Bizi Takip Edin

Asya

Filipinler’de ABD ile ortak tatbikat protesto edildi

Yayınlanma

ABD ve Filipinler’in 17 bin 600’den fazla askerin katılımıyla düzenlediği bu zamana kadarki en büyük Balikatan savaş tatbikatı protestolarla karşılandı.

Başkent Manila’daki ABD Büyükelçiliğinin önünde düzenlenen protestoda, göstericiler ‘ABD birlikleri Filipinler’den defol’, ‘emperyalist ABD 1 numaralı terörist’, ‘ABD savaş makinası’ yazılı pankartlar taşıdı. Elçiliğin duvarına kırmızı boya atıldı.

Gösterilerde üniversite öğrencisi 2 genç gözaltına alındı.

Ayrıca eş zamanlı olarak Filipinler ordusunun karargahı Camp Aguinaldo önünde de protesto gerçekleştirildi. Karargah önündeki eylemde ABD bayrağı yakıldı.

Eylemciler tarafından yapılan açıklamada, ülkede yabancı birliklerin varlığının, halkın emniyeti, güvenliği ve refahı için ciddi bir tehdit oluşturduğu, bu tatbikatların çevre tahribatına, yerli halkların ve köylülerin yerinden edilmesine, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel istismara ve sömürüye, yargısız infazlara, işkenceye, tacize ve aktivistlerin ve eleştirmenlerin sindirilmesine yol açtığı belirtildi.

New York’ta da protesto düzenlendi

Diğer yandan ABD’de de tatbikata ve Filipinler’deki ABD varlığına karşı protestolar düzenlendi. 60’tan fazla Filipinli ve savaş karşıtı kitle örgütleri New York City’deki Times Meydanı’nda miting yaptı.

Yeni Vatansever İttifak’ın (BAYAN) ABD’deki Genel Sekreteri Nina Macapinlac, miting konuşmasında “ABD ordusu Filipinlilerin geçim kaynaklarını ve topraklarını korumak yerine Çin’i kuşatıp sindirmeyi ve Asya Pasifik’teki ABD hegemonyasını güçlendirmeyi hedefliyor” dedi.

Miting’de, ‘ABD elini Filipinler’den çek’, ‘New York’tan Filipinler’e savaş makinası ABD’yi durdurun’, ‘Filipinler bizim. ABD ülkemizden defol!’ yazılı pankartlar taşındı.

Çiftçiler ve balıkçılar endişeli

İklim örgütleri de, askeri tatbikatların çiftçilerin ve balıkçıların geçim kaynaklarını nasıl etkileyeceği konusunda alarma geçti.

İklim örgütünün genel sekreteri Clarice Palce konuyla ilgili açıklamasında, ülke çapında gerçek atışlı tatbikatlar (LFX) yapıldığını bildirildi.

Place, “Çoğu çiftçi olan bölge sakinleri evlerini terk etmekten korkuyor ve LFX’ler, insanların hareketliliği konusunda ve geçim kaynaklarını güvenli bir şekilde arama becerileri konusunda bir endişe kaynağı oldu” dedi.

Bir balıkçı grubu da, Luzon bölgesinde bulunan Zambales şehrinin en az beş kasabasında düzenlenen askeri tatbikatlar sırasında uygulanan bölge politikasını eleştirdi, tatbikatların şubat ayından mayıs ayına kadar en yoğun balıkçılık mevsimine denk geldiğini ve bölge halkını olumsuz etkilediğini vurguladı.

Palawan 2. Bölge Temsilcisi Jose Alvarez ise, bu “rahatsızlığın geçici olduğunu” savundu.

Balikatan tatbikatının Palawan topluluklarındaki balıkçıların geçim kaynakları üzerinde bir etkisinin olup olmadığı sorusuna Alvarez, “Denizde canlı atış varsa bu doğrudur. Ancak denizde bu canlı atıştan önce elbette balıkçılar için yeterli uyarı var ve bu gece yapılmaz, gündüz yapılır” yanıtını verdi.

