Bizi Takip Edin

Rusya

Yaptırımlardan sonra Rusya, Arktik petrolünü Çin’e yöneltti

Yayınlanma

Rusya, ABD yaptırımlarının ardından Çin’e Arktik’ten petrol ihracatını nisan ayında artırıyor. Ticaret kaynaklarına göre, yaptırımlar nedeniyle özellikle Hindistan pazarında zorlanan Rus şirketleri, Çinli alıcılara indirimler sunuyor ve yaptırım uygulanmayan tankerlere gemiden gemiye petrol aktarımı yapıyor.

Reuters ajansına konuşan sektör kaynakları, Rusya’nın nisan ayında Çin’e Arktik petrol ihracatını artıracağını belirtti.

Kaynaklara göre Moskova, ABD yaptırımları altında olan bu kaynakları almaya istekli alıcıları Çin’de bulmayı başardı.

ABD’nin ocak ayında uygulamaya koyduğu yaptırımlar, Rusya’nın Arktik petrol türleri ARCO, Noviy Port ve Varandey’in taşınmasında rol alan neredeyse tüm tankerleri ve bu türlerden ikisinin üreticisi olan Gazpromneft’i hedef aldı.

Bu durum, söz konusu petrolün satışını önemli ölçüde zorlaştırdı.

Kaynaklar, satışları hızlandırmak için Arktik petrol tedarikçilerinin indirimler sunduğunu ifade etti.

Örneğin, daha önce Brent petrolüne kıyasla varil başına birkaç dolar primle satılan hafif Noviy Port petrolü, şimdi Çin limanlarında referans fiyata göre indirimli olarak teklif ediliyor.

Geçen yıl Arktik petrol türleri yoğun olarak Hindistan’daki alıcılara gidiyordu.

Fakat ABD yaptırımları nedeniyle Hint rafinerileri, yaptırım listesine alınan Gazpromneft’in Noviy Port ve Arco türlerini satın almaktan çekinmeye başladı.

Bununla birlikte, Hint rafinerileri Lukoil’ün Varandey türü petrol partilerini almaya devam ediyor.

Ancak şirket, bu petrolün yüklenmesi için yaptırım uygulanmayan tankerler bulmak zorunda kalıyor.

Lukoil, ABD yaptırımları altında bulunmuyor ve Varandey limanından yapılan sevkiyatların lojistiği, petrolün Rus sularından çıkmadan önce yaptırımlara tabi olmayan (“temiz”) gemilere aktarılmasına olanak tanıyor.

Ticaret kaynakları ve analitik şirketi Vortexa’nın verileri, Gazpromneft kaynaklı Arktik petrol türlerinin ise Singapur ve Malezya açıklarında yaptırım uygulanmayan tankerlere aktif olarak aktarıldığını gösteriyor.

Kaynaklar ve Vortexa kıdemli analisti Emma Li, Rus satıcıların Arktik petrolünü satabilmek için Çin’e göndermeden önce Singapur ve Malezya kıyılarındaki açık deniz transfer noktalarında “temiz” tankerlere gemiden gemiye aktarım yapmak zorunda kaldığını belirtiyor.

Li, geçen hafta en az 4 milyon varil Arktik petrolünün gemiden gemiye yöntemiyle aktarıldığını tahmin ediyor.

Analist, ayrıca 16 milyon varil petrolün de Çin limanlarına teslim edilmek üzere bu ay Güney Çin Denizi’ne ulaştığını veya ulaşacağını öngörüyor.

Li, Rusya’dan yapılan büyük hacimli Arktik petrol sevkiyatları sayesinde Çin’in ham petrol ithalatının toparlanması gerektiğini düşünüyor. Ancak Li, fiili teslimatların lojistik ve alıcı ilgisine bağlı olarak değişebileceğini de ekliyor.

Li’ye göre Çin, mart ayında Rusya’dan günlük sadece 25 bin varil Arktik petrolü ithal etti, ancak bu ay alımlarını önemli ölçüde artırması bekleniyor.

Bir ticaret kaynağı, “Tedarikçiler gemiden gemiye yöntemini kullanıyor zira pek çok Çinli alıcı, petrolün Batı yaptırımları altında olmayan gemilerle taşınmasını talep ediyor ve bu yükler için daha yüksek fiyat ödemeye hazırlar,” ifadesini kullandı.

