Bizi Takip Edin

Amerika

Bolsonaro gitse de fikirleri Kongre’de hala baskın

Yayınlanma

Brezilya’da eski Başkan Bolsonaro’nun taraftarlarının Kongre, Başkanlık Sarayı ve Yüksek Mahkemeyi bastığı görüntüler tüm dünyada gündem oldu. Siyaset Bilimci Hüsamettin Aslan, Brezilya’yı bu krize götüren süreci, ülkedeki kutuplaşmayı ve Lula da Silva’nın krizi yönetme şeklini Harici’ye değerlendirdi.

Hüsamettin Aslan

‘Bolsonaro’nun otoriter yönetim tarzı birçok sınıfı ötekileştirdi’

  • Brezilya’yı Kongre baskınına götüren süreci anlatabilir misiniz? Böyle bir olay bekleniyor muydu? Bu siyasi ve toplumsal kutuplaşma nasıl oluştu?

2022 yılında Brezilya genel seçimlerinden zaferle ayrılan Lula da Silva üçüncü dönem başkanlık görevini yerine getirmek için 1 Ocak 2023’te devir teslimin ardından Brezilya’da resmen görevine başladı.

Seçim öncesi genel durum şöyle: Brezilya’da özellikle Covid-19’un getirmiş olduğu ekonomik yıkım ve bu ekonomik yıkımla birlikte aşırı sağcı Bolsonaro’nun getirdiği otoriter ve milliyetçi yönetim tarzı Brezilya’da birçok sınıfı ötekileştirmişti. Bu bağlamda Bolsonaro’yu başta evanjelik toplum, dindar kesim, sağ cumhuriyetçi ve milliyetçiler, silahlı kuvvetler, sermaye sınıfı ve kırsal kesimde yaşayan çiftlik sahipleri desteklemekteydi. Lula da Silva’yı ise özellikle şehir hayatında dışlanmış kesimler, yoksullar, işçiler, öğrenciler, Z kuşağı, Latin Amerika’nın ve Brezilya’nın en güçlü sivil toplum kolektifleri olan LGBTİ hareketleri desteklemekteydi. Brezilya seçimleri öncesi anket şirketlerine göre Lula da Silva’nın Bolsonaro’nun 10 ila 15 puan önünde bitirmesi beklenirken, özellikle Bolsonaro seçim stratejisini, aile değerleri, vatan ve tanrı gibi muhafazakar değerler üzerine inşa edip beklenenden fazla oy olarak seçimi ikinci tura taşıdı ve Lula da Silva’nın 1.8 puan gerisinde bir oy alarak seçimi kaybetti. Lula da Silva’nın kısa marjla seçimi kazanması belki hukuken değil ama siyaseten ülkede tartışıldı. Hatta Dünya Kupasına katılan Brezilya futbol takımının başarıları bile ülkede kutuplaşmayı giderememişti. Binlerce Bolsonaro taraftarı otoyolları kapattı ve askeri kışlalar önünde darbeye davet mitingleri yaparak ordunun yönetimi ele geçirmesi ve solcu Lula da Silva ve onların destekçilerine bırakmaması için aylarca gösterilerde bulundular. Ancak Bolsonaro hukuken seçim sürecini kabul ederek geçiş sürecini başlattı ve 1 Ocak 2023’te görevin Lula da Silva’ya teslim edilmesi noktasında denetim kurumlarını harekete geçirdi.

