Diplomasi
Rusya ve Vietnam, askeri işbirliği planı üzerinde anlaştı

Rusya ve Vietnam, 2025 yılı için askeri işbirliği planını Moskova’daki savunma işbirliği toplantısında kabul etti. Ayrıca, iki ülke liderleri, iktisadi, kültürel ve teknolojik alanları kapsayan uzun vadeli işbirliği anlaşmaları imzaladı.
Moskova’da düzenlenen Rusya-Vietnam savunma işbirliği çalışma grubu toplantısında, 2025 yılı için askeri işbirliği planı onaylandı ve uygulanma süreci belirlendi.
Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Askeri kurumlar arası diyaloğun güçlendirilmesi ve her iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında karşılıklı fayda sağlayan bağların artırılması yönünde karşılıklı bir tutum vurgulandı,” ifadeleri yer aldı.
Geçen günlerde Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ve Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh, Hanoi’de bir araya gelerek 2030 yılına kadar kapsamlı işbirliği planını içeren bir bildiriyi imzaladı.
Ayrıca, Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Vietnam Bilgi ve İletişim Bakanlığı arasında radyoelektronik sanayi ve dijital teknolojiler alanında bir anlayış memorandumu, kültürel işbirliği programı ve diğer belgeler üzerinde mutabakata varıldı.
Diplomasi
Çekya Cumhurbaşkanı: Savaş bittikten sonra Rusya ile ilişkiler düzelebilir

Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel, Ukrayna’daki savaş sona erdikten sonra Avrupa ülkelerinin Rusya ile ilişkilerini yeniden kurabileceğini belirtti. Pavel, önceliğin ateşkese ve Rusya’yı müzakere masasına getirmeye verilmesi gerektiğini vurgularken, Moskova’nın yapıcı bir diyalog sergilemesi halinde Avrupa güvenliği ve ekonomik işbirliği konularının tartışılabileceğini ifade etti.
Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel, Ukrayna’daki savaşın sona ermesinin ardından Avrupa ülkelerinin Rusya ile ilişkilerini yeniden kurabileceğini söyledi.
BBC Rusça‘ya konuşan Pavel, öncelikli görevin Rusya’yı müzakerelere çekmek ve ateşkesi sağlamak olduğunu vurguladı.
Pavel, bu adımların ardından barış anlaşması ve Ukrayna’nın yeniden inşası konularının ele alınabileceğini belirtti.
‘Moskova’nın tutumu belirleyici olacak’
Pavel, “bitmeyen bir savaşın” hem Ukrayna hem de Rusya için ağır insani kayıplara yol açacağı ve sadece bu iki devletin değil, tüm Avrupa’nın ekonomisine ciddi zarar vereceği uyarısında bulundu.
Gelecekte atılacak adımların büyük ölçüde Moskova’nın tutumuna bağlı olacağını ifade eden Çekya lideri, Rusya’nın yapıcı bir diyaloğa hazır olduğunu göstermesi durumunda Avrupa güvenliği ve ekonomik işbirliği konularında müzakere masasına dönebileceğini dile getirdi.
Ancak Pavel, “Ukrayna’da barışın sağlanmasının, atılacak her türlü adım için kilit ve vazgeçilmez bir koşul olduğunun” altını çizdi.
Pavel, Rusya ile temasların yeniden kurulması fikrinin “insan adaleti ve uluslararası hukuk temelinde” kabul edilmesinin son derece zor olduğunu da kabul etti.
‘Putin ile eşit ortaklar olarak görüşürüm’
Gerektiği takdirde Vladimir Putin ile kişisel bir görüşmeye hazır olduğunu belirten Pavel, bu diyaloğun “büyüğün küçüğe veya güçlünün zayıfa karşı olduğu bir pozisyondan değil, eşit ortaklar arasında” gerçekleşmesi şartını koştu.
Çekya Cumhurbaşkanı’na göre Rusya yönetimi şu anda “ya kazanırsın ya da kaybedersin” mantığıyla hareket ederken, kendisi “karşılıklı kazancın” mümkün olduğuna inanıyor.
‘Kimse Rusya’yı kontrol etmeye çalışmıyor’
Pavel, savaşın sona ermesi, Avrupa güvenlik mimarisinin düzenlenmesi ve taraflar arasında güvenin yeniden tesis edilmesinin ardından askeri harcamaların azaltılması ve ekonomilerin güçlendirilmesi gibi konuların da konuşulabileceğini söyledi.
“Bunun hem Rus hem de Avrupalı vatandaşlar için eşit derecede faydalı olacağına eminim, çünkü hepsi barış içinde yaşamak istiyor,” diyen Pavel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimse Rusya’yı kontrol etmeye çalışmıyor; bizim de kendimize ait yeterince sorunumuz var.”
Çekya Cumhurbaşkanı ayrıca, Vladimir Putin’in “sonsuza dek iktidarda kalmayacağını” ve Rusya’daki insanların onurlu bir yaşam, dünyada serbestçe dolaşma, eğitim ve diğer ülkelerle iş yapma imkânları arzuladığını düşündüğünü ekledi.
