Amerika
FT: Gazze savaşı Amerikan savunma sanayisini test ediyor

ABD’li silah üreticileri, Ukrayna’yı silahlandırma ve Pentagon’un tükenen stoklarını yenileme baskısı altında oldukları bir dönemde İsrail’e silah sevkiyatını artırmaya hazırlanıyor.
Financial Times’ta (FT) yer alan değerlendirmeye göre, yüzlerce tank ve zırhlı araç alan Ukrayna’nın aksine, İsrail’in öncelikli olarak aradığı mühimmatların başında Demir Kubbe füze savunma sistemi için önleyiciler geliyor. Havadan karaya hassas mühimmatlar ve 120 mm kalibreli tank mermileri de İsrail’in ihtiyaçları arasında. Fakat analistler çatışma sürdükçe İsrail savunma güçlerinin Ukrayna’da sayısı yetmeyen güdümlü füze sistemlerine, SİHA’lara ve 155 mm’lik top mermilerine ihtiyaç duyabileceğini söylüyorlar.
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’i askeri olarak desteklemeye güçlerinin yeteceğini düşünüyor. Biden Pazar günü yayınlanan röportajında, “Tanrı aşkına biz Amerika Birleşik Devletleri’yiz, tarihin en güçlü ulusuyuz; dünyanın değil, dünya tarihinin. Bunların her ikisini [Ukrayna ve İsrail] de halledebilir ve genel uluslararası savunmamızı sürdürebiliriz,” dedi.
İsrail 70 yılda ABD’den 53,5 milyar dolarlık silah aldı
Yine de uzmanlar Ukrayna savaşının, geleneksel kara savaşlarında ihtiyaç duyulan silahların üretimine ağırlık vermeyen ve daha çok terörle mücadele misyonları ve Pasifik’te Çin’i caydırmak için gereken teknolojik olarak gelişmiş gözetleme ve keşif sistemlerine odaklanan ABD savunma endüstrisi için bir tür ‘uyandırma çağrısı’ olduğunu söylüyorlar. Fakat daha geleneksel silahların üretimine hızla geçme ihtiyacı, salgın sonrası yaşanan malzeme ve işgücü sıkıntısı nedeniyle sekteye uğramış durumda.
Öte yandan Ukrayna’nın aksine İsrail’in kendi savunma sanayisi ve gelişmiş silahları var. Ayrıca, hava ve füze savunması için yaklaşık 500 milyon dolar da dahil olmak üzere İsrail’e yılda yaklaşık 4 milyar dolar askeri yardımda bulunan ABD’den de önemli ölçüde yardım alıyor. Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı’na göre İsrail, 2022’ye kadar olan beş yılda 6,5 milyar dolar olmak üzere son yetmiş yılda ABD’den yaklaşık 53,5 milyar dolar değerinde silah satın aldı.
Silah sevkiyatı yoğunlaşıyor
ABD’nin İsrail’e askeri yardımının süreceği de belirtiliyor. FT’ye konuşan ABD’li bir savunma yetkilisi, ABD’nin İsrail ordusuna mühimmat ve teçhizat dahil olmak üzere ek kaynakları ‘hızla sağladığını’ söyledi. Hızlandırılmış askeri yardımın ilk iki sevkiyatı, küçük çaplı bombalar ve diğer mühimmatlar da dahil olmak üzere geçen hafta İsrail’e ulaştı.
ABD ayrıca Gazze’den atılan türden roket ve top mermilerine karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmış Demir Kubbe için de önleyici füze sevkiyatını arttıracağını söyledi.
ABD’li savunma yetkilisi, “Bazı Demir Kubbe önleyicileri ABD’nin ülkedeki stoklarından çıktı ve kısa süre içinde İsraillilere teslim edildi. İsrail’in Demir Kubbe savunma sistemlerini sürdürmek ve vatandaşlarını ve şehirlerini korumak için ihtiyaç duydukları kabiliyetlere sahip olması için ilave Demir Kubbe önleyicileri göndereceğiz,” dedi.
ABD’li yetkililer İsrail’in, ABD’nin ülkeye yönelik askeri yardım paketinde halihazırda yer alanların ötesinde ek önleyicilere ihtiyaç duymasını bekliyor.
Tamir füzeleri olarak da bilinen önleyiciler, ABD’li savunma şirketi RTX ile İsrailli Rafael Advanced Defense Systems grubu tarafından ortaklaşa üretiliyor ve İsrail’de monte ediliyor.
İsrail’in talepleri ve silah şirketlerinin iştahı
Ortak doğrudan saldırı mühimmatları (JDAMs), Hellfire füzeleri ve küçük çaplı bombalar (SDBs) gibi havadan karaya sistemler de dahil olmak üzere İsrail’in aradığı diğer silahlar ABD için daha kolay tedarik edilebilir durumda. Talepteki sıçramanın silah üreticileri için ‘nimet olacağı’ da FT’nin yorumları arasında.
