Ortadoğu
İsrail tek kurşun sıkmadan Dera’ya ilerliyor: PYD, İsrail dahil herkesten yardım istiyor

Türkiye ve onun desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) Ayn el Arap’a (Kobani) yönelik operasyona hazırlanırken HTŞ ile aradığı diyaloğu henüz kuramayan PYD, Türkiye’ye karşı İsrail dahil tüm ülkelerden yardım bekliyor. Bu arada Suriye topraklarına giren İsrail de Dera’ya doğru ilerliyor.
PKK’nın Suriye kolu Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanlık Konseyi Üyesi Salih Müslim video konferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
DW Türkçede yer alan habere göre Salih Müslim HTŞ ile PYD arasında PYD’nin işgalindeki toprakların geleceğine ilişkin henüz bir müzakere süreci başlamadığını söyledi.
Heyet-i Tahrir Şam (HTŞ) Suriye’nin başkentini ele geçirip Esad yönetimini devirdiğinde Salih Müslim HTŞ ile diyaloga açık olduklarını söylemiş, “HTŞ bize bir adım atarsa biz iki adım atarız” demişti. Ayrıca PYD liderliği kendine bağlı kurumlara HTŞ’nin tanıdığı yeni Suriye bayrağının asılması talimatını vermişti.
Şam’a gönderdikleri mesajlara “henüz yanıt alamadıklarını” söyleyen Müslim, yine de olası müzakereleri yürütmek üzere bir heyet hazırladıklarını ve umutlu olduklarını belirtti.
Müslim, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın “HTŞ ve Kürtler arasında bir diyaloğu önlemek için aceleyle ve erkenden” Şam’a gitmiş olabileceğini düşündüğünü de söyledi.
HTŞ ile müzakerelerden istedikleri sonucu alamamaları halinde Şam’la bir çatışma ihtimali görüp görmediğinin sorulması üzerine Müslim, “Bu olmazsa kendimizi siyasi olarak savunacağız. Her şey masada ancak iyi niyetle yaklaşıyoruz” dedi.
Hem HTŞ hem SMO için “cihatçı” nitelemesi yapan Müslim, yine de HTŞ’nin geçmişte kendilerine yönelik operasyonlara katılmadığına dikkat çekti. Fakat bu yapının da “Türkiye ile koordinasyon halinde olduğunun” farkında olduklarını kaydetti.
“İsrail desteğine açığız”
İsrail basınında son günlerde çıkan “İsrail’in Suriyeli Kürtleri Türkiye’ye karşı koruması gerektiği” şeklindeki yorumların sorulması üzerine Müslim, “Özellikle İsrail’den değil, herkesten destek istediklerini” söyledi. Salih Müslim, “İsraille iletişimimiz yok, eğer böyle bir (Kürtlere destek) açıklamaları varsa elbette takdirle karşılarız” dedi. Müslim, Türkiye’nin Ortadoğu’da izlediği tutumun “İsrail’i de rahatsız ettiğini” savundu.
Jerusalem Post gazetesi 9 Aralık tarihinde, “Suriye Kürtlerinin temsilcileri yardım ve koruma talebiyle İsrailli yetkililere başvurdu” diye yazmıştı.
İsrail’in Türkiye’ye karşı açık desteğinin SDG kontrolündeki bölgelerde yaşayan Arap halkları huzursuz edip etmeyeceği sorusu üzerine Müslim, “Mısır, Fas, Tunus, Körfez ülkeleri… tüm bu Arap ülkelerinin zaten İsraille ilişkisi var” ifadelerini kullandı. Arap aşiretlerinin sırf bu yüzden kendileri aleyhine tutum almasını beklemediğini söyledi.
İsrail ordusu Dera’ya ilerliyor
Türkiye’nin PYD’ye yönelik eylemlerinden rahatsızlığını dile getiren İsrail ise Esad yönetiminin devrilmesi üzerine girdiği Suriye topraklarındaki işgalini tek bir kurşun dahi sıkmadan derinleştiriyor.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), İsrail’in Dera kırsalında dokuz kilometre ilerleyerek bölgedeki Koya köyüne ve Vahdet barajı bölgesine girerek stratejik mevzilere konuşlandığını duyurdu.
SOHR’un bildirdiğine göre İsrail güçleri bölgeye girmeden önce bölge sakinlerinden silahlarını teslim etmelerini istedi.
