Bizi Takip Edin

AMERİKA

Petrol fiyatı güçlü Çin talebiyle son 3 ayın en yüksek seviyesine ulaştı

Yayınlanma

Petrol fiyatları cuma günü güçlü Çin talebi ve azalan ABD stoklarına ilişkin endişelerle son üç ayın en yüksek seviyesine çıktı.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrolü yüzde 2,5 değer kazanarak ekim ortasından bu yana en yüksek seviyesi olan varil başına 78,85 dolara yükseldi. ABD’deki muadili WTI da yüzde 2,5 artışla 75,78 dolara yükseldi.

Analistler petrol fiyatlarının aralık sonundan bu yana yükselmesinde kısmen soğuk kış havasının ve güçlü Çin talebinin etkili olduğunu belirtiyor.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi tarafından bu hafta başında açıklanan veriler, 3 Ocak’ta sona eren hafta için ABD ham petrol stoklarında beklenenden daha büyük bir düşüş olduğunu gösterdi.

AMERİKA

Kaliforniya’daki yangınların yol açtığı zarar 150 milyar dolara ulaştı

Yayınlanma

Kaliforniya’da devam eden yangınların zararı 135–150 milyar dolara ulaştı. Yangınlar nedeniyle 10 kişi hayatını kaybederken, 180 bin kişi tahliye edildi. Los Angeles’ta olağanüstü hâl ilan edilirken, ünlü isimlere ait birçok ev yangında zarar gördü.

Meteoroloji analiz şirketi AccuWeather, Kaliforniya eyaletindeki orman yangınlarından kaynaklanan toplam zarar ve ekonomik kayıplara ilişkin ön değerlendirmesini güncelledi. Şirketin tahmini zararı 135–150 milyar dolar arasında değişiyor.

Şirketin temsilcisi Bill Waddell tarafından sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, önümüzdeki hafta bölgede kuvvetli rüzgarların etkisini artıracağını ve yangın riskinin yükseleceğini belirtti.

9 Ocak’ta Business Insider, AccuWeather’ın hesaplamalarına atıfta bulunarak yangınların yaklaşık 57 milyar dolarlık zarara neden olabileceğini bildirmişti.

Kaliforniya’da yangınlar 7 Ocak’tan bu yana devam ediyor. Los Angeles’ta olağanüstü hâl ilan edildi.

Yangınlar, çok sayıda ev ve işletmeyi yok ederek yaklaşık 180 bin kişinin tahliye edilmesine yol açtı. 10 Ocak itibarıyla felaket nedeniyle 10 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı.

Ünlülerin yoğunlukla yaşadığı Pacific Palisades bölgesinde, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in konutunun da bulunduğu bir alan için tahliye kararı alındı.

NBC News, aktörler John Goodman, Eugene Levy ve Billy Crystal’a ait evlerin de bu bölgede yangın sonucu zarar gördüğünü bildirdi. Ayrıca, Malibu’daki Amerikan şarkıcı Paris Hilton’a ait evin de alevler arasında kaldığı belirtildi.

Dün Financial Times, JPMorgan analistlerine dayanarak sigorta şirketlerinin yangın nedeniyle 20 milyar dolar zarar edebileceğini ve toplam zararın 50 milyar doları bulabileceğini aktardı.

Kaliforniya yangınları: San Francisco büyüklüğünde bir alan yok oldu

Okumaya Devam Et

AMERİKA

FT: Yatırımcılar ‘Maganomics’in kendilerine fayda getireceğine inanıyor

Yayınlanma

Financial Times’ta (FT) yer alan habere göre hisse senedi yatırımcıları, iktisatçıların ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın ekonomi politikalarına ilişkin kötümser tahminlerini bir kenara bırakarak, Trump’ın planlarının şirket kazançlarını artıracağına ve piyasayı yükselteceğine inanıyor.

Wall Street’in S&P 500 ölçütü geçen yıl rekor seviyelere yükseldi ve son zamanlarda bir geri çekilme olmasına rağmen, hisse senedi stratejistleri güçlü kazanç büyümesi sayesinde bu yıl endeks için yaklaşık yüzde 10’luk kazanç öngörüyor.

Bu yükseliş eğilimi, iktisatçıların Trump’ın korumacı politikalarının iktisadi büyümeye zarar verebileceği, enflasyonu yükseltebileceği ve Fed’in faiz oranlarını düşürme kabiliyetini sınırlayabileceği yönündeki son uyarılarıyla keskin bir tezat oluşturuyor.

