Bizi Takip Edin

Rusya

Putin, ilk kez yabancı bir şirket hakkındaki kayyum kararını geri çekti

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İtalyan Ariston şirketinin Rusya’daki varlıklarının kayyuma devredilmesi kararını iptal eden bir kararname imzaladı. Bu, Rusya’da yabancı bir şirket hakkındaki fiili millileştirilme kararının iptal edildiği ilk örnek oldu. İtalya kararı memnuniyetle karşılarken, Alman Bosch şirketinin varlıkları üzerindeki kontrol devam ediyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İtalyan Ariston şirketinin varlıklarının geçici olarak Gazprom Bytovye Sistemy A.Ş.’ye devredilmesine ilişkin daha önce alınan kararı iptal eden bir kararname imzaladı.

Kararname, yayım anından itibaren yürürlüğe girdi. Bu durum, Rusya’da yabancı bir işletme hakkındaki fiili millileştirilme kararının geri çekildiği ilk örnek oldu.

Ariston CEO’su Paolo Merloni, Rusya makamlarının kararını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu kararın “şirketin Rusya’daki birimini yeniden bağımsız olarak yönetmesine olanak tanıdığını” ifade etti.

Merloni, bu adımı “ülkedeki on yıllık yatırımların ve sorumlu yönetimin tanınmasının bir işareti” olarak nitelendirdi.

İtalya Dışişleri Bakanlığı da Moskova’nın adımlarını olumlu değerlendirdi ve bu sonucun bakanlık, İtalya’nın Moskova Büyükelçiliği ile Rusya’da faaliyet gösteren Avrupalı ve İtalyan iş dünyasının “uzun vadeli diplomatik çalışmalarının” bir ürünü olduğunu vurguladı.

Fakat yeni kararname, varlıkları Ariston ile aynı zamanda Gazprom Bytovye Sistemy’ye devredilen Alman sanayi devi Bosch’un Rusya’daki birimini kapsamıyor.

Putin, geçen yılın nisan ayında imzaladığı kararnameyle, Ariston’un Rusya’daki iştiraki olan ve ısıtma ekipmanları ile su ısıtma sistemleri üreten Ariston Thermo Rus şirketinin yüzde 100 hissesini Gazprom Bytovye Sistemy’nin yönetimine devretmişti.

Aynı kararnamede, BSH Hausgeräte’nin (Bosch grubuna ait) Rusya’daki birimi olan BSH Bytovye Pribory Ltd. Şti.’nin de Gazprom Bytovye Sistemy’ye devredilmesi yer alıyordu.

Bu adımlar, İtalya hükümetinin sert tepkisine neden olmuştu.

Başbakan Giorgia Meloni, Moskova’dan açıklama talep etmiş ve uluslararası hukuka uyulması gerektiğini savunmuştu.

Buna karşılık, Rusya’nın Roma Büyükelçiliği, bu adımı, Ukrayna’daki askeri müdahale sonrası Rusya Merkez Bankası’nın varlıklarının dondurulmasını da içeren Batı yaptırımlarının zorunlu kıldığı bir tedbir olarak nitelendirmişti.

Rusya

Putin, Rusya ordusunu yeni silahlarla donatacaklarını açıkladı

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin’de askeri akademilerden mezun olan subaylarla yaptığı toplantıda, Batı’nın Rusya’yı stratejik yenilgiye uğratma planları yaptığını ve dünyayı tehlikeli bir çizgiye yaklaştırdığını belirtti. Putin, artan jeopolitik gerilimlere karşı Rusya ordusunun modernize edileceğini, nükleer üçlemenin yeni silahlarla güçlendirileceğini ve insansız sistemler için yeni bir kuvvet kolu oluşturulacağını duyurdu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin Sarayı’nda düzenlenen törende askeri akademilerin mezunlarıyla bir araya geldi.

