Bizi Takip Edin

Avrupa

İtalya: İçten yanmalı motor yasağı Avrupa için ciddi bir kriz tehdidi oluşturuyor

Yayınlanma

İtalya Sanayi Bakanı Adolfo Urso, AB’nin 2035 yılından sonra Yeşil Mutabakat kapsamında yeni içten yanmalı motorlu araçların satışına getirdiği yasağın Avrupalı otomobil üreticileri için “ciddi bir kriz” yarattığını ve acilen gözden geçirilip revize edilmesi gerektiğini söyledi.

Başbakan Giorgia Meloni’nin İtalya’nın Kardeşleri partisinin üyesi Urso, Brüksel’in otomotiv sektörüne yönelik iddialı çevre hedeflerini hafifletmemesi halinde yüz binlerce Avrupalı otomobil üretim işinin risk altında olduğu uyarısında bulundu.

Urso Financial Times’a (FT) verdiği bir röportajda, “Tasarlandığı şekliyle Yeşil Mutabakat’ın yol haritası, Avrupa elektrikli araç pazarının çöküşü ve Avrupalı otomobil üreticilerinin ciddi kriziyle çelişkilerini şimdiden ortaya koydu. Veriler kendi adına konuşuyor. Yol haritasının sürdürülebilir olmadığı zaten açık,” dedi.

Roma, yasağın gözden geçirilmesini istiyor

Urso bu hafta Brüksel’de yapılacak üst düzey toplantılarda emisyon kurallarının ve 2035’te yürürlüğe girecek olan içten yanmalı motor yasağının acilen gözden geçirilmesini talep edecek ve biyoyakıt ya da sentetik yakıt kullananlar da dahil olmak üzere diğer temiz teknoloji araçlarının satışına izin verecek şekilde ertelenmesi ve hafifletilmesi gerektiğini söyleyecek.

İtalya’nın bu girişimi, Avrupa başkentlerindeki endişenin ve üreticilerin, halihazırda ucuz Çin elektrikli araç ithalatının baskısı altında olan kıtanın otomobil endüstrisinin, yeni içten yanmalı motorların satışına ilişkin yasağın yürürlüğe girmesiyle birlikte keskin bir düşüş yaşayabileceği yönündeki uyarılarının ardından geldi.

Ülkenin en büyük otomobil üreticisi Stellantis, hibrit versiyonu 17.700 avro olan Fiat 500’ün 30.000 avro fiyatlı elektrikli versiyonuna olan zayıf talep nedeniyle tarihi Torino fabrikasındaki otomobil üretimini ekim ortasına kadar bir aylığına askıya aldı.

İtalya’da otomobil üretimi 2023’e kıyasla üçte birden fazla düştü

İtalya’da otomotiv sektöründe yaklaşık 165.000 kişi çalışıyor. İtalya Ulusal Otomotiv Endüstrisi Tedarik Zinciri Birliğine göre İtalya’da otomobil üretimi yılın ilk yedi ayında 2023’ün aynı dönemine kıyasla üçte birden fazla düştü.

İtalya’da Ocak-Ağustos 2024 döneminde hibrit araç satışları geçen yılın eşdeğer dönemine kıyasla yüzde 16 artarken, elektrikli araç satışları yüzde 12 azaldı.

Urso, elektrikli araçların Avrupalıların ve İtalyanların gelirlerine kıyasla çok pahalıya mal olduğunu savundu ve Avrupa’nın kendi yerel tedarik zincirlerini geliştirmeden elektrikli araçları aceleyle benimsemesinin bloğu Çin’e aşırı bağımlı hale getirebileceği uyarısında bulundu.

Bakana göre Avrupa “Rusya’dan kaçarken Çin’e tutulabilir”

İtalyan bakan, “Risk, Rus fosil yakıtlarına bağımlılıktan Çin’den gelen, Çin tarafından üretilen veya Çin’de işlenen kritik hammaddelere bağımlılığa geçmemizdir,” dedi.

Urso, Avrupa’nın yeni savaşlar ya da başka bir pandemi durumunda üretim kapasitesinin “stratejik özerkliğini” göz önünde bulundurması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Avrupa’nın yeni içten yanmalı motorlara yönelik yasağı 2026 yılında gözden geçirmesi gerekirken Urso, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in yaklaşan istihdam kaybı tehdidi göz önüne alındığında bu süreci hızlandıracağı konusunda iyimser olduğunu ifade etti.