Örneğin, Kpler verilerine göre, yaptırım altında olmayan VLCC tipi tanker Atila, mart ayında Büyük Singapur sularında yaptırım altındaki iki tankerden toplam 2,07 milyon varil Arktik petrolü yükledi.

Atila, bu yükü nisan ayında doğudaki Şantung eyaletinin Dongying limanına boşalttı. Atila’nın daha önce İran petrolü için de gemiden gemiye operasyonları yaptığı biliniyor.

Arktik petrol türleri, Rusya’nın kuzey bölgelerinde çıkarılıyor. Bu bölgelerde üretim ve taşıma işlemleri zorlu hava koşullarında yapılıyor ve petrol üretim projelerinin hayata geçirilmesi devasa yatırımlar gerektiriyor.

Arktik petrol türlerinin Çin’e sevkiyatı genellikle yaz aylarında, yükün Çin’e bir aydan kısa sürede ulaşmasını sağlayan Kuzey Deniz Yolu’nun seyrüsefere açılmasıyla yoğunlaşıyor.

Ticaret kaynakları, NSR’nin şu anda buzlanma nedeniyle kapalı olduğunu ve tankerlerin Süveyş Kanalı üzerinden gittiğini belirtiyor. Bu rota iki aya kadar sürebiliyor ve daha maliyetli oluyor.

Başka bir Rus petrol tüccarı, “Bu çok uzun ve pahalı bir rota. Tek amaç ham petrolü bir şekilde ihraç etmek,” dedi ve Arktik projeleri için ihracatın kritik öneme sahip olduğunu, zira bu projelerde büyük depolama kapasitelerinin öngörülmediğini ekledi.

Rusya, Arktik petrolü için aktif olarak yeni alıcılar arıyor.

Son aylarda Suriye bu petrolün ithalatçısı hâline geldi ve ilk teslimatlar bu yılın başında yapıldı. Myanmar da bazı partileri satın aldı.

Fakat Arktik petrolü taşıyan tüm partiler hızla alıcı bulamıyor.

Örneğin, ABD yaptırımları altındaki Fast Kathy tankeri, 130 bin ton Arktik petrolüyle 14 Mart’ta Murmansk’tan yola çıktı.

Ancak Süveyş Kanalı’na ulaştıktan sonra durdu ve 9 Nisan’dan bu yana alıcı bekleyerek denizde yüzer depoya dönüştü.

Rusya

Özbekistan, Rusya’yı göçmenlere yönelik kötü muameleyle suçladı

Yayınlanma

Özbekistan Dışişleri Bakanlığı, Rusya’daki Özbekistan vatandaşlarının kolluk kuvvetleri tarafından ‘izinsiz’ denetimlere, ‘saygısızlığa ve kaba muameleye’ maruz kaldığını açıkladı. Taşkent’teki Rus diplomatlarla yapılan bir görüşmede konuyu gündeme getiren bakanlık, Moskova’ya resmi bir nota göndererek insan haklarına uyulmasını ve vatandaşlarının onuruna saygı gösterilmesini istedi.

Özbekistan, Rusya’daki vatandaşlarının Rus kolluk kuvvetleri tarafından “izinsiz” denetimlere, “saygısızlığa ve kaba muameleye” maruz kaldığını belirterek Moskova yönetimine sert tepki gösterdi.

Özbekistan Dışişleri Bakanlığı, Taşkent’teki Rus diplomatlarla yaptığı görüşmede konuyu gündeme getirerek bu tür olayların önlenmesi için somut adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Bakanlık Sözcüsü Ahror Burhanov tarafından yayımlanan açıklamada, “Bu tür vakaların ülkelerimiz arasındaki dostane ilişkilere uymadığına ve bunların önlenmesi için somut tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çektik,” ifadeleri kullanıldı.

Özbekistan tarafı, tüm vatandaşlara yönelik uluslararası hukuka ve insan haklarına uyulması çağrısında bulunarak Rusya Federasyonu’nun ilgili makamlarına, “Özbekistan vatandaşlarına saygıyla davranmaları, onurlarını ve haysiyetlerini aşağılamamaları” yönünde bir talep iletti.

