Bizi Takip Edin

ASYA

ABD üslerini genişletirken, Filipinler Çin’le dengeyi koruyabilecek mi?

Yayınlanma

Filipinler, Perşembe günü ABD’ye askeri üslerine genişletilmiş erişim izni verdi.

Her iki ülkenin savunma bakanlıklarından yapılan açıklamalarda, Washington’a 2014 yılına dayanan Gelişmiş Savunma İşbirliği Anlaşması (EDCA) kapsamında dört bölgeye daha erişim izni verileceği belirtildi.

Anlaşma, hemen öncesinde Kore Yarımadası’na savaş uçakları ve bombardıman uçakları gibi gelişmiş silahların konuşlandırılmasını artırmak üzere Güney Kore’yi ziyaret eden ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in Filipinler’de de daha fazla askeri güç ve silah konuşlandırmak üzere yaptığı ziyaret sırasında imzalandı.

Filipinler ve ABD tarafından yapılan ortak duyuruda, iki ülke arasındaki birleşik eğitimi, tatbikatları ve birlikte çalışabilirliği desteklemeyi amaçlayan Gelişmiş Savunma İşbirliği Anlaşmasının tam olarak uygulanmasını hızlandırmaya karar verildiği belirtildi.

Açıklamaya göre, anlaşmanın bir parçası olarak ABD, mevcut beş EDCA sahasında altyapı iyileştirmeleri için 82 milyon dolar ayırdı ve askeri varlığını “ülkenin stratejik yerlerindeki” dört yeni bölgeye genişletti.

Yeni üsler Çin’i hedef alıyor

Açıklamalarda yeni yerlerin nerede olacağı belirtilmedi. Reuters’a konuşan eski Filipin askeri şefi, daha önce ABD’nin Filipinler’in Tayvan’a en yakın bölgesi olan Luzon’un kuzey kara kütlesindeki ve Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı Spratly Adaları’na bakan Palawan adasındaki üslere erişim talebinde bulunduğunu söyledi.

Filipinli askeri yetkililer ve savunma uzmanları, bazı hükümet yetkililerinin bu yerlerle ilgili haberlerin Çin’i kızdıracağından endişe duyduklarını belirttiler.

Global Times gazetesinde de konuyla ilgili çıkan analizde, Luzon ve Palawan’ın, iki yerin de sırasıyla Çin’in Tayvan adası Nansha Adaları’na çok yakın olduğunun altı çizilerek, “Çin’i hedef alma niyeti bundan daha açık olamazdı” ifadesi kullanılıyor.

Daha yakın zamanlarda, ABD kuvvetleri, ülkenin Güney Çin Denizi’ne bakan batı kıyısında ve kuzey Luzon bölgesinde Filipinli birliklerle savaşa hazırlık ve afet müdahalesine odaklanan ortak eğitimi yoğunlaştırdı ve genişletti.

Gelişmiş Savunma İşbirliği Anlaşması (EDCA)

Bu arada EDCA, ABD’nin, ortak eğitim, ekipmanın önceden konumlandırılması, pistler, yakıt depolama ve askeri konut gibi tesislerin inşası için Filipin askeri üslerine erişimine izin verse de, kalıcı bir mevcudiyete izin vermiyor.

Austin de anlaşmaya dair açıklamasında, “Bu kalıcı üs ile ilgili değil, ama yine de büyük bir mesele, gerçekten büyük bir anlaşma… Bu, etkinliğimizi artırmak, birlikte çalışabilirliği artırmak için bir fırsat” dedi.

Filipinler, Amerika anakarasının dışındaki en büyük iki ABD Donanması ve Hava Kuvvetleri üssüne ev sahipliği yapıyordu. Ancak Filipin Senatosu üslerin kullanım süresini uzatmayı reddettikten sonra 1990’ların başında üsler kapatıldı.

Amerikan kuvvetleri, 1999 Ziyaret Kuvvetleri Anlaşması uyarınca Filipinli birliklerle büyük ölçekli muharebe tatbikatları için geri dönse de üs elde edemedi. Filipin Anayasası, yabancı birliklerin kalıcı olarak üslenmesini ve yerel çatışmalara katılmalarını yasaklıyor.

2014 EDCA, ABD kuvvetlerinin ekipmanı önceden konumlandırmasına ve Filipin askeri üslerine güçlerini döndürmesine izin verdi, ancak Marcos’un selefi Rodrigo Duterte, Çin ile daha yakın ilişkiler sürdürmek için uygulamayı askıya almıştı.

