Bizi Takip Edin

ASYA

Güney Kore ve Japonya’nın Orta Asya’da enerji diplomasisi arayışları

Yayınlanma

Hazar Denizi’ne kıyısı olan 5 milyonluk nüfusu ile Orta Asya’nın en büyük doğal gaz deposu olan Türkmenistan, küresel enerji pazarında üretim devlerinin odak noktası olma yolunda.  Rusya, Çin ve Avrupa’dan büyük şirketler Türkmenistan’ın enerji konusunda uzun süredir yakın ortağı olmaya çalışıyor. Yabancı şirketler, ülkenin bol doğal gazını mümkün olduğunca güvence altına alarak stratejik bir konumlandırma yapmak istiyor.

Son yıllarda Asya-Pasifik’te Çin’den kaydırılmak istenen küresel üretim ve tedarik zincirinde liderlik isteğinde bulunan Güney Kore ve Japonya, Türkmenistan enerji pazarında yer kazanmak isteyen ülkeler arasında.

Güney Kore’nin bu konu ile alakalı ilk Türkmenistan angajmanı 2014 Haziran ayında Güney Kore eski Devlet Başkanı Park Geun-hye’nin Orta Asya gezisinde Türkmenistan’ı ziyaret etmesiyle başladı. Türkmen lider Gurbanguly Berdimuhammedov ile bir zirve toplantısı gerçekleştiren Park, Türkmenistan’ı ziyaret eden ilk Güney Koreli lider olarak kayıtlara geçmişti. Park, uçağında çok sayıda Güney Koreli alt yapı ve enerji şirketinin CEO’su ve önemli isimler ile ziyaretini gerçekleştirmişti. Peki bu ziyaretin mahiyeti ne olacaktı?

Güney Kore Ticaret Sanayi ve Enerji Bakanlığı, Türkmenistan Petrol, Gaz ve Madenler Bakanlığı ile 4. Kore-Türkmenistan Ekonomik İş birliği Ortak Komitesini düzenlemiş ve ayrıntılı iş birliği planlarını görüşmüştü.

Türkmenistan’da birçok büyük ölçekli projeyi kazanma tecrübesine sahip olan Güney Koreli alt yapı ve inşaat firmaları, son olarak 2 milyar dolarlık Sady polietilen tesisi ve 3 milyar dolar değerinde GTL (Gaz Sıvılaştırma Tesisi) inşaat projesi almıştı. Öte yandan o dönem hali hazırda 750 milyon dolarlık Galkinish kükürt tesisi aktif olarak süren projeydi.

Dönemin Güney Kore Ticaret Sanayi ve Enerji Bakanı Yoon Sang-jik, dünyanın en büyük dördüncü doğal gaz deposu olan ve son dönemde sağlam bir büyüme trendi sürdüren Türkmenistan ile iş birliği potansiyelini teyit ederek, ticaretin genişletilmesi gereğine vurgu yapmıştı.

Mart 2017’de Park Geun-hye’nin hakkında acılan yolsuzluk davaları ile azledilmesi Türkmenistan’da projelerin aksaklığa uğrayacağı endişelerini doğursa da, Moon Jae-in projelerin sürdürülmesi için çaba göstererek mevcut Türkmenistan enerji politikalarının bir hükümet politikası değil devlet politikası haline geldiğini kanıtlamıştı.

2019’da Türkmenistan’a resmi bir ziyarette bulunan Başkan Moon Jae-in, “İki ülke Avrasya’da barış ve refah vizyonunu paylaşıyor. Biz üzerinde çalışıyoruz. Bugün Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov Yeni Kuzey Politikası’nı memnuniyetle karşıladı ve Türkmenistan’ın Orta Asya’da istikrar ve kalkınmaya yol açacak bölgesel bir ulaşım merkezi olma stratejisini çok beğendim. KOICA Gaz Mesleki Eğitim Merkezi kapasite geliştirme projesi ve tesis uzmanı eğitim projesi aracılığıyla, iki ülke yüksek kaliteli mühendisler yetiştirecek ve endüstriyel rekabet gücünü artırmak için bilgi alışverişinde bulunacak. Her iki halkın da hissedebileceği karşılıklı yarar sağlayan iş birliğini daha da genişletmeye karar verdik” diyerek enerji iş birliğinin siyasal anlamda geliştirileceğinin sinyallerini vermişti.

