İsveç Enerji Bakanı Ebba Busch 12 Aralık Perşembe günü yaptığı açıklamada, ülkedeki ve AB düzeyindeki krizden Almanya’nın nükleerden vazgeçmesini sorumlu tutarak, İsveç’in artan enerji fiyatlarıyla mücadele etmek için yeni tedbirler almaya hazır olduğunu duyurdu.
Elektrik fiyatlarındaki bölgesel farklılıkların artması ve ülkenin güneyinde fiyatların yükselmesi ile karşı karşıya kalan İsveç hükümeti, hane halkı ve işletmelerin artan baskıyla başa çıkmalarına yardımcı olmak için yeni önlemler almayı düşünüyor.
Vatandaşlar kış aylarında artan enerji faturalarına hazırlanırken başbakan, “Hükümet, ihtiyaç duyulması halinde hane halkını ve işletmeleri desteklemeye açıktır,” dedi.
“‘Nükleer enerjinin yarısını kapatmamış olsaydık bu sorunları yaşamazdık’ dediğimde kimsenin mutlu olmadığının farkındayım. Fakat bu doğru ve söylenmesi gerekiyor,” diyen İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, önceki Alman Sosyal Demokrat-Yeşiller koalisyonunun yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla güvenme politikasının bir parçası olarak 2019-2020 yılları arasında birkaç nükleer reaktörü kapatmasına atıfta bulundu.
Son haftalarda İsveç’te fiyat eşitsizliklerinin şok edici seviyelere ulaşmasıyla birlikte halkın hayal kırıklığı giderek artıyor.
Aftonbladet gazetesinde yayınlanan bir makalede uzman Andreas Cervenka, 11 Aralık Çarşamba günü İsveç’in güneyindeki elektrik fiyatlarının İsveç’in merkezine kıyasla %18.000 daha yüksek olduğunu söyledi. Güney Malmö’de 10 dakikalık bir duşun maliyeti 31 SEK’in (2,65 avro) üzerindeyken, İsveç’in orta kesimlerindeki Sundsvall’da 0,17 SEK (0,01 avro).
Busch, elektrik fiyatlarındaki artışın ana nedenlerinden birinin Almanya’nın nükleer santrallerini sökme kararı olduğunu belirterek, bunun Avrupa için de zararlı etkileri olacağını savundu.
İsveçli yayın kuruluşu SVT’ye konuşan Busch, “Almanlara çok kızgınım. Ülkeleri için bir karar verdiler ve bunu yapmaya hakları var. Ancak bunun çok ciddi sonuçları oldu,” diye ekledi.
Komşu Almanya’da rüzgar üretimi düşük olduğunda, İsveç elektriği boşluğu doldurmak için ihraç ediliyor, bu da İsveçli tüketiciler için mevcut arzı azaltıyor ve fiyatları artırıyor.
Arz sorunu ve fiyat, hidroelektrik fazlası olan kuzey İsveç ile daha yüksek enerji talebi ve sınırlı yerel üretimin sık sık kıtlığa yol açtığı güney İsveç arasındaki zayıf bağlantıdan kaynaklanıyor.
Bu yapısal sorun, ulusal ihtiyaçlara odaklanmak yerine tüm Avrupa şebekesindeki talebe öncelik vererek sınır ötesi elektrik akışlarını optimize etmek için tasarlanmış bir AB elektrik piyasası mekanizması olan Akış Bazlı Piyasa Bağlantısı ile daha da kötüleşiyor.
Sistem, AB’nin Avrupa genelinde enerji kullanımını daha verimli hale getirme çabalarının bir parçası olarak Ekim 2024’te İsveç’te uygulamaya konuldu ancak İsveç’in güney bölgelerindeki elektrik fiyatları üzerinde etkili oldu.
Fakat İsveç muhalefetine göre sorun daha çok AB enerji piyasasının kendisinde yatıyor.
Muhalefetteki Sosyal Demokratların sanayi politikası sözcüsü Fredrik Olovsson’a göre elektrik fiyatları, hükümetin “akış bazlı sisteme (ya da Akış Bazlı Piyasa Bağlantısı sistemine)” dayanan yeni hesaplama yöntemleri nedeniyle artıyor.
Olovsson, “Bu insanı gerçekten kızdırıyor. Bir aydan biraz daha uzun bir süre önce, hükümetin şu anda uygulamaya konulan ve yüksek fiyatlara katkıda bulunan modeli durdurma şansı vardı. Sektörden yaygın eleştiriler geldi ve biz de bunun olabileceği konusunda uyarıda bulunduk,” dedi.
Kışın başlamasıyla birlikte, İsveç’in AB enerji piyasasındaki rolünü yeniden müzakere etmesi ve sistemin uzun vadeli istikrarını korurken tüketiciler için acil durum rahatlamasını sağlaması için Busch üzerindeki baskı artıyor.
Fakat, AB enerji piyasasından ayrılmak şu anda İsveç hükümetinin önceliği değil gibi görünüyor ve İsveç hükümeti de Akış Bazlı Piyasa Bağlantısı sistemini çözümün bir parçası olarak görüyor.
“AB tarafından düzenlenen akış bazlı kapasite hesaplama modelinin birçok etkisi var. Bunlardan biri de kuzeyden güney İsveç’e daha fazla elektrik nakledilebilmesi,” diye yazan Busch, AB enerji piyasasının fiyat artışlarını etkilediğini kabul etti.
Bakan, “Bu gerekli, özellikle de güney İsveç’te tüketim ve şebekelere oranla ciddi bir elektrik üretim sıkıntısı olduğu için,” diye yazdı.