Bizi Takip Edin

Ortadoğu

İsrail, Suriye’den sonra Lübnan’da da kalıcı işgale hazırlanıyor

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, kara sınırını belirlemek için Lübnan’la yapılması planlanan müzakerelere rağmen İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki beş stratejik noktada “süresiz olarak” kalacağını söyledi.

Katz’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, dün Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir ve diğer üst düzey askeri yetkililerle yaptığı değerlendirme toplantısında Katz, “Ordunun Lübnan’daki tampon bölgeyi kontrol eden beş noktada süresiz olarak kalacağını ve bunun, kuzeydeki İsrail vatandaşlarını korumak adına alınan bir karar olduğunu” net bir şekilde ifade etti. Ayrıca, bu durumun gelecekte, sınırdaki anlaşmazlık noktalarıyla ilgili olası müzakerelerle bağlantılı olmadığını açıkladı.

Times of Israel’de yer alan habere göre Katz, orduya bu beş stratejik noktadaki mevzilerini güçlendirmesi ve uzun süreli işgale hazırlanması talimatını verdi.

İsrail ve Lübnan; ABD ve Fransa arabuluculuğunda iki ülke arasındaki kara sınırı dahil sorunların çözümü için üç ortak çalışma grubunun kurulması konusunda anlaşmıştı. İsrail basınına göre Tel Aviv yönetimi bu sürecin sonunda Lübnan ile ilişkilerini normalleştirmeyi hedefliyor. Hizbullah’a yakın medyaya göre “yeni Lübnan yönetiminin ABD’nin çıkarlarına daha uygun bir pozisyonda olması, Hizbullah’ın bu sürece karşı koymasını zorlaştırıyor.” Ancak yine de “Lübnan içinde bu plana karşı ciddi bir direnç oluşacağı da kesin.”

Ortadoğu

Filistinli örgütler: İran, Filistin’i desteklemesinin bedelini ödüyor

Yayınlanma

Filistinli örgütler Hamas, İslami Cihad ve Mücahitler Hareketi, İsrail’in İran’a yönelik saldırısını kınayarak Tahran yönetimiyle tam dayanışma içinde olduklarını açıkladı. Hamas, saldırının bölgeyi bir patlamanın eşiğine getiren tehlikeli bir tırmanış olduğunu belirtirken, İslami Cihad ise İran’ın bu saldırıya güçlü bir şekilde karşılık vereceğine inandıklarını vurguladı.

Filistinli örgütler, İsrail’in İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik geniş çaplı saldırısını kınayarak, bu adımın bölgeyi bir patlamanın eşiğine getiren tehlikeli bir tırmanış olduğunu belirtti.

Hamas, İslami Cihad ve Mücahitler Hareketi tarafından yapılan ayrı açıklamalarda, İran halkı ve yönetimiyle tam dayanışma içinde olunduğu vurgulandı.

Hamas, yayımladığı basın açıklamasında, “Siyonist yapının kardeş İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı başlattığı geniş çaplı saldırıyı” kınadı. Açıklamada, bu saldırının “bölgeyi bir patlamanın eşiğine getiren tehlikeli bir tırmanış teşkil ettiği” ifade edildi.

‘Netanyahu bölgeyi açık çatışmalara sürüklüyor’

Hamas, saldırının “aşırılıkçı Netanyahu hükümetinin, Talmudik hayallerine hizmet etmek ve bölge halkları üzerinde hegemonya kurma çabaları doğrultusunda bölgeyi açık çatışmalara sürükleme konusundaki ısrarını yansıttığını” belirtti.

Örgüt, İran İslam Cumhuriyeti ile tam dayanışma içinde olduğunu ifade ederek, “başta Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İran Ordusu Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Bakıri olmak üzere üst düzey komutanların ve bir dizi nükleer bilimcinin şehit olması” nedeniyle İran liderliğine ve halkına en derin taziyelerini sundu.

Açıklamada, “İran bugün, Filistin’i ve direnişini destekleyen kararlı duruşunun ve bağımsız ulusal kararından taviz vermemesinin bedelini ödemektedir. Bu durum, ümmetin ve onun canlı güçlerinin bu tehlikeli saldırganlık karşısında birleşik bir tavır almasını gerektirmektedir,” denildi.

