Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Trump’tan Avrupa ülkelerine Ukrayna’ya asker konuşlandırma çağrısı

Yayınlanma

ABD Başkanı seçilen Donald Trump, Ukrayna’da ateşkes denetimi için Avrupa ülkelerine asker konuşlandırma çağrısında bulundu. Trump, ABD ordusunun bu misyona katılmayacağını vurgularken, Avrupa’yı Çin’e yönelik ekonomik baskıyı artırmaya teşvik etti.

ABD’nin yeni seçilen başkanı Donald Trump, Avrupa ülkelerine, ateşkes rejiminin uygulanıp uygulanmadığını denetlemek üzere Ukrayna’da asker konuşlandırma önerisinde bulundu.

The Wall Street Journal‘ın görüşmelere aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, bu teklif Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Paris’te gerçekleştirilen toplantıda açıklandı.

Trump, Ukrayna’nın desteklenmesi ve savunulmasında ana rolün Avrupa’ya ait olması gerektiğini belirterek, ABD ordusunun bu misyona katılmayacağını vurguladı.

Görüşmelere katılan bir yetkiliye göre, seçilmiş başkan ayrıca Avrupa ülkelerini, Rusya üzerinde baskı kurmak için Çin’e karşı yaptırımları artırmaya çağırdı.

Trump, özellikle, Pekin’in savaşı sona erdirmek için Moskova üzerindeki etkisini kullanmayı reddetmesi durumunda, Avrupa’nın Çin mallarına ek vergiler uygulamayı değerlendirmesini önerdi.

Ukrayna’ya yabancı asker yerleştirme fikri ilk olarak şubat ayında Emmanuel Macron tarafından gündeme getirilmişti. Bu girişim, mayıs ayında Ukrayna ordusunu desteklemek üzere birliklerini Batı Ukrayna’ya göndermeye hazır olduğunu belirten Estonya tarafından desteklendi.

Kasım ayı sonunda ise konu, Macron ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer arasında yapılan bir toplantıda ele alındı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, Batılı müttefikleri Ukrayna’ya askeri destek konusunda “kırmızı çizgiler” belirlemekten kaçınmaya çağırdı. Fransız birliklerinin gönderilmesi olasılığı sorulduğunda, Fransa’nın hiçbir seçeneği göz ardı etmediğini ifade etti.

Aralık ayı başında Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Almanya’nın barış çabalarını desteklemeye hazır olduğunu duyurdu.

Aynı dönemde Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna, Trump’ın bir ateşkes anlaşması sağlaması durumunda Avrupa ülkelerini Ukrayna’ya asker göndermeye hazır olmaya çağırdı.

7 Aralık’ta Trump, seçimleri kazanmasının ardından ilk yurt dışı ziyaretini Paris’e gerçekleştirdi ve Zelenskiy ile Macron’la bir araya geldi.

Görüşmede, Trump ateşkes sağlanması ve barış görüşmelerinin derhal başlatılması çağrısında bulunarak Ukrayna için güvenlik garantilerine duyulan ihtiyacı vurguladı.

Görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, Rusya’nın savaşı kaybettiğini ve Devlet Başkanı Vladimir Putin’in savaşı sona erdirmeye hazırlanması gerektiğini iddia etti. Ayrıca Zelenskiy’in barış yapmaya hazır olduğunu belirtti.

Trump, seçim kampanyası boyunca defalarca, iktidara gelir gelmez Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirebileceğini öne sürmüştü.

Fakat şu ana kadar somut bir çözüm planı sunmuş değil. Trump’ın yalnızca çifte ültimatom taktiği kullanmayı planladığı biliniyor: Ukrayna’ya askeri yardımı kesmekle tehdit ederken, Moskova’nın müzakereyi reddetmesi halinde Ukrayna’nın silahlanmasını güçlendireceğini vaat ediyor.

The Wall Street Journal‘a konuşan Trump’ın yardımcıları, çatışmayı çözmek için henüz somut bir strateji geliştirilmediğini ve Cumhuriyetçi ekibin bu konuda ancak fikir oluşturmaya başladığını belirtti.

Trump, Zelenskiy ile ilk görüşmesinde Ukrayna’da ateşkes talep etti

DİPLOMASİ

Rusya Devlet Dumasından Taliban kararı

Yayınlanma

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Taliban’ın Rusya’da yasaklı terör örgütü listesinden çıkarılmasını mümkün kılacak yasa tasarısını kabul etti. Yeni düzenleme, örgütlerin faaliyetlerine yönelik yasağın mahkeme kararıyla geçici olarak askıya alınabilmesini öngörüyor.

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Afganistan’daki Taliban hareketinin Rusya’da yasaklı örgütler listesinden çıkarılmasını öngören yasayı ikinci ve üçüncü son okumalarda kabul etti.

