Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İsrail, 12 haftalık ateşkesi bile kabul etmemiş

Yayınlanma

Hamas’ın İsrail ile esir takası mutabakatı için 12 haftalık ateşkes istediği, Tel Aviv yönetiminin ise buna karşı çıktığı belirtildi.

Hamas ile İsrail heyetleri iki gün süren müzakere turundan sonra istişare amacıyla Kahire’den ayrıldı. İsrail televizyonu KAN’ın Kahire’deki müzakere turunu yakından takip eden kaynaklara dayandırdığı habere göre Hamas ve İsrail heyetleri arasında çözülmesi mümkün olmayan anlaşmazlıklar var. Haberde, bu anlaşmazlıkların neler olduğuna ilişkin bilgi verilmezken CNN, müzakerelerde önemli engellerden birinin geçici ateşkesin süresi olduğu belirtildi.

Adı açıklanmayan ABD’li yetkililere dayandırılan haberde Hamas’ın 12 haftalık ateşkes talep ettiği, İsrail’in ise Gazze’ye saldırıların “kalıcı durdurulmasından farklı olmayacağı” iddiasıyla bunu kabul etmediği kaydedildi. Tel Aviv yönetiminin aylarca sürecek bir ateşkesin İsrail ordusunun Gazze’ye saldırıları yeniden başlatılmasını zorlaştıracağına inandığı belirtildi.

İsrail tarafının daha önceki müzakerelerde 6 haftalık geçici ateşkes önerdiği belirtiliyor.

Mısır ile Katar arabuluculuğunda hazırlanan yeni ateşkes ve karşılıklı esir takası mutabakatı müzakereleri 8-9 Mayıs’ta Kahire’de yapılmıştı.

Şukri ile Blinken görüştü

Öte yandan Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, ABD’li mevkidaşı Anthony Blinken ile ateşkes müzakereleri için telefonda görüştü.

Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre görüşme heyetlerin Kahire’den ayrılmasından saatler sonra gerçekleştirdi. Görüşmede Bakanlar, Gazze’nin güneyinde yer alan Refah kentindeki güvenlik ve insani durumda yaşanan gelişmeler ile Kahire’de devam eden ateşkes ve esir takasını öngören bir ateşkese varmak için yürütülen müzakerelerin içinde bulunduğu hassas atmosfere odaklandı.

Mısır ve ABD’li Bakanlar, tarafların ateşkes anlaşmasına varmak için esneklik ve gerekli çabayı göstermesi gerektiği konusunda mutabık kaldı. Görüşmede ayrıca İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını kontrol altına almasının yansımaları ve bu durumun devam etmesinin taşıdığı riskler tartışıldı.

Bakanlar, Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmelerinin kesinlikle kabul edilemeyeceğini belirtirken Şukri, Gazze’de “mümkün olan en kısa sürede ateşkese ulaşmanın gerekliliğini” vurguladı. Şukri, İsrail’in Filistin’in Refah bölgesine saldırılarının risklerine, yol açacağı insani felakete, bölgenin istikrar ve güvenliğini etkileyecek boyuttaki sonuçlarına dikkati çekti. Açıklamada, Blinken’ın da bu konuda Mısırlı mevkidaşı ile hemfikir olduğu kaydedildi.

ORTADOĞU

Netanyahu’nun rakibi de ‘ilhak’ savunucusu

Yayınlanma

Naftali Bennet-Netanyahu

İsrail’de yapılan bir kamuoyu yoklaması, eski Başbakan Naftali Bennett’in siyasete geri dönüşünün Başbakan Binyamin Netanyahu’yu endişelendirdiğini ortaya koydu.

İsrail merkezli Maariv gazetesine göre Lazar Enstitüsünce yapılan ankette, Bennett liderliğindeki muhalefetin Netanyahu’yu devirebileceği belirtildi. Ankette, Bennett’in siyasete geri dönmesi halinde İsrail Meclisinde parti dengelerinin önemli ölçüde değişeceğine dikkat çekildi.

Bennett, “Bennett 2026” adını taşıyan yeni bir siyasi parti kaydı yaptırarak, 2022 yılında çekilmesinin ardından siyasi arenaya dönüşünün ilk sinyalini verdi.

Ankete göre, bugün seçim yapılması durumunda Naftali Bennett’in partisinin 29 sandalye kazanarak birinci sırada yer alacağı, Netanyahu’nun liderliğindeki Likud Partisi’nin ise 21 sandalye ile ikinci sırada kalacağı belirtiliyor.

Bu durumda, Netanyahu’ya karşıt olan muhalefet bloku 65 sandalye kazanırken, Netanyahu’nun bloku 45 sandalye alacak ve Arap milletvekilleri 10 sandalye elde edecek.

