslararası hukukla, özellikle de BM Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS) ile uyumlu hale getiriyor, yönetişim kapasitemizi geliştiriyor ve ekonomik kalkınma ve ulusal güvenlik için denizcilik politikalarımızı güçlendiriyoruz” dedi.

Marcos, Deniz Bölgeleri Yasası’nın “deniz yetki alanlarımızın kapsamını açıkça tanımladığını ve Anayasamız ve BMDHS uyarınca bunların sınırlarını tam olarak belirlediğini” söyledi. “Bu, deniz yetki alanımızın kapsamını belirlemek ve tüm Filipinlilerin denizlerimizin zenginliklerinden haklı olarak yararlanabilmeleri için bir takımada devleti olarak hak ve görevlerimizin iyi tanımlanmasını sağlamak için gereklidir” dedi.

Marcos’a göre diğer yasa ise, Filipinler’in ulusal güvenliğini “tehlikeye atmadan” yabancı gemi ve uçakların güvenli geçişine “izin verecek” bir deniz yolları ve hava yolları sistemi kuracak.

Filipinler’deki Amador Araştırma Hizmetleri’nin CEO’su Julio Amador, deniz bölgeleri yasasını Marcos hükümetinin deniz alanıyla ilgili “en önemli politikası” olarak nitelendirdi. Nikkei Asia’ya verdiği demeçte Amador, “Batı Filipin Denizi’nde bu, Filipinler’in bu alan üzerinde egemen eylemlerde bulunma hakkını ileri sürdüğü ve temelde hakem mahkemesi kararını uyguladığı anlamına geliyor” dedi.

Deniz Bölgeleri Yasası yayınlandıktan sonra 15 gün içinde yürürlüğe girecek. Ancak, Takımada Deniz Şeritleri Yasası yürürlüğe girmeden önce Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün onayına tabi.

Pekin’den tepki gecikmedi

Pekin gelişmelere tepki olarak Filipinler Büyükelçisini çağırarak bu yasaların imzalanmasını kınadı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning de cuma günü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu, Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki toprak egemenliğinin ve denizcilik çıkarlarının ciddi bir ihlalidir. Çin gerekli tedbirleri alma hakkına sahiptir” dedi.

Çin’in Global Times gazetesi de “Sözde Filipin Deniz Bölgeleri Yasası, Çin’in Huangyan Dao’sunu, Nansha Adalarının çoğunu ve ilgili suları yasadışı bir şekilde Filipinler’in deniz bölgesine dahil etmekte ve Güney Çin Denizi Tahkiminin yasadışı kararını iç mevzuat biçiminde sağlamlaştırmayı amaçlamaktadır” diye yazdı.

Çin Çağdaş Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Denizcilik Stratejisi Çalışmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Yang Xiao Global Times’a verdiği demeçte Çin’in Filipinler’in artan provokatif tedbirlerine kayıtsız kalmayacağını ve Güney Çin Denizi’nde barış ve istikrarı korumak için kesinlikle hedefe yönelik karşı tedbirler alacağını söyledi.

Bu durumun Filipin hükümetinin iç mevzuat yoluyla “yetkilerini genişletme” stratejisini ortaya koyduğunu belirten Yang’a göre “bu tür yasalar uluslararası hukukun verdiği yetkiyi aştığından, Çin de dâhil olmak üzere diğer ülkelerin yasal haklarını hukuka aykırı bir şekilde kısıtlamakta ve bu ülkeler üzerinde bağlayıcı olmamaktadır.”

Wuhan Üniversitesi Çin Sınır ve Okyanus Çalışmaları Enstitüsü’nde hukuk profesörü olan Lei Xiaolu ise Global Times’a yaptığı açıklamada bu yasaların bazı hükümlerinin Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ve diğer uluslararası yasal çerçevelerle tutarsız olduğunu savundu.

Okumaya Devam Et

ASYA

Çin yerel yönetimler için 1,4 milyar dolarlık borç takas programını açıkladı

Yayınlanma

Çin’in en üst düzey yasama organı cuma günü yaptığı açıklamada, gizli borçların yerine yerel yönetim tahvillerinin limitini artırarak programın toplam değerini 10 trilyon yuana (1,4 trilyon dolar) çıkaracağını ve dünyanın en büyük ikinci ekonomisini yeniden canlandırmak için bir adım daha atacağını söyledi.

Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, Donald Trump’ın ABD seçim zaferi daha yüksek gümrük vergileri tehdidini gündeme getirdiği sırada düzenlenen beş günlük bir toplantının ardından 6 trilyon yuanlık bir artışa imza attı. Çin’in bu yılki gayrisafi yurtiçi hasıla büyüme hedefi olan yaklaşık %5’e ulaşmasına yardımcı olacak teşvik tedbirleri için beklenti yüksek.

