Bizi Takip Edin

RUSYA

Moskova’nın ‘kirli bomba’ uyarıları ve Herson’daki gerilim

Yayınlanma

Kırım’ın kuzeyindeki stratejik yerleşim birimi olan Herson’da tansiyon yükseliyor. Rusya Ukrayna’nın “kirli bomba” kullanmaya hazırlandığını öne sürerken bölgedeki askeri yığınak büyük bir çatışmanın kapıda olduğuna işaret ediyor.

Salı günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulan Koordinasyon Konseyi’nin ilk toplantısını gerçekleştirdi ve “çok yakın bir gelecekte” Ukrayna’daki askeri harekatın gereksinimlerinin karşılanması konusunda formülasyonlar geliştirilmesini talep etti.

Putin’in toplantıdaki talebi, Kremlin ve Rusya Dışişleri Bakanlığının Ukrayna’nın “kirli bomba” yani nükleer atıklardan balistik füze kullanılarak nükleer silah geliştirmeye çalıştığı yönündeki uyarılarının ardından geldi.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK), önümüzdeki günlerde Ukrayna’da “kirli bomba” üretime yeteneği olan tesislere denetim yapmak üzere müfettiş göndermeye hazırlanıyor.

Koordinasyon Konseyi toplantısı

Rusya lideri Putin, toplantıda Rus ordusunun harekat sırasında kullandığı teçhizatın sadece mevcut olması değil, modern, kullanışlı ve verimli olması gerektiğine dikkat çekti.

Başbakan Mihail Mişustin ise toplantıda yaptığı açıklamada, kısmi seferberlik kapsamında askere çağrılan vatandaşlara yapılan ödemeler için bütçenin Rusya Savunma Bakanlığı’na sunulduğunu, sürecin kontrol altında olduğunu vurguladı.

Ukrayna ‘kirli bomba’ üretebilir mi?

Uluslararası Atom Enerji Kurumu bir dizi uzman, provokasyon tehlikesine dair Moskova’nın son uyarılarıyla da ilgili olarak önümüzdeki günlerde Kiev Nükleer Araştırma Enstitüsü’nü ve Dnipropetrovsk oblastına bağlı Jovtı Vodiy’deki maden işleme tesisini ziyaret edecek.

Bununla beraber Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, 25 Ekim’de düzenlediği basın toplantısında, Moskova’nın Kiev’in “kirli bomba” kullanmasına ilişkin haklı uyarılarını dikkate almayan ABD ve batı Avrupa ülkelerinin yaklaşımını “kabul edilemez” olarak nitelendirdi.

Rusya, Kiev yönetiminin “kirli bomba” üretebileceği iddialarını Sovyetler Birliğinden Ukrayna’ya devrolan teknolojik mirasa ve halihazırda çalışmaya devam nükleer tesislerin varlığına dayandırıyor. Kiev, biyolojik, kimyasal, nükleer silah veya “kirli bomba” üretebilecek bilgi, tecrübe ve teknik altyapıya sahip. Ayrıca Sovyet döneminde Ukrayna topraklarında nükleer silah çalışmaları yürüten enstitülerin faaliyeti de devam ediyor. Sovyetler Birliğinden kalan balistik füze üretim tesisleri de varlığını ve çalışmalarını sürdürüyor.

22 Şubat’ta Münih Güvenlik Konferansı’nda Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ülkesinin taraf olduğu nükleer silahsızlanmaya dönük Budapeşte Muhtırasından çekilme niyetini ifade etmesi de Moskova’nın alarm zilleri çalmasına neden olmuştu. Rusya, Kiev’in Budapeşte Muhtırasından çıkma yönünde gösterdiği eğilimi “Ukrayna nükleer silah üretmek istiyor” şeklinde yorumlamıştı. 1 Mart tarihli açıklamasında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov “Rusya nükleer silahların ve ilgili teknolojilerin Ukrayna’da ortaya çıkmasını önlemek için gerekli tüm önlemleri alıyor.” diyerek ülkesinin yaklaşımını ortaya koymuştu.

Diplomasi ve diyalog çağrıları

Diğer yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya’nın müdahalesinin başladığı 24 Şubat’tan bu yana sürdürdüğü “diyalog” çağrıları ve çabalarını son süreçte hızlandırdı.

Macron, 24 Ekim’de Vatikan’da Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis ile bir araya geldi. Görüşmede Macron, Papa’ya Putin ve Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill’in yanı sıra ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesi çağrısı yaptı.

Peskov, ise basın toplantısında Moskova’nın ilgili teklifi memnuniyetle karşıladığını, ancak birilerinin “Zelenskiy’i arayarak Rusya ile müzakereleri yasaklayan adımlardan vazgeçmesi gerektiğini söylemesini” talep etti.

