Bizi Takip Edin

DOĞU AKDENİZ

Dibeybe ve Hafter “Uzlaşı Hükümeti” için anlaştı

Yayınlanma

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) ve ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’in, yeni bir “Uzlaşı Hükümeti” kurulması konusunda fikir birliğine vardığı belirtiliyor. Söz konusu anlaşma Fas’ın başkentinde yürütülen seçimlerin yasal çerçevesini hazırlamak üzere oluşturulan “6+6” komitesinin toplantısına da yansıdı. Komite seçim sürecini yönetmek üzere ortak bir hükümet kurulması konusunda uzlaştı.

Trablus ve Bingazi arasında uzun zamandır Kahire merkezli görüşmeler yürütülüyor. Bu görüşmelerin en önemli gündem maddesini ülkeyi seçime götürecek yasaların belirlenmesi oluşturuyor. Bu kapsamda en önemli anlaşmazlık, ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’in aday olup olmayacağını belirleyecek ilgili maddeler oluşturuyor. Trablus’taki hükümet Hafter’in adaylığına karşı çıktığı için çıkmaza giren görüşmelerde uzlaşı sağlandığı iddia ediliyor. Uzlaşı, ülkeyi seçime götürecek ortak bir hükümet kurulmasına dayanıyor. Buna göre AA’ya konuşan Libya hükümetine yakın bir kaynak, “İki tarafın heyetleri arasında Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılan müzakerelerde, başbakanın ülkenin batısından, yardımcısının ise doğusundan olması konusunda uzlaşmaya varıldığını” söyledi. Adının açıklanmasını istemeyen kaynağa göre, iki taraf arasındaki uzlaşma gereği UBH Başkanı Dibeybe, Hafter’in cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılımını engellemek için uyguladığı baskıdan vazgeçmesi karşılığında, yeni hükümette de başbakan olarak görevine devam edecek. Yani Dibeybe “çifte vatandaşlığı olanlar ve askerlerin” cumhurbaşkanlığına adaylığını engelleyen maddelerin seçim kanunundan çıkarılmasına itiraz etmeyecek ve Hafter’in cumhurbaşkanlığı adaylığının yolu açılacak.

Ufuktaki yeni saflaşmalar

Kahire merkezli yürütülen gayrı resmi müzakerelerdeki uzlaşı seçimlerin yasal çerçevesini hazırlamak üzere BM gözetiminde oluşturulan “6+6” komitesinin Rabat’taki görüşmelerine de yansıdı. Libya Observer’ın dün gece geçtiği bilgi notuna göre toplantıda Devlet Başkanı ve Ulusal Meclis üyelerinin seçimine ilişkin kurallar üzerinde anlaşmaya varıldı. Buna göre seçim sürecini yürütmek üzere birleşik bir hükümet kurulmasında anlaştılar.

Libya Devlet Yüksek Konseyi ve Temsilciler Meclisi’nin 6’şar üyesinden oluşan Seçim Yasalarının Belirlenmesi Komitesi, bu yıl planlanan seçimlerin yasalarını oluşturmak üzere 22 Mayıs Pazartesi günü Rabat’ta toplantılarına başlamıştı.

Seçim Yasalarının Belirlenmesi Komitesi üyelerinden, adını açıklamak istemeyen Libyalı bir yetkili, AA’ya yaptığı açıklamada, BM Libya Özel Temsilcisi ve BM Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) seçim yetkilisiyle toplantıda teknik konuların ele alındığını söyledi. Söz konusu teknik görüşmelerde, bireysel seçim sistemi ve seçim listeleri gibi konuların konuşulduğunu aktaran yetkili, görüşmelerde kapalı ve açık listeler, çoğunluk sistemi, kadınlara tahsis edilecek sandalyeler ve iç göçmen konularının da tartışıldığını ifade etti. Libyalı yetkili, 6+6 komitesinin bahsi geçen konuları hem kendi aralarında hem de BM’li yetkiliyle ele aldığını kaydetti.

Libya’da Muammer Kaddafi yönetiminin (1969-2011) devrilmesinin ardından ilan edilen “Anayasa Beyannamesi” ülkede geçici anayasa hükmünde. Libya Devlet Yüksek Konseyi ve Temsilciler Meclisi’nin 6’şar üyesinden oluşan Seçim Yasalarının Belirlenmesi Komitesi’nin, ülkede seçimlerin anayasal dayanağı olarak kabul edilen Anayasa Beyannamesi’ndeki 13. maddede değişiklik yapması planlanıyor.

Mısır ve Türkiye ‘Libya’ için harekete geçti

Başağa’nın üstünü Hafter çizdi

Öte yandan Fethi Başağa’nın Dibeybe ve Hafter arasındaki uzlaşmayı reddettiği için görevinden alındığı öne sürüldü.