Alvarez’den farklı düşünen Pamalakaya’nın Luzon bölümünün başkan yardımcısı Bobby Roldan ise, “Filipinliler, balıkçılık sahalarımızda canlı ateş tatbikatları eşliğinde savaş oyunları düzenleyen yabancı güçlere yalnızca bir güvenlik battaniyesi sağlamak için geçim kaynaklarından çıkarılmayı hak etmiyor” ifadesini kullandı.

İlk kez canlı atış yapılacak

Bu yılki Balikatan’da ilk kez katılımcılar Ukrayna’nın da kullandığı, Patriot füzeleri ve Avengers hava savunma sistemleri ile gerçek atışlı tatbikat gerçekleştirecekler.

Filipinli ve Amerikan birlikleri, denizde canlı ateş tatbikatında, Güney Çin Denizi’nin Manila’nın münhasır ekonomik bölgesi içinde yer alan bir bölümünde, Zambales eyaleti açıklarındaki sularda 60 metre uzunluğundaki sahte bir düşman gemisini hedef alıp batıracak. Pekin ve Manila’nın yanı sıra diğer Güneydoğu Asya ülkeleri ve Tayvan’ın stratejik su yolunda örtüşen iddiaları mevcut.

Filipin Senatosu Dışişleri Komitesi Başkanı ve aynı zamanda Devlet Başkanı Ferdinand Marcos’un kız kardeşi olan Senatör Maria Imelda Marcos, savunma yetkilileriyle yaptığı bir görüşmede, “Beyler, Tayvan ile olan mücadelemiz nedir? Tayvan ile savaşımız nedir? Anlamıyorum, neden tüm askeri tatbikatları Tayvan’dan bir taş atımı uzaklıkta… Luzon’da yapıyoruz?” diye sormuştu.

Balikatan tatbikatları

Filipinler ve ABD, Tayvan üzerinden Çin’le süren gerginliğin ortasında, şimdiye kadarki en büyük ortak askeri tatbikatlarını başlattılar.

Filipinler ve ABD arasında 1951’de imzalanan Karşılıklı Savunma Anlaşması çerçevesinde ilk kez 1991’de yapılan Balikatan (omuz omuza) tatbikatı, her yıl rutin olarak düzenleniyor. Bu yılki asker sayısı ise geçen yılın neredeyse iki katı.

11-28 Nisan tarihleri ​​arasında yapılacak tatbikata 12.000’i ABD’den olmak üzere her iki taraftan toplam 17.600 asker katılıyor.

Filipin ordusunun eğitim merkezi direktörü ve tatbikatın sözcüsü Albay Michael Logico, bunun “bu zamana kadarki en büyük tatbikat” olduğunu söyledi.

Logico, Avustralya savunma kuvvetlerinden yaklaşık 111 askerin de katılacağını, ancak onların katılımının “daha küçük kara tabanlı tatbikatlarla” sınırlı olacağını kaydetti.

Daha önce, iki ülke arasındaki en büyük ortak tatbikat 11.000’den fazla askerin katıldığı 2015 yılında gerçekleştirilmişti.

Balikatan tatbikatları, Güney Çin Denizi yakınlarındaki Palawan da dahil olmak üzere birçok eyalette gerçekleştirilecek. İki ülke, Palawan adasına amfibi çıkarma yapacak. Filipin ve ABD donanmasına ait firkateynler, Manila’nın kuzeyindeki Zambales eyaleti açıklarındaki sulardan Güney Çin Denizi’ne doğru silahlarını ilk kez ateşleyecek.

Çin’in hedef alınması Filipinler kamuoyunda endişe yarattı

Daha geniş çaplı tatbikatlar, Filipinler’in geçen ay ABD’nin ülkedeki askeri üslere erişimini genişletme kararının ardından geldi.

Halihazırda, Amerikan üslerinin ve birliklerinin artmasıyla Çin’le bir çatışmaya girme konusunda kaygılı olan ülke kamuoyu, bu son tatbikatın boyutu ile daha da endişelendi.

Devlet Başkanı Ferdinan Marcos ise, kamuoyunu sakinleştirmek için, “Filipinler, üslerin saldırı eyleminde kullanılmasına izin vermeyecek. Üsler, yalnızca Filipinler’in yardıma ihtiyacı varsa yardım etmek içindir,” açıklamasını yaptı.