Hellfire füzeleri Lockheed Martin tarafından üretilirken, Boeing JDAM ve SDB’leri üretiyor. Uzmanlara göre özellikle JDAM’lara talep artışını karşılamak kolay olacak ve ABD hükümeti son yıllarda kendi alımlarını yavaşlattığı için Hellfire füzelerinde kapasite fazlası var. İsrail ayrıca General Dynamics tarafından üretilen 120 mm kalibreli tank mermilerine de ihtiyaç duyuyor.
Pentagon ile iş yapan dört büyük savaş şirketi Lockheed, RTX, Northrop Grumman ve General Dynamics’in hisseleri Aksa Tufanı operasyonundan bu yana hızla yükseldi. Hisseleri artış göstermeyen tek büyük savunma şirketi Boeing.
Hizbullah faktörü işleri değiştirebilir
Analistlere göre Hizbullah’la yaşanacak bir çatışma İsrail’in silah ihtiyacını önemli ölçüde artıracak ve ABD’den tedarik için Ukrayna ile ‘daha doğrudan bir rekabet’ içine girmesine neden olacak.
CSIS’in uluslararası güvenlik programında üst düzey danışmanlık yapan Mark Cancian, “Herkes kuzey sınırını ve Hizbullah’ı izliyor. Eğer bu daha da büyürse, farklı türde bir çatışmadan söz etmeniz gerekecek,” diyor.
Cancian, İsrail’in Gazze’yi uzaktan vurmaya devam etmesi halinde, ordunun ‘kapı kapı’ dolaşmayacağı için daha az mühimmata ihtiyaç duyacağını fakat bölgenin daha uzun süreli ve tam bir işgali başka bir mesele olacak ve İsrail’in ABD malzemelerine olan talebini keskin bir şekilde artıracak.
Amerika
ABD devlet borçları bir haftalık sert satışların ardından istikrar kazandı

ABD devlet borçları, Başkan Donald Trump’ın gümrük vergileriyle ilgili endişeler nedeniyle geçen hafta yaşanan düşüşün ardından yatırımcıların Hazine tahvillerine hücum etmesiyle pazartesi günü yükseldi.
Devlet borçlanma maliyetlerini belirleyen ve dünya çapında finansal varlıkların fiyatlandırılmasına destek olan 10 yıllık Hazine getirisi pazartesi günü 0,11 puan düşerek yüzde 4,38’e geriledi.
Böylece 10 yıllık tahvil, 4 Nisan’dan bu yana fiyatla ters orantılı olarak hareket eden getiride ilk düşüş gününü kaydetmiş oldu. Pazartesi günkü hareket, Beyaz Saray’ın hafta sonunda akıllı telefonları ve diğer tüketici elektroniğini bu ayın başlarında uygulamaya koyduğu yüksek “karşılıklı” gümrük vergilerinden geçici olarak hariç tutmasının ardından geldi.
Trump, geçen hafta yürürlüğe girdikten kısa bir süre sonra karşılıklı vergilerin çoğunu zaten durdurmuştu, fakat Çin’e uygulanan vergileri artırarak bu ülkeye büyük ölçüde maruz kalan ABD teknoloji şirketlerine yönelik endişeleri artırdı.
Financial Times’a (FT) konuşan UBS Global Wealth Management küresel hisse senetleri baş yatırım yetkilisi Ulrike Hoffmann-Burchardi, “Trump’ın gümrük tarifeleri üzerindeki belirsizlik henüz sona ermemiş olsa da, [önemli teknoloji ürünlerindeki] duraklamanın yönetimin piyasa stresine karşı duyarlılığını gösterdiğini düşünüyoruz,” dedi.
10 yıllık Hazine tahvili getirisi geçen hafta yaklaşık 0,5 puan artarak 2001’den bu yana en büyük haftalık yükselişini gerçekleştirdi. Genellikle dünyanın en güvenli varlıklarından biri olarak kabul edilen Hazine tahvillerindeki satışın boyutu, yatırımcıların genel olarak ABD varlıklarından kaçtığı endişelerine neden oldu.
Bazı yatırımcılar, ABD devlet borçları üzerindeki baskının iyi bir giriş noktası yarattığını ve getirilerin bir hafta öncesine göre çok daha cazip olduğunu söyledi.
Aynı zamanda Hazine tahvilleri, Wall Street bankalarının bir olasılık olarak gördüğü iktisadi büyüme durakladığında yükselme eğilimindedir.