SOHR, ayrıca İsrail güçlerinin İsrail – Suriye sınırındaki tampon bölge yakınlarındaki Kuneytra bölgesi ve Dera arasındaki sınırda yer alan Sayda köyü yakınlarındaki askeri bir bölge olan 74. Tugay bölgesine girdiğini aktardı.
İsrail ordusu bu ay Esad hükümetinin çöküşünün ardından, Suriye sınırında yer alan stratejik Hermon Dağı’nı işgal etmiş ve Suriye ile işgal altındaki Golan Tepeleri arasındaki silahtan arındırılmış bölgeye girmişti. İsrailli yetkililer, bu hareketi İsrail’in sınırlarının güvenliğini sağlamak için sınırlı ve geçici bir önlem olarak tanımlamasına rağmen en az 2025’in sonuna kadar işgali devam ettireceklerinin mesajlarını veriyor.
Ortadoğu
Trump-Netanyahu gerginliği büyüyor

Trump-Netanyahu gerginliği, ABD Başkanı Donald Trump’ın Körfez turu öncesinde İsrail’e Hamas’la ateşkes anlaşmasına varması için yaptığı baskıyla yeni bir boyut kazandı. Washington, İsrail’e “anlaşmazsa yalnız kalır” mesajı verirken, Gazze’ye insani yardım sürecinin İsrail’e rağmen başlatılacağı bildirildi. ABD ayrıca, Suudi Arabistan’la yapılacak nükleer işbirliği için İsrail’le normalleşme şartını da kaldırdı.
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Mayıs’ta başlayacak Körfez ziyareti öncesi İsrail’in Hamas ile ateşkese varması yönünde baskılarını artırdı. Haaretz’e konuşan bir kaynağa göre Washington, bu süreci yüksek öncelik olarak değerlendiriyor ve İsrail’e, “ABD ile birlikte ilerlemezse yalnız bırakılacağı” mesajını iletiyor.
Witkoff: Tarihi tren kalktı, ABD peronda beklemeyecek
Öte yandan Haaretz İsrailli rehinelerin aileleriyle görüşen ve “ateşkes anlaşmasına yanaşmazsa İsrail’in bedel ödeyebileceğini” söyleyen ABD’li yetkilinin Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff olduğunu yazdı.
İsrail Kanal 12’ye sabah saatlerinde ABD’li yetkinin rehine ailelerine şunu söylediğini aktardı: “Bugüne kadar rehineler savaşın bitmemesinin bedelini ödedi. Artık bu bedel sadece onlar için değil, İsrail için de ağır olacak.”
Witkoff, Husilerle yapılan ateşkesin sadece bir başlangıç olduğunu belirterek, “İsrail aklını başına almazsa Yüzyılın Anlaşması da İsrail dışında şekillenebilir. Tarihi tren çoktan kalktı, ABD peronda beklemeyecek” ifadelerini kullandı.
Üst düzey bir İsrail güvenlik yetkilisi bu hafta, kabine tarafından onaylanan Gazze işgalinin genişletilmesi planının, Trump’ın Körfez ziyaretinin tamamlanmasıyla başlatılacağını söylemişti.
Reuters: Suudi Arabistan için İsrail’siz formül
Reuters’a konuşan kaynaklara göre, Trump yönetimi Suudi Arabistan ile yürüttüğü sivil nükleer enerji görüşmelerinde, İsrail’le normalleşmeyi artık ön koşul olarak sunmuyor. Bu hamle, 100’den fazla İsrailli eski yetkilinin bir araya geldiği Bölgesel Güvenlik Koalisyonu tarafından “acil bir uyarı” olarak değerlendirildi.
Washington, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas arasında imzalanan İbrahim Anlaşmalarına Suudi Arabistan’ın da katılımını sağlamak için son birkaç yıldır bir ‘mega anlaşma’ öneriyordu. Masadaki formül, Suudi Arabistan’ın İsrail’le ilişkilerini normalleştirmesi karşılığında kapsamlı bir savunma anlaşmasını ve sivil nükleer enerji programında yardım önerisini içeriyordu.
Trump-Netanyahu gerginliği Gazze yardımı üzerinden de büyüyor
Öte yandan “Washington’un Husilerle anlaşma yapmak için İsrail’den izin almak zorunda olmadığı” sözleriyle dikkatleri üzerine çeken ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, Trump’ın Gazze’ye insani yardım girişinin sağlanması için talimat verdiğini belirtti.