Kongre’nin bütçe komitesi direktörü Xu Hongcai düzenlediği basın toplantısında, üç yıl boyunca uygulanacak olan tedbirin yerel yönetim özel tahvillerinin limitini 2024 yılı sonuna kadar 29.52 trilyon yuandan 35.52 trilyon yuana çıkaracağını söyledi.

Ancak toplantının sonuç bildirgesinde, emlak piyasasını ya da tüketici harcamalarını hedefleyen diğer teşvik politikalarına değinilmedi. Bu, Pekin’in şimdilik hane halkına doğrudan destek vermeyeceğini gösteriyor ki bazı ekonomistlere göre ülkenin büyümesini uzun vadede daha sağlıklı bir yola sokmak için iç tüketimi artıracak olan bu hamleye acilen ihtiyaç var.

Borç takası planı ilk olarak Maliye Bakanı Lan Fo’an tarafından 12 Ekim’de bir basın toplantısında duyuruldu, ancak bir rakam belirtmedi. Çin, limiti yükselterek emlak piyasasındaki gerilemenin mali durumlarını olumsuz etkilediği yerel yönetimlerin mali yükünü hafifletmeyi amaçlıyor.

Lan cuma günü yaptığı açıklamada, “[Çin’in] ekonomik faaliyetlerinde bu yıldan itibaren yeni durumlar ve sorunlar ortaya çıktı. Beklenenden daha düşük vergi geliri ve arazi satışlarındaki önemli düşüşler, yerel yönetimlerin gizli borçlarını çözme zorluğunu artırdı” dedi. Lan, borç takasının beş yıl içinde faiz ödemelerinde toplam 600 milyar yuan tasarruf sağlayabileceğini tahmin ediyor.

Yetkililer yeni teşvikin, 2024’ten itibaren önümüzdeki beş yıl boyunca gizli borçların takas edilmesi için yerel yönetimlere tahsis edilen toplam 4 trilyon yuan’a ek olarak geldiğini söyledi. Çin’in yerel yönetimlerinin bilanço dışı borçlarının, borç takası planının bir sonucu olarak 2028 yılına kadar 14.3 trilyon yuandan 2.3 trilyon yuana düşmesi bekleniyor.

Gizli borç, yerel yönetim finansman araçları (LGFVs) olarak bilinen ve altyapı ve diğer projeleri finanse etmek için kullanılan kuruluşlar tarafından yapılan borçlanmayı ifade etmektedir. Tahminen 60 trilyon yuan olan LGFV borcunun faiz ödemelerinin bir kısmı arazi satışlarıyla finanse ediliyor ve emlak fiyatları düştükçe birçok yerel yönetim nakit sıkıntısı çekiyor.

Çin ekonomisi, üç yıllık sıkı COVID-19 protokolleri ve 2021’den bu yana konut balonunu söndürmeye yönelik hükümet kaynaklı çabaların ardından bir dizi zorlukla sarsılıyor.

Ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılası üçüncü çeyrekte bir önceki yıla göre %4,6 artarak 2023’ün ilk çeyreğinden bu yana en yavaş hızına ulaştı. Çinli yetkililer eylül ayından bu yana kredi faizlerini düşürmek, borsayı canlandırmak ve yerel yönetimlerin borçlarının yeniden yapılandırılmasına yardımcı olmak için yeni araçlar kullanmak gibi bir dizi ekonomiyi canlandırıcı politika başlattı.

Lan cuma günü yaptığı açıklamada, borç takas programının bu yıl uygulamaya konulan bir dizi aşamalı politikanın “ana etkinliği” olduğunu söyledi.

Gümrük vergisi faktörü

Pekin’in durgun ekonomiyi canlandırmaya yönelik son hamlesi, Trump’ın Beyaz Saray’da ikinci kez seçilmesinden günler sonra geldi. Trump, Çin’den ithal edilen mallara %60 oranında gümrük vergisi uygulamaktan söz ederek Çinli ihracatçıları ve aşırı üretimi yurtdışına kaydırmak isteyen üreticileri daha fazla sıkıntıya sokmakla tehdit etti.

Goldman Sachs ekonomistlerinin nisan ayında yayınladıkları tahminlere göre, Çin mallarına uygulanacak %60’lık bir gümrük vergisi Çin’in yıllık büyüme oranını 2 puan aşağı çekebilir; bu oran Trump’ın ilk başkanlığı döneminde ABD’nin Çin mallarına %25’e varan gümrük vergisi uygulamasıyla 0,65 puanlık bir düşüşe denk geliyor.

Goldman Sachs’ın baş Asya ekonomisti Andrew Tilton, bu hafta yatırımcılara gönderdiği bir notta bankanın ABD’nin 2025’in ilk yarısında Çin mallarına ortalama %20 ek gümrük vergisi uygulamasını beklediğini söyledi. Bu durum Çinli politika yapıcıları, yuanın ılımlı bir şekilde değer kaybetmesine izin vererek ve daha fazla mali teşvik başlatarak büyümeyi desteklemeye sevk edebilir.

