Ortadoğu
İsrail Refah’ta tahliyelere başladı: ‘İşgal tehdidiyle Hamas’a baskı yapamaz’

Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes müzakerelerinin kritik bir dönemece girdiği sırada İsrail, Refah’ın doğusundaki mahalleleri boşatmaya başladı. Hamas yetkilisi Netanyahu’nun Refah’ın işgali tehdidinin Hamas üzerinde baskı yaratacağını umduğunu ancak bu tehdidin sadece müzakerelerin çökmesine yol açacağını söyledi. Mısır devlet televizyonu ise Hamas’ın dün Kerem Ebu Salim bölgesine düzenlediği saldırının ateşkes müzakerelerini çıkmaza soktuğunu iddia etti.
İsrail’in Gazze’den asker çekmeyi reddetmesi ve Refah’ın esir takası anlaşmasına varılsa bile işgal edileceğini açıklamasıyla Kahire’de yürütülen dolaylı müzakereler kritik bir dönemece girdi. Müzakerelerin tıkandığı değerlendirilirken dün Gazze Şeridi’nden, güneydeki Kerem Ebu Salim bölgesinde bulunan bir İsrail askeri noktasına atılan roketler nedeniyle 3 İsrail askeri öldü, 3’ü de ağır yaralandı.
İsrail Ordu Sözcülüğü, Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nın, saldırı nedeniyle Gazze’ye yardım taşıyan tırların geçişine kapatıldığını duyurdu. Anadolu Ajansı’na konuşan görgü tanıkları, saldırının ardından İsrail savaş uçaklarının, Refah kenti çevresindeki tarım alanlarına saldırı düzenlediğini aktardı. Saldırıda aralarında bir bebek ve çocuğun da bulunduğu en az 6 Filistinlinin hayatını kaybettiği belirtildi.
Bugün sabah saatlerinde ise İsrail ordusunun Refah’taki bazı mahalleleri boşaltmaya başladığı duyuruldu.
İsrail Devlet Televizyonu KAN’ın haberinde, İsrail ordusunun, Refah’ın doğusunda İsrail sınırı yakınındaki birçok mahalleyi boşaltmaya başladığı belirtildi. The Times of Israel gazetesinin haberinde de İsrail ordusunun, Refah sınırının doğusundaki mahallelerde yaşayan Filistinlilere el-Mevasi ve Han Yunus’taki “insani bölgelere gitme” çağrısı yaptığı kaydedildi. El Cezire ise İsrail ordususun Filistinlilere Refah’ın doğusundan çıkmaları talimatını verirken “aşırı güç” kullanacağı uyarısında bulunduğuna dikkat çekti.
İsrail Ordusu Radyosunda konuya dair yayımlanan habere göre, Refah’ın doğu mahallelerinde ordunun tahminlerine göre tahliye edilecek yaklaşık 100 bin kişi bulunuyor.
Filistinlilerin tahliye edilmesi kararı da dün gece siyasi ve güvenlik işlerinden sorumlu Mini Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda alındı.
“Netanyahu yanılsama içinde”
Tahliye kararı ile ilgili Walla haber sitesine konuşan Hamaslı bir yetkili bu adımın rehine ve ateşkes anlaşması müzakerelerinin çökmesine yol açacağını söyledi: “İsrail’in Filistinlileri tahliyeye başlaması, iyi ilerleyen ve anlaşmaya yakın olduğumuz müzakereleri durduracak.” Yetkili, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Refah’ın işgali tehdidinin Hamas üzerinde baskı yaratacağı yanılsaması içinde olduğunu belirtti ve “Ancak bu sadece müzakerelerin çökmesine yol açacak” dedi.
Mısır devletine bağlı el Qahera kanalı, ismi açıklanmayan “üst düzey” bir kaynağa dayandırdığı haberinde, müzakerelerin Hamas’ın dün Kerem Ebu Salim bölgesine düzenlediği saldırı nedeniyle çıkmaza girdiğini iddia etti. Kanala konuşan kaynak, Mısırlı müzakerecilerin İsrail ile Hamas arasında tırmanan gerilimi kontrol altına almak için görüşmeleri yoğunlaştırdığını söyledi.