ABD Kongre baskını ile benzerlikler

Bolsonaro’nun başta Covid-19 döneminde aldığı ve almadığı kararlarla ilgili ve otoriter yönetimi ile ilgili hakkında açılmış birçok dava bulunmaktaydı. Bu bağlamda hem avukatlarının vermiş olduğu telkinle hakkında olası bir tutuklama kararına karşı önlem almak için ve hem de rakibi Lula da Silva’yı tebrik etmemek ve devir teslim törenine katılmamak için ülkeyi terk ederek önceki ABD Başkanı Trump’ın yaşadığı Miami’ye gitti. Tabii hem seçim öncesinde hem de seçim sonrasında gerek Brezilya’da gerekse uluslararası ilişkilerde Latin Amerika’yı takip eden tüm uzmanlar, Bolsonaro’nun Trump ailesiyle yakın olan ilişkisini göz önünde bulundurarak ve aynı zamanda Bolsonaro’yu destekleyen sosyolojinin de aynı networkten yani evanjelik networkten beslenmesinden ötürü 6 Ocak 2021 yılında Amerikan Kongresi’ndekine benzer bir baskının Brezilya’da da olabileceğini bekliyordu.

Ancak Brezilya’da 1 Ocak 2023’te benzer bir girişim gerçekleşmedi. Hiç kimsenin beklemediği bir anda sürpriz bir şekilde devir teslimden bir hafta sonra aşırı sağcı Bolsonaro taraftarları Brezilya Kongresini, Başkanlık Sarayını ve Yüksek Mahkeme binasını işgal ederek ortalığı talan ettiler. Brezilya kamu kurumlarının işgale uğraması hem Brezilya’da hem de dünyada şok etkisi yarattı. Binlerce kişinin Brezilya kamu kurumlarını ele geçirerek, yakıp yıkması dünya medyasının ana gündemi oldu. Bu bağlamda gözler Lula da Silva’yı aradı. Ancak Lula da Silva, São Paulo şehrinde afetten dolayı yaşanan durumu incelemek için başkent dışındaydı. Sao Paulo belediyesi de aynı zamanda sağ kökenli bir belediye tarafından idare edilmektedir. Lula da Silva bunun dışında bir ilçe belediyesinde de konuşma yaparak, yapılanları faşist bir eylem olarak nitelendirmiş ve sorumluların yakalanarak gerekli cezaları alacağı yönüne bir açıklama yapmış ve dik bir duruş sergilemiştir. Nitekim olaydan hemen sonra özellikle asker devreye girerek, göstericileri kamu binalarından uzaklaştırdı. Ancak bu süre içerisinde özellikle polisin ideolojik formasyonundan ötürü milliyetçi bir reaksiyon gösterip Bolsonaro taraftarı göstericilere toleranslı davranması hem Lula da Silva’nın hem de konuyu takip eden otoritelerin dikkatini çekmiştir. Lula da Silva eyalet valisi Rocha’yı ve güvenlik istihbarat şefini görevden alarak eyalette olağanüstü durum ilan etti.

‘Bolsonaro döneminde ülke askeri vesayetle yönetildi’

Bolsonaro’nun görev süresi içerisinde muvazzaf ve emekli 10 bin ila 11 bin civarında asker sivil kadrolara atandı. Bu bağlamda Brezilya, Bolsonaro yönetimi döneminde her ne kadar bir askeri darbe olmamış olsa da, bir vesayet altında yönetildi. Nitekim Lula da görevi devralmadan önce 8 bin askerin görevden alınacağı yönünde bir açıklama yaptı. Bu bağlamda son kongre baskını aynı zamanda bürokrasinin militarizasyonu açısından önemli bir çıktı olarak değerlendirilebilir. Zira Bolsonaro’ya yakın ilgisi olan sivil bürokratların, askeri kadroların ve polis kadrolarının bu gösterilere engel olmaması ideolojik bir formasyondan ileri geldiği gibi aynı zamanda bürokratik bir motivasyondan da kaynaklanmaktadır. Nitekim Lula da Silva da gösterilerden sorumlu olarak eyalet ve güvenlikten sorumlu bakanı ve eyalet valisini görevden aldı. Bu anlamda yaşanan bu durum Brezilya iç siyasetinde bir rövanşizmin çıktısı olarak değerlendirildiği gibi, Lula’yı destekleyen kitlelerin de kendi içerisinde Bolsonaro taraftarlarına duyacağı bir öfkenin temel taşını oluşturmaktadır.

