Bizi Takip Edin

Diplomasi

Trump Zelenskiy’i ‘desteğini çekmekle’ tehdit etti, Avrupa şokta

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy’nin Donald Trump ile görüşmesi, iki liderin Beyaz Saray’da dünya medyasının önünde Rusya ile savaş konusunda sıra dışı bir tartışmaya girmelerinin ardından cuma günü felaketle sonuçlandı.

Zelenskiy Oval Ofis’teki görüşmeyi, ABD’yi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile anlaşmamaya ikna etmek için bir fırsat olarak görmüştü.

Bunun yerine ABD Başkanı Trump ve Başkan Yardımcısı JD Vance, Zelenskiy’e kendilerine saygısızlık yaptığını söyleyerek barışı tercih etmezse Rusya ile savaşta yalnız kalacağını hatırlattı. Reuters’a konuşan ABD’li bir yetkili, Ukraynalı lidere ülkeyi terk etmesinin söylendiğini belirtti.

Ukrayna ve ABD arasında Ukrayna’nın zengin doğal kaynaklarının işletilmesine yönelik olarak imzalanması beklenen anlama da imzalanmadı.

Trump, Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına Oval Ofis’te Zelenskiy ile yaşadığı tartışmayı değerlendirdi. Zelenskiy ile görüşmesinin iyi geçmediğini belirten Trump, “Elini çok fazla oynadı. Biz barış arıyoruz, barış yapmayacak birini aramıyoruz. Ben barış arıyorum. On yıllık bir savaşa girip oyun oynamak istemiyoruz” dedi.

Vance görüşmede, Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük çatışmanın çözümü için diplomasiye duyulan ihtiyacı vurgularken, Zelenskiy kollarını kavuşturarak Putin’e hiçbir görüşmede güvenilemeyeceğini söyledi ve Vance’in Ukrayna’yı hiç ziyaret etmediğini belirtti.

Zelenskiy, Putin’e yönelik daha yumuşak yaklaşımı nedeniyle Trump’a meydan okuyarak onu “bir katile taviz vermemeye” çağırdı.

Trump ise Truth Social hesabından Zelenskiy’i ABD’ye saygısızlık etmekle suçladı. “Başkan Zelenskiy’nin Amerika işin içindeyse barış için hazır olmadığına karar verdim” diye yazdı. “Barış için hazır olduğunda geri gelebilir” diye ekledi.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Komutanı Oleksandr Syrskyi Telegram üzerinden yaptığı açıklamada birliklerinin Zelenskiy’nin yanında olduğunu ve Ukrayna’nın gücünün birliğinden geldiğini söyledi.

Avrupalı liderler endişeli

Olayı uzaktan izleyen endişeli Ukraynalılar büyük bir şok yaşarken, ülkenin bel bağladığı ABD askeri yardımının devam edip etmeyeceği konusunda endişeliler. Avrupalılar da aynı şekilde.

Trump’ın Rusya ile yürüttüğü barış müzakereleri sürecinden dışlanan Avrupalı liderler, başta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan, “bu korkunç savaşta saldırgan ile kurbanı asla birbirine karıştırmamalıyız” diyen yeni Almanya şansölye adayı Friedrich Merz’e kadar Zelenskiy’nin savunmasına atladılar.

Macron, “Rusya saldırgan, Ukrayna ise saldırıya uğrayan halktır” diye yazdı. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, “Ukrayna, İspanya sizinle” diye paylaşım yaptı.

Friedrich Merz, “Sevgili Vladimir Zelenskiy, iyi zamanda da zor zamanda da Ukrayna’nın yanındayız. Bu korkunç savaşta, saldırgan ve kurbanı asla birbirine karıştırmamak gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Onurunuz, Ukrayna halkının cesaretini yüceltiyor. Güçlü olun, cesur olun, korkusuz olun. Sevgili Başkan Zelenskiy, asla yalnız değilsiniz. Adil ve kalıcı bir barış için sizinle çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Ukrayna’nın Avrupa’nın bir parçası olduğunu vurgulayarak, “Ukrayna’nın yanındayız. Ukrayna’nın saldırılara karşı mücadelesine destek olmaya devam edeceğiz. Bugün, özgür dünyanın yeni bir lidere ihtiyacı olduğu daha açık hale geldi. Bu meydan okumayı kabul etmek, biz Avrupalılara düşüyor” dedi.

Estonya Dışişleri Bakanı, “Eğer Ukrayna savaşmayı bırakırsa, Ukrayna diye bir şey kalmayacaktır. Estonya’nın Ukrayna’ya desteği sarsılmaz bir şekilde devam etmektedir. Avrupa için adım atma zamanı” diye çağrı yaptı.

