Bizi Takip Edin

AVRUPA

AB, ‘dış müdahale’ye karşı Moldova’ya sivil misyon gönderecek

Yayınlanma

AB dışişleri bakanları, Moldova’nın ‘dış müdahale ve hibrit tehditlere karşı koymasına yardımcı olmak’ üzere ülkede konuşlandırılacak yeni bir sivil misyonun başlatılmasını onayladı.

Moldova’daki AB Ortaklık Misyonu (EUPM Moldova) olarak adlandırılan ve sivil danışmanlardan oluşan ekip iki yıl boyunca görev yapacak.

Halihazırda AB diplomatik hizmetlerinin Sivil Planlama ve Yürütme Kapasitesi (CPCC) müdürü olan Stefano Tomat, Sivil Operasyon Komutanı olarak atanırken, sahadaki operasyonları yönetecek bir misyon şefi de yakın gelecekte atanacak.

Euractiv’e konuşan bir AB diplomatına göre misyon, kriz yönetimine odaklanmanın yanı sıra Rusya’ya da ‘siyasi sinyal’ göndermeyi amaçlıyor.

Euractiv’in gördüğü görevlendirme metnine göre EUPM Moldova, Moldova’nın ‘kriz yönetimi ve siber güvenlik ve yabancı bilgi manipülasyonu ve müdahalesine (FIMI) karşı koyma dahil olmak üzere hibrit tehditler alanlarında güvenlik sektörünün direncinin arttırılmasına’ katkıda bulunacak.

Misyonun temel görevlerinden biri de ‘hibrit tehditlere karşı direncin arttırılmasına yardımcı olmak.’

Önümüzdeki dört ay boyunca misyonun ihtiyaçlarını karşılamak üzere 3,5 milyon avroluk bir bütçe tahsis edildi.

AVRUPA

AB’den Rusya ve Belarus’un tarım ürünlerine vergi hazırlığı

Yayınlanma

AB Komisyonu, Rusya ve Belarus’tan ithal edilen tarım ürünleri ile gübrelere gümrük vergisi getirmeyi planlarken, AB üyesi ülkeler arasında özellikle gübre vergisi konusunda görüş ayrılıkları ortaya çıktı.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Rusya ve Belarus’tan ithal edilen tarım ürünleri ile gübrelere yönelik yeni bir vergilendirme sistemi üzerinde çalışıyor.

Komisyon Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, AB Dış Ticaret Konseyi toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, komisyonun Rusya ve Belarus kaynaklı tarım ürünlerine ve olası gübre ithalatına gümrük vergisi getirmeyi planladığını açıkladı.

Dombrovskis, “Rusya ve Belarus menşeli ürünlere gümrük tarifesi uygulanması konusunu ele aldık. Komisyonumuz yakın zamanda, geçtiğimiz ekim ayında gerçekleşen AB Zirvesi’nde alınan kararlar doğrultusunda, özellikle Rus tarım ürünleri ve gübrelerine yönelik önerilerini sunacak,” dedi.

Komisyon Başkan Yardımcısı, AB üyesi birçok ülkenin mümkün olan en geniş ürün yelpazesinde vergilendirmeyi desteklediğini belirtti.

Öte yandan, AB Konseyi’nin dönem başkanlığını yılsonuna kadar yürütecek olan Macaristan’ın Dışişleri Bakanı Peter Szijjártó, Rus ürünlerine yönelik gümrük vergisi teklifinin 27 AB üyesi ülkeden yalnızca 8’inin desteğini aldığını vurguladı.

Özellikle AB’de arz sıkıntısı yaşanan ve üretiminde doğalgaza bağımlı olan gübre ürünlerine getirilmesi planlanan gümrük vergisi kısıtlamaları en çok tartışılan konular arasında yer alıyor.

Bu durum, söz konusu ithalat vergilerinin AB Konseyi’nden onay almasını zorlaştırabilir.

Szijjártó ayrıca, AB’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımların beklenilen sonuçları vermediğinin altını çizdi.

Buna karşılık Dombrovskis, yaptırımların etkili olduğunu savunarak, AB ülkelerinin bu önlemleri “daha kapsamlı bir şekilde uygulaması” ve kurallara uymayan taraflarla etkin mücadele etmesi gerektiğini belirtti.

