Diplomasi
Ermenistan, COP29’dan önce Azerbaycan ile barış anlaşması istiyor

Ermenistan Cumhurbaşkanı Vahagn Haçaturyan, Azerbaycan ile barış anlaşmasının, Bakü’nün ev sahipliği yapacağı COP29 iklim konferansından önce imzalanabileceğini açıkladı. Haçaturyan, savaş esirleri konusunun anlaşma görüşmelerine dahil olmadığını, ancak iki ülke arasında kalıcı barışın önemini vurguladı.
Ermenistan Cumhurbaşkanı’na göre, Erivan ile Bakü arasındaki barış anlaşması, Bakü’nün gelecek ay BM’nin COP29 iklim konferansına ev sahipliği yapmasından önce imzalanabilir.
On yıllardır süren çatışmayı sona erdirmeye yönelik müzakereler, özellikle Azerbaycan’ın kısa askeri operasyonla ayrılıkçı Dağlık Karabağ bölgesini ele geçirmesinin ardından gerilmişti.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Vahagn Haçaturyan, Financial Times‘a verdiği demeçte, üzerinde anlaşılması gereken bazaı noktalar olmasına rağmen, görüşmelerin “sonuna yaklaştıklarını” belirtti ve anlaşmanın kasım ayında yapılacak BM iklim konferansından önce imzalanabileceğini ifade etti.
“COP29’a kadar imzalamak iyi olur,” diyen Haçaturyan, “Ancak zamanı aşmamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Geçen ay Azerbaycan, “COP ateşkesi” çağrısında bulunarak ülkelerden “siyasi zorlukları aşmalarını, birlik içinde hareket etmelerini ve COP29 ayı boyunca ateşkese uymalarını” talep etmişti.
BM’nin amiral gemisi iklim zirvesinin ev sahipleri de barışın önemini vurgulamak istediklerini belirtmiş, ancak barış görüşmelerini geciktirmekle suçlanmışlardı.
Azerbaycan, Dağlık Karabağ’ı ele geçirdikten sadece birkaç ay sonra, geçtiğimiz aralık ayında COP29’un ev sahibi olarak ilan edildi.
Ermenistan ise başlangıçta komşusunun bu ev sahipliğini veto etmiş ve kendisini aday göstermişti. Fakat Bakü’nün 30’dan fazla Ermeni savaş esirini serbest bırakmasıyla iki ülke arasındaki takasın bir parçası olarak bu veto kararı geri çekildi.
Haçaturyan, savaş esirlerine ilişkin tartışmaların barış anlaşması görüşmelerinin bir parçası olmadığını ama Erivan’ın “gündeminde kalmaya devam ettiğini” vurguladı. Ayrıca Cumhurbaşkanı, herhangi bir barış anlaşmasının başlangıçta her iki tarafın tüm kaygılarını tamamen çözemeyeceğini, ancak bu anlaşmanın zamanla geliştirilebileceğini belirtti.
Hamburg’daki Sürdürülebilirlik Konferansı’nda dünya liderlerinin iklim ve kalkınma konularını ele aldığı oturum aralarında konuşan Haçaturyan, Ermenistan’ın -ve Dağlık Karabağ’ın- on yıllar süren “savaş hali” sonrasında komşularıyla barış yapması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı, “Hayallerle yaşamak iyi bir sonuç vermedi. Pragmatik ve gerçekçi olmalıyız. Sadece Azerbaycan’la değil, tüm komşularımızla barış içinde yaşamalıyız,” değerlendirmesini yaptı.
Haçaturyan, ülkesine gelen yaklaşık 100 bin mültecinin “hiçbir şey almadan geldiğini” ve bu kadar büyük bir yerinden edilmiş insan grubunu entegre etme sürecinin devam ettiğini de sözlerine ekledi.
Ermenistan’ın ayrıca, İsrail’in Hizbullah’a karşı saldırılarını yoğunlaştırması durumunda Lübnan’da yaşayan çok sayıda etnik Ermeni mülteciye de kapılarını açık tutmayı planladığını belirterek “Onlar için hazır olmamız gerekecek,” diye konuştu.
Diğer yandan Ermenistan’ın AB ile daha yakın ilişkiler kuracağına dair işaretler veren Haçaturyan, iki ülkenin benzer değerleri paylaştığını ve 2023 yılında Azerbaycan sınırında kurulacak bir AB izleme misyonunun bölgedeki gerilimi azaltmaya yardımcı olacağını söyledi.