Vatikan Dışişleri Bakanı de Kardinal Pietro Parolin, Kremlin’in Macron’un önerisine yanıtını “olumlu bir sinyal” olarak nitelendirse de Moskova’nın müzakerelere hazır olduğunu işin doğası gereği “genel ve somut olarak ifade etmesi gerektiğini” dile getirdi.

Fakat diyalog ve müzakerelerin başlatılmasına yönelik son adımlar, Batı’nın Ukrayna’ya yardım konusunda vites yükselttiği bir dönemde pek olası görünmüyor.

Ukrayna’ya yardımlar

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, 25 Ekim’de Ukrayna’nın yeniden inşası konulu uluslararası bağış konferansında yaptığı konuşmada, Batı’nın Ukrayna’ya “gelecek on yıllar boyunca” yardım sağlama niyetinde olduğunu, burada “21. yüzyılın Marshall Planı”ndan söz ettiklerini belirtti.

Von der Leyen’e göre de Ukrayna’nın memur ücretleri ve emekli maaşları dahil olmak üzere bütçe giderlerini karşılamak için ayda 3 milyar ile 5 milyar euro’ya ihtiyacı olduğunu öne sürdü. Von der Leyen, ABD ve diğer Batılı ülkelerin yanı sıra finans kurumlarından geri kalan miktarın karşılanmasına yardımcı olmalarını beklediklerini söyledi.

Von der Leyen, Kiev’e tahsis edilen tüm fonları AB Komisyonu’nun yönetmesi gerektiğini, ayrıca yaptırımlar kapsamında dondurulan milyarlarca dolarlık Rus varlıklarına el konulması ve bunların yeniden inşa maliyetlerinin karşılanması için Ukrayna’ya yönlendirilmesi çağrısında bulundu.

İlgili çağrı, daha önce Birleşik Krallık ve Kanada tarafından olumlu karşılansa da başta İsviçre ve Avusturya olmak üzere bu yıla kadar Rusya’ya karşı tarafsız tutumunu muhafaza eden ülkelerce kabul görmemişti. Bunun uygulamaya konulması, Batılı ülkelerin her fırsatta dile getirdiği “yatırım güvenliği” ilkesiyle tezat teşkil ediyor.

Bunun yanı sıra kararın uygulanması, Avrupa’nın orta ve uzun vadede “makbul olmayan” ülkelerden gelecek yatırımların önünün kesilmesine neden olacak.

Herson’da tansiyon yükseliyor

Kırım’ın kuzeyindeki stratejik yerleşim birimi Herson’da da tansiyon yükseliyor. Ukrayna, sivilleri kentten tahliye emri veren Rusya’nın Herson’da kent savaşına hazırlandığını öne sürüyor.  Ukrayna Askeri İstihbarat Şefi Kyrylo Budanov, “Rus ordusu daha fazla asker gönderiyor ve sokakları savunma için hazırlıyor” dedi.

Tarafların askeri birlikleri yeniden konuşlandırmalarına ilişkin net saha bilgileri bulunmuyor. Rusya’nın “kirli bomba” iddiası ve Ukrayna’nın “Rusya sokak çatışmalarına hazırlanıyor” değerlendirmesi Herson’da yaklaşan sert bir çatışmanın habercisi olarak yorumlanıyor.

RUSYA

Putin: Yaptırımlar ekonomide olumlu yapısal değişiklikleri tetikledi

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Sanayici ve Girişimciler Birliği’nin (RSPP) yıllık kongresine katılarak, iş dünyası ve devlet arasındaki işbirliğinin önemine dikkat çekti. Putin, yaptırımların Rus ekonomisinde olumlu yapısal değişikliklere yol açtığını ve Rus şirketlerinin bu zorlu koşullarda çalışmayı öğrendiğini belirtti. Devlet Başkanı, iş dünyasının sorunlarını doğrudan dile getirmesinin ve hükümetle işbirliği içinde çözüm aramasının önemli olduğunu ifade etti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 18 Mart’ta Rusya Sanayici ve Girişimciler Birliği’nin (RSPP) yıllık kongresine katıldı. Kongrenin gündeminde iş dünyası ile devlet arasındaki işbirliğinin kilit alanları ve ulusal kalkınma hedeflerine ulaşılmasına yönelik girişimler yer aldı.

Kongreye, ülkenin dört bir yanından büyük, küçük ve orta ölçekli işletmelerin temsilcileri, bakanlık ve kurumların yetkilileri ile Rusya ekonomisi için kilit öneme sahip siyasi figürler dahil olmak üzere yaklaşık 1300 kişi katıldı.