Putin, yaptığı konuşmada Batılı politikacıların Rusya’yı stratejik bir yenilgiye uğratma planları yaptığını belirterek, “Tarih onlara hiçbir şey öğretmiyor. Kiev rejimine silah ve para göndermeye, askeri-teknik ve istihbarat desteği sağlamaya devam ediyorlar. Bu durum, dünyayı çok tehlikeli bir çizgiye yaklaştırıyor,” ifadelerini kullandı.

Büyük Kremlin Sarayı’nın Georgiyevskiy Salonu’nda Savunma Bakanlığı, Acil Durumlar Bakanlığı, Federal Güvenlik Servisi (FSB), Federal Koruma Servisi (FSO), Rus Muhafızları (Rosgvardiya), İçişleri Bakanlığı, Soruşturma Komitesi ve Federal Ceza İnfaz Kurumu bünyesindeki yüksek askeri eğitim kurumlarından mezun olan subaylara hitap eden Putin, artan jeopolitik gerilimler karşısında Rusya’nın ve müttefiklerinin güvenliğini sağlamak için yeterli önlemleri almaya devam edeceklerini vurguladı.

NATO’ya ‘hayali tehdit’ suçlaması

NATO’nun genişleme planlarına da değinen Putin, ittifakın askeri bütçelerini artırma kararı aldığını ve üye ülkelerin askeri harcamalarının şimdiden dünyanın geri kalanının toplamından fazla olduğunu söyledi.

Putin, “İttifak yönetimi, planlarını meşrulaştırmak için Rusya’dan gelebilecek bir tehditten, Avrupa’ya olası bir saldırımızdan bahsediyor. Bu korku hikayesini kendileri uydurdular ve kendi halklarını aldatıp onlardan para koparmak için yıllardır tekrarlıyorlar. Burada yine alışıldık ve utanmaz bir yalanla karşı karşıyayız,” dedi.

Rusya ordusu yeniden yapılandırılıyor

Putin, Rusya’nın egemen ve bağımsız gelişiminin garantisi olarak Silahlı Kuvvetleri geliştirmeye devam edeceklerini belirterek, ordudaki yapısal değişikliklere ve modernizasyon çalışmalarına ilişkin önemli bilgiler paylaştı. Modern çatışmalarda insansız hava araçlarının artan rolüne dikkat çeken Putin, bu doğrultuda “insansız sistemler birlikleri” adıyla yeni bir kuvvet kolu oluşturulduğunu açıkladı.

Ayrıca, Moskova ve Leningrad askeri bölgelerinin oluşturulmasına yönelik organizasyonel faaliyetlerin bu yıl içinde tamamlanacağını ve deniz piyade tugaylarının tümen seviyesine çıkarılarak saldırı gücünün ve muharebe kabiliyetlerinin artırılacağını belirtti.

Nükleer üçlemeye özel önem

Devlet Başkanı Putin, yeni ve uzun vadeli Devlet Silahlanma Programı çerçevesinde ordunun ve donanmanın teknik modernizasyonunun öncelikli hedefler arasında yer aldığını vurguladı.

Bu kapsamda nükleer üçlemeye özel önem verileceğini söyleyen Putin, “Stratejik Füze Kuvvetleri’ne modern Yars kompleksleri teslim edilecek. Stratejik nükleer kuvvetlerin havacılık bileşeni ise bu yıl içinde modernize edilmiş Tu-160M füze taşıyıcılarıyla güçlendirilecek,” diye konuştu.

Putin ayrıca, muharebe koşullarında kendini çok iyi kanıtladığını belirttiği en yeni orta menzilli füze kompleksi Oreşnik’in seri üretimine başlandığını ve Donanma’ya son nesil yüksek hassasiyetli silahlarla donatılmış yeni gemi ve denizaltıların katılacağını sözlerine ekledi.

Rusya: İran ile ültimatom dilinden konuşmayı bırakın

Belousov: Özel askeri operasyon deneyimi kilit avantaj

Törende konuşan Savunma Bakanı Andrey Belousov da bu yıl 39 askeri yükseköğretim kurumundan 13 binden fazla subayın mezun olarak Silahlı Kuvvetler saflarına katılacağını belirtti.