2019 yılında Kore Enerji Ajansı ve Kore Vakfı (KF) Seul’deki KF Global Center’da Güney Kore ve Orta Asya arasındaki iş birliği projeleri için bir enerji alanında bir mutabakat zaptı imzaladı.

Bu mutabakat zaptı ile Güney Koreli şirketlerin enerji alanında denizaşırı genişlemesi teşvik ediliyor. Kore Vakfı, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Türkmenistan arasında bakanlar düzeyinde çok taraflı bir danışma organı olan Kore-Orta Asya İş Birliği Forumu’na adanmış kalıcı bir organizasyon olarak biliniyor.

Kore Enerji Ajansı Başkanı Kim Chang-seop, “Hükümetin Yeni Güney Politikasına ACE (ASEAN Enerji Merkezi) ve ASEAN+3 (Bakanlar/Üst Düzey Toplantılar) aracılığıyla hükümetin Yeni Kuzey Politikası’na da yanıt vererek Orta Asya ülkeleri ile Güney Kore şirketlerinin enerji sektöründeki ihtiyaçlarını birbirine bağlayan G2G iş birliğini gelecekte daha da genişleteceğiz” açıklamasında bulundu.

Bu bağlamda Güney Kore’deki enerji kuruluşları hükümet desteği ile Orta Asya’daki enerji pazarına resmi olarak katılımlarını ilan etmiştir.

Kısa süre önce Güney Koreli Daewoo E&C Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Jeong Won-joo Türkmenistan’ı ziyaret ederek altyapı gelişimine katkıda bulunma niyetlerini ilettiklerini duyurdu.

Güney Koreli Daewoo E&C, Türkmenistan’dan başlayarak Orta Asya inşaat pazarına girişini hızlandırmayı planlıyor.

Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhammedov’u ve ardından Devlet Yüksek Lideri ve Halk Kongresi Başkanı Gurvanguly Berdimuhammedov’u ziyaret eden Chung, Türkmenistan’da yüksek bir protokol ile karşılandı. Ziyarette, 5 milyar dolar değerinde Türkmenistan’ın teşvik ettiği 10.02 milyon metrekarelik bir alanda 64.000 kişiyi barındıracak Arkadak New Town projesi akıllı şehir projesine Güney Koreli şirketin katkıları masaya yatırıldı.

Daewoo’nun yatırımı üstlenme hevesini gören Türkmenistan tarafı, Daewoo E&C’nin gübre tesisi projesinin uygulanmasına yönelik teklifini aktif olarak gözden geçireceğini söyledi. Daewoo E&C’nin otoyol, su arıtma, tuzdan arındırma ve gaz projelerine katılması için kolaylık sağlanacağı yönünde ibarelere yer verildi.

Türkmenistan, 2021’de 79,3 milyar metreküp gaz üretirken, bu gazın 36,7 milyar metreküpünü kendi kullandı. Ülke, Çin’e 31,5 milyar metreküp, Rusya’ya ise 10,5 milyar metreküp gaz ihracat etti. Ülke ayrıca İran’a da gaz ihraç ediyor.

Güney Kore artan enerji ihtiyacını “İkinci Ortadoğu” olarak adlandırdığı Türkmenistan ve Hazar enerji havzasından yürütme ihtiyacını ilerletiyor. Türkmenistan’ın bu konuda dışa açık bir politika izleyip enerji ticaretini geliştirmek istemesi Güney Kore ile olan bağları derinleştiriyor. Avrupalı yatırımcıyı henüz çekemeyen Türkmenistan potansiyeli Güney Kore ve Japonya üzerinden sağlamak isteyebilir.  Almanya Dışişleri Bakanlığı web sitesinde yer alan bilgilere göre, Türkmenistan’ın ‘istikrarsız yasal çerçeve koşulları, izole bir zihniyet, bölgeler arasında iş birliği ilişkileri yok, verimsiz ve esnek değil, devlet politikası uygulaması net değil, sorumlu kadrolar sık ​​sık değişiyor, yolsuzluk, kur ve makroekonomik sorunlar mevcut” diyerek, “yabancı yatırımcıların yatırım yapması için zor bir ortam” olduğuna dikkat çekiyor.

Güney Koreli şirketler uzun süren alt yapı ve inşaat iş birliği ve ülkedeki bürokratik kaynaklarına duyduğu güven ile iş birliği projelerini enerji alanında geliştirmek için etkin politikalar üretmeye devam edeceğini göstermiştir.