Bakanlık, Özbekistan Büyükelçiliği’nin de Moskova’daki durumla ilgili Rusya Dışişleri Bakanlığı’na bir nota gönderdiğini ve “güç kullanan yetkililerin eylemlerine yasal bir değerlendirme yapılmasını” istediğini ekledi.

Rusya göç politikasında yol ayrımında

Moskova’da baskınlar

Bu diplomatik tepkiden önce, Özbekistan Dış Göçmenlik Teşkilatının Rusya temsilciliği, 8 Haziran’da Moskova’nın Sokolniki bölgesinde OMON (özel polis birliği) mensuplarının Özbekistan vatandaşlarına yönelik bir denetim düzenlediğini bildirmişti.

Denetim sırasında yabancılara “fiziksel güç uygulandığı” iddia edildi. Baskın sonucunda, belgelerinde sorun tespit edilen altı kişiye kadar gözaltı işlemi yapıldı.

Baza haber kaynağına göre, 9 Haziran’da ise Strogino’da Bağımsız Devletler Topluluğu vatandaşlarının kaldığı bir yurda yasa dışı göçmenlere yönelik bir baskın daha düzenlendi.

Tepkiler artıyor

Özbekistan makamları, Rusya’daki vatandaşlarının haklarının ihlal edildiğine ilk kez dikkat çekmiyor.

Geçen ay da Rusya’nın Taşkent Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak “işçi göçmenlere yönelik zalimce muamele vakaları” hakkında bilgilendirilmişti.

Nisan ayında ise Moskova’daki Bodrost adlı bir hamama düzenlenen ve Kırgızistan vatandaşlarının gözaltına alındığı göçmen karşıtı bir baskın nedeniyle Rusya’nın Kırgızistan Büyükelçisi’ne nota verilmişti.

İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, o olayda yaklaşık 60 yabancı polis merkezine götürülmüş ve 25’i hakkında Rusya’ya giriş veya ülkede kalma kurallarını ihlal etmekten işlem yapılmıştı.

Tacikistan Başbakanı Kohir Resulzoda da Tacikistan vatandaşlarının “geniş ve muğlak bir güvenlik sağlama” gerekçesiyle Rusya’ya girişlerinin giderek daha sık yasaklandığını veya ülkeden sınır dışı edildiğini belirtmişti.

Rusya makamları, 22 Mart 2024’te Moskova yakınlarındaki Crocus City Hall konser salonunda yaşanan terör saldırısının ardından göç politikasını önemli ölçüde sertleştirdi.

Yabancı vatandaşlara yönelik özel bir sınır dışı etme rejimi getirilirken, ülkeye girişteki ihlaller ve yasa dışı göçmenlere hizmet sunulması durumlarında para cezaları artırıldı. Ayrıca, “istenmeyen kalış” statüsü uygulamaya konuldu.

Rusya göçmenlere yaklaşımını değiştiriyor

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya ordusundan Donetsk’te stratejik ilerleme

Yayınlanma

Rusya Savunma Bakanlığı, Donetsk Halk Cumhuriyeti’nde (DHC) Petrovskoye ve Alekseyevka yerleşim birimlerinin kontrol altına alındığını bildirdi. Bakanlık, bu yerleşim yerlerinin Merkez askeri grubu birlikleri tarafından ele geçirildiğini belirtti. Açıklamada ayrıca, Ukrayna ordusuna yönelik operasyonlar ve hava savunma faaliyetleri hakkında da bilgi verildi.

Rusya Savunma Bakanlığı, Donetsk Halk Cumhuriyeti’nde (DHC) bulunan Petrovskoye ve Alekseyevka yerleşim birimlerinin kontrol altına alındığını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu yerleşim yerlerinin Merkez askeri grubu birlikleri tarafından ele geçirildiği belirtildi.

Alekseyevka’nın, mayıs ayında Rus askeri güçlerinin kontrolünü sağladığını bildirdiği Velika Novoselka yakınlarındaki Bogatır köyünün kuzeyinde yer aldığı aktarıldı.

TASS‘ın aktardığına göre, 2016 yılında Ukrayna makamları tarafından Orehovo olarak yeniden adlandırılan Petrovskoye köyü ise Pokrovskoye ilçesinde, Dnipropetrovsk oblastındaki Novopavlovka yakınlarında bulunuyor.