Askerlerin göstericilere müdahalesiyle Başkanlık Sarayı, Yüksek Yargı binası ve Kongrenin göstericilerden temizlenmesinin akabinde başta ABD Başkanı Joe Biden olmak üzere, Latin Amerika ve Kıta Avrupası’ndan birçok lider Brezilya ve Lula da Silva’ya geçmiş olsun dileklerini ileterek demokratik kamu kurumlarına olan saygılarını yenilediler. Bu bağlamda Latin Amerika ve Brezilya’da 2015 yılında başlayan sağ ve milliyetçi hükümetlerin 2023’ün ilk günleri ile birlikte büyük oradan tasfiye edildiğini görüyoruz. Özellikle kıtanın ekonomik, askeri ve siyasi anlamda ilk 5 ülkesi olan Brezilya, Arjantin, Meksika, Şili ve Kolombiya’nın tamamı sol ve solcu hükümetler tarafından yönetilmektedir. Bu bağlamda Amerika Birleşik Devletleri de otoriter bir söylemi geliştiren Trump gibi bir liderden arındırılarak, aslında  küresel sistemle benzer refleksleri geliştiren bir hükümetler silsilesi geliştirilmektedir.

‘Hem Temsilciler Meclis’inde hem de Senato’da muhafazakarlar baskın’

  • Lula yönetimi kısa sürede kontrolü sağlasa da ülkede gerginlik devam ediyor. Sizce olayların devamı gelecek mi? Lula hükümeti ne gibi adımlar atacak?

Brezilya’da yaşanan bu durum yakın bir gelecekte de kutuplaşma ve gerginliğin devam edeceğini göstermektedir. Lula da Silva her ne kadar seçimleri kazanmış olsa da Kongre’de üstünlüğü sağlayamadı. Bu bağlamda hem Temsilciler Meclis’inde hem Senato’da Bolsonaro’yu destekleyen siyasi grupların üstünlüğü bulunmakta. Hem sağ partiler hem de muhafazakar evanjelikler Temsilciler Meclisi’nde ve Senato’da  bir üstünlüğe sahip. Bolsonaro her ne kadar seçimleri kaybetmiş olsa da Bolsonaro’yu destekleyen fikir ve düşünce akımları Brezilya Kongresi’nde üstünlüğü sağlamaktadır. Dolayısıyla Lula da Silva ya Kongre’de uzlaşmacı bir tutum izleyecektir – ki sağ partiler ve evanjelik parlamenterler oldukça agresif ve uzlaşma konusunda katı bir tutum sergilemektedir – ya da ülkeyi kararnamelerle yönetecektir. Her hâlükârda Lula da Silva’nın ülkenin kritik konularında karar almasına ciddi bir engel teşkil etmektedir.

Sonuç olarak Brezilya’da yaşanan bu gerilimin yakın bir zamanda da devam etmesi beklenmektedir. Nitekim Brezilya’da Kongre ve silahlı kuvvetler noktasında bir üstünlüğe sahip olan sağ siyasi gruplar Lula da Silva’nın karar alma mekanizmasına sık sık müdahalede bulunacaklardır. Ancak yargı ve medya gücünü elinde bulunduran Lula, uluslararası konjonktürde Bolsonaro karşıtlığı üzerinden kendisine alan açmaktadır. Ancak Brezilya’nın öncelikle sakinleşmeye ihtiyacı var. Aşırı kutuplaşma öncelikle hem kamu kurumlarına hem de topluma ciddi zararlar vermektedir. Lula ilk iki başkanlığında proaktif bir dış politika stratejisi izlemiş, Asya’da, Afrika’da ve Avrupa başkentlerinde saygıdeğer bir lider olmuştur. Bu bağlamda Lula da Silva’nın dış politikadaki bu proaktif yönetimi Brezilya ekonomisine olumlu katkılar sağlamış, Brezilya dünyanın beş ekonomisi arasına yerleşmiştir. Özellikle Covid-19 ve Bolsonaro’nun devlet tecrübesinin az olması nedeniyle Brezilya ekonomisi ciddi bir resesyona girmiş ve dünyada 9. ekonomi olmaya kadar gerilemiştir. Covid-19’un getirmiş olduğu ekonomik yıkım siyasetle birleşince ülke ciddi bir kutuplaşmayla karşı karşıya kalmıştır. Bu bağlamda Lula da Silva’nın proaktif dış politika stratejisi hem ülke ekonomisine hem de toplumsal kutuplaşmayı gidermeye ciddi bir kazanım getireceğinden, Brezilya siyaseti içerisinde Lula da Silva olumlu katkı yapacak yegane aktör olarak görünmektedir.