İtalyan bakandan Avrupa çapında işçi eylemleri uyarısı

Urso, “Eğer acele etmezsek, birkaç ay içinde Brüksel, Strazburg ve diğer Avrupa başkentlerinde sadece traktörleriyle çiftçileri değil, aynı zamanda işçileri de bulacağımızın herkes farkında. Bu atmosferi tüm Avrupa’da hissetmeye başlıyoruz,” uyarısında bulundu.

İtalya bu yıl tüketicileri benzinli ve dizel araçları elektrikli araçlarla, özellikle de İtalya’da üretilenlerle değiştirmeye teşvik etmeyi amaçlayan mali teşvikler için yaklaşık 1 milyar avro harcadı, fakat teşvikler programın açılmasından sonraki dokuz saat içinde tükendi.

Bakan, teşviklerin “okyanusta sadece bir damla” olduğunun altını çizdi.

Urso, komisyonun 2035 yılında içten yanmalı motor yasağını sürdürmekte ısrar etmesi halinde, geçişi hızlandırmak için önemli ekonomik kaynaklar sağlaması gerektiğini söyledi ve “Sanayi politikası ve çevre politikası uyumlu olmalıdır. Sürdürülebilir olduğu sürece elektrikli araçlara geçişi kabul ediyoruz,” diye konuştu.

Avrupa

Portnov suikastı, ‘Zelenskiy için tehlikeli bilgileri’ gündeme getirdi

Yayınlanma

Eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in danışmanı Andrey Portnov, bugün İspanya’nın başkenti Madrid’in banliyösünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Cinayetin Rusya-Ukrayna çatışmasıyla bağlantılı olabileceği ya da bir hesaplaşma olabileceği değerlendirilirken, Portnov’un geçmişte tartışmalı bir figür olduğu biliniyordu.

Eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in danışmanı Andrey Portnov, bugün Madrid’in Posuelo de Alarcón belediyesindeki özel bir Amerikan okulunun yakınında uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü.

Portnov’a Mercedes marka aracına bindiği sırada en az dört el ateş edildiği ve saldırganların olay yerinden kaçtığı bildirildi.

İspanyol polisi, cinayetin Rusya-Ukrayna çatışmasıyla bağlantılı olabileceği veya bir hesaplaşma olabileceği ihtimalleri üzerinde duruyor.

El Pais gazetesinin aktardığına göre, saldırıyı iki ya da üç kişi gerçekleştirdi ve toplamda beş el ateş edildi.

20 Minutos gazetesi ise soruşturmanın Portnov cinayetini Rusya-Ukrayna çatışmasıyla ilişkilendirdiğini ancak bir hesaplaşma olabileceği ihtimalini de dışlamadığını belirtti.

İspanyol radyo istasyonu Cadena SER, Portnov’un daha önce Ukrayna’da kamu fonlarını zimmetine geçirdiği ve insan hakları ihlallerinde bulunduğu iddiasıyla Avrupa Birliği’nin (AB) yaptırım listelerinde yer aldığını kaydetti.

Eski Ukrayna lideri Yanukoviç’in danışmanı Madrid’de öldürüldü

AB yaptırımları Mart 2015’te kaldırılmış, ancak Portnov bir ay sonra Ukrayna’nın Mirotvorets adlı kayıt sistemine “vatan haini” olarak dahil edilmişti.

Burada Portnov, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tecavüz etmekle suçlanıyordu. Portnov ayrıca Ukrayna gizli servislerinin de radarındaydı ve Rusya ile bağlantıları olduğundan şüpheleniliyordu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı özel yetkili büyükelçisi Rodion Miroşnik, Portnov’un “Yanukoviç dönemi etkili bir yetkili” olduğunu anımsattı ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin çevresi için tehlikeli bilgilere sahip olabileceğini ifade etti.

Gazeteci Anatoliy Şariy de Portnov’un “Zelenskiy hakkında elindeki belgeleri yayınlamadan hemen önce” öldürüldüğünü kaydetti.

2014 yılının baharında Portnov’u Moskova’dan kaçırma girişiminde bulunulmuştu.

Kiev polis teşkilatı güvenlik daire başkan yardımcısı Yuriy Spasskih, bu davada sanık olarak yargılanmıştı.