Dört üsten üçü, Tayvan’a bakan iki bölge de dahil olmak üzere Filipinler’in ana ve en kuzeyindeki Luzon adasında bulunuyor. Palawan eyaletindeki dördüncü bölge, son yıllarda Çin ile Filipinler arasındaki bölgesel gerilimin yüksek olduğu Güney Çin Denizi’ne bakıyor.

Askeri uzmanlara göre, ABD genişletilmiş bu tatbikat ile Filipinler üzerinden Çin’i hedef alıyor. ABD ordusu, Filipinler’deki Luzon ve Palawan adaları gibi yerlerden Tayvan adasının güneyindeki Bashi Kanalı’nı ve Güney Çin Denizi’ndeki Nansha Adalarını hedef alabilir. Filipinler, Washington’un Hint-Pasifik’te Çin’i çevreleme ve Güney Çin Denizi’ndeki etkisini kırma planları bağlamında önemli bir üs olarak öne çıkıyor.

Asya

Çin’in ‘Yaz Davosu’, ticaret savaşının ortasında nefes alma fırsatı sundu

Yayınlanma

Bu hafta Tianjin’de Dünya Ekonomik Forumu’nun, Yaz Davosu olarak da biliniyor, açılışını yapmak üzere sahneye çıkan Çin’in ikinci yetkilisi Başbakan Li Qiang, 2008 küresel finans krizi sırasında şehirde düzenlenen ilk etkinlikle doğrudan bir karşılaştırma yaptı.

Çin Başbakanı, “İnsanlar, dünya ekonomisinin bu zor durumdan çıkıp çıkamayacağını ve nereye doğru gittiğini bilemedikleri için yönlerini kaybetmiş ve endişeliydiler” dedi.

“Tarih genellikle tekerrür eder” diye ekledi.

Bu yılki “Yaz Davosu” — Çin’in İsviçre’de her yıl düzenlenen iş dünyası liderleri ve devlet başkanları toplantısına alternatifi — Orta Doğu’daki çatışma ve ABD ile Çin arasında tam anlamıyla bir ticaret savaşının yaşandığı benzer belirsizliklerin gölgesinde gerçekleşti.

Washington ve Pekin, bu ay Londra’da gümrük vergilerini azaltmak için kırılgan bir ateşkes imzaladı, ancak ABD’nin düzinelerce ülkeye uyguladığı gümrük vergilerinin 90 günlük askıya alınma süresi 9 Temmuz’da sona eriyor.

Öte yandan Tianjin’in dışındaki dev konferans merkezindeki atmosfer, özellikle Covid önlemlerinin yavaş yavaş kaldırıldığı ve ekonomik koşulların zayıfladığı son yıllara kıyasla iyimserdi.

Tianjin ve Dalian şehirleri arasında dönüşümlü olarak düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun buluşmasına, pandemi sırasında yıllarca ara verildi. 2023’te yeniden başlatılan forum, ABD’den katılımcı sayısında belirgin bir düşüş ile dikkat çekti. Bu eğilim bu yıl da devam etti ve 950 Çinli katılımcı, 180 Avrupalı ve 110 Kuzey Amerikalı katılımcıyı geride bıraktı. ABD hükümetinden hiçbir temsilci forumda yer almadı.

2019’dan beri etkinliğe katılan Londra merkezli yapay zeka şirketi casuaLens’in kurucu ortağı Darko Matovski, “Büyük değişim Covid öncesi ve sonrası” dedi, “eskiden daha batı ve doğu, daha eşitlikçi bir yapı vardı, şimdi ise daha doğu ağırlıklı” diye konuştu.

“Bu iyi ya da kötü değil” diye ekleyen Matovski, “Sadece farklı” dedi.

Buna rağmen, delegeler, ABD’nin küresel ticaret düzenini sarsarken ve Pekin’in kendisini istikrarcı bir güç olarak konumlandırmaya çalışırken büyüme fırsatlarına dikkat çekti.

Danışmanlık şirketi APCO’nun Çin genel müdürü Chris Torrens, “Bu yıl geçen yıla göre daha fazla içerik var” dedi. “Daha fazla çok uluslu şirket, Çin ile işlerini hızlandırma konusunda ciddi” diye ekledi.

