Diplomasi
Moody’s, Çin’in kredi notu görünümünü negatife çevirdi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, salı günü Çin’in kredi notu görünümünü, orta vadede ekonomik büyümenin sürekli olarak düşmesi ve emlak sektöründeki krizden kaynaklanan risklerin artmasını gerekçe göstererek negatife düşürdü.
Moody’s, hükümetin ve devlet şirketlerinin zayıf bölgelere mali destek sağlayacağına dair kanıtların arttığını ve bunun “Çin’in mali, ekonomik ve kurumsal gücüne yönelik geniş aşağı yönlü riskler oluşturduğunu” söyledi.
Kuruluşun not görünümünü düşürmesi, Pekin’in, bu yıl nakit sıkıntısı çeken emlak sektöründeki yavaşlama, zayıf eyaletlerdeki borç krizi ve ekonominin genelindeki yavaşlamayla başa çıkma çabalarının ortasında geldi.
Yatırımcılar Çin’in gelecek yılki gayrisafi yurtiçi hasıla büyüme hedefini merak ediyor ve politika yapıcıların bu ay yapılacak yıllık merkezi ekonomik çalışma konferansında bunu tartışması bekleniyor.
Çin’in giderek artan bütçe kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalması nedeniyle 2024 yılında ekonomiye sağlanacak mali destek de tartışmaya açılacak. Büyük ölçüde arazi satışına dayanan yerel yönetimlerin gelirleri, emlak sektöründeki kriz nedeniyle inişe geçti ve birçoğu hala pandemi sırasında yapılan ekstra harcamaların sonuçlarıyla uğraşıyor.
Çin maliye bakanlığı ‘hayal kırıklığı’ yaşadıklarını vurguladı
Moody’s ülke için A1 olan uzun vadeli yerel ve yabancı para cinsinden kredi notunu teyit etti. Moody’s 2017 yılında Çin’in kredi notunu Aa3’ten A1’e düşürmüş ve büyümeyi destekleme çabalarının ekonomide borç artışını teşvik edeceği endişesini dile getirmişti.
Moody’s’in açıklamasının hemen ardından Çin maliye bakanlığı “karardan dolayı hayal kırıklığına uğradığını” söyledi.
Bakanlık, “Çin’in makroekonomisi toparlanmaya devam ediyor ve yüksek kaliteli kalkınma istikrarlı bir şekilde ilerliyor” dedi ve ekledi: “Moody’s’in Çin’in ekonomik büyüme beklentileri ve mali sürdürülebilirliği konusunda endişelenmesi gereksizdir.”
Bakanlık ayrıca Çin’in “uzun vadeli olumlu temellerinin değişmediğini ve gelecekte küresel ekonomik büyüme için önemli bir motor olmaya devam edeceğini” söyledi.
Bakanlık, emlak sektöründeki yavaşlamanın yerel ve merkezi hükümet fon bütçeleri üzerindeki etkisinin “kontrol edilebilir ve yapısal” olduğunu da sözlerine ekledi.
Büyüme oranları
Moody’s Çin’in GSYH büyümesinin 2024 ve 2025 yıllarında yüzde 4 olmasını bekliyor. Maliye bakanlığı, ülkenin ekonomik büyümesinin 2023 yılında yüzde 5’e ulaşmasını beklediğini söyledi.
Moody’s açıklamasındada, ülkede zayıflayan demografiyi de içeren yapısal unsurların, Çin’in ekonomik büyümesinin potansiyel olarak 2030 yılında yüzde 3,5 seviyesine kadar gerilemesine neden olabileceğine dikkat çekildi.
Diplomasi
ABD, Rusya’dan Ukrayna’nın kendi ordusuna sahip olma hakkını tanımasını istiyor

Bloomberg’in haberine göre, ABD, Ukrayna’daki çatışmanın çözümü için hazırladığı barış anlaşması kapsamında Rusya’dan Ukrayna’nın kendi ordusuna ve savunma sanayisine sahip olma hakkını tanımasını talep edecek. Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Putin ile yapacağı görüşmede gündeme getirmesi bekleniyor.
Bloomberg‘in haberine göre, ABD, Ukrayna’daki çatışmanın çözümü için hazırladığı barış anlaşması kapsamında Rusya’dan Ukrayna’nın kendi ordusuna ve savunma sanayisine sahip olma hakkını tanımasını talep edecek.
Ajansın kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmede gündeme getirecek.
Witkoff’un Moskova’ya yeni bir ziyaret gerçekleştireceği daha önce Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuriy Uşakov tarafından duyurulmuştu.
Axios portalı, görüşmenin 25 Nisan’da yapılabileceğini yazmıştı.
Öte yandan Bloomberg, Washington’ın Kiev’in donanımlı ve tam kadrolu bir orduya sahip olma hakkını koruma konusundaki mutabakatının, Moskova’nın daha önce belirttiği taleplerle çeliştiğini belirtiyor.