Söz konusu tasarıda, federal terör örgütleri listesinde yer alan örgütlerin faaliyetlerine yönelik yasağın mahkeme kararıyla geçici olarak askıya alınabileceği belirtiliyor.

Halihazırda Rusya mevzuatı, terörist olarak kabul edilen örgütler için yasağın askıya alınması imkanını sağlamıyor. Fakat kabul deilen yasaya göre, ilgili mahkeme kararı yürürlüğe girer girmez federal terör örgütleri listesinde değişiklik yapılması mümkün olacak.

Tasarıda ayrıca Rusya Federasyonu İdari Yargılama Kanunu’nda değişiklik yapılarak, örgütlere yönelik yasağın geçici olarak askıya alınmasına ilişkin idari davaların değerlendirilme usulü düzenleniyor.

Aynı zamanda 7 Ağustos 2001 tarihli ve 115-FZ sayılı “Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanı ile Mücadele” Kanununa da eklemeler yapıldı. Özellikle, bir örgütün veya bireyin aşırılıkçı ya da teröristler listesinden çıkarılma gerekçeleri açıklığa kavuşturuldu.

Tasarı, aralarında Andrey Klişas, Vasiliy Piskarev ve Andrey Lugovoy’un da bulunduğu beş milletvekili ve yedi senatör tarafından hazırlandı.

Duma Güvenlik Komisyonu Başkan Yardımcısı Ernest Valeyev, Taliban’ın terör listesinden çıkarılmasının ardından Rusların yasal sonuçlar olmaksızın Taliban’a katılabileceklerini bildirdi.

Taliban, 2003 yılından bu yana Rusya’da terör örgütü olarak kabul edilmesine rağmen, Moskova son birkaç yıldır Taliban ile temaslarını sürdürüyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Taliban’dan “müttefik” olarak bahsederken, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Taliban yetkililerini “aklı başında insanlar” olarak tanımlamıştı.

Bu yılın mayıs ayında Rusya’nın dışişleri ve adalet bakanlıkları, Putin’e Taliban’ın terör listesinden çıkarılması gerektiğini gerekçelendiren bir rapor sundu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ilgili kararın pragmatizmle alındığını belirtti. Putin ise Rusya’nın Taliban’ı terör listesinden çıkarma yönünde ilerlediğini, ancak bu yönde ilk adımı BM’nin atmasını umduğunu ifade etmişti.

Taliban, Amerikan askerlerinin ülkeden çekilmesinin ardından 2021 yılında Afganistan’da iktidara gelerek kendi hükümetini kurdu. Fakat şu ana kadar Rusya da dahil olmak üzere hiçbir devlet Taliban’ı resmi olarak tanımış değil.

Rusya, Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkarma hazırlığında

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Gazprom’un Sırbistan’daki en büyük şirketine yaptırım tehdidi

Yayınlanma

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, ABD’nin, Rusya’nın kontrolünde olduğu gerekçesiyle Sırbistan’ın en büyük enerji şirketi olan Naftna Industrija Srbije (NIS) üzerinde yaptırım hazırlığında olduğunu duyurdu.

Vucic, NIS’in yüzde 50’sinin Gazprom Neft’e, yüzde 6,15’inin Gazprom’a, yalnızca yüzde 29,87’sinin ise Sırp devletine ait olduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanı, Rusya’nın hissedarlık oranını azaltarak şirket üzerindeki kontrolünü yüzde 50’nin altına düşürmenin yaptırımlardan kaçınmanın bir yolu olabileceğini, ancak bunun Moskova ile ilişkilerde siyasi ve diğer zorluklara yol açabileceğini belirtti.

Konuya ilişkin bir çözüm bulmak amacıyla ABD ve diğer ilgili taraflarla müzakereler yapılacağını duyurdu.

Sırbistan devlet televizyonu RTS‘nin aktardığına göre Vucic, pazar günü yaptığı video açıklamasında, “Yarın Amerikalılarla, Ruslarla ve diğer tüm taraflarla müzakerelere başlayacağız,” ifadelerini kullandı.

Sırbistan’ın en büyük enerji şirketi olan NIS, petrol ve doğalgaz arama, üretim ve rafinaj faaliyetlerini yürütüyor.

Ülkenin yakıt tedarikinin büyük bölümü bu şirket tarafından karşılanıyor. Şirketin işlettiği altyapı arasında Belgrad yakınlarındaki Pančevo rafinerisi ve 400’den fazla benzin istasyonunu kapsayan geniş bir ağ bulunuyor.

Bu yılın ilk dokuz ayında NIS, toplam 2,5 milyon ton petrol rafine etti ve net kârı 74 milyon dolar olarak kaydedildi.

Sırbistan Enerji Bakanı Dubravka Djedovic, NIS’e yönelik yaptırımların ülkede ciddi ekonomik zorluklara neden olabileceği uyarısında bulundu.

