Bizi Takip Edin

AVRUPA

Uzun vadeli doğalgaz sözleşmeleri olmadan Avrupa’nın kışı çok maliyetli

Yayınlanma

Avrupa, Rus boru hattı arzına alternatif olarak sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) için uzun vadeli sözleşmeler yapma konusunda yeterince ilerleme kaydedemedi.

Uzmanlar, önümüzdeki kış Çin’in talebindeki toparlanmanın piyasayı sıkılaştırabileceğini, bunun da Avrupa’daki maliyetleri artırabileceğini düşünüyor.

Euractiv’de yer alan habere göre, Rus gazının yerine LNG satın almak, AB’nin Ukrayna çatışmasının ilk kışını atlatmasına yardımcı oldu. 

Avrupa 2022’de 121 milyon ton yakıt ithal etti; bu rakam, 2021’e göre %60’lık bir artış demek.

Bununla birlikte maliyetler bir hayli artmış durumda. Avrupa büyük ölçüde, fiyatların Çin gibi alıcıların tercih ettiği uzun vadeli anlaşmalar kapsamında müzakere edilenlerden çok daha yüksek olduğu spot piyasadan alım yaptı.

Uluslararası Enerji Ajansına göre, LNG ithalatının maliyeti 2022’de üç kattan fazla artarak yaklaşık 190 milyar dolara ulaştı.

Analistler, 2021’de küresel spot piyasa ticaretinin %13’ünü yapan Avrupa’nın 2022’de bu piyasanın üçte birinden fazlasını oluşturacağını tahmin ediyor.

Uzun vadeli sözleşmelerin imzalanmaması halinde bu oran bu yıl %50’nin üzerine çıkabilir.

Morten Frisch Consulting’den Morten Frisch, Avrupa’nın ideal olarak LNG arzının yaklaşık %70-75’ini uzun vadeli satış ve satın alma anlaşmaları (SPA’lar) kapsamında sağlamaya ihtiyacı olduğunu hesaplıyor.

Frisch’e göre, Avrupa’daki ‘yeşil lobi’, karbon emisyonlarının azaltılması hedefleri konusunda Brüksel’i yanılttığı için, AB çok daha fazla spot ve kısa vadeli LNG alımlarına bağımlı hale geldi.

AB ülkeleri QatarEnergy, Shell, Chevron ve ConocoPhillips gibi LNG devleri ile tedarik müzakereleri yürütüyor. Fakat AB’nin ‘net karbon sıfır’ politikaları nedeniyle, örneğin Almanya’nın 25 yıllık uzun vadeli sözleşmelere yanaşmadığı belirtiliyor.

Kaynaklar, sorunu çözmek için Katar’ın Almanya’ya 15 yıllık daha kısa vadeli sözleşmeler önerdiğini bildiriyor. 

Elbette bu yeni sözleşme, LNG’nin uzun vadeli sözleşmeye göre yüksek fiyatlandırılmasına neden olacak.

AVRUPA

Alman devleti Volkswagen’i desteklemenin yollarını arıyor

Yayınlanma

Ekonomi Bakanı Robert Habeck perşembe günü yaptığı açıklamada, Alman hükümetinin otomobil üreticisi Volkswagen’i (VW) destekleme yollarını değerlendirdiğini söyledi.

Habeck Aşağı Saksonya eyaletindeki Papenburg kentinde gazetecilere yaptığı açıklamada, “VW Almanya için merkezi bir öneme sahip,” dedi.

Bakanın cuma günü (20 Eylül) yine Aşağı Saksonya’da bulunan Emden’deki bir VW fabrikasını ziyaret etmesi planlanıyor.

DW’deki habere göre hükümet kaynakları, Ekonomi Bakanlığının zayıf elektrikli araç satışlarının nasıl ele alınacağını değerlendirdiğini söyledi. Elektrikli araç satışları, hükümetin sübvansiyonu durdurmasının ardından çöktü.

Pazartesi otomotiv sektörü toplantı yapacak

Bakanlık, otomobil derneği VDA, IG Metall sendikası, otomobil üreticileri ve tedarikçilerinin pazartesi günü bir Alman otomobil zirvesine katılacağını söyledi.

VW yılın ilk yarısında net karında %14’lük bir düşüş bildirdi. Kriz BMW’nin net kârını da etkiledi; BMW’nin net kârı %15, Mercedes-Benz’in net kârı ise %16 oranında düştü.

Otomobil üreticisi, Almanya’daki sendikalarla onlarca yıllık iş güvencesi anlaşmasını feshetti ve fabrikaların kapatılması ve işten çıkarmalar masada.