Shinzo Abe ile ekilen tohumlar Orta Asya enerji pazarında yeşilleniyor

Japonya bu konuda son zamanlarda ortak politikalarda buluştuğu Güney Kore gibi Türkmenistan ile enerji alanında iş birliğini ilerletmek isteyen ülkeler arasında.

2015 yılında Başbakan Shinzo Abe beş Orta Asya ülkesini ziyaret edeceğini duyurdu. Abe’nin gezisi, enerji zengini bölgeyle ekonomik bağları güçlendirmeyi amaçlıyordu. Bu duyuru, Japonya’nın Orta Asya’ya daha fazla ilgi gösterdiği yönündeki bir trendin son adımı olarak değerlendirildi. Japonya ile Orta Asya arasındaki derinleşen bağların göstergeleri, Özbekistan ile ekonomik iş birliğine duyulan ihtiyacın açıklanmasından, Türkmenistan’ın doğal gaz endüstrisine ve Hazar Denizi liman inşaat projesine yapılan yatırımın artmasına kadar uzanıyor.

Japonya’nın bölgedeki enerji diplomasisinden çıkarları Çin’e karşı bir denge aracı olarak görülebilirler. Alternatif olarak Japonya, ABD’nin baskın Rusya-Çin rekabeti ile nüfuz için rekabet ettiği Orta Asya’da biraz daha fazla çıkar çeşitliliği görmeyi tercih etmekten geri durmak istemeyecektir.

Japonya’nın Orta Asya ile güçlendirilmiş iş birliğinin kökenleri, 28 Ağustos 2004’te Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan dışişleri bakanlarının dönemin Japon dışişleri bakanı ile çok taraflı bir zirve yaptıkları zamana kadar izlenebilir. 2004 Astana zirvesinin “Orta Asya artı Japonya çerçevesi”, terörle mücadele, ekonomik kalkınma ve insani güvenlik konularında Japonya ve Orta Asya ülkeleri arasında daha derin iş birliği sağladı. İzolasyonu ve kalıcı tarafsızlık politikasıyla uluslararası üne sahip Türkmenistan bile bu çerçevede gözlemci olarak yer aldı. Orta Asya artı Japonya çerçevesi ile, Japonların Avrasya’daki enerji çıkarları, Putin’in sert Batı karşıtı dış politika eğilimi ve Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifinin öncesine denk düşmektedir.

2011 Fukuşima nükleer felaketinin ardından Japonya’nın nükleer santrallerinin askıya alınması, Japonların Avrasya’ya yönelik diplomatik tekliflerinin ciddiyetini artırdı. 12 Eylül 2013’te Abe ve Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguly Berdimukhamedow, Ortaklık Bildirisi imzaladı. Bu deklarasyon, Türkmen inşaat ve gaz endüstrileri ile yapılan Japon kurumsal sözleşmelerindeki 10 milyar dolardan oluşuyordu. Japonya ayrıca münzevi Türkmen rejimi ile yumuşak güç inşası girişimlerini sürdürdü. Berdimuhamedov’un ideolojik risalelerinin Japoncaya çevrilmesi bu çabaların en çarpıcı sonucudur.

Enerjinin, Japonya ile Avrasya arasındaki iş birliği alanlarından yalnızca biri olduğunu vurgulamak önemlidir. Japonya, bölgedeki daha geniş amaçlarına ulaşmak için demokratik değerleri ile Orta Asya’nın otoriter yönetim modeli arasındaki büyük normatif farklılığı aşmayı başaran ve Avrupa’nın başaramadığı iş birliğini geliştiren bir ülkedir.

Türkmenistan, yüksek bir ekonomik büyüme potansiyeline sahiptir. Türkmenistan’daki altyapı iyileştirmeleri Asya-Pasifik Bölgesi ile ekonomik açıdan kazançlı bir bağ olarak yorumlanıyor.

ASYA

Xi, Jack Ma ve diğer Çinli iş liderlerinin katılacağı sempozyuma başkanlık edecek

Yayınlanma

Toplantı hakkında bilgi sahibi üç kişi Reuters’a, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in önümüzdeki hafta özel sektör duyarlılığını artırmak için aralarında Alibaba kurucu ortağı Jack Ma’nın da bulunduğu ülkenin iş dünyası liderlerinin katılacağı bir sempozyuma başkanlık etmeyi planladığını söyledi.