Bazıları bu keskin bölünmeyi Trump’ın planlarını ne ölçüde uygulayacağına dair farklı görüşlere, GSYİH büyümesinin piyasadaki ralliyi yönlendiren Büyük Teknoloji gruplarının karları üzerindeki etkisine dair şüphelere ve yeni başkanın politikalarının etkilerini ölçmek için farklı zaman ölçeklerine bağlıyor.

UBS Asset Management’ta portföy yöneticisi ve çoklu varlık stratejisi başkanı Evan Brown, “İktisatçıların Trump’ın yapacağını söylediği pek çok şeyin gerçekleşeceğini düşündüklerinden şüpheleniyorum. Yatırımcılar, doğru ya da yanlış, Trump’ın aynı ölçüde başarılı olamayacağına dair bahis oynuyorlar,” dedi.

FT’nin yakın zamanda yaptığı bir ankete göre ABD ekonomisi üzerine çalışan 47 iktisatçının yarısından fazlası Trump’ın politikalarından “bir miktar olumsuz etki” beklerken, onda biri “büyük bir olumsuz etki” bekliyor ve sadece beşte biri olumlu bir etki öngörüyor.

İktisatçıların birçoğu Trump’ın iki yüksek profilli politikasından kaynaklanan risklere odaklanıyor: gümrük tarifeleri ve ABD’ye göçün sınırlandırılması.

FactSet tarafından derlenen verilere göre analistler 2025 yılında S&P 500 için geçen yılki yüzde 9’luk kazanç artışının yüzde 15’e çıkacağını tahmin ediyor. Net kar marjlarının da son on yılın en geniş seviyesine ulaşması bekleniyor.

Bazı fon yöneticileri, Trump’ın hangi politikaları uygulayacağı ya da bunların pratikte nasıl bir etki yaratacağı konusundaki belirsizlik nedeniyle kâr tahminlerini değiştirmek için henüz çok erken olduğunu söyledi.

Öte yandan bazıları da iktisadi büyüme ile borsa getirileri arasındaki tarihsel korelasyon eksikliğine işaret ederek, büyümenin zarar görmesi halinde bile bunun mutlaka bir “ayı piyasasını” tetiklemeyeceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Trump’ın iş dünyası yanlısı tutumunun şirketleri yatırım yapmaya teşvik etmesi ve teknoloji dışındaki sektörlerin de kazançlarını artırmasına yardımcı olması bekleniyor.

“Muhteşem Yedili” olarak bilinen şirketlerin kazançlarının 2024’te yüzde 33’ten bu yıl yüzde 21’e düşeceği tahmin ediliyor. FactSet’e göre S&P 500’ün diğer 493 üyesinin kazançları bu yıl yüzde 4’ten yüzde 13’e yükselirken, bu oran hâlâ diğer sektörlerin önünde.

“Muhteşem Yedili” şirketleri Apple, Microsoft, Alphabet, Amazon, Nvidia, Meta ve Tesla’dan oluşuyor.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Kaliforniya yangınları: San Francisco büyüklüğünde bir alan yok oldu

Yayınlanma

Güney Kaliforniya’daki yangınlar San Francisco ile aynı büyüklüğe denk gelen 45 mil karelik (yaklaşık 11 kilometrekare) bir alanı kül etti.

İtfaiyeciler su sıkıntısı da dahil olmak üzere pek çok zorlukla karşı karşıya. Orman yangınlarının verdiği zarar “hayal edilemez” olarak tanımlanıyor.

İlçenin Adli Tıp Departmanına göre Los Angeles’ta yangına bağlı en az 10 ölüm meydana geldi.

Aralarında en az beş kilise, bir sinagog, yedi okul ve iki kütüphanenin de bulunduğu binlerce ev yıkılırken barlar, restoranlar, bankalar ve marketler de enkaza dönüştü.

Eyewitness News’e konuşan bir bölge sakini, “Pacific Palisades [Los Angeles’ta bir semt] şu anda haritadan silinebilir. Pacific Palisades diye bir yer yok,” dedi.

Perşembe gecesi itibariyle Palisades Yangını %6 oranında kontrol altına alınmış durumdaydı.

Palisades yangını hızla büyüyerek 5.000’den fazla ev ve diğer binaları tahrip ederken, Altadena ve Pasadena’daki Eaton yangını ise 4.000-5.000 ev ve diğer binalara daha zarar vermiş ya da tahrip etti.