Polonya Başbakanı Donald Tusk da, “Sevgili @ZelenskyyUa, sevgili Ukraynalı dostlar, yalnız değilsiniz” paylaşımını yaptı.

Washington’daki Ukrayna delegasyonundan bir yetkili Reuters’a yaptığı açıklamada Zelenskiy’nin Macron, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile telefonda görüştüğünü söyledi.

Kongre’de Trump’ın Cumhuriyetçi Partisinden gelen tepkiler karışık olurken, Demokratlar Trump’ın toplantıyı ele alış biçimini eleştirdi.

Ukraynalı lider toplantıyı ana dili olmayan İngilizcesiyle yönetti ve toplantı ilerledikçe Trump ve Vance tarafından susturuldu.

“İyi bir konumda değilsiniz. Şu anda elinizde kartlar yok. Bizimle birlikte kartlara sahip olmaya başlarsın,” dedi Trump.

Zelenskiy, “Kart oynamıyorum, çok ciddiyim Sayın Başkan,” dedi.

“Kart oynuyorsunuz. Milyonlarca insanın hayatıyla kumar oynuyorsunuz, Üçüncü Dünya Savaşı ile kumar oynuyorsunuz” diye devam etti Trump.

Eski Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, Telegram’da Ukrayna liderinin “acımasız bir şekilde azarlandığını” yazdı.

Erken çıkış

Bir Beyaz Saray yetkilisine göre, görüşmelerin ardından Trump iki üst düzey yardımcısına Zelenskiy’e ayrılma vaktinin geldiğini söylemeleri talimatını verdi, hatta görevliler heyetlere öğle yemeği servisi yapmaya hazırlanıyordu.

Yetkili, Ukraynalıların görüşmelere devam etmek istemelerine rağmen ayrılmaları talimatının verildiğini de sözlerine ekledi.

Bu anlaşmazlık, Ukrayna ve ABD’nin, Kiev’in Trump’ı Ukrayna’nın savaş çabalarını desteklemeye teşvik edeceğini ve potansiyel olarak Kongre’deki Cumhuriyetçilerden yeni bir yardım turu için destek kazanacağını umduğu çok övülen bir mineral anlaşmasını imzalayamadığı anlamına geliyordu.

Bu çatışma aynı zamanda Avrupalı liderlerin, Trump’ı Ukrayna için güvenlik garantileri sağlamaya ikna etme çabalarının da boşa düştüğü anlamına geliyor. Nitekim Trump ABD’yi Ukrayna’dan desteğini çekmekle tehdit etti.

“Ya bir anlaşma yapacaksınız ya da biz yokuz ve eğer biz yoksak, siz de savaşacaksınız” dedi Trump Zelenskiy’e.

“Anlaşmayı imzaladığımızda çok daha iyi bir konumda olacaksınız. Ama hiç de müteşekkir davranmıyorsunuz ve bu hoş bir şey değil. Dürüst olacağım. Bu hoş bir şey değil” diye vurguladı Trump ve Putin’in bir anlaşma yapmak istediğini hatırlattı.

Vance ayrıca Zelenskiy’nin Oval Ofis’e gelerek kendi pozisyonunu savunmasının saygısızlık olduğunu söyledi ve Trump da bu görüşe katıldı.

Vance, “Teşekkür etmediniz,” dedi. Zelenskiy sesini yükselterek cevap verdi: “Amerikan halkına pek çok kez teşekkür ettim.”

Biden yönetiminden milyarlarca dolarlık ABD silahı ve manevi destek kazanan Zelenskiy, Trump’ın keskin bir şekilde farklı bir tutumuyla karşı karşıya. Trump üç yıllık savaşı hızla sona erdirmek, Rusya ile ilişkileri iyileştirmek ve Ukrayna’yı desteklemek için harcanan parayı telafi etmek istiyor.

Trump, “Umarım bir barış yapıcı olarak hatırlanırım” dedi.

Trump daha önce Zelenskiy’e askerlerinin inanılmaz derecede cesur olduğunu ve ABD’nin savaşın sona erdiğini ve paranın “yeniden inşa gibi farklı şekillerde” kullanıldığını görmek istediğini söyledi.

Trump son haftalarda kendi tutumuna karşı çıkan Zelenskiy’e yüklenmeye başlamıştı, savaşı ele alışını eleştirmiş, ona “diktatör” demiş ve mineraller anlaşmasını kabul etmeye çağırmıştı.