Tahvil devi Pimco’nun temel stratejilerden sorumlu baş yatırım yetkilisi Mohit Mittal, “Devlet tahvilleri burada çok cazip görünüyor. Bu durum uzun vadeli yatırımcılar için cazip fırsatlar yaratmaya başlıyor. Eğer ABD’de büyümenin daha da düşmesini bekliyorsanız, o zaman getiriler ileride çok daha düşük olabilir,” ifadelerini kullandı.
Mittal, karşılıklı gümrük vergilerindeki duraklama ve teknoloji alanındaki istisnalara rağmen Trump’ın “aşırı bir belirsizlik ortamı yarattığını” da sözlerine ekledi ve “Daha fazla kesinlik elde edene kadar, işletmeler ve tüketiciler temkinli davranmaya devam edecek. Bu da bizi 2025 yılında bir resesyona yaklaştırıyor. Tahvil piyasası için temel hikaye budur,” dedi.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, pazartesi günü bir televizyon röportajında, geçen hafta ABD Hazine tahvillerinde önemli bir yabancı satış olduğuna dair bir kanıt olmadığını söyledi.
Bank of America ABD faizleri stratejisti Meghan Swiber’e göre bu durum, resmi sektördeki Hazine varlıklarının 9 Nisan’a kadar olan haftada mütevazı bir şekilde arttığını gösteren New York Fed saklama verileriyle desteklendi.
ABD hisse senedi piyasasındaki yatırımcılar da, son zamanlarda yaşanan düşüşün piyasayı son zamanların en yüksek seviyelerinden uzaklaştırmasının ardından hisse almaya devam etti.
S&P 500 endeksi pazartesi günü yüzde 0,8 artarak 2025 yılındaki kayıplarını yüzde 8,1’e indirdi.
Teknoloji ağırlıklı Nasdaq Composite de pazartesi günü yüzde 0,6 artış gösterdi.
Amerika
Nvidia ABD’de yapay zeka çipleri üretmeye başlayacağını açıkladı

Dünyanın önde gelen yarı iletken şirketi Nvidia, dün yaptığı açıklamaya göre yapay zeka süper bilgisayarlarının bir kısmını ilk kez tamamen Amerikan topraklarında üretmeyi planlıyor.
Nvidia önümüzdeki dört yıl içinde ABD’de 500 milyar dolar değerinde yapay zeka cihazı üretmeyi, test etmeyi ve paketlemeyi hedefliyor.
Kaliforniya merkezli çip devi, tasarımlarının üretimini genellikle ABD dışına yaptırıyor, fakat yabancı yarı iletkenlerle yapılan teknolojiye yönelik yeni bir gümrük vergisi yaklaştığı için bu sefer işler değişiyor.
Nvidia’ya göre, Blackwell adlı mevcut nesil çiplerinin tamamen yerli üretimi Arizona’daki TSMC tesislerinde başladı. Wistron ve Foxconn üreticileri tarafından işletilen Teksas’taki tesislerde de üretim önümüzdeki yıl içinde “artacak.”
Beyaz Saray, Nvidia’nın hamlesini “Trump Etkisi’nin eyleme geçmesi” olarak nitelendirdi. Başkan Donald Trump kapsamlı gümrük vergileriyle “Amerikan imalat rönesansı” sağlamayı hedefliyor.
Fakat tüm teknoloji devlerinin Nvidia gibi tepki vermesi beklenmiyor. Örneğin Apple şubat ayında ABD’ye 500 milyar dolarlık yatırım sözü vermişti. Fakat Wedbush’un teknoloji araştırmaları küresel başkanı geçen hafta CNN’e verdiği demeçte, Apple’ın tedarik zincirinin onda birini ABD’ye kaydırmasının şirkete üç yıl içinde tahmini 30 milyar dolara mal olacağını söyledi ve ABD üretiminin tamamen yeniden şekillendirilmesini “bir masal” olarak nitelendirdi.
Trump’ın gümrük vergileri Asya tedarik zincirine sahip ABD’li şirketleri tehdit etmişti. ABD şirketleri fabrika işçiliğini ucuza denizaşırı ülkelere taşırken, ABD’deki işgücü seri üretim becerisini kaybetti.
Hizmet sektörü (oteller, hastaneler, hukuk büroları vb.) geliştikçe ve robotlar montaj hatlarını otomatikleştirdikçe, 1970 yılında imalatta çalışan Amerikalı işçilerin oranı %25’ten fazla iken bugün %8’e düştü. Fabrika işlerinin daha teknik hale geldiği de görülüyor.
Apple CEO’su Tim Cook 2017’de Fortune’a verdiği demeçte, Çin’in Apple teknolojisini inşa etmek için gereken uzman takım mühendisleriyle “birden fazla futbol sahasını” doldurabileceğini, fakat ABD’nin bir odayı doldurmakta zorlanacağını söylemişti.
