Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin ve Rusya’dan yakın koordinasyonu ve işbirliğini güçlendirme sözü

Yayınlanma

G7 ülkelerinin dışişleri bakanları New York’taki BM Genel Kurulu sırasında Pekin’e Ukrayna’da Rusya’nın dizginlenmesine yardımcı olması için baskı yaparken, üst düzey Çinli ve Rus yetkililer ise Moskova’da ikili ve uluslararası meselelerde yakın politika koordinasyonu çağrısında bulundu.

Salı günü Moskova’da yapılan stratejik güvenlik istişarelerinin son turunda, Komünist Parti’nin dış ilişkiler ofisinin de başında bulunan Politbüro üyesi Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolay Patruşev ile “stratejik işbirliğinin derinleştirilmesiyle ilgili çeşitli konularda derinlemesine görüş alışverişinde” bulundu.

Çin dışişleri bakanlığı, iki tarafın toplantı sırasında “koordinasyonu güçlendirdiğini ve karşılıklı güveni artırdığını” söyledi.

Wang, Rusya ile yakın politika koordinasyonunun “uluslararası fırtınalara ve değişimlere karşı dayanıklı” olan ikili ilişkileri güçlendirdiğini söyledi.Çin

Stratejik güvenlik istişare mekanizması kapsamında iki tarafın üst düzey yetkilileri 2005 yılından bu yana neredeyse her yıl bir araya geliyor.

Wang Patruşev’e “Kuruluşundan bu yana iki taraf yakın iletişim ve olumlu etkileşimi sürdürdü ve ortak çıkarlarımızı etkin bir şekilde savundu” dedi.

Çin dışişleri bakanlığına göre Wang, Çin’in “[stratejik güvenlik koordinasyon] mekanizmasının potansiyelini açığa çıkararak her iki ülkenin ulusal güvenliğini korumak ve dünyanın barış ve istikrarına daha büyük katkılarda bulunmak” için Rusya ile birlikte çalışmaya devam etmeye istekli olduğunu söyledi.

Çin’den yapılan açıklamada iki tarafın ayrıca kolluk kuvvetleri, yayılmanın önlenmesi ve yeni teknolojilerin küresel yönetişimi konularında işbirliğini güçlendirme konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

Rusya Güvenlik Konseyi, salı günkü toplantıda iki tarafın askeri alanda işbirliğini görüştüğünü söyledi.

Açıklamada “Taraflar egemen devletlerin içişlerine müdahaleye karşı ortak mücadeleye özel önem verdiler” denildi.

Konseye göre Wang ve Patruşev, “Washington’un Asya-Pasifik bölgesinde yeni bloklar ve bölünme hatları yaratması” ve NATO’nun Asya ve Pasifik’teki artan varlığının “bölgedeki yerleşik güvenlik sistemini zayıflatmayı” amaçladığı da dahil olmak üzere önemli uluslararası sorunlar hakkında görüş alışverişinde bulundu.

Haberde ayrıca Ukrayna ve Kore yarımadasındaki durumların da ele alındığı belirtildi.

Rus haber ajansı Tass’ın bildirdiğine göre Patruşev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önümüzdeki ay Kuşak ve Yol Forumu’na katılmak üzere Pekin’i ziyaret edeceğini ve burada Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in “önemli ikili görüşmeler” yapmasının beklendiğini söyledi.

G7’den Çin’e Ukrayna çağrısı

Diğer yandan ABD ve müttefikleri, Rusya’ya yönelik yaptırımları genişletme sözü verirken, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde New York’ta bir araya gelen G7 ülkelerinin dışişleri bakanları Çin’e “Rusya’ya askeri saldırganlığını durdurması ve askerlerini derhal, tamamen ve koşulsuz olarak Ukrayna’dan çekmesi için baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD, Japonya, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya’nın yanı sıra Avrupa Birliği’nden oluşan G7 ülkelerinin diplomatları yaptıkları ortak açıklamada “Çin’i, Ukrayna ile doğrudan diyaloğu da dahil olmak üzere adil ve kalıcı bir barışı desteklemeye” çağırdılar.

Üst düzey diplomatlar ayrıca Çin’in Doğu ve Güney Çin denizlerindeki faaliyetlerine ilişkin endişelerini de dile getirdiler. Ayrıca Sincan ve Tibet bölgeleri de dahil olmak üzere Çin’deki “insan hakları durumuyla ilgili endişelerini” paylaştılar ve Tayvan Boğazı’nda “barış ve istikrarın önemini” vurguladılar.

Pazartesi günü başlayan dört günlük bir ziyaret için Moskova’da bulunan Wang önceki gün Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile de bir araya geldi.

Wang, Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan ile iki gün süren ve Çin Devlet Başkanı Xi ile ABD Başkanı Joe Biden arasında önümüzdeki aylarda yapılacak görüşmelere zemin hazırlayabilecek bir toplantı yaptığı Malta’dan doğrudan Moskova’ya uçtu.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English