Kongrede yaptığı konuşmada Putin, “Gerçekten de Rusya Anayasası’na göre Devlet Başkanı’nın yetkileri geniştir. Fakat anayasal yetkiler olmaksızın da yaptığınız işin önemi kalıcıdır, zira arkanızda binlerce kişilik ekipler, milyonlarca insanın sosyal ve maddi refahı var,” dedi.

Putin, özelleştirme ile ilgili konuların sürekli tartışıldığını ve bunun doğru olduğunu belirterek, “Aleksandr Nikolayeviç, dürüst alıcıların çıkarlarının korunması ve özelleştirmeyle ilgili her şeyden bahsetti. Bunu daha önce yüzlerce kez tartıştık ve doğru olan da bu: Nihai bir çözüme ulaşana kadar tartışmalıyız,” diye konuştu.

RSPP’nin önde gelen Rus şirketlerini bir araya getiren bir kuruluş olduğunu vurgulayan Putin, bu şirketlerin küresel ölçekte pazar liderleri olduğunu söyleyen Putin, “RSPP üyelerine, ekonomimizi ve egemenliğimizi güçlendiren, ülkedeki yatırım ve iş ortamını daha konforlu hale getiren önlemlerin hazırlanmasına aktif katılımları için teşekkür etmek istiyorum,” ifadelerini kullandı.

Şohin’in belirttiği bazı sorulara yanıt vermeyi umduğunu ifade eden Putin, RSPP yönetimi ile kapalı bir toplantı yapma fırsatı bulacaklarını ve bazı konuları açıkça konuşabileceklerini kaydetti.

Devlet Başkanı, “Burada, reel sektörün yasal çerçevesinin iyileştirilmesi, gereksiz engellerin kaldırılması ve genel olarak iş dünyası için düzenleyici ortamın iyileştirilmesi de dahil olmak üzere sahiden pek çok konu var. Ne yazık ki, aksamalar olmadan karmaşık, çok yönlü bir işbirliğinden bahsediyoruz,” diye konuştu.

Bunun yanı sıra Putin, iş dünyasının sorunlu alanları doğrudan belirtmesinin doğru olduğunu ve hükümet yetkililerinin bu sorunları çözmek için iş dünyası ile işbirliği yapacağına emin olduğunu söyledi.

Rusya lideri, “Son yıllarda Rus iş dünyasının ciddi zorluklarla karşılaştığını belirtmek isterim. Bunlar arasında, her şeyden önce, uluslararası ödemeler ve dış pazarlardaki operasyonlara getirilen kısıtlamalar gibi güçlü yaptırım baskıları yer alıyor. Bu ve diğer eylemler, dünya ekonomisinde ticaret ve yatırım özgürlüğünü baltalıyor,” dedi.

Ayrıca Rus işletmelerinin yaptırımlar altında çalışmayı öğrendiğini ve bunlara uyum sağladığını belirten Putin, “Yaptırımlar, finans ve teknoloji sektörleri de dahil olmak üzere ekonomimizde olumlu yapısal değişiklikler için bir tür ek katalizör haline geldi,” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya: Nadir toprak metalleri alanında ABD ile işbirliğine açığız

Yayınlanma

Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı Kirill Dmitriyev, ülkesinin nadir toprak metalleri (NTM) alanında hem ABD hem de diğer ülkelerle işbirliği yapabileceğini belirtti. Dmitriyev, Rusya’nın NTM rezervlerinin Ukrayna’dan katbekat fazla ve ekonomik açıdan daha kârlı olduğunu vurgulayarak, ABD’li ortakların da bu yataklara yatırım yapabileceğini söyledi.

Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı Kirill Dmitriyev, ülkesinin nadir toprak metalleri (NTM) alanında hem ABD hem de diğer ülkelerle işbirliği yapabileceğini söyledi.

İnterfaks ajansının aktardığına göre Dmitriyev, bugün basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Rusya’nın nadir toprak metalleri rezervleri, Ukrayna’dakinden katbekat fazla. Üstelik, madencilik açısından çok daha ekonomik (daha kârlı). Gerçekten de önde gelen Rus nadir toprak yataklarından bazılarını inceliyoruz, son derece umut vericiler ve ilgi çekiciler. Devlet Başkanımızın da belirttiği üzere, Amerikalı ortakların da bu yataklara yatırım yapmasına açığız, bu yatakların geliştirilmesi için uygulanması gereken bir dizi teknoloji var,” ifadelerini kullandı.