Haaretz’e göre, Huckabee, Gazze’de gıda eksikliğinin ve insanların açlıktan hayatını kaybetmesinin en büyük tehlike olduğunu kaydetti. ABD’li elçi, yardım dağıtım planının ateşkes anlaşmasına varılıp varılmamasına bağlı olmayacağını belirtti.
Huckabee, yardım dağıtımında İsrail’in dahlinin olmayacağına ve ABD’nin yapacağı her şeyi İsrail’e söylemek zorunda olmadığına dikkati çekti.
Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce da Gazze’de yardım dağıtımını yönetecek yeni bir vakıf kurulacağını duyurdu. Ancak ayrıntı vermedi.
İsrail, 2 Mart’ta Gazze’ye insani yardım girişini durdurmuş, 18 Mart’ta saldırılarını yeniden başlatmıştı. Washington’un bu adımı, Tel Aviv’in uluslararası kamuoyu baskısını hafifletmek için hazırladığı sınırlı yardım planını da etkisiz kılabilir.
Israel Hayom da Trump hem İran’a yönelik baskı, hem de Suudi Arabistan’la normalleşme sürecinde Netanyahu’nun oyalayıcı tutumu nedeniyle “usandığını” ve Trump’ın, “ABD çıkarlarını ilgilendiren bazı kararlarda İsrail’siz hareket edeceği” iddia etmişti.
İsrail 2 Mart’ta Gazze’ye insani yardım girişini durdurmuş, 18 Mart’ta ise saldırılarına yeniden başlamıştı. İsrail ordusunun 19 aydır saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de yardım girişinin engellenmesi büyük bir insani krize yol açmış durumda.
Uluslararası tepkileri azaltmak isteyen Tel Aviv yönetiminin, İsrail ordusunun dahil olduğu sınırlı bir insani yardım dağıtımı planı üzerinde çalıştığı duyurmuştu.
Ortadoğu
“Trump ve Netanyahu arasında ipler koptu”

Trump ve Netanyahu arasındaki ilişkiler, Gazze’deki ateşkes ve esir takası süreci nedeniyle kritik bir dönemece girdi. ABD Başkanı Trump’ın Netanyahu ile teması kestiği iddia edilirken, üst düzey bir ABD’li yetkili Tel Aviv’in anlaşmaya yanaşmaması durumunda “ağır bedel” ödeyeceğini söyledi. Hafta sonu Trump’tan kapsamlı bir ateşkes planı duyurusu bekleniyor.
Trump ve Netanyahu: Güvensizlik krizi derinleşiyor
İsrail Ordu Radyosu muhabiri Yanir Cozin’in aktardığına göre, ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile teması kesme kararı aldı.
Cozin, X hesabından yaptığı paylaşımda, bu kararın arkasında Trump’ın çevresinden gelen “Netanyahu seni manipüle ediyor” yönündeki uyarıların etkili olduğunu belirtti.
İsrailli bir yetkiliye göre, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’in Cumhuriyetçi senatörlerle Trump hakkında “küstahça” konuşması da ilişkileri daha da gerdi. Trump’ın “enayi” gibi görünmekten hoşlanmadığı, bu nedenle Netanyahu ile doğrudan teması sona erdirdiği belirtildi.
Cozin ayrıca, ABD ile İsrail ilişkilerindeki bozulmanın temelinde Tel Aviv’in İran ve Husiler konusunda somut bir strateji ortaya koyamaması ve Gazze’ye dair net bir yol haritası sunamamasının yattığını aktardı.
ABD’den uyarı: İsrail anlaşmazsa bedel ödeyecek
The Jerusalem Post’un haberine göre, Gazze’deki esirlerin aileleriyle yapılan bir toplantıda konuşan üst düzey bir ABD’li yetkili, İsrail’in ateşkes ve esir takası anlaşmasına yanaşmaması halinde çok ağır sonuçlarla karşılaşacağını ifade etti.
Habere göre ABD’li yetkili, İsrail’in müzakerelerdeki tutumunu sert bir şekilde eleştirerek, İsrail dahil olmasa bile ABD’nin Suudi Arabistan ile bölgesel bir anlaşmaya varacağını söyledi.