Li, açılış konuşmasının yanı sıra, çok uluslu şirketlerin yöneticileriyle kapalı bir toplantı düzenledi. Cisco, LG Chem, Unitel, Syensqo ve Louis Dreyfus gibi grupların temsilcileri, Çin’deki yabancı şirketlerin faaliyet ortamına ilişkin görüşlerini paylaşmak üzere toplantıya davet edildi. Bir katılımcıya göre Li, ani düzenleme değişikliklerinin riskine ilişkin endişeler de dahil olmak üzere, “geri bildirimlere çok açık ve duyarlı” bir tavır sergiledi.

Pakistanlı holding Engro Corp’un grup başkanı Hussain Dawood, Li’nin zirvede “açıklık ve adalet”i övdüğünü söyledi. Çin başbakanının dinleyicilere iki kez selam verdiğini de belirtti.

Çin, gelişmekte olan ekonomilerle ilişkilerini genişletmeye çalışıyor ve bu ay 53 Afrika ülkesiyle gümrüksüz ticaret anlaşması imzaladı. Li, açılış konuşmasında Küresel Güney’in yükselişinden bahsetti.

Pekin’deki Tsinghua Üniversitesi’nden akademisyen Gao Yuning, “Bu, küreselleşmeye inanan insanların en büyük buluşma noktası olan bir forum” dedi.

“Yüz yüze [toplantılara] katılma fırsatına sahip olmak hala çok önemli” diyen Gao, “Çin’in iyimser stratejisi, ABD’ye karşı karşılıklı gümrük vergilerini sürdürmek, ancak diğer tüm ekonomilere karşı gümrük vergilerini aktif olarak düşürmek” olduğunu ekledi.

Bu yılki Yaz Davosu delegeleri arasında HKEX başkanı Carlson Tong, e-ticaret devi JD.com’un kurucusu Richard Liu olarak da bilinen Liu Qiangdong, Singapur, Vietnam ve Senegal başbakanları ile Ekvador cumhurbaşkanı yer aldı.

Ana sahnede, eski İngiliz başbakanı Sir Tony Blair, yüzyılın ortasına kadar ABD, Çin ve Hindistan olmak üzere üç süper gücün yöneteceği yeni bir dünya düzeni taslağını çizdi.

“Çin’in güçlü olmasını istemeyenler var, Çin’in güçlü olmasını kabul etmeye tamamen hazır olanlar var, ancak bu gücün ne amaçla kullanılacağını merak edenler de var” diyen Blair, kendisini ikinci kategoriye dahil etti.

“Benim insanlara söylediğim şey, Çin’de ne olursa olsun bununla başa çıkacak kadar güçlü olmalıyız, ancak Çin ile ilişkilerimizi sürdürmeliyiz” diye ekledi.

Bu görüş, Roma’daki Dünya Çiftçiler Örgütü Başkanı Arnold Puech d’Alissac tarafından da yinelendi. Puech d’Alissac, Financial Times’a verdiği demeçte, eski bir Çinli DTÖ temsilcisiyle “çok iyi bir görüşme” yaptığını söyledi.

“Onlar [Çin] bizim bazı ürünlerimizi satın alıyor, [bu yüzden] onlarla bağlantı kurmamız gerekiyor” diyen Puech d’Alissac, Fransa’nın keten, şeker, sığır eti ve tahıl ihracatına işaret etti.

Toplantıya katılanlar arasında, yükselen bir gücün egemen güce meydan okumasının savaşa yol açabileceği fikrini popülerleştiren Harvard profesörü Graham Allison da vardı. Bu çerçeve, Çinli politika yapıcılar ve yorumcular arasında geniş kabul gördü.

Allison, jeopolitik konulu bir panelde, “Thucydides şimdi ne derdi? ‘Her şey plana göre gidiyor’ derdi” dedi.

Ancak, Donald Trump’ın “Çin şahini” olmadığını ve ülke hakkında olumlu konuşmaya istekli olduğunu da ekledi. Allison, “Trump ve Xi [Jinping]’in bizi olumlu yönde şaşırtma fırsatı, bence umutlu olmak için yeterli” dedi.