Hamas, “Siyonist varlığın ümmetin merkezi düşmanı olduğunu ve onunla mücadelenin bir kader savaşı olduğunu” vurguladı.

İslami Cihad: İran güçlü bir şekilde karşılık verecektir

İslami Cihad da saldırıyı kınayarak, “Suçlu yapının İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı başlattığı geniş çaplı saldırı, savaş suçlusu Binyamin Netanyahu liderliğindeki rejim hükümetinin uzun zamandır arzuladığı, bölgenin tamamını yeni bir açık çatışma evresine sokma tehlikesi taşıyan ciddi bir gelişmedir,” ifadelerini kullandı.

Örgüt, İran halkı, hükümeti ve liderliğiyle tam dayanışma içinde olduğunu belirterek, “İran İslam Cumhuriyeti’nin halkı ve liderliğiyle bu saldırıya güçlü ve muktedir bir şekilde karşılık verebileceğine” olan tam güvenini dile getirdi.

İslami Cihad, saldırıda hayatını kaybedenler için İran halkına taziyelerini ileterek, “başta Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ile nükleer bilimciler Feridun Abbasi ve Muhammed Mehdi Tahrancı” olmak üzere hayatını kaybedenleri andı.

Filistin Mücahitler Hareketi de saldırıyı kınayarak İran halkı ve liderliğiyle dayanışma içinde olduğunu teyit etti.

Hareket, “Bu saldırı ümmete yapılmış bir saldırıdır,” diyerek Tahran’ın “Filistin davasını, halkını ve direnişini destekleyen sağlam duruşunun ve bölgedeki Amerikan hegemonyası ile kibrine meydan okumasının bedelini ödediğini” kaydetti.

Öte yandan, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Umman ve Venezuela başta olmak üzere çok sayıda ülke de İsrail’in İran’a yönelik saldırısını kınadı.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

Körfez ülkelerinden İsrail’in İran saldırısına kınama

Yayınlanma

Körfez ülkeleri, İsrail’in İran’ın içerisine yönelik görülmemiş askeri saldırılarını kınadığını açıkladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Suudi Arabistan Krallığı, kardeş İslam Cumhuriyeti İran’ın egemenliğini ve güvenliğini zedeleyen ve uluslararası hukuk ve normları açıkça ihlal eden İsrail’in küstah saldırılarını şiddetle kınamakta ve lanetlemektedir,” denildi.

Açıklamada, BM Güvenlik Konseyi’nin İsrail’in tekrarlanan saldırılarına derhal karşı çıkma ve durdurma sorumluluğuna dikkat çekildi.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İsrail’in İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik askeri saldırılarını en şiddetli şekilde kınadı ve devam eden gerginliğin tırmanması ve bunun bölgesel güvenlik ve istikrar üzerindeki etkilerinden derin endişe duyduğunu ifade etti.

BAE Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, riskleri azaltmak ve çatışmanın genişlemesini önlemek için azami itidal ve sağduyu ile hareket edilmesinin önemini vurguladı.

Bakanlık, diyaloğun güçlendirilmesi, uluslararası hukuka bağlı kalınması ve devletlerin egemenliğine saygı gösterilmesinin mevcut krizlerin çözümü için temel ilkeler olduğunu belirten BAE’nin tutumunu yineledi.

BAE, anlaşmazlıkların çatışma ve tırmanma yerine diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini vurguladı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni ateşkesin sağlanması ve uluslararası barış ve güvenliğin güçlendirilmesi için acil ve gerekli önlemleri almaya çağırdı.

İran ile Batılı güçler arasındaki nükleer müzakerelerde önemli bir rol oynayan Körfez ülkesi Umman, saldırıyı “tehlikeli bir tırmanış” olarak nitelendirdi.

Umman Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Umman bu eylemi, Birleşmiş Milletler Şartı ve uluslararası hukuk ilkelerinin açık bir ihlali olan tehlikeli ve pervasız bir tırmanış olarak değerlendiriyor. Umman Sultanlığı, bu tırmanış ve sonuçlarından İsrail’i sorumlu tutuyor ve uluslararası topluma bu tehlikeli gidişatı durdurmak için kararlı ve net bir tavır sergilemeye çağırıyor,” dedi.