Diplomasi

Trump’tan Merz’e: Kuzey Akım 2’yi ben durdurdum

Yayınlanma

Beyaz Saray’da Alman Şansölyesi Friedrich Merz’i ağırlayan ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Akım 2 boru hattını kendisinin engellediğini öne sürdü.

Projeyi durdurması nedeniyle artık “ölü” olduğunu savunan Trump, Almanya ile Rusya’yı enerji transferi ile birbirine bağlayan bu projeyi engellemesine rağmen kendisini hâlâ “Putin’in dostu” dediklerini söyledi.

Trump devam ederek, önceki yönetimin boru hattını inşa eden şirkete yaptırımları kaldırma kararını kastederek, boru hattını Joe Biden’ın “inşa edilmesine izin verdiğini” ileri sürdü.

Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile iki saat süren bir görüşme yaptığını ve bu görüşmede muhatabına “parkta kavga eden iki çocuk” benzetmesi yaptığını söyledi.

Başkan, “Bazen onların bir süre kavga etmelerine izin vermek daha iyidir,” dedi.

Trump, iki ülke arasında “çok fazla husumet” ve Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında büyük bir nefret olduğu için savaşı durdurmanın zor olduğunu söyledi.

Trump’a Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulayıp uygulamayacağı sorulduğunda, “Anlaşma yapmayacağımız anı, bu durumun durmayacağı anı gördüğümde,” yanıtını verdi.

Başkan, bu konuda bir son tarih olup olmadığı sorusunu ise, “Kafamda var. Durmayacağı anı gördüğümde çok sert davranacağız. Bu her iki ülke için de geçerli olabilir. Tango iki kişiyle yapılır,” diye cevapladı.

O dönemde başkan olsaydı savaşın asla çıkmayacağını söyleyen Trump, Merz’e “Hiç şans yok, sıfır,” dedi.

Trump, “savaşta ölenlerin sayısı”nın haberlerde bildirilenden “çok daha fazla” olduğunu söylerken Merz, “Hepimiz bu korkunç savaşı sona erdirmek için önlemler arıyoruz,” dedi.

“Amerika, bu savaşı sona erdirmek için bir kez daha çok güçlü bir konumda,” diye ekleyen Merz, Ukrayna’yı birlikte desteklemeleri ve Rusya’ya baskı yapmaları gerektiğini söyledi.

Trump, eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel’i ülkesini mültecilere açtığı için eleştirerek, halefine “Bunun olmaması gerektiğini söyledim,” dedi.

Trump, önceki gün açıkladığı 19 ülkeye yönelik kapsamlı seyahat kısıtlamaları hakkında da soru aldı. Trump, Merz’e, Almanya’da mültecilerin karıştığı bir dizi saldırıya atıfta bulunarak, “Kötü insanları ülkemizden uzak tutmak istiyoruz… Tabii ki, sizin de ülkenize kabul edilen bazı kişilerle ilgili küçük bir sorununuz var,” dedi ve Merz, “Evet, var” diye yanıtladı.

Trump devamında, “Bu sizin suçunuz değil… Böyle olmamalıydı. Ona [Merkel’e] böyle olmaması gerektiğini söyledim, ama oldu. Ama bu konuda sizin de kendi zorluklarınız var, bizim de var,” dedi.

Trump, Washington’un yıllardır talep ettiği savunma harcamalarını GSYİH’nin %5’ine çıkarmayı kabul eden Almanya’yı övdü. Bir Alman gazetecinin Berlin’in “savunma konusunda yeterince çaba gösterip göstermediğini” sorması üzerine Trump, “Şu anda savunmaya daha fazla para harcadığınızı biliyorum. Oldukça fazla para. Bu olumlu bir gelişme,” dedi. 

Öte yandan salonda gergin kahkahalar atılmasına neden olacak şekilde Trump, “MacArthur’un bunu olumlu bulup bulmayacağından emin değilim,” diye espri yaptı. Bu sözleriyle, İkinci Dünya Savaşı sonrası silahsızlanma konusuna odaklanan müttefik güçlerin başkomutanı General MacArthur’a atıfta bulundu.

Merz’in Normandiya Çıkarmasının yıl dönümüne (6 Haziran, “D-Day”) atıf yapmasına ve ABD’nin buradaki rolüne atıf yapmasının ardından Trump, bu günün şansölye için “hoş bir gün olmadığını” ileri sürdü.

Merz ise cevaben, “Uzun vadede, Sayın Başkan, bu, ülkemin Nazi diktatörlüğünden kurtuluşuydu,” diye düzeltti.