1988’de Çin’i ilk kez ziyaret eden Blair, daha geniş bir pragmatizm anlayışını yansıttı. “Çin, çoğu ülke için en yakın komşusu dışında en büyük ticaret ortağıdır” dedi.

“Çin’i Batı’nın gözünden değil, Çin’in gözünden görmelisiniz” diye ekledi.

Okumaya Devam Et

Asya

Tayvan’ın eski lideri Ma Ying-jeou, ‘barışçıl ve demokratik’ birleşme çağrısı yaptı

Yayınlanma

Eski Tayvan lideri Ma Ying-jeou, Tayvan Boğazı’nın iki yakası arasındaki birleşme durumunun barışçıl ve demokratik yollarla gerçekleştirilmesi gerektiğini, güç kullanımı veya tehdidinin reddedilmesi gerektiğini önerdi.

Perşembe günü Çin anakarasına yaptığı bu dördüncü ziyaretinde Ma, ilk kez birleşme konusundaki görüşlerini açıkça dile getirdi.

2008-2016 yılları arasında Tayvan’ın lideri olan ve anakaraya dost Kuomintang (KMT) partisinin eski başkanı olan Ma, “Benim tutumum, boğazın iki tarafının barışçıl ve demokratik bir birleşmeyi hedeflemesi gerektiğidir” dedi.

Ma’nın 14 Haziran’da başlayan gezisi bugün (cuma) günü sona erecek.

Tayvan’ın United Daily News gazetesi perşembe günü, Ma’nın bu açıklamaları Gansu eyaletindeki Dunhuang kentinde düzenlenen bir Çin kültür etkinliğinde yaptığını bildirdi.

Gazeteye göre Ma, birleşmenin “kuvvet kullanımı veya tehdidi” yoluyla gerçekleştirilmemesi ve “Tayvan halkının iradesine saygı gösterilmesi” gerektiğini de açıkladı.

Dikkatle planlanmış bir ziyaret sırasında hazırlıksız olarak yapıldığı belirtilen bu açıklamalar, aralarında anakara Tayvan İşleri Ofisi başkanı Song Tao’nun da bulunduğu yaklaşık 180 katılımcıya yönelikti.

United Daily News’in ayrı bir haberine göre, Song, Ma’nın sürpriz açıklamasına yanıt olarak, “Tayvan’ın geleceği ve kaderi, boğazın iki yakasındaki tüm Çin halkı tarafından ortaklaşa belirlenmelidir” dedi.

Son yıllarda Ma, iki kıyı arasındaki ilişkiler için olası bir seçenek olarak birleşmeyi daha yüksek sesle dile getirmeye başladı. Adanın lideri olduğu dönemde Ma, “birleşme yok, bağımsızlık yok, güç kullanımı yok” politikasını savundu. Geçen yıl Deutsche Welle’ye verdiği röportajda, herhangi bir birleşmenin barışçıl ve demokratik olması gerektiğini söyledi.

Bir anakara analisti, Ma’nın birleşmeye koyduğu koşullar göz önüne alındığında, onun tutumunun Pekin tarafından hoş karşılanmayacağını söyledi.

Çin Renmin Üniversitesi’nden Profesör Shi Yinhong, “Ma’nın savunduğu birleşmenin ön koşulu, anakaranın hiçbir koşulda güç kullanmayacağına ve Tayvan’ın geleceğinin yalnızca adadaki halkın iradesiyle belirleneceğine dair taahhüdüdür” dedi.

Ma’nın açıklamaları, ayrılıkçılığı savunan Tayvan hükümeti tarafından pek hoş karşılanmayacaktır.

Taipei’deki bir düşünce kuruluşu olan Tayvan Kamuoyu Vakfı’nın aralık ayında yayınladığı bir ankete göre, Tayvanlıların yüzde 52’si nihai bağımsızlığı desteklediğini, yüzde 24’ü statükonun korunmasından yana olduğunu ve yüzde 13’ü anakara ile birleşmeyi desteklediğini belirtti.

Bağımsızlık yanlısı Demokratik İlerleme Partisi’nden (DPP) ada lideri William Lai Ching-te, boğazın iki yakasının birbirine tabi olmadığını belirtti. Ayrıca anakarayı “düşman” bir güç olarak nitelendirdi ve Pekin’in “ilhakına direneceklerini” söyledi.

