Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Netanyahu’nun son umudu Çin

Yayınlanma

netanyahu-xi

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Temmuz’da Çin’e giderek Xi Jinping ile görüşeceği ileri sürüldü.

Times of Israel’in haberine göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu altı yıl sonra ilk kez Çin’e giderek Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüşmeyi planlıyor. Netanyahu, Xi Jinping’le en son 2017 yılında Pekin’de görüşmüştü.

İsrailli bir kaynak, ABD Başkanı Joe Biden’ın İsrail başbakanını yakın gelecekte Washington’a davet etmeyeceğini açıkça belirttiğine dikkat çekti ve Çin ziyaretiyle Netanyahu’nun Biden’a başka seçenekleri olduğunu mesajını vereceğini söyledi. Kaynak ayrıca, “Çin son dönemde Orta Doğu’daki etkinliğini artırdı ve Netanyahu’nun İsrail’in çıkarlarını temsil etmek için orada olması gerekiyor” diye konuştu.

ABD Başkanı Joe Biden, Kasım 2022’de seçimleri kazanmasından bu yana Netanyahu ile yan yana gelmedi. ABD başkanlarının seçilmesinden kısa bir süre sonra İsrail başbakanlarını Beyaz Saray’a davet etmesi gibi gelenek olduğu biliniyor. İsrail Başbakanları da göreve gelir gelmez ilk yurt dışı ziyaretlerini Washington’a yapıyor. Ancak Biden Mart ayında gazetecilere yaptığı açıklamada, Netanyahu’yu yakın zamanda Washington’a davet etmeyeceğini söyledi. Biden’ın bu tavrının arkasında Netanyahu hükümetinin attığı temelde iki adım var: Yargı bağımsızlığını ortadan kaldıracağı gerekçesiyle eleştirilen yargı reformu girişimi ve iki devletli çözüm umudunu tüketen Filistinliler aleyhine özellikle Batı Şeria’da attığı adımlar.

Riyad ile normalleşme gündemi

Times of Israel’in haberinde “Netanyahu’nun Çin’in yardımıyla Suudi Arabistan’la ilişkileri geliştirmeye çalışacağına inanılıyor ki bu da normalleşme çağrısı yapan Washington’da hoşnutsuzluk yaratabilir” ifadelerine yer verildi.

Netanyahu, en önemli dış politika hedefi olarak koyduğu “Suudi Arabistan’la normalleşme” gündemi için ABD’nin arabuluculuk yapmasını istiyor. Ancak bugüne kadar yapılan temaslar henüz başarıya ulaşmadı. Geçen hafta ABD’li yetkililer Netanyahu hükümetinin yasa dışı yerleşim yerlerine onay veren adımı gibi eylemlerin Riyad’ı normalleşme gündeminden uzaklaştırdığına dikkat çekmişti.

İran ve Suudi Arabistan normalleşmesi için Çin’in yürüttüğü arabuluculuk girişimi mart ayında başarıya ulaşmıştı. Netanyahu, Çin’in Suudi Arabistan’la her gün daha da derinleşen ilişkilerinin etkisiyle Riyad’ı masaya oturmaya ikna edebileceğini düşünüyor olabilir. Ya da İran-Suudi Arabistan normalleşme anlaşması sonrasında olduğu gibi Biden yönetiminin dikkatini çekmeyi hedefleyebilir. Biden, seçim döneminde “parya” yapma sözü verdiği Prens Bin Selman yönetimine Tahran-Riyad anlaşması sonrası Washington-Riyad ilişkilerini düzeltmek için peş peşe üst düzey yetkililerini yollamak zorunda kalmıştı.

Öte yandan Netanyahu’nun olası ziyaretinin bir nedeninin de Çin’in Filistin’le gelişen ilişkileri olduğu tahmin ediliyor. Geçen hafta Filistin Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas’ı Pekin’de ağırlayan Çin, Abbas’a, İsrail-Filistin barışı için yeni bir plan sunmuştu.

Netanyahu’nun, Xi Jinping ile el sıkışarak Biden’a blöf yapmak gibi bir hedefi olsa da ABD’nin bölgedeki en önemli müttefikinin Pekin’de ağırlanması ve özellikle Riyad-Tel Aviv arasında olası arabulucu rolü, Çin’in Orta Doğu’daki ağırlığını daha da artırırken ABD’nin giderek azalan etkisinin de en önemli göstergesi olacak. Öte yandan olası ziyaret, Netanyahu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme istediği ile birlikte düşünüldüğünde İsrail politikasının sıkışmışlığını gösteriyor. Bölgede normalleşme rüzgarları eserken bunun dışında kalan ve iç politik gündemi ile boğan Netanyahu kendisine dış politikada nefes alacağı bir alan yaratmaya çalışıyor.

DİPLOMASİ

Almanya, ülkeye eğitime gelen Ukraynalı askerleri, Nazi sembolleri kullandıkları için sınır dışı etti

Yayınlanma

Alman hükümeti, ülkede eğitim gören yedi Ukraynalı askeri Nazi sembolleri kullandıkları gerekçesiyle sınır dışı etti.