Bir sonraki yılın mart ayında Moskova oblastındaki Hımki Mahkemesi tarafından 3,5 yıl hapis cezasına çarptırılan Spasskih’in, Portnov’u Moskova’da kaçırıp Kiev’e götürmeye çalıştığı tespit edilmişti.

Kaçırma olayının azmettiricisinin ise Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko olduğu iddia edilmişti.

Kaçırma girişimine rağmen Portnov Ukrayna’ya dönmüştü. Ukrayinska Pravda gazetesi, Portnov’un 2019’da ülkesine döndüğünü ancak Şubat 2022’de Rusya’nın askeri müdahaleye başlamasının ardından Ukrayna’yı terk ettiğini yazdı.

Portnov, 2010 yılında Yanukoviç’in Ukrayna’da devlet başkanlığı seçimlerini kazanmasının ardından devlet başkanlığı idaresi başkan yardımcılığı ve yargı reformu ile yargı teşkilatı konularından sorumlu ana daire başkanlığı görevine getirilmişti.

Portnov bu göreve, kararını “önceden hazırlanmış bir ihanet” olarak nitelendiren Yuliya Timoşenko Bloku’ndan geçmişti.

Daha sonra devlet başkanı danışmanı ve Ukrayna devlet başkanlığı idaresi yargı teşkilatı konularından sorumlu ana daire başkanı olarak görev yaptı.

Portnov, 2014 başlarında kabul edilen ve devam eden Maydan eylemlerini bastırmayı amaçlayan “16 Ocak yasaları” olarak bilinen yasa paketinin ortak yazarlarından biri olarak gösteriliyordu.

Yasalar, Ukrayna parlamentosu (Yüksek Rada) tarafından tek günde onaylanmış ve ertesi gün Yanukoviç tarafından imzalanmıştı.

2019 yılında Ukrayna Başsavcılığı, Portnov’u kolluk kuvvetlerinin görevi kötüye kullanması ve cinayetlerin organize edilmesi davasında tanık olarak sorgulamıştı.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Polonya seçimlerinde ikinci turda sağcı aday Mentzen kilit konumda

Yayınlanma

Pazar günkü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üçüncü sırada yer alan Polonya aşırı sağının yükselen yıldızı Sławomir Mentzen, ikinci turda Rafał Trzaskowski veya Karol Nawrocki’yi destekleme konusunda katı koşullar ortaya koydu.

Sivil Platform (PO) adayı ve Varşova Belediye Başkanı Trzaskowski, ilk turda %31,4 oy alarak birinci oldu. Şimdi, %29,5 oy alan iktidardaki Hukuk ve Adalet (PiS) tarafından desteklenen muhafazakâr Karol Nawrocki ile çekişmeli bir ikinci turda karşı karşıya gelecek.

Mentzen, bir ara Nawrocki’ye yaklaşmış ve ikinci tura çıkabileceği yönünde spekülasyonlara yol açmış olsa da, %14,8 ile üçüncü sırada yer aldı.

Çoğunluğu genç ve muhalif olan seçmenleri, kalan iki aday için de değerli bir hedef kitle oluşturuyor. Mentzen, mevcut hükümet ve PiS’e eşit derecede karşı olduğunu belirterek, hiçbirine yakın durmadığı izlenimini veriyor.

Mentzen, herhangi bir adayı hemen desteklemek yerine, her iki adayı da YouTube kanalında canlı yayınlanan bir toplantıya davet etti ve onlara siyasi taleplerini içeren bir bildiri imzalamalarını istedi.

Salı günü X’te yazdığı yazıda Mentzen, “Seçmenlerim sizin televizyon kanallarınızı izlemiyor ve medyanızın propagandasına inanmıyor. Sosyal medyayı kullanıyor ve benim içeriklerimi takip ediyor. Onların oylarını istiyorsanız, onları orada ikna edin,” dedi.

Mentzen, ayrı bir videoda koşullarını ayrıntılı olarak açıkladı: Destek isteyen herhangi bir aday, vergileri, katkı paylarını veya ücretleri artıran, yeni mali yükler getiren veya nakit kullanımını kısıtlayan yasaları imzalamayacağına dair taahhütte bulunmalı.

Sağcı siyasetçi ayrıca Polonya zlotisini korumayı da taahhüt etmelerini de istedi.