ABD’nin ucuz Ukrayna tahılının Avrupa pazarına akmasından çıkarı ne?

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Polonya, AB’yi doğu savunması için daha fazla harcama yapmaya çağırıyor

Yayınlanma

NATO’nun en fazla savunma harcaması yapan ülkesi Polonya, Donald Trump’a kendi güvenlikleri konusunda kararlı olduklarını göstermenin bir yolu olarak AB ortaklarını Rusya ve Belarus’la olan sınırlarındaki savunmanın artırılmasına katkıda bulunmaya çağırdı.

Polonya’nın ocak ayında başlayacak AB dönem başkanlığını hazırlamakla görevli bakan yardımcısı Magdalena Sobkowiak-Czarnecka Financial Times’a (FT) verdiği demeçte, bloğun Doğu Kalkanı olarak adlandırılan güçlendirilmiş sınır savunması ve hava gözetleme sistemlerine katkıda bulunması gerektiğini söyledi.

Sobkowiak-Czarnecka, “Doğu Kalkanı konusundaki dayanışmanın Trump’a AB olarak savunma konusunda ne yapmamız gerektiğini anladığımızı göstermeye yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Eğer Trump sadece savunmaya yatırım yapan ülkelerle çalışacağını söylüyorsa, GSYİH’nin %4’ünü zaten savunmaya ayırdığımız için Polonya için sorun yok, peki ya diğerleri? Doğu Kalkanı’nın finansmanı Avrupa ülkelerinin ortak taahhüdünü göstermenin bir yolu olacaktır,” dedi.

Mayıs ayında duyurulan Doğu Kalkanı, Polonya’nın Belarus ve Rusya’ya ait Kaliningrad eksklavı ile olan sınırları boyunca ilave tahkimat ve hava gözetleme sistemlerinden oluşuyor.

Doğu Kalkanı, Polonya Başbakanı Donald Tusk’ın “Rus saldırganlığını”, özellikle de Belarus’tan Polonya’ya “yasadışı göçü” kolaylaştıran “hibrit savaşı” durdurma vaadinin önemli bir bileşeni.

Tusk hükümeti, bu yıl Polonya’nın GSYİH’sinin yüzde 4,1’inden 2025’te yüzde 4,7’sine yükselecek olan savunma harcamalarının bir parçası olarak Doğu Kalkanı için 10 milyar zloti (2,3 milyar avro) ayırdı. Bu NATO’daki en yüksek seviye ve askeri ittifakın İtalya ve İspanya gibi bazı AB ülkelerinin hâlâ kaçırdığı GSYİH’nin yüzde 2’si hedefinin iki katı.

Sobkowiak-Czarnecka, “Tüm ortaklarımız [Doğu Kalkanı’nın] sadece Polonya ile ilgili değil aynı zamanda AB sınırları ile de ilgili olduğunu anlamalıdır,” dedi.

Trump’ın yaklaşan ikinci başkanlığı, birliği daha fazla gümrük vergisi uygulama sözü vermesi ve Ukrayna’daki savaşı sona erdireceğinin sinyalini vererek Rusya’nın lehine bir anlaşma ihtimalini artırmasının ardından AB başkentlerini alarma geçirdi.

Sobkowiak-Czarnecka, Polonya hükümetinin, bloğun askeri teçhizat üretimini artırmaktan dezenformasyonla mücadeleye ve enerji kaynaklarını güvence altına almaya kadar “tüm farklı boyutlarıyla” AB güvenliğini güçlendirmeye odaklandığını söyledi.

Polonyalı yetkili, “Polonya’nın bu dönem başkanlığı bizim için çok iyi bir zamanlamaya sahip, çünkü Polonya Ukrayna konusunda uzman olarak ve ABD’nin Avrupa’daki en güçlü müttefiklerinden biri olarak bu zor zamanlarda yol gösterici olacak,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Avrupa’nın enerji piyasasında çalkantı: Doğalgaz fiyatların son bir yılın en yüksek seviyesinde

Yayınlanma

Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimlerin tırmanması, Gazprom’un Avusturya’ya doğalgaz sevkiyatını durdurması ve soğuk hava koşulları, Avrupa’da doğalgaz fiyatlarının son bir yılın en yüksek seviyelerine çıkmasına yol açtı.