Federal Meclis’in (Bundestag) internet sitesinde yer verilen açıklamada, Berlin’in aynı zamanda Ukrayna’daki olası barış sürecine karşı Ukraynalı milliyetçilerden kaynaklanan herhangi bir tehdit görmediği öne sürüldü.

Açıklamada, Alman Silahlı Kuvvetleri (Bundeswehr) tarafından yürütülen eğitimler kapsamında Ukraynalı askerlere verilen eğitimin, askerlerin neo-Nazi sembolleri taşıdığının fark edilmesinin ardından derhal durdurulduğu kaydedildi.

Aynı zamanda açıklamada, sözü edilen askerlerin tamamının ülkelerine geri gönderildiği bildirildi.

Federal Meclis, ülkeye gelen tüm Ukraynalı askerlere yasaklı sembolleri sergilememeleri yönünde talimat verildiğini de sözlerine ekledi.

Alman Savunma Bakanlığı’nın 19 Eylül 2023 tarihinde yaptığı açıklamaya göre, ülke topraklarında Rusya’nın Ukrayna’daki askeri müdahalesinin başlamasından bu yana yaklaşık 7 bin Ukraynalı asker eğitim gördü.

Bu kapsamda 2023 yılı sonuna kadar 10 bin Ukraynalı askerin eğitilmesi bekleniyordu. Mayıs ayı başında da Ukraynalı askerlerin Almanya’da Patriot hava savunma sistemleri konusunda altı ila dokuz ay sürecek bir eğitime tabi tutulacağı bildirilmişti.

Bild: Almanya, Ukrayna’ya savaşa uygun olmayan ve şişirilmiş fiyatla aldığı zırhlı araçları gönderdi

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD, Ukrayna ile Harkov’a Patriot sistemlerinin konuşlandırılmasını görüşüyor

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, dün Kiev’de Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitriy Kuleba ile bir araya geldi. Blinken, açıklamasında tarafların Kiev’e yeni silah teslimatlarını görüştüklerini söyledi.

Ukrayna makamlarının Rusya’ya karşı nasıl mücadele edeceklerine kendilerinin karar vermesi gerektiğini savunan Blinken, ABD’nin Ukrayna’nın kazanmasını istediğini ve bu amaçla ihtiyaç duyduğu her şeyi sağlamaya hazır olduğunu belirtti.

Kuleba ile düzenlediği ortak basın toplantısında Blinken, “Patriot sistemlerine ve diğer hava savunma sistemlerine büyük önem veriyoruz ve bunları bulup Ukrayna’ya teslim etmeye çalışıyoruz. Harkov, tabii ki önceliklerimizden biri,” dedi.

12 Mayıs’ta Genelkurmay Başkanı Aleksandr Sırskiy, Harkov oblastındaki Ukrayna birliklerinin ‘zor durumda’ olduğunu bildirmişti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy de Rusya ordusunun Harkov’daki ilerleme kaydettiğini kabul etmişti.

Zelenskiy, ayrıca yeni silah sevkiyatlarının ardından Rus saldırısını durduracakları konusunda teminat vermişti.

Blinken, ayrıca bu hafta ABD’den Ukrayna’ya yeni bir silah sevkiyatı yapıldığını duyurdu.

Ukrayna ordusunda dev yolsuzluk: Rusya ordusu neden bu kadar hızlı ilerliyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Eski Avustralya Başbakanı Morrison: Trump AUKUS’a tam destek veriyor

Yayınlanma

Eski ABD Başkanı Donald Trump, New York’ta “sus payı” davası için mahkemeye çıktıktan saatler sonra eski Avustralya Başbakanı Scott Morrison ile yaptığı özel görüşmede AUKUS denizaltı anlaşmasına destek verdiğini söyledi.

Morrison, bu yılın başlarında Avustralya parlamentosundan ayrılarak eski CIA şefi ve Trump döneminde ABD Dışişleri Bakanlığı yapan Mike Pompeo tarafından yönetilen bir savunma şirketine katılmıştı.

Morrison, New York’taki Trump Tower’da eski başkanın yanında durduğu bir fotoğrafla birlikte X’te, “Salı gecesi eski başkan Donald Trump ile New York’taki özel konutunda bir araya gelmekten memnuniyet duydum. Tekrar görüşmek güzeldi, özellikle de şu anda ABD’de uğraştığı dertler göz önüne alındığında. Ayrıca sıcak bir şekilde karşıladığı AUKUS’u tartışmak için de iyi bir fırsat oldu,” dedi.

Morrison, “Siyaset adalet sistemine sızmaya başladığında… ya da demokrasinin önemli bir parçası olan kurumlar siyasete alet edildiğinde, bu demokrasi için iyi bir gün değildir,” diyerek Trump hakkındaki davaların siyasi olduğunu söyledi.

Morrison yeni kitabının tanıtımı için ABD’de bulunuyor. Kitabın önsözünü ise Trump’ın başkan yardımcılığını yapan Mike Pence yazdı.

Trump’ın AUKUS’a verdiği açık desteğin, göreve dönmesi halinde tartışmalı denizaltı anlaşmasına ne olabileceği konusundaki endişeleri gidermesi muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English