The New York Times’a konuşan İsrailli bir yetkili ise müzakerelerin şu anda krizde olduğunu doğruladı ve bunun nedeni olarak İsrail’i işaret etti. Yetkili, Netanyahu’nun, İsrail’in Refah’a operasyon gerçekleştireceklerini taahhüt eden açıklamalarının esir ve ateşkes mutabakatı müzakerelerinde Hamas’ın pozisyonunu “sertleştirmesine” yol açtığını belirtti.
İsrailli yetkili, Hamas’ın, İsrail’in, mutabakatın sadece bir kısmını uygulamaması ve savaşa devam etmemesine dair garanti beklediğini kaydetti.
Öte yandan, gazeteye konuşan Hamas Siyasi Büro Üyesi Musa Ebu Merzuk ise “(Mutabakata) Çok yakındık ancak Netanyahu’nun dar görüşlülüğü anlaşmayı bozdu.” ifadelerini kullandı.
Mısır ile Katar arabuluculuğunda hazırlanan yeni ateşkes ve karşılıklı esir takası mutabakatı müzakereleri Kahire’de görüşülürken, Netanyahu, uluslararası toplumdan gelen uyarılara rağmen Refah’a kara saldırısı düzenleyeceklerini taahhüt etmişti.
Gazze’de yerinden edilenlerin son sığınağı Refah
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü saldırıları nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’nde 1,9 milyon kişi, yerinden edildi. Bu Filistinlilerin çoğu, İsrail’in daha önce “güvenli bölge” olduğunu iddia ettiği Refah kentine sığındı.
Gazze Şeridi’nin en güneyinde, Mısır sınırında yer alan Refah’ın İsrail saldırılarından önce 280 bin olan nüfusu, halihazırda 5 katından fazla artarak neredeyse 1,5 milyona ulaştı.
İsrail saldırılarından kaçarak, yeterli kalacak yerin bulunmadığı ve altyapının yetersiz kaldığı Refah’a sığınan Filistinlilerin büyük bölümü, derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda yaşam mücadelesi veriyor.
İsrail ordusunun sık sık hava saldırıları düzenlediği Refah’a kara saldırısı başlatması halinde sivillerin Gazze Şeridi’nde sığınacak yerinin kalmayacağından endişe edilirken, uluslararası toplumdan gelen uyarılara rağmen İsrail makamları, Refah’ı işgal etme tehdidini sürdürüyordu.
Savunma Bakanı Yoav Gallant, dün, Hamas hareketinin Tel Aviv hükümetiyle esir takası anlaşmasına varmak istemediğine dair göstergeler olduğunu iddia ederek, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentini “çok yakında işgal edeceklerini” söylemişti.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 944’ü çocuk, 9 bin 849’u kadın olmak üzere 34 bin 683 Filistinli öldürüldü, 78 bin 18 kişi yaralandı.
Enkaz altında hala binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
Ortadoğu
Gazeteci Hersh duyurdu: ABD bu hafta sonu İran’ı bombalayacak

Pulitzer ödüllü araştırmacı gazeteci Seymour Hersh, on yıllardır güvendiği İsrailli ve Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberinde, ABD’nin bu hafta sonu İran’a yönelik ağır bir bombalama harekatı başlatacağını iddia etti. Hersh, planın nihai hedefinin İran’ın nükleer programını yok etmek ve Dini Lider Ali Hamaney’i devirmek olduğunu belirtti.
Pulitzer ödüllü araştırmacı gazeteci Seymour Hersh, on yıllardır güvendiği İsrailli kaynaklara ve Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberinde, ABD’nin bu hafta sonu İran’a yönelik ağır bir bombalama harekatı başlatacağını öne sürdü.
Hersh, planın İran’ın nükleer programını tamamen ortadan kaldırmayı ve Ayetullah liderliğindeki Tahran hükümetini devirmeyi amaçladığını belirtti.
Hersh, “Bu, büyük olasılıkla bu hafta sonu gibi erken bir tarihte İran’da yaşanacaklara dair bir bilgidir,” ifadelerini kullandı.
Gazeteci, Washington’daki uzun süredir görev yapan bir ABD’li yetkiliyle bilgiyi teyit ettiğini ve yetkilinin, İran Dini Lideri Ali Hamaney’in “görevden ayrılması” durumunda her şeyin “kontrol altında” olacağını söylediğini aktardı.