Sektör temsilcileri, piyasaya yeterince doğalgaz sağlandığını ancak arz-talep dengesinin oldukça kırılgan olduğunu ve olumsuz haberlerin fiyatları hızla yükseltebileceğini belirtiyor.

Hollanda TTF vadeli işlem fiyatı, perşembe günü 48,8 avro/MWh’ye (1.000 metreküp başına 538 dolar) yükseldi. Bu seviyelere en son Kasım 2023’te ulaşılmıştı.

31 Mart’ta sona eren ısıtma sezonundan bu yana gaz fiyatları yüzde 150’den fazla arttı.

Fiyat artışı, çarşamba günü Ukrayna’nın İngiliz yapımı Storm Shadow füzeleriyle Rusya topraklarını hedef almasıyla hızlandı. Gün sonunda fiyatlar yüzde 2,5 artışla 46,8 avro/MWh’ye ulaştı.

Aynı gün, ABD özel istihbarat raporlarına dayanarak “bölgede büyük bir hava saldırısı olabileceği” uyarısında bulundu. Bu uyarının ardından birçok Batılı ülke Kiev’deki büyükelçiliklerini kapattı.

Perşembe günü ise Ukrayna Hava Kuvvetleri, Rusya’nın ilk kez nükleer yük taşıyabilen kıtalararası balistik bir füze kullandığını duyurdu.

Bu gelişmeler, Rusya’nın nükleer doktrinindeki olası bir değişikliğin ve ABD’nin uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarını hedef alma izni vermesinin beraberinde gerçekleşti.

Öte yandan Bloomberg’e göre, Asya’da sıvılaştırılmış doğalgaza (LNG) talep düşük kalırken tüccarlar yükselen fiyatlardan yararlanmak için Avrupa’ya yöneldi.

Gas Infrastructure Europe verilerine göre, Avrupa’daki gaz depolarının doluluk oranı yüzde 90 seviyesinde bulunuyor.

Ancak, ısıtma sezonunun başlaması ve kuzey Avrupa’da kar yağışı ile dondurucu hava koşullarının etkili olması piyasa üzerinde baskı yaratıyor.

Equinor’un finans müdürü Torgrim Reitan, kırılgan piyasa dengesinin, dış faktörlerin fiyatlar üzerindeki etkisini artıracağını belirtti.

Rusya’dan Avrupa’ya boru hattı üzerinden doğalgaz tedarikinin durumu da piyasa katılımcılarının endişelerini artırıyor. Gazprom, 16 Kasım’dan bu yana Avusturyalı OMV şirketine gaz sevkiyatını durdurdu ve bir buçuk ay boyunca tedarik ettiği gaz için ödeme yapmamaya karar verdi.

Şirket, bu adımla tahkim mahkemesinden kazandığı 230 milyon avroluk kararın en azından bir kısmını tahsil etmeyi hedefliyor.

Bununla birlikte, Gazprom, Ukrayna üzerinden Avrupa’ya günlük 42,4 milyon metreküp gaz sevkiyatını sürdürüyor. Fakat OMV bu gazı alamıyor ve Slovakya gibi ülkelerden tedarik sağlamak zorunda kalıyor. OMV yetkilileri, Avusturya’nın ihtiyaçlarının diğer kaynaklardan tamamen karşılandığını belirtiyor.

Yatırım bülteni Fuller Treacy Money’nin yayıncısı Jon Treacy, “Avusturya resmi olarak tarafsız kalsa da OMV’nin müşterilerinin büyük bir kısmı NATO üyesi,” diyerek durumu yorumladı.

Treacy, Rusya’nın “uzun, soğuk kış” stratejisinin, Ukrayna dışındaki bölgelerde uygulamaya çalıştığı uzun vadeli taktiklerden biri olduğunu ifade etti.

Piyasa analistleri, Avrupa Birliği’nin toplam doğalgaz ithalatının küçük bir kısmını oluşturan Ukrayna üzerinden yapılan transit geçişin, Ocak 2024 itibarıyla tamamen durabileceğini de göz önünde bulunduruyor.

Putin’den füzelere yanıt: Çatışma küresel nitelik kazandı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English