Xi, özel sektörle ilgili sempozyumlara nadiren başkanlık ediyor ve bu etkinlik, Başkan Donald Trump yönetimindeki ABD ile tırmanan gerilimden iç ekonomideki büyümenin yavaşlamasına kadar Çin’in iş dünyasının karşı karşıya olduğu zorlukların ortasında “güven verme” amacı taşıyor.

İki kaynak, girişimcilerin çoğunun teknoloji sektöründen olacağını ve Xi’nin onları Çin-ABD teknoloji savaşının yoğunlaştığı bir ortamda işlerini yurtiçinde ve yurtdışında büyütmeye teşvik etmesinin beklendiğini söyledi.

Reuters’a göre sempozyum muhtemelen pazartesi günü gerçekleştirilecek.

İki kaynak, teknoloji devi Tencent’in CEO’su Pony Ma’nın da sempozyuma katılacağını söyledi. Bir kaynak, akıllı telefon ve elektrikli araç üreticisi Xiaomi’nin CEO’su Lei Jun’un yanı sıra robotik şirketi Yushu Technology’nin kurucusu Wang Xingxing’in de katılmasının muhtemel olduğunu söyledi.

İki kaynağa göre bir Huawei Technologies yöneticisinin de katılması bekleniyor.

Bloomberg News, DeepSeek kurucusu Liang Wenfeng’in de katılacağını bildirdi. Yapay zeka girişimi, Batılı rakiplerinin çok altında bir maliyetle geliştirdiğini söylediği modellerle teknoloji dünyasını sarsmıştı.

DeepSeek’in kurucusu Liang’ın katılımı, start-up’ın küresel yapay zeka endüstrisinde yeni keşfedilen statüsünü daha da parlatacak. Geçtiğimiz ay Başbakan Li Qiang’ın ev sahipliğinde düzenlenen bir sempozyumda bir konuşma yapmıştı.

Xi uzun zamandır Çin’in yarı iletkenlerde kendi kendine yeterliliğe ulaşması gerektiğini vurguluyor ve ülkenin ekonomik kalkınmayı yönlendirmek için yapay zekayı kullanmasını istiyor. Washington çipler üzerinde uyguladığı ihracat kontrolleri ile bu çabayı engellemeye çalışıyor.

Okumaya Devam Et

ASYA

Alibaba, Apple’ın Çin’deki yapay zeka ortağı olacağını açıkladı

Yayınlanma

Alibaba’nın başkanı, Apple’ın Çin’de satılan yapay zeka özellikli iPhone modelleri için teknoloji sağlayacağını söyledi ve Çinli grubun hisselerinde bir ralliyi körükleyen yüksek profilli ortaklık raporlarını doğruladı.

Joe Tsai perşembe günü Dubai’de düzenlenen bir konferansta “Apple çok seçici davrandı. Çin’de bir dizi şirketle görüştüler ve sonunda bizimle iş yapmayı seçtiler,” dedi.

“Telefonlarını güçlendirmek için yapay zekamızı kullanmak istiyorlar, bu nedenle Apple gibi büyük bir şirketle iş yapabildiğimiz için çok şanslıyız ve son derece onurluyuz” dedi.

Amerikalı şirket, tüketicilerin eski modellerde çalışmayacak güçlü yeni özelliklere erişmek için akıllı telefonlarını yükseltecekleri iddiasıyla yapay zeka konusunda kendini yeniden keşfetmek için çalışıyor.

Ancak Apple, halka sunulan herhangi bir büyük dil modelinin yetkililer tarafından titiz bir test ve onay sürecinden geçmesi gereken Çin’de bu tür yetenekleri kullanıma sunma konusunda büyük engellerle karşılaştı.

Geçtiğimiz yıl Financial Times’a konuşan üst düzey bir Çinli düzenleyici, Apple’ın onay sürecini daha kolay atlatabilmesi için Çinli bir şirketle ortaklık kurması gerektiğini belirtmişti. Konuya aşina olan kişilere göre Apple, Baidu, ByteDance, Moonshot, Zhipu ve Tencent dahil olmak üzere Çin’in önde gelen yapay zeka oyuncularının birçoğuyla modelleri test etti ve ortaklıkları görüştü. DeepSeek’in modellerinin de test edildiği belirtildi.