Washington, özerk Ada’yı Çin’den bağımsız olarak tanımamasına rağmen, silahlandırarak William Lai hükümetinin ayrılıkçı çabalarını destekliyor.

Trump, Tayvan’a silah satışını ilk dönemini aşan bir seviyeye çıkarmayı planlıyor

Okumaya Devam Et

Asya

Çin donanmasının komutanı ve üst düzey bir nükleer bilimci, Ulusal Halk Kongresi’nden ihraç edildi

Yayınlanma

Çin donanmasının şefi ve üst düzey bir nükleer bilim adamı, ülkenin yasama organı üyeliklerinden ihraç edildi.

Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) Donanması Kurmay Başkanı Koramiral Li Hanjun ve devlet şirketi China National Nuclear Corporation’ın baş mühendis yardımcısı Liu Shipeng, Ulusal Halk Kongresi’nden (NPC) ihraç edildi.

Li, orduda yapılan geniş çaplı bir soruşturma dalgasında adı geçen bir dizi PLA generali ve bir avuç savunma sanayi yöneticisinin en sonuncusu.

Cuma günü yapılan açıklamada, NPC Daimi Komitesi, “Donanma Askerleri Kongresi, Li Hanjun’u 14. Ulusal Halk Kongresi temsilciliği görevinden almaya karar verdi” dedi.

Gansu Halk Kongresi de Liu Shipeng’i NPC milletvekili görevinden aldı.

Ayrıca, Daimi Komite, daha önce PLA’nın ideoloji çalışmalarını denetleyen eski üst düzey general Miao Hua’yı, Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in liderliğindeki Çin’in en üst askeri komuta organı olan Merkez Askeri Komisyonu’ndan (CMC) çıkarmak için oy kullandığını açıkladı.

Li ve Liu’nun NPC üyeliklerinin kaldırılması, ciddi disiplin cezalarıyla karşı karşıya olduklarını gösteriyor.

Çin, ordudaki tasfiyeler konusunda genellikle sessiz kalır ve NPC’nin açıklamaları bu tür kampanyaların birkaç işaretinden biridir.

Li ve Liu hakkında çok az kamuya açık bilgi var ve her ikisi de gizli pozisyonlarda çalışmış.

60 yaşındaki Li, donanma genelkurmay başkanlığı görevine gelmeden önce, CMC’nin Eğitim ve İdare Departmanı’nın müdür yardımcısıydı. Bu göreve, CMC’nin Reform ve Örgütsel Yapı Ofisi’nde bir yıl görev yaptıktan sonra atanmıştı.

2014 yılında, Miao’nun da kariyerinin büyük bir bölümünü geçirdiği Fujian eyaletindeki donanma üssünün komutanlığına atanarak amiral yardımcılığına terfi etti.

O dönemde Çin Deniz Komuta Koleji’nde eğitim müdürüydü ve kısa süre sonra okulun başkanlığına terfi etti.

Resmi medya haberlerine göre, nükleer bilimci Liu, “üç nesildir Çin’in nükleer hayaline hizmet eden” bir ailede doğdu.

Çin’in sivil ve askeri nükleer programlarının tüm yönlerini denetleyen CNNC’de baş mühendis yardımcısı olarak görev yapan Liu, aynı zamanda Gansu’daki CNNC’nin “404 üssü”nün Komünist Parti sekreteri ve başkanıydı.

1.000 kilometrekareden fazla bir alanı kaplayan üs, 1958 yılında kuruldu ve ülkenin ilk ve en büyük nükleer araştırma merkezidir. Bu merkez, 1964 yılında Çin’in ilk atom bombasının ve üç yıl sonra ilk hidrojen bombasının geliştirilmesinde önemli bir rol oynadı.

Gizli tutulan bu üs, hala Çin’in nükleer caydırıcılık ve nükleer endüstrisinin kilit merkezi olarak kabul ediliyor.

Eyalet yetkililerinin açıklamalarına göre, Liu 2023 yılında “Gansu’nun seçkin girişimcisi” seçilmişti.

Çin üst düzey kadrolara yönelik yolsuzluk soruşturmasında rekor kırdı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English