‘Lula kutuplaşmayı gidermeye odaklanacak’

Lula da Silva ülkedeki bu kutuplaşmayı gidermek için hem Brezilya statükosuna selam göndererek cumhurbaşkanı yardımcısını sağ kökenli bir siyasetçi – aynı zamanda eski cumhurbaşkanlığı seçimi rakibi – yapmış hem de savunma bakanlığına yine asker kökenli bir siyasetçi getirmiştir. Ayrıca Lula, kendi tabanıyla çelişmeyen görüntüler ve sözler vermekten geri durmadı. Özellikle başkanlık devir tesliminin yapıldığı 1 Ocak 2023 günü Brezilya kamuoyuna bütüncül bir mesaj vermek için yanına yerli hareketinden bir kişi, LGBT hareketinden bir kişi, Youtuber, siyahi bir kadın, hayvan aktivisti ve evanjelik bir kadın siyasetçiyi alarak toplumun dışlanmış kesimlerini bir arada tutmaya çalışan ve seçkin zümreyi de yönetim içerisinde gösteren korporatist bir yönetim kurmuştur. Ancak Kongre baskınından anlaşıldığı üzere bu mesaj yerine ulaşmamıştır.

Amerika

Trump ile köprüleri atan Musk, Amerika Partisi’yle siyasete giriyor

Yayınlanma

Milyarder iş insanı Elon Musk, ‘Amerika’ adıyla yeni bir siyasi parti kurduğunu duyurdu. Musk, partinin amacının 2026 ara seçimlerinde kilit rol oynamak olduğunu belirtirken, ABD Başkanı Donald Trump bu hamleye sert tepki göstererek Musk’ı ‘tren enkazı’ olarak nitelendirdi.

SpaceX’in kurucusu ve milyarder iş insanı Elon Musk, “Amerika” adıyla yeni bir siyasi parti kurduğunu duyurdu.

Musk, kararın sosyal medya platformu X’te yaptığı anket sonucunda alındığını belirtti. Ankete katılan 1,3 milyon kullanıcının yüzde 65,4’ü yeni bir partiye “evet” derken, yüzde 34,6’sı karşı çıktı.

Musk yaptığı açıklamada, “İkiye bir oranla yeni bir siyasi parti istediğinizi söylediniz ve onu alacaksınız. Ülkemizin israf ve yolsuzluk nedeniyle iflas etmesi söz konusu olduğunda, bir demokraside değil, tek partili bir sistemde yaşadığımız ortaya çıkıyor. Bugün Amerika Partisi, size özgürlüğünüzü geri vermek için kuruldu,” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump ise Musk’ın bu hamlesine kendi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden sert tepki gösterdi.

Trump, “Elon Musk’ın son beş haftadır tamamen ‘yoldan çıkmasını’ ve adeta bir ‘tren enkazına’ dönüşmesini üzüntüyle izliyorum. Üçüncü partilerin ABD’de asla başarılı olamamasına rağmen bir parti kurmak istiyor. Üçüncü partilerin tek iyi olduğu şey, tam bir kargaşa ve kaos yaratmaktır,” dedi.

Trump ile yollar neden ayrıldı?

Musk’ın parti kurma hamlesi, bir zamanlar müttefik olduğu Donald Trump ile ilişkilerinin kopmasının beraberinde geldi.