Çin’in siber güvenlik gözlemcisi şimdiye kadar 300’den fazla yerli yapay zeka modelini kullanım için onayladı. Tsai, Apple’ın Çin dışındaki diğer şirketlerle yapay zeka ortaklıkları yapabildiğini, ancak Çin içinde, düzenleyici konular ve bunun gibi şeyler nedeniyle, yapay zeka geliştiren Çinli şirketlerle çalışmaları gerektiğini söyledi. “Gelecekte iş yaptığınız her yerde durumun böyle olacağını düşünüyorum; cihazlarınıza güç veren yerelleştirilmiş bir yapay zekaya sahip olmak isteyebilirsiniz” diye ekledi.

Apple Çin’de yeniden ivme yakalamaya çalışıyor

Apple’ın Çinli rakipleri, akıllı telefonlarda yapay zeka özelliklerini güçlü bir şekilde kullanıma sunarak iPhone üreticisini dezavantajlı duruma düşürdü.

Apple’ın Çin’deki işleri, devlet çalışanlarının büyük bir kısmının telefonlarını terk etmesine neden olan artan jeopolitik gerilimlerden de etkilendi.

Apple’ın en son mali çeyreğinde, kilit pazardaki satışlar bir önceki yıla göre yüzde 11 düşerek 18,5 milyar dolara ya da toplam gelirin yüzde 15’ine geriledi.

Alibaba’nın Hong Kong’da işlem gören hisseleri bu yılın başından itibaren yüzde 40’tan fazla yükseldi. Bu yılın başlarında yetenekleri ve düşük geliştirme maliyetleriyle küresel piyasaları şaşkına çeviren DeepSeek’in en yeni modelinin piyasaya sürülmesinin ardından yapay zeka modeli Qwen 2.5’in yeni bir sürümünü yayınlamasıyla ilk kez değer kazandı.  Alibaba yorum yapmayı reddetti. Apple ise yorum talebine hemen yanıt vermedi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Çin’in açık kaynaklı yapay zekâsı Goku, OpenAI ve ABD’ye meydan okuyor

Yayınlanma

Çinli teknoloji şirketi ByteDance, görüntü ve video oluşturabilen gelişmiş yapay zekâ modeli Goku’yu piyasaya sürdü. Bu gelişme, OpenAI’ye ve ABD’nin yapay zekâ teknolojisindeki liderlik hevesine meydan okuyor.

Sam Altman için eğlenceli günler sona erdi; önce Elon Musk’ın düşmanca teklifi, şimdi de Goku. ByteDance, görüntü ve video üretimi için gelişmiş bir yapay zekâ modeli olan Goku’yu piyasaya sürdü.

Bu, OpenAI ve ABD gibi yapay zekâ teknolojisine erişimi güvence altına almayı amaçlayan hükümetler için yeni bir meydan okuma anlamına geliyor.

Fakat bu durum, işletmelerin “değer yaratma” bariyerini de düşürüyor.

Goku, metin istemlerinden yüksek kaliteli görseller üretiyor. Model, bilgi akışını iyileştirerek görüntü ve videoları daha akıcı ve doğru bir şekilde oluşturan bir yapay zekâ modeli türü olan doğrusal akış dönüştürücülerini kullanıyor.

Açık kaynak modeller yükselişte

Goku, Llama ve DeepSeek gibi açık kaynaklı bir yapay zekâ modeli. Bu, dünya çapındaki birçok işletme ve yeni girişim için iyi haberken, OpenAI için kötü bir haber. Zira en iyi modele sahip olmanın uzun vadeli başarıyı garanti etmediği açıkça görülüyor.

Bu durum, model “düzenlemesinin” ABD’nin öngördüğü gibi işlemeyeceği beklentisini de güçlendiriyor.

Goku, kendisinden önceki diğer modeller gibi, üretim maliyetini düşürüyor.

Goku ve Sora gibi modeller, yaratıcı içerikler oluşturabiliyor. Fakat asıl değer, işletmelerin yapay zekâ tarafından üretilen video, metin ve görüntüleri nasıl entegre edip kullandıklarında yatıyor.

Öte yandan Goku’nun yükselişi, ABD’nin yapay zekâ alanındaki hakimiyetinin artık garanti olmadığını gösteriyor.

Çinli şirketler hızla ilerliyor, yapay zekâ okuryazarlığına ve uygulamalarına önem veriyor.

Bir zamanlar rakipsiz olan OpenAI, artık şiddetli bir rekabetle karşı karşıya. En iyi yapay zekâ modeline sahip olmak artık yeterli değil.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English