Katar, saldırıyı “İran’ın egemenliğine yönelik açık bir ihlal” olarak nitelendirerek uluslararası topluma müdahale etmesi ve daha fazla tırmanışın önlenmesi çağrısında bulundu.

Katar Dışişleri Bakanlığı, sükunetin yeniden sağlanması ve bölgeyi savaşa sürükleyebilecek eylemlerden kaçınılması çağrısında bulundu.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

ABD-İsrail-İran üçgeninde taraflar el yükseltiyor

Yayınlanma

ABD-İsrail-İran üçgeninde tansiyon tırmanıyor. Tahliyeler, askeri hazırlıklar ve karşılıklı tehditler krizi derinleştiriyor. Nükleer müzakereler ise tüm baskılara rağmen sürüyor.

ABD’nin Irak başta olmak üzere Ortadoğu’daki diplomatik temsilciliklerinde kısmi personel tahliyesi ve askeri üslerde güvenlik alarmı düzeyini yükseltmesi, İsrail’in İran’a yönelik olası bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaları yeniden gündeme getirdi. ABD basınında yer alan haberlere göre, İsrail hükümeti ABD yönetimine “İran’a saldırı başlatmaya hazır olduğu” bilgisini iletti.

İran ile ABD arasında yürütülen dolaylı nükleer müzakerelerin merkezinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın “sıfır uranyum zenginleştirme” şartına dayalı anlaşma önerisi bulunuyor. Ancak İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney başta olmak üzere üst düzey yetkililer bu teklifi kesin bir dille reddetti.

ABD personelini tahliye ediyor, askeri alarm seviyesi artırıldı

Trump yönetimi, Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği’nde zorunlu olmayan personel ile aile bireylerinin, artan güvenlik tehditleri nedeniyle tahliye edileceğini açıkladı. Aynı zamanda Bahreyn, Katar, BAE ve Kuveyt’teki ABD misyonlarına da benzer yönde mesajlar iletildiği ve askeri üslerin yüksek alarm durumuna geçirildiği öne sürüldü. ABD ayrıca vatandaşlarını Irak’a seyahat etmemeleri konusunda en yüksek düzeyde uyardı.

Petrol fiyatları yükselişe geçti

İngiltere merkezli Deniz Ticareti Operasyonları Kurumu (UKMTO), artan bölgesel gerilimin, Basra Körfezi, Umman Körfezi ve Hürmüz Boğazı’ndaki denizcilik faaliyetlerini olumsuz etkileyebileceği yönünde uyarı yayınladı. Tüm bu gelişmeler, enerji piyasalarına da yansıdı ve petrol fiyatlarında yüzde 4’ü aşan artış yaşandı.

İsrail’in mesajı

Bu gelişmeler yaşanırken CBS televizyonu, İsrail’in ABD’ye “İran’a saldırı başlatmaya hazır olduklarını” bildirdiğini duyurdu. Haberde, bazı Amerikalı yetkililere göre bu durumun ABD vatandaşlarının bölgeden çıkarılmasının nedenlerinden biri olabileceği, ayrıca İran’ın Irak’taki bazı ABD tesislerine misillemede bulunabileceği değerlendirildi.

NBC kanalı da benzer şekilde, İsrail’in İran’a saldırı planladığını ve ABD’nin bu saldırıya doğrudan ya da dolaylı destek verme konusunda bir planı olmadığını aktardı. Ancak Trump yönetiminin gelişmeleri yakından takip ettiği ve “teyakkuzda” olduğu vurgulandı.

ABD Başkanı Donald Trump da İran ile yürütülen müzakerelerin başarıyla sonuçlanacağına dair eski güvenini yitirdiğini belirtti. Ortadoğu’daki bazı personelin tahliyesine ilişkin bir soruya ise “Oradan çıkarıldılar çünkü tehlikeli bir yer olabilir. Neler olacağını göreceğiz” yanıtını verdi. İran’ın nükleer silaha sahip olamayacağını vurgulayan Trump, “Bu kadar basit. Buna izin veremeyiz” ifadelerini kullandı.