Sigorta şirketleri 2020-2022 yıllarında milyonlarca poliçeyi yenilemeyi reddetti

İlk tahminlere göre 57 milyar dolarlık bir zarar söz konusu ve bu da muhtemelen eyaletin sigorta krizinin büyümesine neden olabilir.

2020 ve 2022 yılları arasında sigorta şirketleri, 531.000’i Los Angeles’ta olmak üzere eyaletteki 2,8 milyon ev sahibi poliçesini yenilemeyi reddetmişti.

Şu anda yağma da eyalette önemli bir sorun teşkil ediyor. Mülklerin korunması için bölgeye Ulusal Muhafızların gönderilmesi talep ediliyor.

Birçok aile artık mahallelerini tanıyamaz halde. Bir kadın bulabildiği tek şeyi taşırken görüldü: banyosundan üzerinde kaplumbağalar olan bir fayans parçası. ABC News’e konuşan kadın, “Çatlamış bir kupa dışında bulabildiğim tek şey buydu. Ben de onu aldım. Belki bir anı olarak çerçeveletmek için,” dedi.

Arkadaşlarının Palisades yangınında evlerini kaybeden beş aile üyesi olduğunu söyledi.

Öte yandan yangını felaketi Los Angeles’ın su sistemindeki kırılganlığı da ortaya çıkardı. Ekipler hızla ilerleyen alevlerle mücadele ederken, itfaiyeciler düşük su basıncı ve yangın musluklarının kuruması nedeniyle zor durumda kaldı.

‘Muazzam talep’ yüzünden mi itfaiyeciler su kullanamadı?

Yetkililer, kentin su sisteminin bu kadar büyük miktarlarda suyu aynı anda iletmek üzere tasarlanmadığını söylüyor. L.A. County kamu işleri müdürü Mark Pestrella, “Evlerimize ve işyerlerimize hizmet veren belediye su sistemleri etkili bir şekilde çalışmaya devam ediyor, fakat orman yangınlarıyla mücadele etmek için tasarlanmadılar,” dedi.

Pacific Palisades’te, her biri yaklaşık bir milyon galon tutan üç büyük su deposunun suyu tükendi. Los Angeles Su ve Elektrik Departmanı CEO’su Janisse Quiñones, “Sistemimizde ve Palisades’te muazzam bir talep vardı,” dedi.

Bu üç tankın her biri 3,8 milyon litre (bir milyon ABD galonu su) içeriyordu.

ABC News’e konuşan uzmanlar, yangınların büyüklüğü nedeniyle daha fazla tank olsa bile itfaiyecilerin aynı sorunları yaşayacağını söyledi.

Los Angeles Su ve Enerji Departmanı (DWP) ile kent liderleri, kent sakinlerinin yanı sıra “kötü yönetim” ve eski altyapıyı suçlayan eski belediye başkanı adayı Rick Caruso’un eleştirileriyle karşı karşıya kaldı.

DWP çarşamba günü öğleden sonra yaptığı açıklamada, yangınla mücadele çalışmalarını desteklemek üzere her biri 7.600 ila 15.000 litre (2.000 ila 4.000 ABD galonu) taşıyan 19 tanker kamyonu görevlendirdiğini bildirdi.

Kaliforniya’nın halk ait suyu, bir çift tarım zenginine emanet

Öte yandan Kaliforniya’nın su meselesi, yalnızca görülmedik yangınlardan ibaret değil. Eyaletteki tarım arazisi zenginleri, yurttaşların tüketimi pahasına büyük miktarda suyu emiyorlar.

Örneğin 2022 yılında, 40 milyon Kaliforniyalı eşi benzeri görülmemiş bir kuraklıkla boğuşurken, milyarder bir çiftin, Lynda ve Stewart Resnick’in 1990’lı yıllarda bir dizi gizli toplantıyla eyaletin su sistemini büyük ölçüde ele geçirdiği hatırlanmıştı.

Kentsel su sistemleri suya muhtaç durumda iken, 2023 yılında eyaletten talep ettiklerinin sadece %5’ini alabiliyorlardı. Stewart ve Lydia Resnick ise yılda 150 milyar galon su kullanıyordu.

Resnickler Kaliforniya’daki en büyük çiftçiler. 2007 itibariyle dört San Francisco büyüklüğünde tarım arazisine sahiplerdi ve Amerikalıların neredeyse yarısı ürünlerinden en az birini satın alıyordu: Antep fıstıkları, nar suları, mandalinalar, çiçekler.