Pavel, “Rusların çoğunluğunun tecrit altında ve bu kadar sıkı bir kontrol altında olmaktan memnun olduğunu sanmıyorum,” dedi.
‘NATO’nun Ukrayna kararı değişmedi’
NATO’nun 2025 yılı sonuç bildirisinde Ukrayna’nın üyelik perspektifine neden doğrudan atıfta bulunulmadığı sorusuna ise Pavel, bunun mevcut bir uygulamadan kaynaklandığını belirtti.
Pavel’e göre, daha önceki deklarasyonlarda yer alan ve iptal edilmeyen her şey yürürlükte kalmaya devam ediyor.
Çekya Cumhurbaşkanı, “Dolayısıyla, bir önceki zirvenin sonuçları hâlâ geçerli ve güncelliğini koruyor. Ukrayna bu deklarasyonda anılmadıysa, bunun tek sebebi hiçbir şeyin değişmemiş olmasıdır,” diye açıkladı.
Diplomasi
ABD’li kritik mineral alıcıları Çin’in yasağını Tayland ve Meksika üzerinden deliyor

Gümrük ve nakliye kayıtlarına göre, Çin’in geçen yıl ABD’ye sevkiyatları yasaklamasının ardından, Tayland ve Meksika’dan pil, çip ve alev gibi geciktiricilerde kullanılan bir metal olan antimonun ABD’ye olağanüstü miktarlarda akını başladı. Reuters’ın ulaştığı kayıtlar, bu ticarete en az bir Çinli şirketin dahil olduğunu gösteriyor. Reuters, ABD’li kritik mineral alıcılarının Çin’in ihracat yasağını nasıl aştığını haberleştirdi.
Çin, telekomünikasyon, yarı iletkenler ve askeri teknolojide kullanılan antimonun yanı sıra galyum ve germanyumun da tedarikinde hakim konumda. Pekin, Washington’un Çin’in çip sektörüne yönelik baskısının ardından 3 Aralık’ta bu minerallerin ABD’ye ihracatını yasakladı.
Ticaret verileri ise ABD’nin sevkiyatlarının üçüncü ülkeler üzerinden yeniden yönlendirildiğini gösteriyor. Bu durum, Çinli yetkililer tarafından da kabul edildi.
İki ABD şirketinin iki yöneticisi de Reuters’a son aylarda Çin’den kısıtlanmış mineralleri temin ettiklerini söyleyerek bu değerlendirmeyi doğruladı.
ABD gümrük verilerine göre, aralık ve nisan ayları arasında ABD, Tayland ve Meksika’dan 3.834 metrik ton antimon oksit ithal etti. Bu miktar, önceki üç yılın toplamından neredeyse daha fazlaydı.
Öte yandan, Çin gümrük verilerine göre, Tayland ve Meksika bu yıl Çin’in antimon ihracatında ilk üç ülke arasına girdi. Her iki ülke de, Pekin’in ihracatı kısıtlamadan önceki son tam yıl olan 2023’te ilk 10’da yer almamıştı.
Danışmanlık şirketi RFC Ambrian’a göre, Tayland ve Meksika’da tek bir antimon izabe tesisi bulunuyor ve Meksika’daki tesis nisan ayında yeniden açıldı. Her iki ülke de bu metalden önemli miktarda çıkarmıyor.
ABD’nin bu yılki antimon, galyum ve germanyum ithalatı, daha yüksek fiyatlara rağmen, yasağın öncesindeki seviyelere eşit veya bu seviyeleri aşacak şekilde seyrediyor.
Dijital sevkiyat denetim platformu Publican’ın kurucu ortağı ve CEO’su Ram Ben Tzion, aktarma yapıldığına dair açık kanıtlar olmasına rağmen, ticaret verilerinin ilgili şirketlerin tespit edilmesini mümkün kılmadığını söyledi.
Reuters’a verdiği demeçte, “Bu, gördüğümüz bir model ve bu model tutarlı” dedi. Çinli şirketlerin “yönetmelikleri atlatmada son derece yaratıcı” olduğunu da sözlerine ekledi.
Çin Ticaret Bakanlığı mayıs ayında, belirtilmeyen bazı yurt dışı kuruluşlarının ihracat kısıtlamalarını atlatmak için “yerli kanun kaçakçılarıyla işbirliği yaptığını” ve bu tür faaliyetlerin durdurulmasının ulusal güvenlik için gerekli olduğunu açıklamıştı. Bakanlık, qralık ayından bu yana ticaret akışlarındaki değişiklikle ilgili Reuters’ın sorularına yanıt vermedi.
ABD Ticaret Bakanlığı, Tayland Ticaret Bakanlığı ve Meksika Ekonomi Bakanlığı da benzer sorulara yanıt vermedi.
ABD yasaları, Amerikalı alıcıların Çin menşeli antimon, galyum veya germanyum satın almasını yasaklamıyor. Çinli firmalar, lisansları varsa bu mineralleri ABD dışındaki ülkelere gönderebiliyor.
ABD merkezli Gallant Metals’ın CEO’su ve kurucusu Levi Parker, Reuters’a, olası yansımalar nedeniyle ilgili tarafların kimliğini açıklamadan, Çin’den ayda yaklaşık 200 kg galyum elde ettiğini söyledi.