Musk, Trump’ın seçim kampanyasına 250 milyon dolardan fazla harcama yapmış ve zaferinin ardından özel olarak oluşturulan Hükümet Verimliliği Dairesi’nin başına geçmişti.

Ancak Bloomberg‘in haberine göre, Musk’ın elektrikli araçlar için 7,5 bin dolarlık sübvansiyonların ve yenilenebilir enerjiye yönelik diğer vergi teşviklerinin korunması yönündeki talepleri Beyaz Saray tarafından reddedildi.

Bu gelişmenin ardından Musk, Trump’a karşı açık bir medya kampanyası başlattı.

İkili arasındaki gerilim, Trump’ın vergileri azaltan ve kamu borcu tavanını 5 trilyon dolar artıran “büyük ve harika” olarak nitelendirdiği yasa tasarısıyla zirveye ulaştı.

Musk, bu yasanın bütçede 2,5 trilyon dolarlık bir açık yaratacağını ve borç yükünü ABD için taşınamaz hâle getireceğini savunuyordu. Yasa tasarısı 4 Temmuz’da nihai olarak kabul edildi.

Sosyal medyada sert atışma

Haziran başında Trump ve Musk, sosyal medya hesapları üzerinden kamuya açık bir kavgaya tutuştu. Trump, tasarruf etmenin en kolay yolunun Musk’ın şirketlerinin aldığı devlet ihalelerini ve teşviklerini kesmek olduğunu belirterek, milyarderi soruşturma ve ülkeden sınır dışı etme tehdidinde bulundu.

Buna karşılık Musk, insanlı Dragon uzay aracını hizmetten çekeceğini duyurdu ancak daha sonra bu kararından vazgeçti.

Ayrıca Trump’ın reşit olmayanların istismarıyla ilgili skandallara karıştığını ima eden paylaşımlar yapan Musk, kısa süre sonra özür dileyerek “bazı paylaşımlarından” pişmanlık duyduğunu belirtti.

Bloomberg‘e göre, başkanla yaşadığı bu çatışma nedeniyle Musk’ın serveti 34 milyar dolar azaldı.

Partinin hedefi ‘altın hisse’

Musk, yeni partinin 2026’daki ara seçimlere katılacağını ve Senato’da 2-3, Temsilciler Meclisi’nde ise 8-10 sandalye kazanmayı hedeflediğini açıkladı.

Musk’a göre bu sayılar, tartışmalı yasa tasarılarını engellemeye yetecek bir “altın hisse” anlamına gelecek.

Partinin programının ana hatları da belli oldu. Musk, X’te bir kullanıcının sorusuna verdiği yanıtta, parti programının kamu borcunu azaltma, silahlı kuvvetleri yapay zeka ve robot teknolojisiyle modernize etme, özellikle enerji alanında kuralsızlaştırma, ifade özgürlüğü, yüksek doğum oranlarını destekleme ve merkezci bir politika izleme gibi maddeleri içereceğini kaydetti.

Resmi başvurular yapıldı mı?

Musk’ın duyurusundan kısa bir süre sonra, 6 Temmuz’da Federal Seçim Komisyonunun internet sitesinde Amerika Partisi’nin tescili için bir form yayınlandı. Ancak bu başvurunun Musk veya ekibi tarafından yapılıp yapılmadığı belirsizliğini koruyor.

Aynı gün, “DOGE partisi”, “X partisi”, “Jüpiter partisi” gibi isimleri doğrudan veya dolaylı olarak Musk ile bağlantılı olan birkaç siyasi örgütün daha tescil formları yayınlandı.

Hatta “İşe Yaramaz Parti” adıyla bile bir başvuru bulunuyor. Kayıtlarda ayrıca Musk’ın Teksas’ın 1. bölgesinden Temsilciler Meclisi adayı olarak gösterildiği bir başvuru da yer alıyor, ancak bu başvuruların gerçekliği de teyit edilmiş değil.