Bütün bunlar “The Wonderful Company” isimli holdingin altında  yer alıyor şirketin değeri en az 5 milyar dolar. Çoğunluk sahipleri olan Resnicklerin serveti ise en az 8 milyar dolar.

Vergi mükelleflerinin inşa ettikleri Resnicklerin cebine girdi

1980’lerin sonunda ana sektörlerini bularak tarıma el atan Resnick çifti, antep fıstığı işine girdi. Lynda, “Cennet Bahçesine ekildiğinden bu yana fıstık için herkesten daha fazla şey yaptık. Kocam yaptığı tüm bu işler için kanonize edilmeli,” diyordu.

Badem, nar, narenciye, şarap gibi diğer ürünlere de yönelmeye başlayan çift, Kern County’de kendilerine bölgede su hakkı tanıyan çok önemli bir arazi de dahil olmak üzere giderek daha fazla arazi edindiler.

Resnickler imparatorluklarını kurarken, Kaliforniya eyaleti de vergi mükelleflerinin parasıyla yeni su altyapısı inşa ediyordu.

Kaliforniya’nın doğal su kaynağı “çok tutarsız” bulunuyor: çok farklı miktarlarda yağış, eyaletin su fazlasından kuraklığa ve çok kolay bir şekilde geri dönebileceği anlamına geliyor. Bu nedenle, kuraklık sırasında kullanmak üzere su fazlası olduğunda su depolamak için su bankaları inşa ediyorlar.

1994’teki gizli toplantı: Kaliforniya’nın suyu özel şirketlere devredildi

Önemli depolama tesislerinden biri 1988’de kurulan Kern Su Bankası idi. Bu tesis yine vergi mükelleflerinin yüz milyonlarca dolarıyla inşa edildi ve kağıt üstünde Kaliforniya halkı suyun sahibi olacaktı.

Fakat 1994 yılında eyalet su yetkilileri, su altyapısı şirketleri ve su hakkı olan tarımsal arazi sahipleri Monterey Bay Kaliforniya’daki bir tatil köyünde gizli bir toplantı düzenlediler. 

Özel şirketler ve kamu kurumlarının bir karışımından oluşan bu gruplar, Kaliforniya’nın su yasalarını seçmenlerin, vergi mükelleflerinin veya yasa koyucuların herhangi bir katkısı olmadan yeniden yazdılar.

Monterey Plus Anlaşması ya da Monterey Değişiklikleri olarak adlandırılan yeni yasalar, çalışan Kaliforniyalılar için yıkıcı, tarım milyarderleri için ise harika oldu.

Orijinal yasada, kuraklık zamanlarında eyalet su kurulunun tarımsal çıkarlardan önce insanların yaşadığı kentsel alanlara eyalet su kaynaklarına erişim vermesini öngören uzun süredir devam eden bir kural olan “kentsel tercih” vardı.

Monterey yasası bunu kaldırdı. Bu, kuraklık dönemlerinde normal Kaliforniyalıların su sistemlerinin özel şirketlerden su satın almak zorunda kalacağı, çünkü devletten su alamayacakları anlamına geliyordu.

Devlete ait su bankaları özel sektörün insafına terk edildi

Yeni anlaşma “kağıt su” (paper water) ile ilgili düzenlemeleri de gevşetti. Bu, aslında hiçbir yerde var olmayan fakat kağıt üzerinde var olan su: sağlayıcıların sahip olabileceği ama aslında sahip olmaları gerekmeyen tam su miktarları. Bugün gerçekte var olan suyun 5 katı kadar su vaat edildi ve satıldı.

Daha da önemlisi, toplantı Kern Su Bankasının sahipliğini de değiştirdi. Bir zamanlar devlete ait olan su, birkaç özel su şirketine devredildi.

Bunlardan biri de Wonderful Foods’un yüzde yüz iştiraki olan Westside Mutual’dı. Westside’ı yöneten Wonderful çalışanı Bill Phillimore, Kern Su Bankasını yöneten ‘kamu’ kuruluşunun da başkanı.

Bu gizli toplantı ile birlikte Resnickler, yüz milyonlarca dolar vergi mükellefinin parasıyla inşa edilen önemli bir Kaliforniya su kaynağının neredeyse %60’ına sahip oldular.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English