Maariv gazetesinde, eğer seçimlerde Netanyahu ile rekabet edilirse, Bennett’in muhalefet blokunun 65 sandalye ile çoğunluğu elde edeceği, buna karşılık Netanyahu’nun ittifakının ise 45 sandalyede kalacağı belirtildi.

İsrail’de hükümet kurabilmek için 120 sandalyeli İsrail Meclisinde en az 61 milletvekilinin güvenoyu alması gerekiyor.

Yediot Ahronot gazetesinin haberinde İsrail’de, yaklaşık 3 yıl önce aktif siyaseti bıraktığını açıklayan Bennett’in yeni bir siyasi parti kurduğu, aktif siyasete dönmeye hazırlandığı belirtilmişti. Eski Başbakan, geçici olarak “Bennett 2026” ismini taşıyan yeni partisinin gelecek seçimlere katılması konusunda henüz bir netlik olmadığını açıklamıştı. Gazeteye konuşan Bennett’e yakın isimler, eski Başbakan’ın 7 Ekim saldırısından sonra yüzde 40’a yükseldiği belirtilen kararsız sağcı seçmeni partisine çekmek istediğini kaydetmişti.

Bennett, haziranda yaptığı sosyal medya paylaşımında, ana muhalefetteki Gelecek Var Partisi lideri Yair Lapid ile kurduğu koalisyona benzer geniş çaplı bir koalisyonun yeniden mümkün olabileceğine işaret etmişti.

Netanyahu’nun yanında 2005’te siyasete giren Bennett, 2021’de Lapid ile koalisyon hükümeti kurmayı başararak Netanyahu’nun 12 yıllık başbakanlığına son vermişti. Siyasi kariyeri boyunca Filistinlilere karşı kullandığı saldırgan üslubuyla dikkatleri çeken Bennett, işgal altındaki Batı Şeria’nın bazı bölümlerinin İsrail’e ilhak edilmesi gerektiğini de savunuyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Netanyahu’nun danışmanlarına ev hapsi

Yayınlanma

Jonathan Urich

İsrail’de “Qatargate” skandalı kapsamında gözaltına alınan Başbakan Binyamin Netanyahu’nun danışmanları Jonatan Urich ve Eli Feldstein çıkarıldıkları Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 22 Nisan’a kadar ev hapsine alındı. Mahkeme, iki ismin soruşturma süresince 60 gün boyunca davayla ilgili Netanyahu dahil herhangi biriyle iletişim kurmasını yasakladı. Ayrıca, önümüzdeki 80 gün boyunca yurt dışına çıkış yasağı da getirildi.

İsrail polisi mahkemeye yaptığı başvuruda, soruşturmanın derinleştirilmesi gerekçesiyle Urich ve Feldstein’in gözaltı süresinin yedi gün daha uzatılmasını istemişti. Ancak mahkeme bu talebi yalnızca 24 saatlik bir uzatma ile sınırlı tuttu. Daha sonra, gözaltı yerine ev hapsi kararı verdi.

“Qatargate” olarak adlandırılan dosyada, iki danışman, Katar yanlısı bir lobi firması adına çalışmak, yabancı bir ajanla iletişim kurmak ve gazetecilere para karşılığı Katar lehine mesajlar yaymakla suçlanıyor. İddialara göre bu faaliyetler, Katar’ın İsrail ile Hamas arasındaki esir müzakerelerinde arabulucu olarak konumunu güçlendirmeyi amaçlıyordu.

Netanyahu’dan Qatargate savunması: Onlar da Katar’ı övdü

Ayrıca Eli Feldstein, Başbakanlık Ofisi’ne ait gizli bir belgenin sızdırılması skandalında da ana şüpheli olarak yer alıyor. Belgede Hamas’ın esir müzakerelerindeki öncelikleri ve taktiklerinin yer aldığı ve materyalin Almanya merkezli Bild gazetesine sızdırıldığı öne sürülüyor.

Davanın hâkimi Menachem Mizrahi, polis sorgularının kapsamına ilişkin eleştirilerde bulundu. Hâkim, son günlerde yapılan sorgularda polisin sadece Katar bağlantılarına değil, aynı zamanda gizli belge sızıntısına da odaklandığını ve bu durumun soruşturma sınırlarını aşmış olabileceğini ifade etti.

Öte yandan çelişkileri ifadeler verdiği için dün ortak sorguya alınan Feldstein ve Urich arasında tartışma yaşandığı ileri sürüldü. Sorgu sırasında Feldstein’ın yalan söylemekle itham ettiği Urich’in ağlamaya başladığı belirtildi.

Netanyahu’nun sözcüsünün maaşını Katar ödemiş

Urich’in avukatı Amit Hadad, müvekkilinin polis sorgusunda göğüs ağrısı yaşadığını, polisin bunu ciddiye almadığını ve Urich’in bayılarak yere düştüğünü iddia etti. Polis temsilcisi ise bu iddiayı yalanladı ve Urich’in bilincini kaybetmediğini, ambulanstan önce sağlık ekipleri tarafından sorgu odasında tedavi edildiğini söyledi.