ABD’de üçüncü partilerin şansı yok

ABD’de Cumhuriyetçiler ve Demokratlara meydan okuyabilecek üçüncü bir siyasi güç yaratma fikri yeni değil. 2025 itibarıyla ülkede eyalet düzeyindekilerle birlikte 50 ila 60 arasında parti bulunuyor ancak bu listede hiçbir başarı öyküsü yok.

Milyarder Ross Perot tarafından kurulan Reform Partisi, 1992 ve 1996 başkanlık seçimlerinde sırasıyla 20 milyon ve 10 milyon oy almasına rağmen Cumhuriyetçi adaylar için oyları bölmekten öteye gidemedi.

Yine de yeni bir siyasi güce olan talep, istikrarsız da olsa devam ediyor.

Gallup’un 2024 sonbaharında yaptığı bir araştırmaya göre, Amerikalıların yüzde 58’i üçüncü bir partinin kurulmasını onaylıyor. Ancak 2023’te yapılan aynı ankette bu oran yüzde 63 seviyesindeydi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump, ‘büyük ve güzel yasa tasarısı’ zaferiyle iktidarını sağlamlaştırıyor

Yayınlanma

Donald Trump, Amerikalılar bağımsızlık gününü kutlamaya hazırlanırken, siyasi gücünü pekiştiren ‘büyük ve güzel yasa tasarısı” için Iowa eyalet fuar alanında zafer turu attı.

İkinci dönemine yemin etmesinden beş aydan biraz fazla bir süre sonra Trump, bu hafta kabul edilen amiral gemisi niteliğindeki vergi ve harcama tasarısı da dahil olmak üzere bir dizi siyasi zafer kazandı. Başkan, cuma günü Beyaz Saray’da, en yakın kongre müttefiklerinin eşliğinde ve askeri uçakların geçit töreninin gölgesinde bir imza töreni düzenleyecek.

Trump, perşembe gecesi kalabalığın alkışları eşliğinde, “Amerika için, birkaç saat önce Kongre’nin Amerika’yı yeniden büyük yapmak için büyük, güzel yasayı kabul etmesiyle elde ettiğimiz olağanüstü zaferden daha iyi bir doğum günü hediyesi olamazdı” dedi.

Trump, perşembe akşamı Washington’dan Des Moines’e gitmeden önce bir gazetecinin sorusuna yanıt olarak, “Şu anda daha fazla güce sahip olduğumu düşünüyorum, gerçekten” dedi.

“Büyük başarılara imza attık. İlk dönemim çok, çok başarılı geçti, ülkemizin tarihindeki en iyi ekonomiye ulaştık,” diyen Trump, “Bu dönem de ortalığı kasıp kavuracağız” diye ekledi.

Geçtiğimiz ay Trump, göçmenlere yönelik sert önlemleri artırdı, Los Angeles sokaklarına orduyu sevk etti, İran’ın nükleer tesislerini hedef alan gizli bombardıman saldırıları düzenledi ve NATO müttefiklerini savunma harcamalarında büyük artışlar yapma talebine boyun eğdirdi.

Ayrıca, federal yargıçların yönetim politikalarını engelleyen ülke çapında ihtiyati tedbir kararları verme yetkisini sınırlayan bir karar veren ABD Yüksek Mahkemesi’nde önemli bir zafer elde etti.

Aynı zamanda, ABD başkanı, Wall Street ve Amerikan şirketlerinin ticaret ve maliye planlarına yönelik eleştirileri hafifleten olumlu ekonomik verilerden de yararlandı.

Enflasyon kontrol altında kalırken istihdam artışı devam etti. ABD borsaları, Trump’ın ilk sert gümrük vergisi açıklamalarının ardından nisan ayında kaydedilen tüm kayıpları silerek yeni zirvelere ulaştı. Yönetim yetkilileri, perşembe günü açıklanan beklenenden iyi istihdam rakamlarını ve S&P 500 ve Nasdaq borsa endekslerinin rekor seviyelere ulaşmasını sevinçle karşıladı.