Hersh, “Bunun bir suikast dışında nasıl gerçekleşebileceği bilinmiyor,” değerlendirmesinde bulundu.
Hedef Hamaney’in devrilmesi
Hersh’e göre, Trump yönetimi, İsrail’in İran’ı nükleer silah programının her türlü izinden arındırma planına tam destek veriyor.
Haberde, Amerikalı ve İsrailli planlamacıların, şu anda Washington yakınlarında sürgünde yaşayan Şah’ın oğlunu geri getirmeyi hiçbir zaman düşünmediği belirtildi.
Ancak Hersh, Beyaz Saray’daki planlama grubunda, Hamaney’in devrilmesi durumunda ülkeyi yönetmesi için ılımlı bir dini liderin getirilmesi yönünde görüşmeler olduğunu yazdı.
Hersh, “İsrailliler bu fikre şiddetle karşı çıktı,” diyerek, görüştüğü ABD’li yetkilinin şu sözlerini aktardı:
“Dini meseleyi umursamıyorlar, ancak kontrol edecekleri siyasi bir kukla talep ediyorlar. Bu konuda İzzilerle (İsraillilerle) ayrışmış durumdayız. Sonuç, daimi bir düşmanlık ve sonsuza dek sürecek bir çatışma olurdu. Bibi (Netanyahu), vatandaşların içinde bulunduğu kötü durumu propaganda yemi olarak kullanarak, ABD’yi tüm Müslümanlara karşı kendi müttefiki olarak çekmeye umutsuzca çalışıyor.”
Yeni hedefler Devrim Muhafızları ve polis karakolları
Planlanan bombalamanın yeni hedefleri olacağını belirten Hersh, bu hedefler arasında 1979’un başlarında Şah’ın devrilmesinden bu yana devrimci liderliğe karşı kampanya yürütenlere karşı koyan Devrim Muhafızları üslerinin de yer aldığını ifade etti.
Hersh, “Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail yönetimi, bombalamaların İran’ın mevcut rejimine karşı ‘bir ayaklanma yaratma aracı’ sağlayacağını umuyor,” dedi.
Habere göre, İran polis karakolları ve İran’daki şüpheli muhaliflere ilişkin dosyaların bulunduğu hükümet binaları da saldırıya uğrayacak.
Nihai hedef Fordo nükleer tesisi
Seymour Hersh, Beyaz Saray’ın İran’da topyekûn bir bombalama kampanyasına onay verdiğini, ancak nihai hedef olan Fordo’daki yerin en az 80 metre altındaki santrifüjlerin bu hafta sonuna kadar vurulmayacağını belirtti.
Hersh, bu gecikmenin Trump’ın ısrarı üzerine geldiğini, zira başkanın bombalamanın şokunun pazartesi günü Wall Street borsasının açılışıyla mümkün olduğunca azalmasını istediğini yazdı.
Hersh ayrıca, Trump’ın bu sabah sosyal medyada Wall Street Journal‘ın İran’a saldırı kararı aldığı yönündeki haberine itiraz ettiğini ve henüz ileriye dönük bir yol haritasına karar vermediğini yazdığını da ekledi.
Hersh, Fordo tesisinin, İran’ın en gelişmiş santrifüjlerinin çoğunluğuna ev sahipliği yaptığını ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın son raporlarına göre bu santrifüjlerin, silah seviyesine kısa bir adım olan yüzde 60 saflıkta zenginleştirilmiş 900 pound uranyum ürettiğini belirtti.
Ortadoğu
Yeni Suriye yönetimi ilk küresel SWIFT transferini gerçekleştirdi

Suriye Merkez Bankası Başkanı perşembe günü yaptığı açıklamada, Suriye’nin 14 yıldır süren savaşın patlak vermesinden bu yana SWIFT sistemi üzerinden ilk uluslararası banka işlemini gerçekleştirdiğini söyledi. Bu, Suriye’nin küresel finans sistemine yeniden entegre olma çabalarında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Merkez Bankası Başkanı Abdelkader Husriyeh, Şam’da Reuters’a verdiği demeçte, pazar günü bir Suriye bankasından bir İtalyan bankasına doğrudan ticari işlem gerçekleştirildiğini ve ABD bankalarıyla işlemlerin birkaç hafta içinde başlayabileceğini söyledi.