Ancak Cumhurbaşkanı, Ermenistan’ın yakın gelecekte AB üyeliği için başvuracağı yönündeki iddiaları küçümserken, ülkesinin Rusya ile ilişkilerini koparmak istemediğini de sözlerine ekledi.
Paşinyan: Azerbaycan ile derhal barış anlaşması imzalamaya hazırız
Diplomasi
Batı basını, İstanbul müzakerelerine nasıl tepki verdi?

İstanbul’da, Rusya ve Ukrayna heyetleri arasında üç yıl aradan sonra dün ilk doğrudan müzakereler gerçekleştirildi. Yaklaşık iki saat süren görüşme, 2022 yılındaki müzakerelerin de yapıldığı Dolmabahçe Sarayı’nda basına kapalı olarak yapıldı.
Rus heyetine Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy, Ukrayna heyetine ise Savunma Bakanı Rüstem Umerov başkanlık etti. Müzakerelerde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da yer aldı.
Görüşmenin ardından Vladimir Medinskiy, Rus tarafının toplantının sonuçlarından memnun olduğunu belirtti. Tarafların ateşkes önerilerini masaya yatırdığı ve “1000’e 1000” esasına dayalı büyük çaplı bir esir takası konusunda ön anlaşmaya vardığı bildirildi. Medinskiy, Moskova’nın, Kiev’in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Vladimir Zelenskiy arasında olası bir görüşme yapılması yönündeki girişimini dikkate aldığını kaydetti.
Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov ise, esir takası anlaşmasını teyit etti. Uygulamanın detayları ve takviminin ek olarak görüşülmesi bekleniyor.
Bakan Hakan Fidan da müzakereler neticesinde heyetler arasında yeni bir toplantı yapılması hususunda mutabakata varıldığını bildirdi.
Müzakereler, Batı basını tarafından ilgiyle takip edildi:
Associated Press ajansı, “Rusya ve Ukrayna arasında 2022’den bu yana yapılan ilk doğrudan barış görüşmeleri iki saatten az sürdü ve her iki taraf da büyük bir esir takası üzerinde anlaşsa da, çatışmaların durdurulmasına yönelik kilit koşullar konusunda açıkça anlaşamadılar. İki taraf da Dolmabahçe Sarayı’nda U şeklindeki bir masada karşı karşıya oturdu ancak savaşın sona ermesi için kendi koşulları konusunda birbirlerinden uzak kaldılar. Hem Moskova’ya hem de Kiev’e çatışmayı sona erdirmeleri için baskı yapan [Donald] Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ‘ayarlayabilecekleri zamanda’ bir görüşme yapacağını söyledi,” ifadelerini kullandı.
CNN International, “Her ülkeden heyetlerin aynı odada bulunması bile önemli bir gelişmeydi,” yorumunu yaptı. CNN‘e konuşan ve görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan bir kaynak, “Rusya, yüz yüze görüşmeler sırasında Ukrayna’nın hâlen Kiev’in kontrolünde olan toprakları terk etmesini talep etti. Ukrayna bu pozisyonu uzun zamandır reddediyor. İngiltere, Fransa, Almanya ve Polonya liderleri, Rusya’nın müzakerelerdeki taleplerini ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi,” dedi.
Öte yandan The Guardian gazetesi, “Ukrayna, ‘bir sonraki adım’ olarak Zelenskiy ve Putin arasında bir görüşme yapılması çağrısında bulunuyor,” diye yazdı. Haberde, Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov’un, ülkesinin üçüncü hedefinin “üst düzey müzakereler” yapmak olduğunu söylediği belirtildi.
Reuters ajansının haberinde, “Ukrayna, Kiev ve Moskova’nın üç yıldan uzun bir süredir yapılan ilk doğrudan görüşmelerde ateşkes konusunda anlaşamamalarının ardından cuma günü Batılı müttefiklerinden destek aldı. Rusya görüşmeden memnuniyet duyduğunu ifade etti ve temasları sürdürmeye hazır olduğunu belirtti. Her iki ülke de, bu türden en büyük takas olacak şekilde, 1000 savaş esirinin takası konusunda anlaştıklarını söyledi. Ancak Moskova’nın, Trump’ın 30 günlük ateşkes önerisini kabul etmemesi durumunda Batı’nın daha sert yaptırımlar uygulamasını isteyen Kiev, derhal müttefiklerini daha kararlı adımlar atmaya çağırdı,” denildi.