Bakan, yaptırımların Bulgaristan’ın Rus gazının Sırbistan’a geçişini durdurmasına yol açabileceğini belirtti.

Ayrıca, Hırvatistan’ın Adriyatik Petrol Boru Hattı Operatörü JANAF, Rus petrolüne uygulanan kısıtlamaların ardından Pančevo rafinerisini besleyen Krk Adası Terminali’nden ham petrol tedarikini durdurabilir.

Vucic, ABD’nin yaptırım planlarının İngiltere tarafından da desteklenmekte olduğunu belirterek, “Bu, son yılların en zor haberlerinden biri,” dedi.

Öte yandan, ABD’nin Belgrad Büyükelçiliği, NIS’in Sırbistan için kritik öneme sahip olduğunu kabul etmekle birlikte, şirketin Rus sahipleri tarafından Ukrayna’daki savaşı finanse etmek amacıyla kullanıldığını öne sürdü.

Büyükelçilik, şirketteki Rus sermayesinin azaltılmasına yönelik çabaları desteklediklerini bildirdi.

Ukrayna’daki savaşın başlamasının ardından Gazprom Neft, riskleri azaltmak amacıyla NIS’teki hisselerinin bir kısmını Gazprom’a devretmişti.

Kommersant gazetesinin kaynaklarına göre, Belgrad yönetimi, 2022’den itibaren Rus hissedarların NIS’teki payını daha da azaltma olasılığını tartışıyor.

Sırp yetkililer ve Macar enerji şirketi MOL, NIS hisselerini satın almak için yarışanlar arasında bulunuyor. Habere göre, bu anlaşma, geçici bir hisse devri olarak planlanabilir.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump, Biden’ın ATACMS kararını gözden geçirebilir

Yayınlanma

Donald Trump, Ukrayna’nın ATACMS füzelerini Rusya topraklarına karşı kullanmasına izin veren Biden yönetimi kararını yeniden değerlendirebileceğini açıkladı. Barış görüşmelerine vurgu yapan Trump hem Kiev hem de Moskova ile müzakereler planladığını belirtti.

ABD Başkanı seçilen Donald Trump, görevdeki Başkan Joe Biden’ın Ukrayna’nın Rusya topraklarını vurmak için ATACMS füzelerini kullanmasına izin veren kararını gözden geçirmeyi düşündüğünü söyledi.

Trump, Mar-a-Lago’daki konutunda basın mensuplarına yaptığı açıklamada, konuyla ilgili bir soruya yanıt verirken, “Evet, bu kararı yeniden gözden geçirebilirim” dedi.

Fox News kanalının aktardığına göre Trump, ekibinin Ukrayna’daki savaşı sona erdirmenin yollarını bulmak için çalıştığını da belirtti. Bu yönde bazı başarıların elde edilmiş durumda olduğu kaydeden Cumhuriyetçi lider, yönetiminin hem Kiev hem de Moskova ile müzakere edeceğini vurguladı.

“Bunu durdurmak zorundayız,” diyen Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in barışa olan bağlılığından emin olduğunu ifade etti.

Geçen hafta Trump, Ukrayna’nın Rusya topraklarına saldırmak için Batı menşeli füzeleri kullanmasına şiddetle karşı çıktı. Time dergisine verdiği mülakatta, bu tür saldırıların çatışmayı daha da şiddetlendirdiğini ve yıkıcı hale getirdiğini söylemişti. Ayrıca, Ukrayna’ya yapılan askeri yardımı barış görüşmeleri sırasında Rusya’ya baskı yapmak için bir araç olarak kullanmayı planladığını belirtmişti. 7 Aralık’ta ise Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i savaşın sonuna hazırlanmaya çağırmış ve Rusya’nın ciddi kayıplar verdiğini, dolayısıyla zaten savaşı kaybettiğini öne sürmüştü.

Daha önce, Rus haber ajansı TASS, Trump ekibinden ismi açıklanmayan bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, seçilmiş başkanın, Biden yönetiminin Ukrayna’nın ABD yapımı ATACMS füzelerini kullanarak Rus topraklarını vurmasına izin verme kararını yeniden gözden geçirebileceğini bildirmişti.

Kasım ayında, Biden yönetimi, Ukrayna’nın ATACMS ve İngiliz yapımı Storm Shadow füzeleri de dahil olmak üzere uzun menzilli Batı silahlarını kullanarak Rusya’nın derinliklerine saldırması için resmi izin verdi.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, bu füzeleri kullanarak Rusya topraklarına birkaç kez saldırı düzenledi. Buna karşılık, Rusya Federasyonu, yeni hipersonik balistik füzesi Oreşnik’i nükleer olmayan bir modifikasyonla kullanarak Dinyeper Nehri’ni vurdu.

Ukrayna, Rusya’yı ATACMS füzeleriyle hedef aldı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English