Merz, Trump’a 1885 yılında Almanya’dan göç eden dedesi Friedrich Trump’ın altın çerçeveli doğum belgesini ve ABD’deki Alman göçmenlerin Almanya’daki ailelerine yazdıkları mektupların derlendiği “Özgürlük Ülkesi’nden Haberler – Alman Göçmenler Evlerine Yazıyor” adlı kitabı hediye etti.

Merz, “Bu, ona ailesini hatırlatması için küçük bir hediye,” dedi. Ayrıca Trump’ı, büyükbabasının doğduğu köyü ziyaret etmek üzere Almanya’ya davet etti.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

NATO, Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük silahlanma programını onayladı

Yayınlanma

NATO, Soğuk Savaş döneminden bu yana en kapsamlı silahlanma programını kabul etti. Brüksel’de savunma bakanları tarafından alınan kararla, ittifakın caydırıcılık ve savunma kabiliyetlerinin önümüzdeki yıllarda büyük ölçüde artırılması hedefleniyor. Program, özellikle uzun menzilli silah sistemleri, hava savunma ve mobil kara kuvvetleri gibi kapasitelere öncelik veriyor.

NATO, Rusya’ya karşı Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük silahlanma programını yürürlüğe koydu. dpa ve AFP haber ajanslarının Brüksel’deki müzakere çevrelerinden edindiği bilgilere göre, program önümüzdeki yıllarda ittifakın caydırıcılık ve savunma kabiliyetlerinin olağanüstü düzeyde artırılmasını öngörüyor.

Uzun menzilli silah sistemleri, hava savunma ve mobil kara kuvvetleri gibi kapasiteler bu programda en üst düzey önceliğe sahip bulunuyor.

Silahlanma programına ilişkin karar, ittifak üyesi ülkelerin savunma bakanlarının Brüksel’de gerçekleştirdiği bir toplantıda alındı. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, sabah saatlerinde paketi “tarihi” olarak nitelendirmişti.

Yeni askeri hedefler ve gizlilik politikası

Ayrıntılı olarak bakıldığında, silahlanma programı askeri kabiliyetler için yeni hedef belirtimlerinden oluşuyor.

Bu hedeflerle, her bir müttefikin gelecekte ortak caydırıcılık ve savunmaya ne katkıda bulunması gerektiği kesin bir şekilde tanımlanıyor.

Gerekli kabiliyetler, yeni savunma planları temel alınarak belirlendi. NATO‘yu “Rusya için mümkün olduğunca öngörülemez bir rakip” haline getirmek amacıyla, somut yeni planlama hedefleri “çok gizli” olarak sınıflandırıldı.

Ancak dpa‘nın edindiği bilgilere göre, askeri kabiliyetler için şimdiye kadar geçerli olan hedefler yaklaşık yüzde 30 oranında artırıldı.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius’un açıklamalarına göre, Alman ordusunun (Bundeswehr) yeni NATO hedeflerini karşılayabilmesi için 60 bin ek aktif askere ihtiyacı olacak.

Mevcut açıklar ve artan harcama taahhütleri

Yeni hedeflerin özellikle büyük bir zorluk teşkil etmesinin nedeni, mevcut hedeflere henüz ulaşılamamış olması. Üst düzey askeri yetkililer son olarak yüzde 30’luk bir açıktan bahsetmişti.

Mevcut eksiklikler ve yeni planlama hedefleri, savunma harcamaları için planlanan yeni hedefi de beraberinde getiriyor.

Buna göre, tüm NATO üyelerinin ay sonunda yapılacak zirve toplantısında, gelecekte ulusal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYİH) en az yüzde 3,5’i kadar bir meblağı savunmaya yatırmayı taahhüt etmeleri bekleniyor.

Buna ek olarak, altyapı gibi savunmayla ilgili harcamalar için GSYİH’nın yüzde 1,5’i daha eklenebilir, böylece ABD Başkanı Donald Trump’ın talep ettiği yüzde beşlik orana ulaşılabilir.

Almanya’da ise savunma harcamalarının Alman ekonomik üretimine oranının beş ila yedi yıllık bir süre içinde yılda yüzde 0,2 puan artırılması planlanıyor.

Geçen yılki yüzde 2,1’lik orandan hesaplandığında, 2032 yılına kadar yüzde 3,5’lik bir orana ulaşılabileceği öngörülüyor.