Öte yandan 1,3 milyon kişilik bir işçi sendikası olan Teamsters, gümrük vergilerini destekliyor. Sendikadan bir sözcü Newsweek’e yaptığı açıklamada, yerli imalat işleri konusunda “bir şeyler yapılması gerektiğini” söyledi.
Cato Enstitüsü/YouGov tarafından yapılan bir ankete göre, Amerikalı işçilerin %80’i ABD’nin daha fazla imalat işinden fayda sağlayacağı konusunda hemfikir, fakat neredeyse %75’i kişisel olarak bir fabrikada çalışmanın “daha iyi olacağı” konusunda hemfikir değil.
Amerika
Goldman Sachs, Trump’tan bankacılık düzenlemelerini gevşetmesini bekliyor

CEO David Solomon, Goldman Sachs’ın pazartesi günü yaptığı toplantı sırasında ABD’li yetkililere, temel regülasyonları gevşetmelerini bekledikleri mesajını verdi.
Sermaye gereksinimlerindeki değişiklikleri tartışırken analistlere seslenen Solomon, “Bunun gerçekleşme şansının yüksek olduğunu düşünüyorum. Yönetimin finansal hizmetler sektörüne yönelik düzenlemeleri uygun bir şekilde kalibre etmeye odaklanmasını takdir ediyoruz,” dedi.
CEO, kendisinin ve bankanın “sermaye, kaldıraç, likidite ve denetim alanlarında önemli ilerlemeler görmeyi umduğunu” da sözlerine ekledi.
Bloomberg’e göre Solomon’un yorumları, Wall Street’in Başkan Donald Trump yönetiminde bir deregülasyon dönemine yönelik erken iyimserliğine bir geri dönüş niteliği taşıyor.
Goldman CEO’su Solomon, geçen ay yaptığı açıklamada Wall Street’in, Trump’ın gümrük vergileri ile ne yapmak istediğini “anladığını” söylemişti.
Solomon, bir ticaret savaşı korkusunun ABD ve küresel ekonomiler için “önemli riskler” yarattığını söyledi. Yine de şirketin, “yönetimin birçok ülkeyle müzakerelerin dikkate alınmasına olanak tanıyan daha kademeli bir politika süreci izlemeye yönelik son eylemlerinden cesaret aldığının” da altını çizdi.
Solomon’a ayrıca, bankaların temel sermaye oranlarına bir darbe almadan daha fazla devlet borcu satın almalarına olanak tanıyacak bir değişiklik olan ve tamamlayıcı kaldıraç oranı olarak bilinen uygulamadan Hazine tahvillerinin muaf tutulması da soruldu.
Solomon, “Bu konuda verdikleri mesajlara bakılırsa, bu konuda bir hareketlilik olacağına dair kesinlikle umutluyuz ya da iyimseriz,” dedi.
Banka ayrıca Fed’in en büyük kredi kuruluşları için yeni sermaye kuralları belirleme planını yeniden değiştirmesini bekliyor. Bu grup son yönetim döneminde yoğun bir lobi faaliyeti yürütmüş ve en büyük bankalar üzerindeki beklenen etkiyi yarı yarıya azaltacak revizyonlar önermişti.
Beyaz Saray, finans sektörüne hitap ediyormuş gibi görünmemeye de özen gösteriyor. Deneyimli bir hedge fon yöneticisi olan Hazine Bakanı Scott Bessent geçen hafta Amerikan Bankacılar Birliği’nde yaptığı konuşmada, “Son kırk yıldır, yani kariyerime Wall Street’te başladığımdan beri, Wall Street hiç olmadığı kadar zenginleşti. Artık sıra Main Street’te,” demişti.
Main Street, dükkan, mağaza veya perakende satışlardan oluşan reel sektörü anlatmak için kullanılan bir terim.
2022 yılı itibariyle en büyük 6 Amerikan bankasının son 10 yıldaki toplam kârı 1 trilyon doları bulmuştu. Wall Street 2024’ü de büyük kârlarla kapatmıştı.
-
Avrupa2 hafta önce
Almanya’daki Porsche fabrikaları tank üretmeye başlayacak
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan’ın Trump stratejisi işe yarıyor mu?
-
Görüş1 hafta önce
Yemen’de 48 saatlik Husi karargâhı ziyareti…
-
Ortadoğu2 hafta önce
İsrail’den Türkiye’ye “bombalı” mesaj
-
Görüş1 hafta önce
Sosyalizmin yeni dünya-sistemindeki yeri – 4
-
Dünya Basını2 hafta önce
HTŞ katliamlarından kurtulan Suriyeliler ölüm ve yıkımı anlatıyor
-
Avrupa1 hafta önce
Komünist Parti’ye karşı ilk ‘Twitter devrimi’: Moldova’da 16 yıl önce ne olmuştu?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Wolfgang Münchau: Trump’ın tarifeleri küreselleşmenin sonudur