“Artık bu tür işlemlerin önü açıldı” diye ekledi.
Suriye bankaları, Beşar Esad hükümetine karşı olan Batılı ülkelerin 2011’de Suriye Merkez Bankası da dahil olmak üzere yaptırımlar uygulamasıyla dünyadan büyük ölçüde koparılmıştu.
Geçen yıl, Batı tarafından terör örgütü olarak tanınan HTŞ’nin Esad yönetimini devirmesiyle Avrupa ve ABD, HTŞ nezdinde yeniden Suriye ile ilişkiler geliştirmeye başladı. Bu adımların doruk noktası, mayıs ayında geçici cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile ABD Başkanı Donald Trump’ın Riyad’da bir araya gelmesiyle oldu.
ABD daha sonra yaptırımlarını önemli ölçüde hafifletti ve Kongre’de bazı milletvekilleri yaptırımların tamamen kaldırılması için baskı yapıyor. Avrupa da ekonomik yaptırım rejiminin sona erdiğini açıkladı.
Merkez Bankası Başkanı Husriyeh, çarşamba günü Suriye bankaları, birkaç ABD bankası ve Washington’un Suriye özel temsilcisi Thomas Barrack’ın da aralarında bulunduğu ABD’li yetkililerin katıldığı üst düzey bir sanal toplantıya başkanlık etti.
Toplantının amacı, Suriye’nin bankacılık sisteminin küresel finans sistemine yeniden bağlanmasını hızlandırmaktı ve Husriyeh, ABD bankalarına muhabir bankacılık ilişkilerini yeniden kurmaları için resmi davet gönderdi.
Husriyeh, Reuters’a verdiği demeçte, “İki net hedefimiz var: ABD bankalarının Suriye’de temsilcilik ofisleri açması ve Suriye ile ABD bankaları arasındaki işlemlerin yeniden başlaması. İkincisinin birkaç hafta içinde gerçekleşebileceğini düşünüyorum” dedi.
Çarşamba günkü konferansa davet edilen bankalar arasında JP Morgan, Morgan Stanley ve Citibank da vardı, ancak kimlerin katıldığı hemen belli olmadı.
Ortadoğu
Arak nükleer tesisi vuruldu, İran füze yağdırdı

İsrail’in dün geceki saldırılarının hedefinde Arak nükleer tesisi de vardı. İran’ın misillemesi sert oldu. Tel Aviv ve Beerşeva’ya ateşlenen füzelerin hedefinde İsrail ordusunun komuta ve istihbarat karargahı vardı. Netanyahu İran’a yönelik saldırıların saldırıların artırılması talimatını verdi.
İsrail ile İran arasında bir haftadır tırmanan gerilim, perşembe sabahı karşılıklı saldırılarla yeni bir boyuta taşındı. İsrail ordusu, İran’ın Arak nükleer tesisi dahil bir dizi hedefe yönelik hava saldırısı düzenlediğini açıkladı. İran, misilleme olarak Tel Aviv ve güneydeki Beerşeva başta olmak üzere çeşitli bölgelere 30’a yakın füze fırlattı.
İsrail ordusu dün gece İran’ın Arak Ağır Su Nükleer Tesisi’ne (Şehid Handab Araştırma Reaktörü) saldırıda bulunduğunu açıkladı. Askerî yetkililer, bu tesiste nükleer silah geliştirmeyi hızlandıracak ekipman bulunduğunu ileri sürdü.
İran Atom Enerjisi Kurumu Bilgilendirme Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamada ise “Saldırıda can kaybı ya da yaralanma olmadı. Önceden alınmış güvenlik önlemleri sayesinde, tesis çevresindeki bölge halkı açısından da hiçbir risk veya zarar söz konusu değil” dendi. İran devlet televizyonu da tesiste nükleer sızıntı olmadığını bildirdi.
Sabahın ilk ışıklarında misilleme
İran’ın bu saldırılara misillemesi sabah saatlerinde geldi. İran’dan ateşlenen 20’den fazla füzenin başkent Tel Aviv çevresinde ve güneydeki Necef’te bazı noktalara doğrudan isabet etti.
İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesi, hava savunma sistemlerinin İran’dan fırlatılan füzeleri önlemeye çalıştığını kaydetti.
Haberde, İran’dan İsrail’e 20’den fazla füze fırlatıldığı, füzelerin ülkenin merkezinde ve güneyinde en az 4 noktayı vurduğu belirtildi.
Merkezde başkent Tel Aviv, Ramat Gan ve Holon, güneyde ise Birüssebi (Berşeva) kentlerinde füzelerin bazı binalara doğrudan isabet ettiği, Birüssebi’yi hedef alan füzenin Soroka Hastanesine düştüğü ileri sürüldü.
İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı, saat 07.10 sıralarında düzenlenen saldırılarda isabet ihbarları aldıklarını ve bölgelere ulaştıklarını belirtti.
Kızıl Davut Yıldızından yapılan yazılı açıklamada, İran’ın füzelerle sabah düzenlediği misilleme saldırısında 3’ü ağır 65 kişinin yaralandığı aktarıldı.
Açıklamada, yaralılardan ikisinin durumunun orta derecede olduğu, diğerlerinin de şarapnel veya patlamanın etkisiyle ya da sığınaklara giderken yaralandığı ifade edildi.
Öte yandan İsrail ordusu, sabahki misillemede İran’ın 30 civarında füze attığının tahmin edildiğini kaydetti.
İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, güneydeki Beerşeva kentinde bulunan Soroka Hastanesi’ne İran füzelerinin isabet ettiği ileri sürüldü. Soroka Hastanesi’nde Gazze’de yaralanan İsrail askerlerinin tedavi edildiği biliniyor.
İran Devrim Muhafızları Ordusuna yakın yarı resmi Tesnim Haber Ajansında yayımlanan habere göre ise İran’ın bu sabahki misilleme saldırısında İsrail ordusunun komuta ve istihbarat karargâhı hedef alındı.
İsrail medyasında söz konusu yerin “hastane” olarak gösterilmeye çalışıldığı savunulan haberde, hedef alınan yerin hastane yanındaki İsrail Savunma Kuvvetleri’nin komuta ve istihbarat (IDF C4i) karargâhı ve Gav-Yam Teknoloji Parkı’ndaki bir ordu istihbarat kampı olduğu kaydedildi.
Haberde, vurulan yapılarda İsrail ordusuna ait binlerce askeri güç, dijital komuta sistemleri, siber operasyon sistemleri olduğu belirtildi.
Öte yandan Lübnan’dan yayın yapan El Mayadin’e göre saldırısı sonrası iki askeri üssün arasında bulunan Soroka Hastanesi şüpheli tehlikeli madde sızıntısı nedeniyle tahliye edildi.
Netanyahu’dan “saldırıları artırma” talimatı
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, İran’ın bu sabahki misillemesinden sonra İsrail ordusuna İran’a yönelik saldırıların artırılması talimatını verdi. Yazılı açıklama yapan Netanyahu, İranlı yetkililerin “bedel ödeyeceği” tehdidinde bulundu.
Savunma Bakanı Yisrael Katz da sosyal medya hesabından İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in bu sabahki misillemenin “bedelini ödeyeceğini” ileri sürdü.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, cumadan bu yana ilk kez televizyonda yayınlanan konuşmasında Trump’ın “İran’ın teslim olması” çağrısına meydan okudu. “Herhangi bir ABD askeri müdahalesi kesinlikle geri döndürülemez hasar yaratacak” dedi ve ekledi: “İran halkı teslim olmayacak.”
İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Abdurrahim Musevi de İran’ın misillemesi sürerken Devrim Muhafızları Ordusu Hava-Uzay Kuvvetleri’ne ait füze üssünü ziyaret etti.
Musevi, “Siyonist işgalci rejime ait her türlü hedefe durmaksızın saldırılarımızı sürdüreceğiz. Önümüzde hiçbir engel görmüyoruz” dedi.
-
Görüş4 gün önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Asya1 hafta önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Ortadoğu2 gün önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Mevcut jeopolitik değişiklikleri anlamak: Sergey Karaganov ile mülakat
-
Diplomasi5 gün önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’nın savunma özerkliği ve Almanya’nın askerî rolü dönüm noktasında
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 3