Marcos cumhurbaşkanı seçildikten sonra ise, Joe Biden, Marcos’u tebrik etmek için arayan ilk yabancı lider oldu ve üst düzey Washington yetkilileri yoğun bir şekilde Filipinler’i ziyaret etti.

Manila’nın denge politikası

Washington, Çin’e karşı Filipinler’deki güvenlik seçeneklerini genişletmeye istekliyken, Manila Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı toprak iddiaları ve Tayvan Boğazı’ndaki olası bir gerginlik için savunmasını güçlendirmeyi hedefliyor.

Financial Times’a konuşan üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, bu hamlenin Biden için çok önemli olduğunu vurgulayarak, “bölge çapındaki stratejik çabalarımızın bir parçası” dedi.

Filipinler, ABD’yi, bölgede Çin’e karşı çok önemli bir karşı ağırlık olarak görüyor ve Washington bu kapsamda Filipin kuvvetleri, gemileri veya uçakları tartışmalı sularda saldırıya uğrarsa Filipinler’i savunmaya gelme sözü verdi.

Ancak Filipinler diğer yandan, en büyük ticaret ortağı konumundaki Çin ile ABD arasında taraf tutmama yönünde bir politika takip etmeye çalışıyor. Filipinler Devlet Başkanı Marcos’un geçen ay Çin’e yaptığı ziyaret, Manila’nın Pekin ile ilişkileri sürdürmeye çalıştığının bir göstergesiydi. Marcos ayrıca, Financial Times ile yakın zamanda yaptığı özel bir röportajda, “tek Çin” politikasına bağlılığını yineledi.

Bu yüzden Filipinli yetkililer Austin’in ziyareti öncesinde ısrarla, ABD ile askeri işbirliğinin “herhangi bir üçüncü tarafı hedef almadığını” vurgulayan açıklamalar yaptı.

Filipinler’in konumu Washington için kritik

Ancak Filipinler Devlet Başkanı Marcos’un Washington ile savunma ilişkisini yeniden canlandırması bu denge politikasını değiştirebilir. ABD, Asya-Pasifik ülkeleri üzerinde kullandığı “Çin tehdidi” sopasını Filipinler üzerinde de kullanıyor.

Biden yönetimi, Pekin’in Filipinler’in Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı adalar üzerindeki kontrolüne meydan okuması veya Tayvan’a saldırması halinde Filipinler’in savaş alanının bir parçası olma riskiyle karşı karşıya kalacağı fikrini dayatıyor.

Austin bu bağlamda, ziyaret sırasında ABD ve Filipinler’in “silahlı saldırıya karşı karşılıklı direnme kapasitelerini güçlendirmeye kararlı olduklarını” söyledi ve Çin’in Güney Çin Denizi üzerindeki etkisine karşı, bu savunma çabalarının önemli olduğunun altını çizdi.

Washington merkezli CNAS düşünce kuruluşunda Hint-Pasifik uzmanı olan Lisa Curtis de, Filipinler’in konumunun, Hint-Pasifik’teki tüm ABD ittifak sistemi için kritik olduğunu vurguladı. Curtis, Tayvan konusunda bir ihtilaf olması durumunda, Washington’ın kesinlikle Manila’yı lojistik destek ve ABD kuvvetleri için bir hazırlık alanı olarak göreceğini belirtti.

Bu arada Filipinler Devlet Başkanının, Manila ve Tokyo’nun güvenlik ve ticari işbirliğini genişletmek üzere önümüzdeki hafta Japonya’ya gideceği bildirildi.

Tartışmalara aşina iki kişiye göre Pekin, Marcos’un Japonya ziyaretiyle ilgili endişelerini dile getirdi ve Filipinler’in Çin ile ekonomik çıkarlarını ve ABD ve müttefikleriyle ilişkilerini dengelemeye çalışırken karşılaştığı zorluğun altını çizdi.

Filipinler’in, ABD ve NATO’nun “Çin tehdidi” söylemi üzerinden Asya-Pasifik’te giriştiği atak karşısında bugüne kadar devam ettirdiği denge politikasını ne derece başarıyla sürdürebileceği ise soru işareti.