Savaşı sona erdirmemenin bedelini şimdiye kadar esirlerin ödediğini belirten yetkili, “Anlaşmaz olmazsa sadece esirler için değil İsrail için bunun bedeli çok ağır olacak” dedi.
Yetkili ayrıca, ABD’nin Husilerle yaptığı ateşkesin sadece başlangıç olduğunu belirterek “İsrail aklını başına almazsa anlaşma İsrail olmadan gerçekleşecek” ifadesini kullandı.
“ABD, İsrail’den izin almak zorunda değil”
Öte yandan ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee’den ABD’nin Husilerle yaptığı ateşkese ilişkin dikkat çekici bir çıkış geldi. Huckabee, Washington’un Husilerle anlaşma yapmak için İsrail’den izin almak zorunda olmadığını söyledi.
Kanal 12’ye verdiği röportajın yayımlanan ön gösteriminde Huckabee, Husilerin İsrail’e yönelik saldırılarında Amerikan vatandaşlarının zarar görmesi durumunda ABD’nin harekete geçeceğini duyurdu.
“ABD, Husilerin gemilerimize ateş açmasını engelleyecek bir tür düzenleme yapmak için İsrail’den izin almak zorunda değil” diyen Huckabee, ABD’nin kararlarının kendi ulusal güvenlik önceliklerine bağlı olduğunu vurguladı.
“Amerikalıya zarar gelirse bu bizim işimiz olur”
ABD Başkanı Donald Trump ile Başkan Yardımcısı JD Vance ile konuya ilişkin görüştüğünü belirten Huckabee, şu ifadeleri kullandı: “İsrail’de yaşayan 700 bin Amerikalı bulunuyor. Eğer Husiler İsrail’e bir şeyler yapmaya devam etmek istiyorlarsa ve bir Amerikalıya zarar verirlerse ancak o zaman bu bizim işimiz olur.”
Röportajı yapan gazetecinin, “ABD’nin sadece Husi füzelerinin Amerikan vatandaşlarını hedef alması halinde mi müdahil olacağını” sorması üzerine Huckabee “Bu, bizim öncelikli işimizin ne olacağı meselesi” dedi.
“Trump’tan ateşkes planı gelebilir”
Öte yandan Israel Hayom gazetesine göre, Trump’ın bu hafta sonu Gazze’deki ateşkes sürecine ilişkin bir anlaşma taslağını açıklaması bekleniyor. Diplomatik kaynaklara göre, bu plan İsrail’in tüm taleplerini karşılamayacak ve Hamas’a sivil yönetime katılım gibi bazı garantiler içerebilecek.
Planın ilk aşamasında, ABD’nin Gazze’de yerinden edilmiş sivillere insani yardım sağlaması ve bölgenin yeniden inşasında merkezi bir rol üstlenmesi hedefleniyor.
Trump’ın açıklamasının Netanyahu’ya bir “oldu bitti” olarak sunulabileceği ve İsrail Başbakanı’nın bu durum karşısında içeride yeni bir koalisyon krizine sürüklenebileceği belirtiliyor.
Ortadoğu
İddia: Trump ve Netanyahu ilişkisi son derece gergin

ABD Başkanı Donald Trump’ın özellikle Suudi Arabistan ve İran konusunda Tel Aviv’i beklemeden adım atma kararı aldığı öne sürüldü. Trump’ın yakın çevresine göre Trump ve Netanyahu arasındaki ilişkiler son derece gergin.
ABD Başkanı Donald Trump’ın özellikle Suudi Arabistan ve İran konusunda Tel Aviv’i beklemeden adım atma kararı aldığı öne sürüldü. Trump’ın yakın çevresine göre Trump ve Netanyahu arasındaki ilişkiler son derece gergin.
İsrail basınında yer alan iddialara göre, ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ilişkilerde ciddi bir hayal kırıklığı yaşıyor. Israel Hayom gazetesine konuşan kaynaklar, iki lider arasındaki bağların “en düşük seviyeye” indiğini ve karşılıklı hayal kırıklıklarının arttığını ifade etti. Trump’ın, özellikle İran’a politikası ve İsrail-Suudi Arabistan normalleşmesi sürecinde Netanyahu’yu yetersiz bulduğu aktarıldı.