Paris Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü’nde araştırmacı ve Rusya uzmanı Arno Dubien, Le Figaro gazetesine verdiği demeçte, “Vladimir Putin’in Ukraynalı mevkidaşıyla görüşmek üzere İstanbul’da olacağı ne Moskova’da ne de dahası, sanırım, Vladimir Zelenskiy ve Avrupalı destekçileri tarafından hiçbir zaman ciddiye alınmadı,” değerlendirmesini yaptı.
The New York Times (NYT) gazetesi ise “1 saat 40 dakika süren görüşmelerin ardından Ukrayna ve Rusya heyetlerinin liderleri brifinglerde yakın zamanda 1000’er esirin takası konusunda anlaştıklarını doğruladılar. Türkiye’nin arabuluculuğundaki kısa görüşmeler, esas olarak Ukrayna’nın herhangi bir ciddi barış görüşmesi başlamadan önce ateşkes talebine odaklandı,” diye bildirdi.
The Telegraph gazetesine göre, “Rusya, ateşkes karşılığında Kiev’den Kremlin’in ele geçirdiği dört Ukrayna bölgesinden askerlerini çekmesini talep etti.” Ukraynalı diplomatik bir kaynak ise bu önerilerin “gerçeklikten kopuk olduğunu ve daha önce tartışılan her şeyin çok ötesine geçtiğini” kaydetti.
Diplomasi
Rusya ve Ukrayna’nın başarısız barış görüşmeleri: Savaş devam edecek

Nikola Mikovic, gazeteci
Dağ fare doğurdu. Rusya ile Ukrayna arasında uzun zamandır beklenen barış görüşmeleri nihayet 16 Mayıs’ta İstanbul’da yapıldı, ancak ateşkes veya barış anlaşması sağlanamadı. Şimdi soru şu: Bundan sonra ne olacak?
Başlangıçta, Rus ve Ukraynalı temsilcilerin 15 Mayıs’ta Türkiye’nin en büyük şehrinde buluşması planlanmıştı. Ukrayna heyeti gelmeyince barış görüşmeleri ertesi güne ertelendi. Rus yetkililerin bütün gün Ukraynalı muhataplarını boşuna beklediği göz önüne alındığında, böyle bir hamle Moskova için diplomatik aşağılama olarak yorumlanabilir. Kiev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önemli diplomatik toplantılara kötü şöhretli bir şekilde geç kalma stratejisini benimsemiş görünüyor. Fakat Ukrayna için sorun, bu yaklaşımın herhangi olumlu sonuç vermemiş olması.
Haberlere göre, Rus heyeti, ateşkes karşılığında Kiev’in Kremlin tarafından ilhak edilen dört Ukrayna oblastından (Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya) askerlerini çekmesini bekleyerek maksimalist taleplerde bulundu. Rusya’nın ayrıca Ukrayna’nın Harkiv ve Sumı oblastlarını ele geçirmekle tehdit ettiği bildiriliyor. Ancak gerçekte Moskova, Rusya sınırına sadece 5 kilometre (3 mil) uzaklıkta bulunan Harkiv oblastındaki Vovçansk kasabasını bile ele geçirecek kapasiteye sahip değilken, tüm oblastı ele geçirmesi söz konusu bile olamaz. Bu nedenle söylemi bir blöf gibi görünüyor. Bunun tamamen farkında olan Kiev, Rusya’ya herhangi toprak tavizini reddetti.
Görüşmelerden önce, Avrupalı güçler tarafından sıkıca desteklenen Ukrayna, koşulsuz 30 günlük ateşkes konusunda ısrar ederken, Moskova olası ateşkesin müzakereler sonucunda ortaya çıkmasını talep etti. Başka bir deyişle, iki taraf ilk adımlar üzerinde bile anlaşamadı, bu da anlaşmaya varmanın söylemekten daha zor olacağının açık göstergesiydi. Yine de, her biri 1000 savaş esirini takas etme konusunda anlaşmayı başardılar ki bu, İstanbul barış görüşmelerinin tek olumlu sonucu.
Rus ve Ukrayna heyetlerinin müzakerelere devam etmesi beklenmesine rağmen, yakın zamanda barış (veya en azından ateşkes) anlaşmasına varacaklarının garantisi yok. Pozisyonları taban tabana zıt. Daha da önemlisi, iki taraf da savaş alanında stratejik hedeflerinden hiçbirine ulaşamadı, bu da barış için acil fırsatı etkili bir şekilde ortadan kaldırıyor. Fakat bu, barış görüşmelerinin ilk başarısızlığı değil.
Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya yönelik topyekun işgalini başlatmasından günler sonra, Rus birlikleri Kiev’in dış mahallelerindeyken, Rus ve Ukraynalı temsilciler Moskova’nın “özel askeri operasyonunu” sona erdirmek amacıyla Belarus’ta bir araya geldi. Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın yakın müttefiki olmasına ve Rus güçlerinin ülkelerine yönelik saldırılar için Belarus topraklarını kullanmasına izin vermiş olmasına rağmen komşu ülkeye gitmeyi kabul etti. Ancak görüşmeler sonuçsuz kaldı.
Daha sonraki görüşme turları Mart 2022’de Belarus-Ukrayna sınırında ve Türkiye’nin Antalya şehrinde gerçekleşti. O zamandan beri İstanbul, sadece barış zirveleri için değil, aynı zamanda Temmuz 2022’de imzalanan ve Kremlin’in rakibinin Karadeniz rotası üzerinden serbestçe tahıl ihraç etmesine fiilen izin verdiği tahıl anlaşmasıyla ilgili tartışmalar için de ana platform haline geldi. Türkiye, Moskova ve Kiev’in Karadeniz Tahıl Girişimi’ni imzalamasına yardımcı olmada şüphesiz önemli rol oynamasına rağmen, 2022’deki İstanbul barış görüşmeleri çatışmayı sona erdiremedi.
2025’teki İstanbul görüşmeleri, 2022’de yapılanlardan kayda değer ölçüde farklı. O zamanlar Rusya, Ukrayna birliklerinin yalnızca Luhansk ve Donetsk oblastlarından çekilmesini ve Moskova’nın Kırım’ı ilhakının fiili olarak tanınmasını talep etmişti. Şimdi Kremlin’in talepleri arttı; Rusya ayrıca Ukrayna güçlerinin Zaporijya ve Herson oblastlarından çekilmesini istiyor. Daha da önemlisi, 2022 İstanbul görüşmeleri sonucunda Rusya, birliklerini Kiev’in yanı sıra Ukrayna’nın Sumı ve Çernihiv oblastlarından çekerek “iyi niyet göstergesinde” bulunmuştu. Ancak bu kez Kremlin, en azından şimdilik Kiev’e ciddi tavizler verme niyetinde olmadığını gösterdi.
Moskova, ayrıca müzakerelerin Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy olmadan da yürütülebileceğini gösterdi. Rus lider Vladimir Putin, “gayri meşru” Zelenskiy ile müzakere etmek istemediğini defalarca belirtti. Bu nedenle, Ukrayna Devlet Başkanı ile yapılacak herhangi görüşme, Putin’in ne pahasına olursa olsun kaçınmak istediği bir şey olan güvenilirliğini sarsacaktır.
Öte yandan Zelenskiy, 2022’de Putin ile müzakerelerin “imkansız” olduğunu resmen ilan eden kararnameyi imzalamasına rağmen, Rusya Devlet Başkanı ile görüşmek istediğini açıkça söyledi. Muhtemelen çatışmayı sona erdirme isteğini göstermeyi ve aynı zamanda Putin’i “müzakere etmek istemeyen” biri olarak göstermeyi amaçladı.
İstanbul’daki Ukrayna heyeti, iki lider arasında görüşme bile talep etti. Rusya, Kiev’in bu isteğini “not ettiğini” belirtti. Ancak bu, Putin’in Zelenskiy ile görüşmeyi kabul edeceği anlamına gelmiyor, en azından ABD Başkanı Donald Trump ile olası görüşmesinden önce değil.
Bu arada Ukrayna savaşı devam edecek. Medinskiy’nin Napolyon’dan alıntı yaparak söylediği gibi, “Savaş ve müzakereler her zaman aynı anda yürütülür”. Bu nedenle her iki taraf da, rakibini yenmeden kalıcı barış anlaşmasına varmanın mümkün olduğu yanılsamasını yaratmaya devam etmeleri beklense de, yaz askeri harekatına hazırlanacak.
Son olarak, iki taraftan biri galip gelene kadar, ev sahibi ülke olarak Türkiye barış görüşmelerinin kazananı olmaya devam edecek. 8 Mayıs’ta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde Trump, ona Ukrayna ile Rusya arasında arabulucu olmayı teklif etti. Üç gün sonra Putin, Trump’ın çabalarından bahsetmeden, Türkiye’nin ve cumhurbaşkanının Rus-Ukrayna müzakerelerinin düzenlenmesindeki rolünü kabul etti.
Bu nedenle Türkiye, barış müzakerelerine ev sahipliği yapabilecek etkili aktör konumunu bir kez daha pekiştirdi. Bu yüzden yeni Rus-Ukrayna görüşmeleri turu neredeyse kesinlikle, er ya da geç İstanbul’da gerçekleşecek.