Başağa’nın yeni hükümette bulunduğu makamdan daha alt düzey bir görev almayı istemediğini söyleyen AA’ya konuşan kaynak, “Başağa Dibeybe’nin yardımcısı olmayı reddetti. Bu nedenle Hafter, Temsilciler Meclisi’ne baskı yaparak Başağa’nın görevinden alınmasını sağladı” dedi.

Başağa, 16 Mayıs’ta, Tobruk’taki Temsilciler Meclisi Başkanlığına hitaben yazdığı istifa dilekçesinde, “Libya Başbakan Yardımcısı Ali Farac el-Katrani’ye bütün görev ve yetkilerimizi devrettiğimizi ifade ediyorum” demişti. Aynı gün Tobruk’taki Temsilciler Meclisi’nde yapılan oturumda, Şubat 2022’de ülkenin doğusu için Başbakan seçilen Fethi Başağa hakkında soruşturma başlatılmıştı.

Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Belihak yaptığı yazılı açıklamada, “Mecliste yapılan oturumda vekillerin çoğunun Libya Başbakanı Fethi Başağa’nın görevinden alınması ve hakkında kamu malına zarar vermek suçlamasıyla soruşturma açılması yönünde oy kullandığını” belirterek, Başağa’dan boşalan Başbakanlık koltuğu için Maliye ve Planlama Bakanı Usame Hammad’ın vekaleten atandığını aktarmıştı.

DOĞU AKDENİZ

Libya’da Merkez Bankası krizi petrole sıçradı

Yayınlanma

Şu an ülkede finansal sistem çökmüş ve petrol üretimi ile ihracatı durmuş durumda.

Trablus hükümetinin Merkez Bankası Başkanı’nı görevden almasına yanıt olarak Hafter yanlısı Hammad hükümeti, kendi kontrolündeki tüm petrol rafinelerine üretimi ve ihracatını durdurdu.

Libyalı gruplar Merkez Bankası ve petrol gelirlerinin kontrolü konusunda yeni bir güç mücadelesine girişti. Milyarlarca dolarlık petrol gelirinin yöneticisi olan Merkez Bankas’ını kimin yöneteceği konusunda bir haftadan uzun bir süredir devam eden tartışmalar petrol üretimine sıçradı.

Ülkenin batısında uluslararası alanda tanınan Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti istifa etmeyi reddeden Merkez Bankası’nın 2011’den bu yana başkanlığını yürüten Sıddık el-Kebir’i değiştirmeye çalışıyor.

Bu kapsamda Trablus merkezli Başkanlık Konseyi, Merkez Bankası Bilgi Teknolojileri Müdürü Musab Muslim’in kimliği belirlenemeyen kişilerce kaçırılması üzerine geçen hafta Merkez Bankası’na yeni başkan seçilmesi ve yeni yönetim kurulu oluşturulmasına ilişkin kararın yürürlüğe konmasına oy birliğiyle karar verdi. Açıklamada, kararın ülkede mali ve ekonomik istikrarın sağlanması, Merkez Bankası’nın görevlerini verimli ve etkili bir şekilde yerine getirmesi ve finansal hizmetlerin sürekliliğinin sağlanması için alındığına işaret edildi.

Karardan sonra hükümet heyeti bugün görevi devralmak üzere Merkez Bankası’nın ofislerine girdi.

Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Merkez Bankasında yeni bir yönetime karşı olduklarını ilan etti. Temsilciler Meclisi’nin atadığı Hamdan hükümeti de harekete geçerek “Merkez Bankası’nı ele geçirme girişimi” olarak nitelediği bu olay üzerine yetki alanındaki tüm petrol sahalarının kapandığını, üretim ve ihracatın durduğunu açıkladı.

Bingazi’deki hükümet uluslararası alanda tanınmıyor ancak petrol sahalarının çoğu Libya’nın doğusundaki askeri lider Halife Hafter’in kontrolü altında.

Akdeniz’de önemli bir petrol üreticisi olan Libya, 2011’de NATO destekli ayaklanmadan bu yana iç bölünmelerle boğuşuyor. Ülke 2014 yılından beri birbiriyle savaşan Trablus merkezli hükümet ile Bingazi’deki Temsilciler Meclisi arasında fiilen ikiye bölünmüş durumda. Trablus’taki hükümet Birleşmiş Milletler tarafından resmen tanınırken ülkenin resmi yasama organı olan Temsilciler Meclisi, Halife Hafter ile işbirliği yapıyor ve Trablus’taki hükümetin geçerlilik süresinin sona erdiği duyurarak yeni bir hükümet kurdu.

Temsilciler Meclisi, kurduğu hükümetin başına önce Fethi Başağa’yı atadı ardından geçen yıl mayıs ayında Usame Hammad’ı getirdi.

Öte yandan bir süredir Hafter’e bağlı birliklerin Trablus’u çevreleme yönünde girişimlerde bulunduğu ve buna karşılık Trablus hükümeti kontrolündeki askeri güçlerin hazırlık yaptığı bilgileri geliyor.