NYT: İsrail’in İran saldırısı ABD’deki çatlak nedeniyle rafa kalktı
Trump: Netanyahu karar almakta gecikiyor
Haberde yer alan bilgilere göre, Trump yönetimi, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle ilişkilerde ABD çıkarlarını ilerletecek bazı stratejik adımlar atmak istiyor. Bu adımlarda İsrail’in de yer alması bekleniyordu. Ancak Trump’a göre Netanyahu, bu süreçte gerekli kararları almakta gecikiyor. Trump’ın yakın çevresinden iki üst düzey kaynağa göre, Başkan, Netanyahu tarafından giderek daha fazla hayal kırıklığına uğratıldığını düşünüyor.
Riyad, Filistin mesajı istiyor
Haberde ayrıca, Suudi Arabistan’ın İsrail ile diplomatik normalleşmeye başlamadan önce Gazze’deki savaşın sona ermesini istediği belirtildi. Riyad yönetimi, İsrail’den ayrıca “ufukta bir Filistin devleti olduğu” yönünde açık bir mesaj bekliyor. İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’in bu tür bir açıklama için “uygun dil” üzerinde uzun süre çalıştığı bildirildi. Ancak İsrail yönetimi, şu ana kadar Suudi Arabistan’ın beklediği net mesajı vermedi.
Trump, İran konusunda da Netanyahu’dan memnun değil
srael Hayom gazetesi, Trump’ın İran nedeniyle de sabrının tükendiğini yazdı. Buna göre Trump, Signalgate nedeniyle görevden alınan Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’a Netanyahu ve ekibi tarafından “İran’a askeri müdahalede bulunma” yönünde baskı yapılmasına öfkeli. Netanyahu, Washington Post’ta yayımlanan bu iddiaya yanıt olarak Waltz ile sadece bir kez konuştuğunu söylemiş ancak Trump’ın ikna olmadığı belirtilmişti.
WP: Waltz, ‘Netanyahu ile yoğun işbirliği’ nedeniyle gözden düştü
Waltz’ın görevden alınmasında bu baskıların etkili olduğu ileri sürüldü. Netanyahu, bu iddialara karşılık Waltz ile yalnızca bir kez görüştüğünü söylemiş olsa da Trump’ın bu açıklamadan tatmin olmadığı aktarıldı.
Ortadoğu politikalarını İsrail’siz sürdürme kararı aldı
Son dönemde kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerde Trump’ın, Netanyahu ile uyumsuzluk nedeniyle Ortadoğu politikasını İsrail’i beklemeden ilerletme kararı aldığı ifade ediliyor. Israel Hayom, bu konuda “Başkan, İsrail’in kendisinden beklenen adımları atmasını beklemeyi reddediyor ve İsrail’in katılımı olmadan ilerleyecek” ifadelerine yer verdi.
ABD, Husi ateşkesinden İsrail’i dışladı
Trump’ın İsrail’e olan öfkesinin bir diğer göstergesi olarak, Yemen’deki Husilerle varılan ateşkes anlaşmasında İsrail’in dışlanması gösteriliyor. Habere göre, ABD yönetimi anlaşmayı ilan ettikten sonra, İsrailli yetkililer Beyaz Saray’dan uzun süre bilgi alamadı. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, gelişmelerin ardından yaptığı açıklamada “İsrail, her türlü tehdide karşı kendini yalnız başına savunabilecek güçtedir” ifadesini kullandı.
İsrail; ABD-İran müzakereleri çökerse saldırı seçeneği için bastırıyor
Trump’ın gelecek hafta gerçekleştireceği bölge ziyaretine İsrail’i dahil etmemesi de dikkat çekiyor. Programda şu an için İsrail’e herhangi bir ziyaret planı bulunmuyor. Bu durum, iki ülke arasındaki ilişkilerdeki gerilimin diplomatik düzeyde de somutlaştığına işaret ediyor.
-
Görüş1 hafta önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Görüş2 hafta önce
ABD, Ukrayna’ya ihanet etti
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jeffrey Sachs: ABD’nin Asya’daki askeri üslerini kapatın
-
Rusya3 gün önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Dünya Basını2 hafta önce
Bender Abbas patlaması: Sabotaj mı kaza mı?
-
Dünya Basını2 hafta önce
The Ekonomist: Afrika’dan Göç Dünyayı Değiştirecek
-
Görüş3 gün önce
Kim kazandı?
-
Dünya Basını2 hafta önce
ABD’nin eski Asya çarı Kurt Campbell: Çin’le hesapsız bir çatışmaya girmekten kaçınılmalı