Belousov, “Bugün özel askeri operasyon deneyimi, Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri için kilit bir avantaj haline gelmektedir. Bu eşsiz kaynağı korumak, gelecek nesillere aktarmak ve askerlerin eğitim sürecine entegre etmek önemlidir,” dedi.

Bakan, subayların sürekli mesleki gelişim göstermesi ve astları için gerçek birer akıl hocası olması gerektiğini vurguladı.

Medinskiy: Uzlaşma olmazsa Kiev yeni topraklar kaybeder

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya: İran ile ültimatom dilinden konuşmayı bırakın

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, İran çevresinde yaşanan krizin temelinde ABD ve İsrail’in sorumsuz ve hegemonik politikalarının yattığını belirtti. ABD’yi İran’la ültimatom dilini kullanmaktan vazgeçmeye çağıran Ryabkov, Rusya’nın konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne taşıdığını açıkladı.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, İran çevresinde gelişen durumun temelinde ABD ve İsrail’in sorumsuz politikalarının yattığını belirterek, Washington ve Tel Aviv’in eylemlerini kınadıklarını açıkladı.

TASS ajansının aktardığına göre Primakov Okumaları forumu marjında basın mensuplarına konuşan Ryabkov, ABD’nin İran’a yönelik saldırılarının “egemen bir devlete karşı hegemonik yöntemler uygulama girişiminin son derece endişe verici ve kabul edilemez bir tezahürü” olduğunu söyledi.

İran, Katar’daki ABD üssünü vurdu

ABD’ye ‘ültimatom dilini bırakın’ çağrısı

ABD’nin İran’la ültimatom diliyle konuşmaya çalıştığını ancak bu dilin ne Tahran’da ne de diğer başkentlerde kabul görmediğini vurgulayan Ryabkov, “Bu nedenle gerilimi tırmandıran eylemlerin durdurulması ve söylem değişikliğine gidilmesi gerekiyor, o zaman siyasi bir çözüm için daha büyük şanslar ortaya çıkacaktır,” ifadelerini kullandı.

Her durumda diplomasiye ve siyasi temaslara bir şans verilmesi gerektiğini belirten bakan yardımcısı, “Yaşananlar göz önüne alındığında bunun ne kadar mümkün olduğu, her şeyden önce ABD’ye bağlı bir sorudur,” diyerek diplomasiye dönüşün sorumluluğunun Washington’a ait olduğuna işaret etti.

Rusya, BMGK’yı harekete geçirdi

Rusya’nın İranlı ortaklarıyla yakın temas hâlinde çalıştığını aktaran Ryabkov, “İsrail ve ABD’nin eylemlerini kınadık. İranlı ortaklarımızla yakın temas hâlinde çalışıyoruz ve Birleşmiş Milletler’de ilgili bir Güvenlik Konseyi karar taslağının görüşülmesini başlattık,” dedi.

Ryabkov ayrıca, 23 Haziran’da Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu’nun özel bir oturum düzenlediğini de hatırlattı.

Bakan yardımcısı, ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nin daimi bir üyesi ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nın bir tarafı olmasına rağmen İran’ın nükleer tesislerine saldırmasının son derece endişe verici olduğunu belirtti.

İsrail, 13 Haziran gecesi İran’a karşı saldırı başlatmış, İran ise bu saldırıya 24 saatten az bir süre içinde misilleme yapmıştı.

Karşılıklı saldırıların devam ettiği süreçte her iki taraf da can kayıpları ve hasar bildirdi. ABD, gerilimin tırmanmasından dokuz gün sonra, 22 Haziran gecesi silahlı çatışmaya dahil olarak İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç nükleer tesisini vurdu.

ABD Başkanı Donald Trump, saldırının başarılı olduğunu duyurarak Tahran’ı çatışmayı sonlandırmaya çağırmıştı.