Öncelikle, Çin’deki satın alma acenteleri üreticilerden malzeme temin ediyor. Ardından, bir nakliye şirketi paketleri demir, çinko veya sanat malzemeleri olarak yeniden etiketleyerek başka bir Asya ülkesi üzerinden sevk ediyor.
Parker, bu çözümlerin mükemmel veya ucuz olmadığını belirtti. Düzenli olarak 500 kg ithalat yapmak istediğini ancak büyük sevkiyatların incelemeye maruz kalma riski olduğunu ve Çinli lojistik firmalarının bu riskler nedeniyle “çok dikkatli” davrandığını söyledi.ABD’li kritik mineral alıcıları Çin’in ihracat yasağını nasıl aşıyor?
Diplomasi
Beyaz Saray, Pentagon’a Ukrayna için Patriot talimatı verdi

ABD Başkanı Trump’ın, Rusya’nın hava saldırılarına karşı Kiev’in savunmasını güçlendirmek amacıyla Ukrayna’ya bir Patriot hava savunma sistemi daha göndermeyi değerlendirdiği bildirildi. Wall Street Journal’ın haberine göre, Beyaz Saray bu konuda Pentagon’a talimat verirken, Washington yönetimi diğer ülkelerin de Ukrayna’ya Amerikan yapımı sistemler tedarik etme olasılığını araştırıyor.
Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin konuya vakıf kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın hava saldırıları karşısında Kiev’in savunmasını güçlendirmek amacıyla Ukrayna‘ya ek bir Patriot füze savunma sistemi göndermeyi değerlendiriyor.
Kaynaklardan biri, Beyaz Saray’ın Pentagon’a Kiev’e bir Patriot sistemi ve ek silahların tedariki konusunu incelemesi için şimdiden talimat verdiğini belirtti.
Haberde ayrıca, Washington’un diğer ülkelerin Ukrayna’ya Amerikan yapımı hava savunma sistemleri sağlayıp sağlayamayacağını da araştırdığı ifade edildi.
Mevcut sistemler bakım sorunları yaşıyor
WSJ‘ye konuşan eski bir Pentagon yetkilisi, bugüne kadar ABD’nin Kiev’e üç, Almanya’nın üç ve bir Avrupa ülkeleri konsorsiyumunun da bir Patriot sistemi gönderdiğini söyledi.
Her bir sistemin iki ila üç fırlatma rampası, bir radar ve bir kontrol ünitesinden oluştuğu biliniyor.
Fakat aynı kaynak, Ukrayna’daki Patriot sistemlerinin tamamının bakım sorunları nedeniyle eş zamanlı olarak çalışmadığını aktardı. Hava hedeflerini imha etmek için kullanılan önleyici füzelerin sayısı konusunda da belirsizlikler bulunuyor.
Trump’tan füze sözü, Merz’den ödeme teklifi
Politico‘nun kaynaklarına göre, Pentagon haziran ayı sonunda silah stoklarında bir denetim başlatmış ve Ukrayna’ya askeri yardımı belirsiz bir süre için askıya almıştı.
Bu süreçte Patriot sistemleri için 30 adet önleyici füzenin teslimatı da “dondurulmuştu”. Ancak Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından Kiev’e derhal 10 füze gönderme ve ek tedariklerin bulunmasına yardımcı olma sözü verdi.
Öte yandan Axios‘un haberine göre, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Trump’a Ukrayna için ek Patriot bataryalarının maliyetini karşılama teklifinde bulundu.
Kaynaklar, tarafların henüz somut bir anlaşmaya varmadığını ancak konunun görüşülmeye devam ettiğini kaydetti.
Uzman: Hava savunması Kiev’in kendi mühimmatını üretmesi için kritik
Dış Politika Araştırma Enstitüsü’nden Rob Lee, Rusya’nın giderek vurulması zorlaşan çok sayıda insansız hava aracı ürettiğini belirterek, Ukrayna’nın hava savunmasını güçlendirmenin şu anda en önemli öncelik olduğunu vurguluyor.
Lee’ye göre, Rusya ordusunun saldırıları Ukrayna’nın savunma sanayisini hedef alıyor ve zaman zaman fabrikaları yok ediyor. Lee, bu nedenle daha fazla hava savunma sistemi sağlanmasının, Kiev’in kendi mühimmatını üretmesine ve mücadeleyi sürdürmesine yardımcı olacağı sonucuna vardı.
-
Ortadoğu1 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Söyleşi2 hafta önce
İsrail-İran savaşını kim kazandı? E. Tuğamiral Alaettin Sevim Harici’ye anlattı
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran-İsrail savaşı ve Orta Asya
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Söyleşi2 hafta önce
E. Koramiral Kadir Sağdıç: ‘Hürmüz’ü kapatmak ABD-İsrail’e yarar’
-
Amerika2 hafta önce
Zohran Mamdani: Canavarın ininde bir ‘nepo bebek’
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jerusalem Post: Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde Çin’in Orta Doğu stratejisi