Ek talepler arasında ifade özgürlüğünü kısıtlayan herhangi bir yasanın imzalanmasının reddi, Polonya askerlerinin Ukrayna’ya gönderilmesine karşı çıkılması, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin onaylanmasının reddi ve Polonya vatandaşlarının ateşli silahlara erişiminin korunması yer alıyor.

Son olarak, adaylar, Mentzen’in görüşüne göre Polonya’nın konumunu zayıflatacak, örneğin oy hakkını azaltacak veya Konsey’deki veto hakkını kaldıracak, AB’ye yetki devri veya yeni AB anlaşmalarının onaylanmasına karşı çıkmalı.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Eski Ukrayna lideri Yanukoviç’in danışmanı Madrid’de öldürüldü

Yayınlanma

Eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in danışmanı Andrey Portnov, Madrid’in bir banliyösünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Çocuklarını okula bırakırken pusuya düşürülen Portnov, geçmişte Ukrayna’da yolsuzlukla suçlanmış ve ABD tarafından yaptırıma tabi tutulmuştu.

Eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in danışmanlarından Andrey Portnov, İspanya’nın başkenti Madrid’in bir banliyösünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü.

Soruşturmaya aşina bir kaynağın Reuters‘a verdiği bilgiye ve İspanyol polisinin teyidine göre, olay Portnov’un çocuklarını Amerikan Okulu’na bıraktığı sırada meydana geldi.

İspanyol radyo istasyonu Cadena SER‘in haberine göre, kimliği belirsiz bir saldırgan Portnov’u okulun kapısında bekliyordu.

Eski Ukraynalı siyasetçi aracıyla olay yerine ulaştığında, saldırgan ateş açarak Portnov’u vurdu ve ardından kaçtı. Portnov’un göğsüne dört, başına ise bir kurşun isabet ettiği bildirildi.

El Pais gazetesi ise polis kaynaklarına dayandırdığı haberinde, saldırgan sayısının iki ya da üç olabileceğini belirtti.

1973 yılında Lugansk’ta doğan Andrey Portnov, 1997’de Devlet Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonunda çalışmaya başladı.

2006-2010 yılları arasında Ukrayna parlamentosu Verhovna Rada’da milletvekili olarak görev yapan Portnov, 2010 yılında Ukrayna devlet başkanlığı idaresi başkan yardımcılığına atandı.

Portnov, aynı zamanda yargı reformu ve yargı sistemi konularında baş yönetimin başkanlığını da yürüttü. Yanukoviç’in Şubat 2014’te Ukrayna’dan kaçmasına kadar devlet başkanlığı idaresi başkanının birinci yardımcısı olarak görevine devam etti. Bu olayın ardından Ukrayna’yı terk ederek özel avukatlık yapmaya başladı.

Ukrayna İçişleri Bakanlığı, 15 Ocak 2015 tarihinde Portnov hakkında “görevini kötüye kullanarak kamu varlıklarını zimmetine geçirme” suçlamasıyla dava açıldığını ve arandığını duyurmuştu.

Ancak, siyasetçinin kesin yerinin tespit edilememesi nedeniyle arama kararı daha sonra iptal edildi.

2019 yılına kadar Avusturya’da yaşayan Portnov, bu tarihten sonra Ukrayna’ya geri döndü.

ABD, 2021 yılında Portnov’a yaptırım uygulama kararı aldı. Yaptırım gerekçesinde, Portnov’un rüşvet yoluyla “Ukrayna yargı ve kolluk kuvvetleriyle geniş çaplı bağlantılar kurduğu” ve nüfuzunu “Ukrayna mahkemelerinde kararların alınması için kullandığı” ifade edildi.

Ukrayna’ya döndükten sonra Portnov, Devlet Soruşturma Bürosuna eski Devlet Başkanı Pyotr Poroşenko hakkında, görevde bulunduğu sırada “suç teşkil eden eylemlerde” bulunduğu iddiasıyla şikâyetlerde bulundu.

Poroşenko ise Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi’nin Portnov’a yaptırım uygulaması çağrısında bulunmuştu.

Poroşenko, bu tür yaptırımların olmamasının “sadece Zelenskiy’i değil, bir bütün olarak devleti de itibarsızlaştırdığını,” vurgulamıştı.

Araştırmacı gazetecilik projesi Shemy‘nin haberine göre, Portnov Haziran 2022’de Ukrayna’yı terk etti.

Ukrayna istihbaratı uyardı: Baharda Zelenskiy’i devirme teşebbüsü olabilir

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English