Ayrıca perşembe günü VW, 30.000 kişiyi işten çıkarmayı planladığına dair basında çıkan bir haberi yalanladı.

Mercedes’in Çin krizi

Öte yandan Mercedes-Benz Group İcra Kurulu Başkanı Ola Källenius, lüks otomobil üreticisinin Çin’deki durgun satışlar nedeniyle kâr uyarısında bulunmasının ardından, getirileri artırmak için ne gerekiyorsa yapacağına söz verdi.

Üretici, en büyük pazarında kötüleşen yavaşlama nedeniyle ana otomobil birimi için beklentileri düşürdü.

Çin’de talebin düşmesi Mercedes’in S-Serisi ve Maybach sedan gibi en pahalı modellerinin satışlarına zarar verdi. Hisseler son dört yılın en büyük düşüşünü yaşadı.

Mercedes hisseleri %8,4’e varan gerileme ile Haziran 2020’den bu yana en sert gün içi düşüşünü yaşadı. Şirketin hisse senedi bu yıl yaklaşık %12 değer kaybetti.

Källenius bugün (20 Eylül) yaptığı açıklamada, Mercedes’in performansı artırmak için “elinden geleni” yapacağını söyledi ve buna Çin’de yeni ürünlerle yapılacak bir satış atağının da dahil olduğunu sözlerine ekledi.

Bloomberg’in aktardığına göre CEO, “Rüzgârı sadece izlemekle kalmayacak, aktif bir şekilde yelken açacağız,” dedi.

Kârlılıkta büyük düşüş

Mercedes perşembe günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, ana otomobil birimindeki düzeltilmiş getirilerin, daha önce %11’e varan bir tahminle karşılaştırıldığında, şimdi %7,5 ile %8,5 arasında bir aralıkta beklendiğini söyledi.

Faiz ve vergi öncesi kazancın ise bir önceki yıl seviyesinin “önemli ölçüde altında” olması bekleniyor.

Kesintiler, otomobil üreticisinin karlılığı artırmak için en lüks araçlarını daha fazla satma stratejisini baltalıyor. Şirket, Çin’in makroekonomik ortamının, emlak sektöründeki kalıcı gerilemenin etkisiyle daha da kötüleştiğini söyledi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Avrupa Parlamentosu, González’i “Venezuela’nın meşru devlet başkanı” olarak tanıdı

Yayınlanma

Avrupa Parlamentosu 19 Eylül Perşembe günü kabul ettiği bağlayıcı olmayan bir kararla Venezuela muhalefet lideri Edmundo González Urrutia’yı ülkenin “meşru ve demokratik yollarla seçilmiş” Devlet Başkanı olarak tanıdı.

309 lehte, 201 aleyhte ve 12 çekimser oyla kabul edilen kararda María Corina Machado da Venezuela’daki “demokratik güçlerin lideri” olarak tanındı.

Bağlayıcı olmayan metin merkez sağ Avrupa Halk Partisi (EPP), sağcı-muhafazakâr Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) ve “aşırı sağcı” Avrupa için Vatanseverler (PfE) çoğunluğu tarafından onaylandı.

Liberaller, “aşırı sağ” ile aynı metne imza atmak istemedi

Fakat Sosyal Demokratlar, Liberaller ve Yeşiller tarafından yapılan bir değişiklik nedeniyle metin, dış politika konusunda yetkili olan AB ve üye devletlerine González Urrutia’yı Venezuela’nın meşru başkanı olarak tanıma çağrısı yapmakta yetersiz kaldı.

Perşembe günkü oylama, EPP’nin mevcut Avrupa yasama organında ilk kez Sosyalistler (S&D) ve Yeşiller’in yanı sıra “aşırı sağcı” AB gruplarıyla aynı hizaya geldiği bir oylama oldu.

Liberal Renew, “aşırı sağın” aksine “muhalefetin ve demokrasinin yanında” olduklarını ve bu nedenle, “hoşgörü ve çeşitliliğe saygı” ilkeleriyle temelden çelişen “bölücü söylem ve politikaların normalleştirilmesini” reddettiklerini savundu.

Renew başkanı Valérie Hayer, “Renew Europe Venezuela’nın muhalefet liderine tam destek vermektedir fakat sözde ‘Vatanseverler’ ile siyasi anlaşmalara imza atmayacaktır,” dedi.

Sosyalistler: Bu karar İspanya’nın iç siyasetiyle ilgili

Başbakan Sánchez’in sosyalist partisinden İspanyol AP üyesi Javi López Euronews’e yaptığı açıklamada Avrupa’nın “merkez sol” fraksiyonunun üye ülkelerle “uyum” sağlamak ve tanınma gerçekleştiğinde bunun “meşru” olmasını sağlamak için metne ret oyu verdiğini söyledi.