Diplomasi
Avrupalı liderlerden Rusya’nın İstanbul’daki taleplerine tepki

Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve Polonya liderleri, Rusya’nın İstanbul’daki müzakerelerde Ukrayna’ya sunduğu talepleri “kabul edilemez” olarak nitelendirerek Kiev’e destek verdi.
Reuters‘ın haberine göre, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, bugün Arnavutluk’ta düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinde yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve Polonya liderlerinin, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Moskova’nın İstanbul’daki müzakerelerde öne sürdüğü talepleri “kabul edilemez” olarak nitelendiren tutumunu desteklediğini bildirdi.
Starmer, Tiran’da Zelenskiy ile yaptığı ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ve Polonya Başbakanı Donald Tusk’ın da katıldığı görüşmenin ardından, “Rusya’nın tutumu açıkça kabul edilemez ve bu ilk değil,” dedi.
Starmer ayrıca, Rus heyetinin Kiev’den Ukrayna’nın dört oblastının Moskova’ya verilmesini talep ettiği İstanbul müzakerelerinin sonuçlarının ele alınmasının ardından Avrupalı müttefiklerin ABD Başkanı Donald Trump ile telefonla görüştüğünü belirtti.
Starmer, “Dolayısıyla, Devlet Başkanı Zelenskiy ile yapılan bu görüşme ve Başkan Trump ile yapılan görüşme sonucunda, şu anda yanıtlarımızı yakın bir şekilde uyumlu hâle getiriyor ve koordine ediyoruz ve bunu yapmaya devam edeceğiz,” dedi.
Reuters‘ın kaynaklarına göre, üç yıldan fazla bir süredir çatışmayı çözmeye yönelik ilk doğrudan girişim olan İstanbul’daki görüşme, Rusya’nın bu talebinin ardından iki saatten az sürerek sona erdi.
Ayrıca, The Economist‘e göre, Rus heyeti temsilcileri savaşın devam edeceği ve Ukrayna’nın Harkov ve Suma olmak üzere iki oblastının daha ele geçirileceği uyarısında bulundu.
Müzakere heyeti başkanı Vladimir Medinskiy’nin Ukraynalılara Rusya’nın sonsuza kadar savaşmaya hazır olduğunu söylediği iddia edildi. Yayın organının kaynağına göre Medinskiy, “Savaş istemiyoruz ama bir yıl, iki yıl, üç yıl, ne kadar sürerse sürsün savaşmaya hazırız. İsveç’le 21 yıl savaştık,” dedi.
Zelenskiy, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada Moskova’nın fiilen ateşkesi reddettiğini söyledi. Devlet Başkanı Vladimir Putin savaşı bitirmeye hazır olana kadar Rusya karşıtı yaptırımların sıkılaştırılması ve Moskova üzerindeki baskının sürdürülmesi çağrısında bulundu.
Bununla birlikte, müzakereler bazı belirli sonuçlar da getirdi. Medinskiy ve Ukrayna heyeti başkanı Rüstem Umerov, savaşın başından bu yana en büyük esir takası olan “1000’e 1000” formülüyle esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu. Takasın “önümüzdeki günlerde” gerçekleşmesi bekleniyor.
Medinskiy’e göre, Moskova ve Kiev, her iki tarafın da gelecekteki ateşkes vizyonunu yazılı ve ayrıntılı olarak sunması konusunda anlaştı.
Ayrıca, müzakerelerin devamı konusunda prensip anlaşmasına varıldığını da kaydetti. Bu bilgi Umerov ve Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından da teyit edildi.
Rusya ve Ukrayna, ‘1000’e 1000′ esasına göre esir takası konusunda anlaştı
-
Rusya2 hafta önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Görüş2 hafta önce
Kim kazandı?
-
Görüş1 hafta önce
Hindistan-Pakistan savaşı henüz başlamadı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Güçlü Amerikan Tanrıları, Trump ve Uzun Yirminci Yüzyılın Sonu
-
Söyleşi2 hafta önce
Alexander Rahr: Bu hükümetin dört yıl dayanması beni şaşırtır
-
Asya2 hafta önce
Cammu ve Keşmir: Yarım asırlık çatışmanın tarihi
-
Görüş1 hafta önce
“Ölüm denir mi hiç öylesine?”
-
Amerika7 gün önce
Zuckerberg ve AI terapistler: Aklınıza mukayyet olun!