İran’ın yanıtı: Askeri tatbikat ve füze testi

İran Savunma Bakanı Tuğgeneral Aziz Nasırzade, müzakerelerin başarısız olması ve İran’a saldırı dayatılması durumunda, bölgedeki tüm ABD üslerinin “tereddütsüz hedef alınacağını” ifade etti. Ayrıca İran’ın geçen hafta 2 tonluk savaş başlığı taşıyabilen bir balistik füzeyi başarıyla test ettiğini açıkladı.

İran ordusu da savunma ve caydırıcılık kapasitesini artırmak amacıyla askeri tatbikatlar başlattı.

İran Genelkurmay Başkanlığının yazılı açıklamasına göre Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, “İktidar 1404” adı verilen ve her yıl çeşitli münasebetlerle düzenlenen bir dizi tatbikatın başlatılması talimatını verdi. Söz konusu tatbikatların amacının, silahlı kuvvetlerin savunma ve caydırıcılık kabiliyetlerinin artırılması ve hazırlık durumlarının değerlendirilmesi olduğu belirtildi. Tatbikatların, silahlı kuvvetlerin yıllık takviminde değişiklikler yapılarak ve düşman hareketlerine odaklanılarak planlandığı bilgisi verildi.

İran “en yüksek askeri hazırlık” seviyesine geçti

İran’ın İngilizce yayın yapan devlet televizyonu Press TV’ye konuşan ismi açıklanmayan üst düzey güvenlik yetkilisi de İran’ın askeri saldırı tehditlerine karşı “en yüksek askeri hazırlık seviyesinde” olduğunu söyledi.

İsrail ve ABD’ye “hızlı ve beklenmedik” şekilde karşılık verileceğini belirten İranlı yetkili, “İran şu anda en üst düzeyde askeri hazırlık seviyesinde. ABD veya siyonist rejim (İsrail) herhangi bir saldırganlık eylemine kalkışırsa hazırlıksız yakalanacak” dedi.

ABD’nin bölgedeki faaliyetlerinin, İran’a karşı herhangi bir saldırganlık eylemi olması halinde bölgesel çıkarlarını ve üslerini hedef alacağı yönündeki İran uyarılarına karşı savunma amaçlı bir tepki olduğunu ifade eden yetkili, “Amerikalıların yaptığı İran’a yönelik bir tehdit mesajından ziyade, İran’ın Amerikan çıkarlarına yönelik tehditlerine bir tepkidir” diye konuştu.

Nükleer müzakerelerde 6. tur pazar günü

Nükleer müzakerelerin kritik bir noktada bulunması, ABD’nin tahliye kararının gerçek bir saldırı hazırlığından mı yoksa diplomatik baskı yaratma amacıyla mı alındığı tartışmasını gündeme getirdi.

Nitekim gerilimin tırmanması üzerine 15 Haziran’da yapılacağı duyurulan ABD-İsrail müzakerelerinin 6. turunun iptal edildiği iddiaları ortaya atıldı. Ancak Umman Dışişleri Bakanı Bedir Buseydi, müzakerelerin 15 Haziran Pazar günü Maskat’ta yapılacağını doğruladı. Bu açıklama, diplomatik sürecin askeri tehditlerle ivmelendirilmeye çalışıldığı iddialarını güçlendirdi.

UAEA’nın kararı ve İran’ın tepkisi

Arka planda Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA), İran aleyhine bu sabah aldığı ve 20 yıl aradan sonra BM’nin İran’a yeniden yaptırım uygulamasının önünü açan kararının yankıları sürüyor. Karar İran’ı nükleer taahhütlerine uymamakla suçluyor. İran ise bu karara uranyum zenginleştirme kapasitesini artıracağını açıklayarak karşılık verdi.

Öte yandan İran kısa bir süre önce İsrail’in nükleer programına dair gizli belgeleri elde geçirdiklerini ve bu belgelerin UAEA’nın İsrail’le koordineli çalıştığını gösterdiğini açıkladı. Tahran yönetimi, UAEA Başkanı Rafael Grossi’yi de “İsrail’in talimatlarını yerine getirmekle” itham etti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English