López, “Uluslararası göstergeler muhalefet liderinin büyük ihtimalle bu seçimleri kazandığını söylüyor. Fakat tanıma sadece bir kelime değil, kurumsal bir eylemdir,” dedi.

Daha çok İspanya’nın iç siyasetiyle ilgili olan bu stratejiyi reddettiklerini kaydeden López, “İspanya Halk Partisi’nin Avrupa Parlamentosu’nun Venezuela’ya ilişkin tutumunu kabul ettirmek için aşırı sağa yönelmesinden üzüntü duyuyoruz,” diye ekledi.

Maduro hakkında tutuklama emri çıkarılması talep ediliyor

EFE tarafından görülen metne göre, AP milletvekilleri AB ve üye devletleri González’in 10 Ocak 2025’te başkanlığı devralabilmesi için “mümkün olan her şeyi” yapmaya çağırırken, Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro hakkında “insanlığa karşı suç işlediği” gerekçesiyle uluslararası tutuklama emri çıkarılmasını talep ediyor.

Ayrıca AB hükümetlerine ve AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’e Venezuela Ulusal Seçim Konseyi (CNE) üyelerine yönelik yaptırımları yeniden yürürlüğe koymaları ve “iyi niyet göstergesi olarak” hükümete yönelik mevcut yaptırımları genişletmeleri çağrısında bulundular.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Avrupa Parlamentosu’ndan Ukrayna’nın Batı silahlarıyla Rusya sınırları içindeki hedefleri vurmasına izin verilmesi çağrısı

Yayınlanma

Avrupa Parlamentosu, AB ülkelerine Ukrayna’nın Batılı silahlarla Rusya’nın derinliklerine saldırmasına yönelik tüm kısıtlamaları derhal kaldırmaları çağrısında bulundu. İlgili karar oy çokluğuyla kabul edildi: 425 milletvekili lehte, 131 milletvekili aleyhte oy kullanırken, 63 milletvekili de çekimser kaldı.

Karar metninde, Batılı silahların kullanımına getirilen kısıtlamaların Kiev’in “meşru müdafaa hakkını tam olarak kullanmasını” engellediği ve Ukrayna’yı “savunmasız” duruma düşürdüğü belirtildi.

Kararda, “Yetersiz mühimmat ve silah tedarikinin yanı sıra bunların kullanımına getirilen kısıtlamalar, bugüne kadar sarf edilen çabaları baltalama tehdidi oluşturmaktadır,” ifadesi yer aldı.

Bu nedenle AP üyeleri, Ukrayna’ya askeri yardımın genişletilmesini, silah teslimatının Alman Taurus uzun menzilli füzelerini de kapsayacak şekilde artırılmasını ve Rusya’ya karşı, Rusya’nın varlıklarına el konulması da dahil olmak üzere daha sert yaptırımlar uygulanmasını talep ediyor.

Ayrıca AB ülkeleri ve NATO müttefiklerinden “toplu ve tekil olarak Ukrayna’ya yıllık GSYİH’lerinin en az yüzde 0,25’i oranında askeri destek sağlamayı taahhüt etmeleri” ve ülkede askeri üretim tesisleri kurmaya başlamaları talep edildi.

Kararda, bunun nihai amacının Ukrayna’da Kiev’in şartlarına uygun adil ve kalıcı bir barışın sağlanması olduğu vurgulandı. Avrupa Parlamentosu, aynı zamanda AB ülkelerini mali yardımlarını kesmemeye ve Ukrayna’ya “uzun yıllar boyunca” insani yardım sağlamaya hazır olmaya çağırdı.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, bu bahardan beri Batı’nın uzun menzilli füzelerini Rusya topraklarına fırlatma hakkı istiyor. Ancak ABD, çatışmanın tırmanmasından çekindiği için henüz buna izin vermedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın Rusya’yı Batılı silahlarla vurmasının ABD ve NATO ülkelerinin savaşa doğrudan dahil olması anlamına geleceğini belirtmişti. Putin, “Dolayısıyla mesele, Ukrayna rejiminin bu silahlarla Rusya’yı vurmasına izin verip vermeme meselesi değil. Asıl mesele, NATO ülkelerinin askeri bir çatışmaya doğrudan dahil olup olmadıklarına karar vermektir,” diye vurgulamıştı. Putin ayrıca Moskova’nın tehditlere karşılık vereceği sözünü de vermişti.

Stoltenberg: Uzun menzilli füzelerin Rusya’da kullanılıp kullanılamayacağına her ülke kendi karar verecek

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English