Trump’ın ‘büyük ve güzel yasa tasarısı’ nın kabul edilmesi, bölünmüş Cumhuriyetçi Parti üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdığının en açık işareti oldu.

Elon Musk gibi müttefikleri de dahil olmak üzere, muhafazakar Amerika’nın genelinde, önümüzdeki on yıl içinde federal bütçe açığını 3 trilyon dolardan fazla artıracağı tahmin edilen yasanın mali etkisi konusunda ciddi şüpheler vardı. Daha ılımlı Cumhuriyetçiler, düşük gelirli ve engelli Amerikalılar için sağlık sigortası programı olan Medicaid’de yapılan keskin kesintiler ve temiz enerji şirketlerine verilen sübvansiyonların geri alınması konusunda endişelerini dile getirmişti.

Ancak sonunda, birkaç gün süren son dakika pazarlıklarının ardından Trump, eleştirenleri susturdu. Yasa tasarısı, Senato’da sadece üç Cumhuriyetçi karşıtın, Temsilciler Meclisi’nde ise iki vekilin karşı oyuna rağmen kabul edildi.

Perşembe öğleden sonra tasarı Temsilciler Meclisi’nden geçtikten sonra Beyaz Saray’da keyifler yerindeydi.

Bir Beyaz Saray yetkilisi gazetecilere, “Piyasalar şimdiden tasarıyı çok sevdi” dedi. “Bunun Amerika’nın altın çağına giden köprü olduğunu düşünüyoruz. Artık bu ülke için bir nesil boyunca refah, güvenlik ve emniyeti yeniden tesis etmek için gerçekten çalışmaya başlayacağız” diye ekledi.

Ancak, yönetim yetkilileri yasanın “Cumhuriyetçiler için ezici bir siyasi kazanç” olacağını ısrarla belirtirken, Trump’ın daha fazla zorlukla karşılaşabileceğine dair işaretler var — özellikle de amiral gemisi niteliğindeki vergi ve harcama gündemini ABD halkına kabul ettirme konusunda.

Geçen hafta sonu yapılan bir Morning Consult anketine göre, seçmenlerin yüzde 50’si “büyük, güzel yasa tasarısı” na karşı çıkarken, yüzde 36’sı destekledi.

RealClearPolitics’in son kamuoyu yoklamalarının ortalamasına göre de, önemli bir çoğunluk olan yüzde 50,5’lik bir kesim başkanın performansını onaylamazken, yüzde 46,3’lük bir kesim onaylıyor.

Okumaya Devam Et

Amerika

Temsilciler Meclisi, Trump’ın ‘vergi indirimi’ tasarısını görüşüyor

Yayınlanma

ABD Temsilciler Meclisi, Donald Trump’ın seçim kampanyasında vadettiği vergi indirimlerinin hayata geçirilmesini amaçlayan tasarıyı oylamak üzere toplandı.

Donald Trump, 4 Temmuz’a kadar yasayı geçirmek için son bir hamle yaparken, Temsilciler Meclisi’nde vergi ve harcama tasarısını eleştiren Cumhuriyetçi milletvekillerinin son anda başlattığı isyanı bastırmak için müdahale etti.

Perşembe günü, tasarıyı Kongre’nin alt meclisinde nihai oylamaya taşımak için yapılan usul oylaması başarısızlıkla sonuçlanmak üzereyken, başkan Truth Social’da Cumhuriyetçi milletvekillerine sert çıkıştı.

Trump, “Tarihin en büyük vergi indirimleri ve patlayan ekonomiye karşı tarihin en büyük vergi artışı ve çökmüş ekonomi. Cumhuriyetçiler ne bekliyor??? Neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz??? MAGA MUTLU DEĞİL VE BU SİZE OY KAYBINA MAL OLUYOR!!!” dedi.

Temsilciler Meclisi’nde dar bir çoğunluğa sahip olan Cumhuriyetçiler, tasarıda sadece üç oy kaybını göze alabilir.

Çarşamba günü, Trump, “büyük ve güzel tasarısını” baltamalarını önlemek için Beyaz Saray’da Cumhuriyetçi muhaliflerle özel bir toplantı yaptı.