“İhracat, sancılı konut krizi sırasında Çin için önemli bir büyüme kaynağı olmuştur ve şimdi büyük bir zorlukla karşı karşıyadır” dedi.

Fabrikalar Trump’ın gümrük vergisi tehdidine karşı önlem alırken, Çin’in ihracatı tahminleri aştı

Okumaya Devam Et

ASYA

TSMC bazı Çinli yapay zeka çipi müşterileri için üretimi askıya alacak

Yayınlanma

Nikkei Asia’ya konuşan kaynaklara göre Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC) çok sayıda Çinli müşterisine yapay zeka ve yüksek performanslı bilgi işlem çiplerinin üretimini askıya alacağını söyledi.

Kaynaklar, etkilenen Çinli çip tasarım müşterilerinin, 7 nanometre veya daha iyi çip üretim teknolojilerini kullanarak yüksek performanslı bilgi işlem, grafik işlem birimleri (GPU) ve yapay zeka bilgi işlemle ilgili uygulamalar üzerinde çalışanlar olduğunu, ancak bu teknolojiyle mobil, iletişim ve bağlantı ile ilgili çipler üretenler olmadığını söyledi. TSMC’nin gelirleri üzerindeki genel etkinin asgari düzeyde olacağı belirtiliyor.

Nikkei Asia’nın edindiği bilgiye göre TSMC, Çinli müşterilerinin Huawei Technologies’e yönelik ABD ihracat kontrollerini aşmaya yönelik şüpheli girişimlerini keşfetmesinin ardından 7 nm veya daha iyi teknolojiler kullanan müşterilerine yönelik bir inceleme başlattı. TSMC, söz konusu müşteriler hakkında ABD Ticaret Bakanlığı’nı proaktif olarak bilgilendirdiğini söyledi.

Kaynaklardan biri, TSMC’nin Washington’un ihracat kontrol kurallarını ihlal etme riskinden kaçınmak için bu adımları attığını ve kararın Donald Trump’ı Beyaz Saray’a geri getiren bu haftaki ABD başkanlık seçimleriyle ilgisi olmadığını söyledi.

Bir başka kaynak ise TSMC’nin çip tasarımları daha yüksek bilgi işlem kapasitesine sahip olan bazı Çinli müşterilerine, çip tasarımlarının TSMC’de üretilebileceğini önce ABD Ticaret Bakanlığı Endüstri Güvenliği Bürosu’na teyit ettirmeleri gerektiğini söylediğini aktardı.

Kaynak, “Bu hamle, ABD ihracat kontrollerini atlatmaya yönelik olası girişimler üzerindeki incelemeyi sıkılaştırmak içindir,” dedi. “Şu anda inceleme sorumluluğu esas olarak TSMC’nin kendisine düşüyor, ancak ileride Çinli müşterilerin de daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerekecek” diye ekledi.

Yorum istenmesi üzerine şirket şunları söyledi: “TSMC piyasa söylentileri hakkında yorum yapmaz. TSMC yasalara saygılı bir şirkettir ve yürürlükteki ihracat kontrolleri de dahil olmak üzere tüm geçerli kural ve düzenlemelere uymaya kararlıyız.”

Çin medyasında ilk olarak Jiwei, TSMC’nin önümüzdeki hafta 7 nm veya daha iyi teknoloji kullanılarak üretilen ürünlerin Çinli yapay zeka çipi müşterilerine sevkiyatını durduracağını bildirdi.

Yıllık rapora göre Çin pazarı TSMC’nin geçen yılki 2,16 trilyon Yeni Tayvan doları (67,3 milyar $) tutarındaki toplam gelirinin yaklaşık %12’sini oluştururken, ABD %65’lik gelir katkısıyla Tayvanlı çip üreticisinin en büyük pazarı konumunda. Son çeyrekte ABD’li müşteriler TSMC’nin gelirinin %71’ini oluştururken, Çin’in katkısı %11 oldu.

Washington, Çin ordusuyla bağlantısı olduğu iddiasıyla Huawei’ye karşı ihracat kontrolleri uyguladı – şirket bunu reddediyor – ve Çin’in yarı iletken hırslarını daha geniş çapta engellemek için teknoloji ihracatına kapsamlı kısıtlamalar getirdi.

ABD ayrıca Asya’daki önemli çip ekonomileri olan Tayvan, Japonya ve Güney Kore’deki ihracat kontrol uygulamalarını da artırarak Taipei’ye ilk kez bölgeyi denetlemek üzere bir ihracat kontrol görevlisi yerleştirdi. Ayrıca BIS (Sanayi ve Güvenlik Bürosu) yetkililerini, şirketlerin karmaşık ihracat kontrol kurallarına nasıl uyabileceklerini açıklamak üzere zaman zaman Tayvan’a gönderdi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English