Ryabkov, İran’ın hasar gören potansiyelinin yeniden inşa edilip edilemeyeceğine ilişkin bir soruya ise, “Siyasi irade ve kararlılık mevcut olduğunda, bu şekilde ortadan kaldırılmaya çalışılan tüm potansiyel yeniden tesis edilebilir,” yanıtını verdi.

Okumaya Devam Et

Rusya

Rus fabrikaları Çin, Hindistan ve Türkiye’den yaklaşık 50 bin işçiyi işe aldı

Yayınlanma

Rusya’daki sanayi kuruluşları, 2024 yılında hükümetin belirlediği kotayı yüzde 16 aşarak Çin, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerden yaklaşık 50 bin yabancı işçi istihdam etti. Uzmanlar, iş gücü açığının Ukrayna’daki savaş ve savunma sanayisine yönelik personel kaymasından kaynaklandığını belirtiyor.

Rusya’daki büyük ve küçük ölçekli sanayi kuruluşları, 2024 yılında iş gücü açığını kapatmak için vize rejimine tabi ülkelerden 47 bin yabancı işçi istihdam etti.

Vedomosti gazetesinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberine göre, işe alınan yabancı personel sayısı, hükümetin belirlediği 40 bin 500 kişilik başlangıç kotasını yüzde 16 oranında aştı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, yabancı işçi kotasının piyasanın ihtiyaçları ve bölgelerden gelen talepler doğrultusunda belirlendiği ifade edildi.

Rusya’da aranan niteliklere sahip personel bulunamadığı durumlarda yurt dışından işçi getirilmesinin “nesnel bir gereklilik” olduğu vurgulandı. İşe alınan personelin büyük bir kısmının Çin, Hindistan, Türkiye ve Sırbistan gibi ülkelerden geldiği belirtildi.

En çok aranan meslekler kaynakçılık ve inşaat

Personel temini konusunda faaliyet gösteren Intrud adlı kuruluşun yönetici direktörü Dmitriy Lapşinov, Rus işverenler arasında özellikle kaynakçı, betoncu ve sıvacı gibi inşaat sektörü uzmanlarına yönelik yüksek bir talep olduğunu belirtti.

Lapşinov, gıda ve tarım sektörleri için de yoğun bir şekilde yabancı personel arandığını sözlerine ekledi.

Lapşinov, işverenlerin en çok Çin, Hindistan, Myanmar, Sri Lanka, Vietnam ve Filipinler’den uzman getirmek için kendilerine başvurduğunu ifade etti.

Bu ülkelerden gelen çalışanların çoğunun Budist ve Hindu olduğunu belirten Lapşinov, “Bu dinlerde iç disiplin, kurallara saygı ve gelişme arzusu değerlidir. Bu tür çalışanlar sorumlu, sakin ve çatışmaya eğilimli değiller,” dedi.

İş gücü açığının nedeni savaş ve savunma sanayisi

Rusya Ulusal Ekonomi ve Kamu Yönetimi Akademisi (RANHİGS) Uygulamalı Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nden (İPEİ) kıdemli araştırmacı Viktor Lyaşok, inşaat, imalat ve teknoloji sektörlerindeki işçi açığının Ukrayna’daki savaş ve ithal ikamesi politikalarıyla bağlantılı olduğunu söyledi.

İPEİ RANHİGS Mekansal Analiz ve Bölgesel Teşhis Araştırma Merkezi Direktörü Dmitriy Zemlyanskiy ise bu durumun, söz konusu sektörlerden savunma sanayisi kompleksindeki işletmelere doğru bir personel akışı yaşanmasından kaynaklandığını açıkladı.

Zemlyanskiy, “İnşaat sektörü, vizesiz ülkelerden gelen göçmen sayısındaki azalmanın da etkisiyle en büyük personel açığını koruyor. Aynı zamanda, son yıllarda özellikle Uzak Doğu gibi iş gücü sıkıntısı çekilen bölgelerde madencilik alanındaki yeni projelerin önemli sayıda yabancı işçi çekilerek hayata geçirildiğini de belirtmek gerekir,” diye ekledi.

‘Rusya’yı yeni bir durgunluk dönemi bekliyor’

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English