O zamandan bu yana, beş Cumhuriyetçi, önemli bir usul oylamasında tasarının ilerlemesini engelleyecek kadar tasarıya karşı çıktı. Trump, Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ve diğer parti liderleri, bu Cumhuriyetçilerin oylarını değiştirebilmek umuduyla nihai sayımı açık tuttu.

Birkaç muhafazakar ve merkezci Cumhuriyetçi milletvekili, bu hafta Senato tarafından onaylanan yasa tasarısı hakkında endişelerini dile getirdi.

Bazıları, Trump’ın iç politika gündeminin büyük bir bölümünü uygulayan tasarıda, ABD’nin borcunu dizginlemek veya temiz enerji sübvansiyonlarını geri almak için yeterli önlemlerin alınmadığından şikayetçi. Diğerleri ise sağlık programlarındaki kesintilerden endişeli.

Yine de, birçok muhafazakar sertlik yanlısı geçmişte Beyaz Saray ve Kongre liderlerinin iradesine boyun eğmiş olduğu için, isyanın ne kadar süreceği belirsiz.

Tennessee’den Tim Burchett’in de aralarında bulunduğu bir grup muhafazakar, çarşamba günü Trump ve başkan yardımcısı JD Vance ile “çok verimli” geçen iki saatlik bir toplantının ardından Beyaz Saray’dan iyimser bir şekilde çıktı.

Burchett, sosyal medya hesaplarında yayınladığı bir videoda, “Başkan her zamanki gibi harikaydı” dedi. “Umarım bu sorunu çözebilir ve bu ülke için harika şeyler yapabiliriz.”

“Büyük, güzel yasa tasarısı”, Trump’ın ilk yönetiminin başlattığı geniş çaplı vergi indirimlerini uzatıyor ve bu indirimlerin bir kısmı, düşük gelirli ve engelli Amerikalılar için kamu sağlık sigortası programı olan Medicaid ve diğer sosyal yardım programlarında yapılan keskin kesintilerle karşılanacak.

Yasa tasarısı ayrıca, Joe Biden dönemindeki temiz enerjiye yönelik vergi kredilerini geri alırken, askeriye ve sınır korumasına yapılan yatırımları artıracak.

Kapsamlı yasanın bir versiyonu, üç Cumhuriyetçi senatörün Demokratların yanında yer alması ve Vance’in eşitliği bozan oy kullanmak zorunda kalmasıyla Senato’da kıl payı kabul edildi.

Bu, yasayı Trump’ın imzalamadan önce onaylaması gereken Temsilciler Meclisi’ne geri gönderdi. Yasanın önceki bir versiyonu mayıs ayında Temsilciler Meclisi’nde tek oy farkla kabul edilmişti.

Etkili Temsilciler Meclisi Özgürlük Grubu’nun başkanı olan Maryland Cumhuriyetçi Andy Harris, CNBC’ye “Senato tasarısı, Temsilciler Meclisi tasarısından çok uzaklaştı” dedi. “Bunu doğru yapmak için zaman ayırmalıyız.”

Birçok Özgürlük Grubu üyesi de dahil olmak üzere mali açıdan muhafazakar milletvekilleri, tarafsız Kongre Bütçe Ofisi’nin önümüzdeki on yıl içinde bütçe açığına 3,4 trilyon dolar ekleyeceğini söylediği yasanın maliyetine itiraz ediyor. Grup, Senato tasarısının “eksikliklerini” ayrıntılı olarak anlatan üç sayfalık bir not dağıttı.

Daha ılımlı üyeler, tahmini 12 milyon kişinin sağlık sigortasını elinden alacak olan Medicaid kesintilerinin çok sert olduğunu savunuyor.

Beyaz Saray, CBO’nun tahminlerini reddetti ve tasarının uzun vadede daha güçlü bir ekonomik büyüme sağlayarak kendini fazlasıyla amorti edeceğini savundu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English