Okumaya Devam Et

DOĞU AKDENİZ

Yaptırım tehdidine maruz kalan Dörtyol terminali Rusya’dan petrol alımını durdurdu

Yayınlanma

Hatay’ın Dörtyol ilçesinde bulunan petrol terminali, ABD’nin artan yaptırım baskısı nedeniyle artık Rusya’dan ithal edilen petrolü kabul etmeyecek.

Terminali yöneten Global Terminal Services (GTS) şirketi, Reuters ajansına yaptığı açıklamada, “GTS, Rus petrolüyle olası tüm bağlarını kesmeye karar vermiştir,” ifadelerini kullandı.

Şirket, sadece Rusya menşeli ürünleri değil, aynı zamanda Rusya’da yüklenmiş tüm ürünleri de reddedeceğini sözlerine ekledi.

Ayrıca Global Terminal Services, G7 ülkeleri tarafından Rusya’dan petrol ithalatına getirilen tavan fiyat uygulamasını da dahil olmak üzere önceki operasyonların yaptırımlara uygun olarak yürütüldüğünü bildirdi.

Şirket, “GTS’nin yeni yaklaşımı, yürürlükteki tüm yaptırımlara uyma çabalarına rağmen ulaşamayacağı ve kontrol edemeyeceği ek bir düzeltici eylemdir,” vurgusunu yaptı.

Batı’nın Ukrayna’ya dönük askeri müdahale nedeniyle Rusya’ya yaptırımları ağırlaştırmasının ardından Türkiye, Rus petrol ve yakıtının en büyük ithalatçılarından biri haline geldi.

Ancak Batı’nın yaptırım baskısı giderek kendini hissettiriyor. Başkan Joe Biden’ın aralık ayında ikincil yaptırımlara ilişkin kararnamesinden sonra şubat ayında ABD’nin tehditlerinin Moskova ile Ankara arasındaki ticareti yavaşlattığı ve Rus tedarikçilerin petrol ödemeleri için haftalarca beklemek zorunda kaldığı bildirilmişti.

Veri analiz firması Kpler’e göre, yakıt ve ham petrol ithal eden, ihraç eden ve depolayan GTS Terminali, geçen yıl Rusya’dan 11,74 milyon varil ham petrol ve yakıt aldı.

Türkiye’nin hacim bakımından en büyük yedinci ithalat terminali olan Dörtyol, 2021’de 10. sıradaydı. 2023 yılında Rusya’dan ham petrol ve yakıt ithalatı, 2021’de tüm menşelerden aldığı toplam hacmin yaklaşık yedi katıydı.

Kpler’e göre terminalden yapılan ihracat da 2023’te 2021’e kıyasla neredeyse beş kat artarak yaklaşık 24,7 milyon varile yükseldi.

Dörtyol’a gelen son tanker, 19 Şubat’ta Rusya’nın Baltık limanı Primorsk’tan 511 bin varillik dizel yükü teslim etti.

Dörtyol’dan ihraç edilen petrolün yaygın varış noktaları arasında Yunanistan’ın Korint, Elefsis ve Selanik limanları ile Kuzeybatı Avrupa’nın petrol ticareti, rafinajı ve depolama merkezleri olan Rotterdam ve Antwerp yer alıyordu.

FT: Dörtyol terminali Rus petrolünün Avrupa’ya ulaşmasına yardımcı oluyor

Okumaya Devam Et

DOĞU AKDENİZ

Rus şirketleri Güney Kıbrıs’tan çekiliyor

Yayınlanma

Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin (GKRY) önde gelen gazetelerinden Phileleftheros, büyük Rus şirketlerinin ülkeyi toplu olarak terk ettiklerini bildirdi.

Gazetede yer alan haberde, şirketlerin Rusya’nın özel vergi rejimine sahip idari bölgelerine ya da Kazakistan gibi komşu ülkelere geçiş yaptığı belirtildi.

Örnek olarak gazete, TCS Group (Tinkoff Bank’ın ana şirketi), Etalon Group, perakendeci Fix Price, United Medical Group (Avrupa Tıp Merkezi’nin holding şirketi), Transmashholding, Globaltrans ve e-ticaret devi Ozon’un adadan ayrıldığı veya ayrılmayı planladığı bilgisini paylaştı.

Gazeteye göre, son aylarda ‘sektörlerinde büyük miktarda iş yapan’ ve çift haneli değerlere sahip sayıda şirket, Güney Kıbrıs’ın yargı alanından ayrılmak istediklerini açıkladı.

Haberde, ‘diğer ticari kuruluşların da yakın gelecekte aynı şeyi yapacakları’ değerlendirmesi yer aldı.

Gazete bu durumu, ülkenin yeni makamlarının Rusya karşıtı yaptırımların delinmesine karşı çıkma yönündeki politikasına bağladı.

Credit Suisse ve UBS’e ‘Rusya yaptırımlarını delme’ soruşturması

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English