Bakanlığın bugünkü raporunda, son 24 saat içinde Ukrayna ordusu tugaylarına Stepanovka, Krasnoarmeysk, Dimitrov, Grodovka, Novonikolayevka, Novopavlovka ve Dnipropetrovsk oblastındaki Novopodgorodnoye yerleşim birimleri bölgelerinde darbe indirildiği ifade edildi.

Ayrıca, bakanlık Sumı oblastındaki Ukrayna ordusu birliklerine yönelik saldırılar düzenlendiğini de bildirdi.

Hava savunma sistemlerinin iki JDAM bombası, bir HIMARS çok namlulu roketatar sistemi mermisi ve 260 Ukrayna insansız hava aracını düşürdüğü, bunlardan 62’sinin askeri operasyon bölgesinin dışında imha edildiği kaydedildi.

Geçen hafta sonunda Rusya Savunma Bakanlığı, Merkez askeri grubuna bağlı 90. Tank Tümeni’nin Dnipropetrovsk oblastında ilerlediğini duyurmuştu.

11 Haziran’da ise 55. Motorize Piyade Tugayı birlikleri ile biraz daha güneyde faaliyet gösteren Doğu askeri grubu birlikleri bu tümenin operasyonlarına katıldı.

Rusya ve Ukrayna, İstanbul anlaşması kapsamında yeni bir esir takası yaptı

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya’da yoksul sayısı bir yılda 2,1 milyon kişi azaldı

Yayınlanma

Rusya Federal İstatistik Servisi (Rosstat), 2025’in ilk çeyreğinde yoksulluk sınırı altında yaşayanların sayısının bir önceki yılın aynı dönemine göre 2,1 milyon kişi azalarak 11,9 milyona gerilediğini açıkladı. Uzmanlar, bu düşüşü artan reel gelirler, yükselen asgari ücret ve hedefe yönelik sosyal destek programlarına bağlarken, verilerdeki mevsimsel etkinin altını çiziyor.

Rusya Federal İstatistik Servisi (Rosstat) tarafından açıklanan verilere göre, ülkede yoksulluk sınırı altında gelire sahip olanların sayısı 2025’in ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla 2,1 milyon kişi azalarak 11,9 milyona düştü. Bu rakam, toplam nüfusun yüzde 8,1’ine tekabül ediyor.

Ancak gösterge, bir önceki çeyrek olan 2024’ün son çeyreğine göre 4,2 milyon kişilik bir artış gösterdi. Geçen yılın sonunda yoksulluk sınırı altındaki nüfus 7,7 milyon kişi (yüzde 5,3) olarak kaydedilmişti.

Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova, 2024 yılı genelinde yoksulluk oranının yüzde 7,2 ile tarihi bir düşük seviyeye indiğini açıklamıştı.

Yoksulluk sınırı altındaki nüfusun dinamikleri mevsimsel bir karakter taşıyor; yılın ilk yarısında daha yüksek olan gösterge, yıl sonuna doğru azalma eğilimi gösteriyor.

2024’ün ilk çeyreğinde yoksul sayısı 14 milyon iken, ikinci çeyrekte 12,4 milyona, üçüncü çeyrekte 11,8 milyona ve dördüncü çeyrekte 7,7 milyona gerilemişti.

Ocak-Mart 2025 döneminde yoksulluk sınırı 16 bin 621 ruble olarak kabul edilirken, bu rakam bir önceki yılın aynı döneminde 15 bin 96 rubleydi. Böylece yoksulluk sınırı bir yılda yüzde 10 artış gösterdi.

Veriler ne anlama geliyor?

Ekonomi Dönüşüm ve Kalkınma Ajansı ortağı Viktoria Pavlyuşina, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte, yoksulluk eşiğinin yükselmesine rağmen yoksul sayısının azalmasının, en az gelirli nüfus arasında gelir dağılımının iyileştiğine işaret ettiğini belirtiyor.

Pavlyuşina’ya göre bu düşüş, nominal ve reel gelirlerdeki artışın yanı sıra hedefe yönelik sosyal yardımların yaygınlaşmasıyla açıklanabilir.

Rosstat’ın son verilerine göre, 2025’in ilk çeyreğinde Rusların aylık ortalama nominal maaşları yıllık bazda yüzde 13,8, reel maaşları ise yüzde 3,4 arttı.