RDIF Başkanı, “Bu alanda, dünyanın diğer ülkeleriyle olduğu gibi ABD ile de kesinlikle işbirliği yapabiliriz,” dedi.

Şubat ayı sonunda Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın hem yetkililer hem de şirketler düzeyinde yabancı ortakları, özellikle de Amerikalıları, nadir toprak metalleri konusunda ortak çalışmaya davet etmeye hazır olduğunu açıklamıştı.

Putin, VGTRK‘ye verdiği röportajda, Rusya’da nadir toprak metallerinin çıkarılmasının geliştirilmesine yönelik toplantının ardından, “Rusya, bu nadir ve nadir toprak metallerinin rezervleri açısından tartışmasız liderlerden biri. Ülkemizde, kuzeyde Murmansk’ta, Kafkasya’da ve Kabardino-Balkarya’da, Uzak Doğu’da, İrkutsk oblastında, Yakutistan’da ve Tuva’da bulunuyorlar. Bunlar oldukça büyük sermaye gerektiren yatırımlar, sermaye yoğun projeler. Amerikalılar da dahil olmak üzere herhangi bir yabancı ortakla memnuniyetle işbirliği yaparız,” demişti.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya ordusu, Zaporojye’de taarruza geçti

Yayınlanma

Rusya ordusu, Zaporojye oblastında taarruza geçerek Stepove köyünü ele geçirdiğini duyurdu. Ukraynalı kaynaklar, Rus birliklerinin Pyatihatkiy ve Mali Şçerbakiy’e yönelik saldırılar düzenlediğini ve Mali Şçerbakiy’de tutunmayı başardığını belirtiyor.

Rusya ordusu, 2022’de referandumla Rusya Federasyonu’na bağlanan ve yüzde 70’inden biraz fazlasını kontrol ettiği Zaporojye oblastında taarruza geçti.

Rusya Savunma Bakanlığı, 17 Mart Pazartesi günü, bölge merkezine 43 km uzaklıktaki Stepove köyünün ele geçirildiğini duyurdu.

Ukraynalı açık kaynak istihbarat (OSINT) projesi DeepState‘e göre, Zaporojye yönündeki taarruz eylemleri, Rus birliklerinin takviye almasıyla bu ayın başlarında başladı.

DeepState, Rus birliklerinin şu anda Pyatihatkiy ve Mali Şçerbakiy’e saldırmaya çalıştığını ve Mali Şçerbakiy’de tutunmayı başardıklarını belirtiyor.

Bunun yanı sıra Rus savaş muhabiri Yuriy Podolyaka, her iki yerleşim yerinin de Rus kontrolüne geçtiğini iddia etti.

Podolyaka’ya göre, Ukrayna ordusunun ilk savunma hattı 10 km genişliğinde ve 5 km derinliğinde yarıldı.

Podolyaka, “Bu durum, cephenin diğer bölgelerindeki sorunlar nedeniyle düşmanın rezervlerinin bir kısmını buradan aktarmasıyla da kolaylaştı,” bilgisini verdi.

Rıbar Telegram kanalı ise “bu bölgedeki başarıların devam etmesi halinde, Rusya ordusunun Orehov’un batısındaki yükseklikleri kontrol altına alabileceğini” belirtti.

Kanal, “Bu da Novoandreyevka, Malaya Tokmaçka ve hatta Gulyaypole bölgelerinde eylemler için yeni fırsatlar açacaktır,” diye ekledi.

Öte yandan Amerikan Savaş Araştırmaları Enstitüsü’nden (ISW) uzmanlar, Rus birliklerinin şu anda Zaporojye’ye yaklaşık 25 km uzaklıkta olduğunu ve Ukrayna savunmasının olası bir saldırıyı etkili bir şekilde durdurmak için “derinlikten yoksun” olduğunu öne sürdü.

ISW, Harkov cephesinde ve Donbass’ın kilit şehirleri yakınında da durumun benzer olduğu ve Rusya ordusunun taarruza geçmesi halinde bu şehirlerin derhal tehdit altına girebileceği değerlendirmesini yaptı.

Cephenin aylardır fiilen “donmuş” olduğu Ukrayna’nın güneyindeki bu yeni hamle, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başjanı Donald Trump arasında 18 Mart Salı günü yapılması planlanan telefon görüşmesi öncesinde gerçekleşti.

Geçen hafta Putin, ABD heyetinin Suudi Arabistan’daki görüşmelerde Kiev ile mutabık kaldığı 30 günlük ateşkes önerisine kesin bir yanıt vermemişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 13 Mart’ta yaptığı açıklamada, Rusya’nın genel olarak “anlaştığını” ancak “bazı nüanslar” olduğunu belirtmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English