Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD Kongresi’nde “Netanyahu” protestosu

Yayınlanma

ABD Kongresi’nde toplanan yüzlerce Yahudi, Kongre’ye hitap etmek üzere Washington’a gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya karşı protesto düzenledi ve Gazze’de acil ateşkes çağrısında bulundu.

Washington, bugün İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Kongredeki konuşmasına tanıklık edecek. ABD yerel saatiyle 14.00’te (TSİ 21.00) Kongre ortak oturumunda gerçekleşmesi beklenen konuşma öncesinde Kongre binası çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.

ABD Kongre binasında bir araya gelen çoğunluğu Yahudi yüzlerce Filistin yanlısı aktivist ise Netanyahu’yu ve İsrail yönetiminin Gazze’deki saldırılarını protesto etti. Yere serdikleri üzerinde “Şimdi ateşkes” yazılı pankartlarla Gazze’de ateşkes taleplerini ifade eden göstericiler, “Gazze yaşasın”, “Özgür Filistin”, “Soykırımı durdurun” şeklinde slogan attı.

İsrail’in silahlandırılmasının durdurulması isteğini içeren pankartlar da açan göstericiler, sık sık Netanyahu aleyhinde slogan attı ve acil ateşkes çağrısında bulundu.

Göstericilerin etrafında çember oluşturan Kongre polisi, daha sonra bazı göstericileri kelepçeleyerek gözaltına aldı.

İlerleyen saatlerde Netanyahu aleyhinde Washington’da gösteriler düzenlenmesi bekleniyor.

Kaldığı otele “Tutuklayın” yazısı

Öte yandan Netanyahu’nun ABD Kongresine hitap etmek üzere geldiği Washington’da kaldığı otele lazerle “Netanyahu’yu tutuklayın” yazısı yansıtıldı.

Sosyal medyaya yansıyan görüntülere göre, Netanyahu’nun ABD Kongresine hitap etmek için geldiği Washington’da otelinin önünde yüzlerce gösterici Netanyahu’yu ve İsrail yönetiminin Gazze’deki saldırılarını protesto etmek için toplandı. Polis de otel önünde konuşlandı. Bazı göstericiler Filistin bayrakları salladı.

Göstericiler, binaya yansıttıkları lazerle “Aranıyor. Savaş suçlusu Netanyahu’yu tutuklayın” çağrısında bulundu.

Biden ve Harris ile görüşecek

Kovid-19’a yakalanmasının ardından Delaware’deki evinde dinlenen ABD Başkanı Biden’ın yarın Netanyahu ile Beyaz Saray’da görüşeceği açıklanmıştı.

Görevi gereği Senatoya başkanlık eden Kamala Harris’in ise yarınki ortak oturuma başkanlık etmeyeceği açıklanmış, Harris’in Netanyahu ile daha sonra ayrıca görüşeceği bildirilmişti.

Önce Netanyahu sonra Abbas mesajı

Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump ise Netanyahu’yla cuma günü bir araya geleceğini duyurdu.

Görüşmenin önce 25 Temmuz’da olacağını kaydeden Trump, daha sonra “Netanyahu’nun isteğiyle görüşmenin 26 Temmuz’a alındığını” açıkladı.

Netanyahu’yu, 26 Temmuz Cuma günü Florida’da ağırlayacağını ifade eden Trump, “Benim ilk başkanlık dönemimde bölgede barış ve istikrar vardı. İbrahim Anlaşmaları bile imzalanmıştı. Yine olacak” değerlendirmesinde bulundu.

Donald Trump, Ukrayna dahil diğer devlet başkanlarına da söylediği gibi kendisinin “güç yoluyla barış” gündeminin, savaş ve çatışmaları sonlandıracağını savundu.

Milyonlarca insanın öldüğünü dile getiren Trump, “Kamala Harris hiçbir şekilde bunu durduramaz” ifadesini kullandı.

Trump, Netanyahu ile görüşeceğini açıkladıktan saatler sonra Filistin Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas’ın suikast girişimi sonrası kendisine yolladığı suikast girişimini kınayan 14 Temmuz tarihli mektubu paylaştı. Trump mektubu “Mahmud – Çok güzel – Teşekkür ederim – Her şey iyi olacak” mesajıyla birlikte paylaştı.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English