Şansölye Friedrich Merz’e göre, Almanya için her bir yüzdelik puan artışı, mevcut durumda yaklaşık 45 milyar avro ek savunma harcaması anlamına geliyor.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Pentagon, Ukrayna’ya verilecek dron savar füzelerini Orta Doğu’daki ABD birliklerine yönlendirdi

Yayınlanma

Trump yönetimi, Ukrayna’nın Rus insansız hava araçlarıyla mücadelesinde kullandığı füzelere takılan kritik tapa teknolojisini kendi birliklerine yönlendirdi. Pentagon, bu adımı “savunma bakanı tarafından tespit edilen acil bir sorun” ile gerekçelendirdi.

Donald Trump yönetimi, Ukrayna’nın Rus insansız hava araçlarıyla (İHA) mücadelesinde kullandığı kilit bir teknolojiyi kendi birliklerine yönlendirdi.

The Wall Street Journal‘ın (WSJ) haberine göre, Pentagon’un bu adımı Ukrayna’ya yönelik askeri destekte bir zayıflamaya işaret ederken Kongre’de rahatsızlığa yol açtı.

Ukrayna, daha önce kendisi için satın alınmış olan ve Ukrayna ordusunun Rus İHA’larına karşı kullandığı füzelere takılan tapaları alamayacak.

Bu tapalar, füze İHA’ya yaklaştığında harp başlığını aktive ederek hedefi imha ediyor.

Habere göre, Savunma Bakanı Pete Hegseth, geçen ay yayımladığı iç genelgeyle, bakanlığın komutanlıkların silah ihtiyaçlarını karşılamakla görevli birimine, başlangıçta Ukrayna için tedarik edilmiş olmalarına rağmen tapaların ABD Hava Kuvvetleri’ne verilmesi talimatını verdi.

Geçen hafta ise Pentagon, Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’ne bu tapaların artık Orta Doğu’daki birliklere tahsis edileceğini gizlice bildirdi.

Karar Kongre’de tepkiye yol açtı

Pentagon, bu kararın gerekliliğini “savunma bakanı tarafından tespit edilen acil bir sorun” olarak açıkladı. Ancak bu karar, Kongre’deki Ukrayna destekçileri arasında tepkiye neden oldu.

Destekçiler, Pentagon’un bu adımın Ukrayna savunması üzerindeki etkisini ve ABD Hava Kuvvetleri’nin tapalara olan ihtiyacının ne kadar acil olduğunu açıklamadığını savunuyor.

WSJ‘ye konuşan Demokrat bir senatörün yardımcısı, “Savaşın bu kritik anında Ukrayna’ya bu kadar gerekli bir silahı vermeyi reddetmek akıl almaz. Böyle bir adımın gerekliliğini açıklayamamak ise bunun bir ceza olarak değerlendirilebileceği düşüncesini akla getiriyor,” dedi.

Çarşamba günü Savunma Bakanı Hegseth, Ukrayna’ya askeri yardımı organize etmeyi amaçlayan Ramstein formatındaki toplantıya katılmadı. Bu, Pentagon şefinin savaşın başından bu yana 50 ülkeden oluşan koalisyonun toplantısını ilk kez kaçırması anlamına geliyor.

Ukrayna istihbaratına göre, Rusya şu anda günde 300 insansız hava aracı üretiyor ve mayıs ayında şehirlere ve altyapı tesislerine yönelik yüzlerce İHA kullanılarak gerçekleştirilen hava saldırıları savaşın başından bu yanaki en büyük çaplı saldırılar oldu.

Putin: Kiev terör eylemlerine geçti, müzakereler provokasyonlara gelinmeden sürmeli

Teknoloji hem Ukrayna hem ABD için hayati önemde

Joe Biden yönetiminde eski bir üst düzey Savunma Bakanlığı yetkilisi olan Celeste Wallander, bu teknolojinin şu anda Ukrayna’nın Rus saldırılarına karşı çok katmanlı hava savunması için hayati önem taşıdığını belirtti.

Wallander, “Ancak Amerikan personelini ve Orta Doğu’daki üsleri Husilerin ve muhtemelen İran’ın insansız hava aracı saldırılarından acilen korumak da gerekiyor,” diye ekledi.

Tapaların tedariki Biden yönetimi döneminde organize edilmişti ancak bu ve diğer askeri teçhizatın teslimatlarının bu yıl ve hatta gelecek yıl boyunca yapılması planlanıyordu. Ukrayna, bu tapaları birkaç yıldır alıyordu.

Ukrayna ordusu, bunları lazer güdümlü APKWS sistemiyle donatılmış karadan havaya füzelere takarak yüksek hassasiyetli mühimmata dönüştürüyordu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English