FT: Rusya, Ukrayna’da çatışmaları mevcut cephe hattında durdurmaya hazır
Habere göre, Rusya’nın kabul etmesi durumunda, Ukrayna’yı demilitarize etme yönündeki ilan ettiği hedeften vazgeçmesi gerekecek.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’daki askeri müdahalenin başladığı gün olan 24 Şubat 2022’de, operasyonun amacını Ukrayna’nın “silahtan ve Nazilerden arındırılması” ile Donbass’taki sivil halkın soykırımdan korunması olarak belirtmişti.
Ajans, bu şartın Trump yönetiminin sadece Ukrayna’dan değil, Rusya’dan da tavizler alma çabasını doğruladığını belirtiyor.
Bloomberg, şimdiye kadar eleştirmenlerin ABD planını, Ukrayna’nın NATO’ya katılmaktan vazgeçmesi şartı da dahil olmak üzere, Rusya’nın çıkarlarına uygun olarak gördüğünü iddia etti.
Kaynaklara Washington, çatışmanın çözümü için yapılan anlaşma kapsamında Moskova’nın Zaporojye Nükleer Santrali’ni Kiev’e iade etmesini de istiyor.
ABD’nin planına göre, santral daha sonra her iki tarafın enerji tedarikini garanti altına almak için Amerikan kontrolüne geçecek.
Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporojye Nükleer Santrali, Ekim 2022’den bu yana Rosatom’un bir iştiraki olan Rosenergoatom AŞ tarafından yönetiliyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Zaporijya Nükleer Santrali’nin Rusya’ya ait bir nükleer tesis olduğunu ve “santralin Rus nükleer sektörüne geri dönmesinin uzun zamandır gerçekleşmiş bir gerçek” olduğunu belirtmişti.
ABD ayrıca, Rusya’nın kontrolüne geçen Harkiv oblastındaki toprakları Ukrayna’ya iade etmeyi ve Kiev’in temas hattı boyunca uzanan Dinyeper Nehri’ne erişimini garanti etmeyi umuyor.
Kaynaklara göre, anlaşmanın detayları henüz kesinleşmedi ve değişiklik gösterebilir.
Washington tarafından hazırlanan çatışma çözüm planının içeriği resmi olarak açıklanmadı.
Daha önce Bloomberg, ABD’nin çözüm kapsamında Rusya’nın kontrolüne geçen tüm toprakları Rusya’ya bırakmayı teklif ettiğini yazmıştı. The Wall Street Journal‘ın haberine göre de Washington’ın planında Kırım’ın Rusya toprağı olarak tanınması maddesi de yer alıyor.
Trump: Ukrayna savaşında Rusya ile anlaştığımızı düşünüyorum
Diplomasi
NATO üyeleri geçen yıl silahlara 1,3 trilyon dolar harcadı

NATO’nun 32 üyesi geçen yıl savunma harcamalarına toplam 1,303 trilyon dolar ayırarak tahminleri aştı ve 22 üye %2’lik GSYİH hedefi tutturdu.
Askeri ittifakın perşembe günü yayımladığı rakamlara göre, üye ülkelerin savunma harcamaları rekor seviyeye ulaştı. Avrupa ve Kanada’da toplam 468 milyar dolar (412 milyar avro) harcanırken, bunun %38’i büyük ekipman alımına ayrıldı. Bu arada, ABD’nin payı 818 milyar dolar (720 milyar avro) oldu.
Belgeye göre, bir önceki yıl olan 2023’te NATO üyeleri savunmaya 200 milyar dolar (176 milyar avro) daha az harcama yapmış ve bu da 2024’te %19’luk bir artışa işaret ediyor.
Toplam 22 ülke de GSYİH’sinin %2’sini savunmaya harcama hedefini gerçekleştirdi. Yılın başında yayınlanan ilk tahminlerde 23 ülkenin hedefi tutturması bekleniyordu, fakat Karadağ bu hedefi gerçekleştiremedi. Rakamlar 2021 fiyatlarına dayanıyor.
Geleneksel olarak sınıfın en altında yer alan Belçika (%1,29), İtalya (%1,5) ve İspanya (%1,24) %2 hedefine ulaşmak için büyük miktarda nakit taahhüdünde bulundu. Kanada da hedefi tutturamadı (%1,45).
Birleşik Krallık (2,33%), Almanya (2,1%) ve Fransa (2,03%) gibi bazı önemli güvenlik aktörleri ise başlarını su üstünde tutmakta zorlanıyor.
Verilere göre, nakit kaynakların çoğu doğu kanadına, yani Rusya, Baltık ülkeleri ve Polonya ile sınır bölgelerine yönlendiriliyor. Yunanistan da geleneksel olarak yüksek harcamalar yapan ülkeler arasında yer alıyor.
Bu durum, Washington ile yapılacak görüşmeler için zorlu bir zemin oluşturuyor.