Ayrıca şüpheli sıfatıyla ifade veren ve 5 günlük ev hapsi alan Jerusalem Post Genel Yayın Müdürü Zvika Klein’ın da ilk ifadesindeki tutarsızlıklardan dolayı tekrar sorgulandığını belirtildi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Anket: İsraillilerin yüzde 60’ı ‘iç savaş’ tehlikesi görüyor

Yayınlanma

İsrail’de yapılan bir kamuoyu araştırması, halkın yüzde 60’ının ülkede ‘iç savaş’ tehlikesi gördüğünü ortaya koydu. Yahudi Halkı Politika Enstitüsü’nün anketine göre bu endişe, Yüksek Mahkeme eski Başkanı Aharon Barak’ın uyarıları sonrası belirginleşti. Öte yandan, Leket İsrael derneğinin raporu, 1,5 milyon İsraillinin gıda güvensizliği yaşadığını ve 2023’te milyarlarca şekel değerinde gıda israf edildiğini gösterdi.

İsrail merkezli Kanal 7, Yahudi Halkı Politika Enstitüsü’nün yürüttüğü “İsrail Toplum Endeksi” araştırmasının sonuçlarını aktardı.

Araştırma, İsraillilerin Yüksek Mahkeme eski Başkanı Yargıç Aharon Barak’ın televizyon röportajlarında yaptığı “İsrail’de iç savaşa sürüklenme tehlikesi” uyarılarına verdiği tepkiyi ölçtü.

Kanal 7‘nin haberine göre, ankete katılan İsraillilerin yüzde 27’si Yargıç Barak’ın “haklı olduğunu” belirtti.

Yüzde 33’ü ise Barak’ın “biraz abarttığını ancak gerçek tehlikenin mevcut olduğunu” ifade etti.

Her iki grup da İsraillilerin yüzde 60’ının iç savaş tehlikesini şu ya da bu düzeyde gerçek gördüğünü dile getirdi.

Katılımcıların yüzde 21’i Barak’ın “büyük ölçüde abarttığını ve böyle bir duruma yakın olmadıklarını” düşünürken, yüzde 16’sı “İsrail’de iç savaş tehlikesi bulunmadığı” görüşünü paylaştı.

Anket ayrıca, iç istihbarat teşkilatı Şin Bet’in başkanı Ronen Bar’ın görevden alınmasının meşruiyeti ve Yüksek Adalet Divanı’nın görevden alma kararına müdahale etmesi durumunda hükümetin mahkeme kararlarına uyup uymayacağı konusundaki kamuoyu görüşlerini de içeriyordu.

Katılımcıların yüzde 51’i, mahkemenin “görevden almaya müdahale etmemesi gerektiğini” belirtti.

Yahudi Halkı Politika Enstitüsü Genel Müdürü Dr. Şuki Friedman, sonuçlarla ilgili olarak, “Yahudi geleneği etrafında toplanma ve birliği güçlendirme özelliği taşıyan Hamursuz Bayramı’nın arifesindeyiz; fakat veriler, İsraillilerin maalesef daha şiddetli bir iç çatışmaya yol açabilecek bir kötüleşmeye doğru gittiğimizden korktuğunu gösteriyor,” diye konuştu.

Gıda güvensizliği ve israf krizi

Diğer yandan İsrail toplumunun karşı karşıya olduğu zorluklarla bağlantılı başka bir gelişmede ise Leket Israel derneği, 2024 yıllık raporunu yayımladı.

Raporda, 1,5 milyon İsraillinin gıda güvensizliği yaşadığı konusunda uyarıda bulunuldu.

Ayrıca, 2023 yılı boyunca değeri 24,3 milyar şekel (yaklaşık 7 milyar dolar) olan 2,6 milyon ton gıda ürününün israf edildiği belirtildi.

Rapor, bu gıda kaybının geçen yıla göre yüzde 3 arttığını ortaya koyarak, İsrail’deki gıda sektörünü vuran krizin boyutunu gözler önüne serdi.

Resmi veriler ayrıca, gıda kaybının yerli üretimin yaklaşık yüzde 1,3’ünü oluşturduğunu ve bunun İsrail’de üretilen toplam gıda maddelerinin yüzde 38’ine denk geldiğini gösteriyor.

İsrail medyasına göre, devam eden savaş 1,6 milyar şekel (450 milyon dolar) ekonomik kayba yol açtı.

Bunun 370 milyon şekelinin ise kötüleşen gıda durumundan kaynaklanan sağlık maliyetlerinden oluştuğu tahmin ediliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English