Pavlyuşina, Ocak 2025’ten itibaren asgari ücretin artırılmasının en düşük maaşlı çalışanların gelirlerini etkilediğini ve hedefe yönelik sosyal desteklerin genişletilmesinin de yoksulluk seviyesi üzerinde olumlu bir etki yarattığını vurguladı.

Ayrıca, çocuklu ailelere yönelik birleşik yardımın artık proaktif olarak atandığını ve 2025 başında yapılan emekli maaşı ve sosyal yardım endekslemelerinin savunmasız grupların gelirlerini artırdığını ekledi.

Rusya Merkez Bankası, Eylül 2022’den bu yana ilk kez faiz indirimine gitti

Mevsimsellik faktörü öne çıkıyor

Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi (TsMAKP) uzmanı İgor Polyakov, en yüksek yoksul nüfusun her zaman yılın ilk çeyreğinde ve ilk yarısında kaydedildiğini, daha sonra bu sayının düşmeye başladığını ve yıl sonunda ortalama bir değere ulaştığını açıklıyor.

Rusya hükümetine bağlı Finans Üniversitesi’nden Profesör Aleksandr Safonov ise yoksulluk seviyesinin ana faktör olan enflasyona bağlı olduğunu, çünkü enflasyonun emekli maaşları ve ücretlerin endekslenmesini etkilediğini söylüyor.

Safonov’a göre, geçim minimumunun belirlenmesi ile endeksleme arasında bir zaman farkı olduğu için yıl sonuna doğru gelirler yoksulluk sınırının önemli ölçüde üzerine çıkıyor.

Örneğin, geçim minimumu 1 Ocak’ta artırılırken, maaş endekslemeleri daha ileri tarihlerde yapılıyor ve sosyal emekli maaşları genellikle 1 Nisan’dan itibaren endeksleniyor.

Pavlyuşina da 2024’ün dördüncü çeyreğindeki düşük yoksulluk oranının mevsimsel gelirlerden kaynaklandığını doğruluyor.

Aralık ayında 13. maaşların, üç aylık primlerin, yıllık ikramiyelerin ve bazı sosyal yardımların ödenmesinin yıl sonuna doğru yoksulluğu keskin bir şekilde azalttığını belirtiyor.

Hükümetin adımları ve hedefler

Devlet, 1 Şubat’tan itibaren 40’tan fazla sosyal yardım ve ödeneği yüzde 9,5 oranında endeksledi. Ayrıca, 1 Nisan’dan itibaren sosyal emekli maaşları yüzde 14,75 oranında artırıldı ve bu durum engelliler de dahil olmak üzere yaklaşık 4,2 milyon Rus vatandaşını etkiledi.

Başbakan Mihail Mişustin, 2026’dan itibaren Rusya’daki emekli maaşlarının enflasyon ve Sosyal Fon gelirleri dikkate alınarak şubat ve nisan aylarında olmak üzere yılda iki kez endeksleneceğini söylemişti.

Kamu sektöründe çalışan öğretmen, doktor ve sosyal hizmet uzmanı gibi personelin maaşları 1 Ocak 2025’ten itibaren yüzde 13,2 artırıldı.

Hükümet, bu oranı yüzde 16,8’e çıkarmak için yüzde 3,6’lık ek bir endeksleme daha planlıyor.

Maliye Bakanı Anton Siluanov, bu adımın 2024’teki fiili maaş dinamikleri ve cari yıl için öngörülen maaş göstergeleriyle ilgili olduğunu belirtti.

Devlet başkanının mayıs kararnamesine göre, 2030 yılına kadar yoksulluk seviyesinin yüzde 7’nin altına düşürülmesi hedefleniyor.

Polyakov’a göre bu hedefe ulaşmada, özellikle düşük gelirli aileleri destekleyecek olan asgari ücretin hızlandırılmış artışı, enflasyonla mücadele ve çok çocuklu aileler gibi ihtiyaç sahibi kategorilere yönelik bölgesel sosyal programların geliştirilmesi yardımcı olacak.

Safonov ise yoksulluğu azaltmanın temel araçlarının, maaş ve emekli maaşlarının enflasyonun üzerinde artırılması, işsizlik ve enflasyon seviyelerinin düşürülmesi olduğunu düşünüyor.

Rusya’da bankacılık ve likidite riskleri yükselişte: Ekonomik daralma kapıda mı?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English