Financial Times (FT) yazarı ekonomist Stephen Roach, ABD-Çin ilişkilerinde artık eski yaklaşımların işlemediğini ve bu durumun çatışmaya dönmemesi için “zemin belirleme” arayışından fazlasına ihtiyaç olduğunu yazdı.
Buna göre, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’ın yakın zamanda Pekin’e yaptığı gezi, “bol konuşma ama anlamlı çatışma çözümü yok” ifadeleriyle tanımlanırken, ekonomik politika yapıcısı Antony Blinken’ın önceki diplomatik misyonunun bir “kopyası” olduğu kaydedildi. Hatta aynı şeyin iklim elçisi John Kerry’nin Çin gezisinden de beklendiğine işaret edilen yazıda, her iki tarafın da “derinden sorunlu bir ABD-Çin ilişkisini yeniden düşünmek yerine, bağlantıları yeniden kurmaya daha kararlı” olduğuna yani “düşük hedefler” koyduğuna dikkat çekildi.
Diplomatların, Başkanlar Joe Biden ve Xi Jinping’in Kasım 2022’de Bali’de düzenlenen G20 toplantısında ilişkiye “zemin” koymaya yönelik liderler arası taahhüdüne uygun olarak sadece emirleri uyguladığı vurgulanan makalede, şu ifadelere yer veriliyor: “Evet, zemin, aşağı doğru bir sarmaldan çıkış bağlamında bir gelişmedir, ancak çatışmanın tırmanmasında yeni bir aşamaya zemin hazırlama konusunda da çok gerçekçi bir risk taşır.”
Mevcut girişimler, eski ve yorgun formüllerin tekrarı
Mevcut çabaların, ABD-Çin angajmanının “eski, yorgun formülünün tekrarı” olduğu ifade edilirken, şu örnekler paylaşılıyor: “Bu, 2006 ve 2017 yılları arasında periyodik zirveleri, özellikle George W Bush yönetiminin yılda iki kez düzenlediği Stratejik Ekonomik Diyalogları ve ardından Obama döneminin daha geniş yıllık Stratejik ve Ekonomik Diyaloglarını içeriyordu. Bunlar, etkinlik planlamasında büyük ve şanlı tatbikatlardı, ancak ticaret savaşını, teknoloji savaşını ve yeni bir soğuk savaşın ilk çatışmalarını önlemede başarısız oldular.”
Şimdi de hem Yellen hem de Blinken’ın bu “başarısız yaklaşıma” geri dönmekten daha iyi bir şey istemediği yorumu yapılırken, Çin’de de durumun aynı olduğu kaydediliyor ve Çin Başbakanı Li Qiang’ın, Yellen ile görüşmesinde ilişkileri tanımlamak için kullandığı “rüzgar ve yağmur turundan sonra gökkuşağı” tabirinin soyutluğuna işaret ediliyor.
Roach’ın analizine göre, son derece sorunlu ilişkide yeni bir çatışma tırmanmasını önlemek için bir ‘zemin’den çok daha fazlasına ihtiyaç var. Zemin arayışı ilişkideki “minimum şeye” işaret ediyor, ancak takviye olmadan, “şaşırtıcı derecede sallantılı” olabilir.
Bu sallantılı ilişkiye örnek olarak ise şubat ayındaki “balon fiyaskosu” gösteriliyor: “En ufak bir aksaklık karşısında işlerin ne kadar çabuk kontrolden çıkabileceğinin bir örneğidir.”
Ekonomi ve ticaret vurgusundan, savunma ve güvenlik vurgusuna geçildi
Bu istikrarsız durumun sonucu olarak, uzun süredir ekonomi ve ticarete yapılan vurgunun yerini artık savunma ve güvenlik endişelerinin aldığına işaret ediliyor:
“İlişki çatışmalarının somut verilerin merceğinden değerlendirildiği ekonomi ve ticaretten farklı olarak, güvenlik endişeleri daha çok düşmanca davranışlara ilişkin asılsız varsayımlara dayanarak değerlendirilir. Çin’in ticari ve askeri amaçlar arasındaki ayrımı bulanıklaştıran ikili ileri teknoloji kullanımı buna bir örnektir. ABD, Çin’in yapay zekayı silahlandıracağını varsayıyor, tıpkı Huawei’nin 5G altyapısına arka kapı tehdidi oluşturması veya TikTok’un genç ABD kullanıcılarından toplanan özel verileri hain amaçlarla kullanması gibi.”
Çin’in ise, Xi’nin bu yılki Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı’ndaki sözleri hatırlatılarak, Washington’un ticaret ve teknoloji yaptırımlarının “dört taraftan kontrol altına alma, kuşatma ve bastırma” amaçlı olduğunu varsaydığı ve ABD ile benzer “paranoyak zihniyetle” hareket ettiğini savunuluyor.
ABD-Çin sekreterliği önerisi
Sonuç olarak, her iki ülke de “kanıt olmadan varsayım temelinde hareket ederken”, özellikle teknoloji yatırımı ve stratejik malzeme ihracatı için başgösteren riskler karşısında daha fazla tırmanma tehlikelerine vurgu yapılıyor.
Roach’a göre, eski tarz angajman, bu risklerle başa çıkmak için yeterli donanıma sahip değil. Eski tarzın liderler arası kimyaya dayandığı ancak bugünün ABD-Çin çatışmasının bu yaklaşımı geride bıraktığı ifade ediliyor.
Bu nedenle, Çin-Amerikan angajmanının “yeni mimarisinin en önemli parçası olarak” bir “ABD-Çin sekreterliğinin kurulması” öneriliyor.
Politika geliştirme, sorun giderme ve çatışma çözümü için geniş bir görev alanı olan bir sekreterliğin, odak noktasının, ilişki yönetimi ve anlaşmazlık taraması için ileriye dönük, tam zamanlı bir yaklaşım olması gerektiği savunuluyor. “Bir sekreterya, ilişki çerçevesini sonsuz diplomasinin kişiselleştirilmesinden, işbirlikçi problem çözmenin daha esnek bir kurumsallaşmasına doğru kaydıracaktır.”