Washington, savunma harcamaları hedefini GSYİH’nin %2’sinden %5’e çıkarmak için baskı yapıyor. Tartışmalar devam ederken, NATO diplomatları %3 veya %3,5 civarında bir uzlaşma sağlanabileceğini öne sürüyor. Nihai karar, haziran sonunda Lahey’de yapılacak liderler zirvesinde alınacak.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson geçen hafta, düzenli savunma harcamaları hedefinin “%3,5 olarak belirlenip, askeri olmayan alanlar için %1,5 ilave edilerek” olabileceğini söyledi.
İsveçli lider, NATO’da “sivil savunma, hazırlık ve Ukrayna’ya destek” için bir hedef belirlenmesi konusunda “görüşmelerin sürdüğünü” belirterek, zirve öncesinde tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.
Diplomasi
Ukrayna’nın temerrüde düşmesine ramak kaldı

Ukrayna, GSYİH büyümesine endeksli 2,6 milyar dolarlık borç varantlarının sahipleriyle yaptığı yapılandırma görüşmelerinde başarısız oldu. Bu durum, mayıs sonunda vadesi dolacak 600 milyon dolarlık bir ödeme için temerrüt riskini gündeme getirdi. Kiev, savaşın ekonomiye verdiği zarar nedeniyle varant koşullarının güncelliğini yitirdiğini savunuyor ve döviz rezervlerini korumak istiyor.
Ukrayna Maliye Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, bu hafta Washington’da GSYİH’ye endeksli varant sahipleriyle yapılan 2,6 milyar dolar nominal değerli borç yapılandırma görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını bildirdi.
Financial Times, Kiev’in şimdi mayıs sonunda yapılması gereken 600 milyon dolarlık ödemede temerrüde düşüp düşmeyeceğine karar vermesi gerektiğini belirtti.
Maliye Bakanlığı, “tüm olası seçenekleri değerlendireceğini” ve görüşmelere devam edeceğini ifade etti.
Bu borcun yapılandırılması, IMF’nin 15,5 milyar dolarlık kredi programının şartlarından biri olarak öne çıkıyor.
IMF, mart ayında yaptığı uyarıda, bu konunun çözülmemesi hâlinde programın uygulanması için “ciddi bir risk” oluşacağını belirtmişti.
GSYİH’ye endeksli varantlar, 2015 yılında Ukrayna’nın toparlanmaya çalıştığı dönemde borç yapılandırması anlaşması kapsamında ihraç edilmişti.
Bu varantların sahipleri, Ukrayna’nın GSYİH büyüme oranının yıllık yüzde 3’ü aşması durumunda ödeme almayı hak ediyor.
Kiev, 2024 yılında da kreditörlerle 20 milyar doların üzerindeki tahvillerin yapılandırılması konusunda anlaşmaya varmıştı, fakat bu karmaşık araçlar nedeniyle GSYİH’ye endeskli varantlar bu anlaşmaya dahil edilmemişti.
IMF verilerine göre, Ukrayna’nın GSYİH’si 2023’te yüzde 5,3 ve 2024’te yüzde 3,5 büyüdü.
Ancak bu büyüme, Rusya’nın askeri müdahalesinin yaşandığı yılda ekonominin yüzde 28,8 daralmasının ardından gerçekleşti.
Ukrayna hükümeti, savaşın ekonomiye verdiği zarar göz önüne alındığında GSYİH’ye endeksli varantların şartlarının güncelliğini yitirdiğinde ısrar ediyor.
Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “GSYİH’ye endeksli varantlar artık var olmayan bir dünya için tasarlanmıştı,” denildi.
Açıklamada ayrıca, “Ukrayna’nın 2023’teki mütevazı ekonomik büyümesi, hızlı bir refah artışının değil, Rusya’nın topyekun işgalinin neden olduğu yaklaşık yüzde 30’luk düşüşün ardından gelen kırılgan bir toparlanmanın işaretiydi,” ifadelerine yer verildi.
Maliye Bakanlığı, “Bu finansal araçlar, ekonominin toparlanması için bir engel teşkil etmemeli,” diye ekledi.
IMF’nin bu hafta yayımlanan güncel tahminine göre, Ukrayna’nın GSYİH’si 2025’te yüzde 2 ve 2026’da yüzde 4,5 oranında büyüyebilir.
ABD, Ukrayna’dan talep ettiği borç miktarını üçte bire indirdi
-
Söyleşi2 hafta önce
Çin uluslararası sistemi nasıl değerlendiriyor? Şanghay, Hangzhou ve Pekin’den akademisyenlerle özel söyleşi
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Görüş2 hafta önce
İran-ABD müzakereleri: Maskat görüşmesi ne anlama geliyor?
-
Ortadoğu1 hafta önce
“Suriye ve İsrail normalleşmeye hazırlanıyor” iddiası
-
Dünya Basını2 hafta önce
Trump’ın anti-sosyal devleti
-
Dünya Basını2 hafta önce
FT: Xi’nin eli neden Trump’tan daha güçlü?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Beyaz Saray’da “İran” çekişmesi
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya’nın Berlin Büyükelçisi: ‘Ukrayna’da yabancı askerlerin konuşlandırılması kabul edilemez’