ASYA

ÇKP liderleri 2024’te iç talebi ve ekonomik toparlanmayı teşvik etme sözü verdi

Yayınlanma

Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Politbürosu cuma günü “2024 yılının ekonomik çalışmalarını analiz etmek ve incelemek, Parti davranışlarını ve yolsuzlukla mücadele çalışmalarını düzenlemek ve ÇKP’nin disiplin eylemlerine ilişkin düzenlemeleri gözden geçirmek üzere” bir toplantı düzenledi.

Toplantıya Çin Devlet Başkanı ve aynı zamanda ÇKP Merkez Komitesi Genel Sekreteri Xi Jinping başkanlık etti.

ÇKP liderleri yeni yılda daha fazla “proaktif” mali politikayla ve “etkin” para politikasıyla büyümeyi destekleme sözü verirken, devlet haber ajansı Xinhua, Çin’in “ekonomik canlılığı etkin bir şekilde artıracağını, riskleri önleyip çözeceğini, sosyal beklentileri iyileştireceğini, ekonomik toparlanmanın olumlu eğilimini pekiştirip geliştireceğini, kalitenin etkin bir şekilde iyileştirilmesini ve ekonominin makul büyümesini teşvik etmeye devam edeceğini” söyledi.

 Çin ekonomisi uluslararası ve iç yapısal sorunlarla karşı karşıya

Toplantı, dünyanın ikinci büyük ekonomisinde devam eden ekonomik karmaşanın ardından geldi. Ülkede dolar bazında ihracat uzun bir düşüşün ardından kasım ayında hafifçe pozitife dönerken, resmi veriler imalat faaliyetlerinin zayıfladığını gösterdi.

Xi, Pekin’deki toplantıda yaptığı konuşmada, pandemiden sonra ekonomik toparlanmanın “iyileşmesine” rağmen, olumsuz bir uluslararası siyasi ve ekonomik ortamla ve üst üste binen iç konjonktürel ve yapısal zorluklarla karşı karşıya olduklarını söyledi.

Devlet haber ajansı Xinhua’nın cuma günü aktardığına göre Xi toplantı öncesi hafta başında yaptığı konuşmada “Şu anda ülkemizin ekonomik toparlanması hala kritik bir aşamada” dedi.

Çin ekonomisi, geçen yıl uygulanan sıkı Kovid kontrollerinin ve emlak sektöründe büyümeyi, yatırımcı ve tüketici güvenini baltalayan derin bir likidite krizinin etkisinden kurtulmak için mücadele ediyor.

Hükümet, faiz oranlarını düşürerek mali teşvikleri kademeli olarak artırdı, ancak faaliyetteki toparlanma yavaş ve düzensiz oldu.

Esnek ve etkili para politikası

Komünist Parti’nin Politbürosu, önümüzdeki yılın ekonomik çalışmalarını görüşmek üzere cuma günü düzenlediği toplantıda hükümetin “proaktif mali politikalar ve ihtiyatlı para politikaları uygulamaya devam etmesi” gerektiğini açıkladı.

Xinhua’nın haberine göre toplantıda Pekin’in maliye politikalarının “kalitesini ve verimliliğini” artırması, para politikasının ise “esnek, uygun, kesin ve etkili” olması gerektiği belirtildi.

Toplantıda ayrıca “ekonomik propaganda ve kamuoyu yönlendirmesinin güçlendirilmesi gerektiği” belirtildi.

Xinhua, Politbüro’nun gelecek yılın resmi gayrisafi yurtiçi hasıla büyüme hedefini tartışıp tartışmadığını açıklamadı. Bu hedef genellikle mart ayında Çin parlamentosunun yıllık toplantısında açıklanır ve ülkenin ekonomik takviminde en merakla beklenen politika kararlarından biridir.

Pekin bu yıl GSYİH büyüme hedefini son on yılların en düşük seviyesi olan %5 olarak belirledi. Ekonomistler 2024 yılı için de aynı seviyenin belirlenebileceğini düşünmekle birlikte, ekonomideki ivme göz önüne alındığında bu büyümeye ulaşmak için önemli teşviklere ihtiyaç duyulacağı uyarısında bulunuyorlar.

Financial Times’a göre, HSBC Çin Ekonomisti Erin Xin bir analist notunda “Çin’in iç talep toparlanmasının hala daha fazla desteğe ihtiyacı var” dedi. Konut piyasasını canlandırmaya yönelik politikalara ek olarak, “Pekin’in mali desteği artırmaya devam etmesini ve para politikasının toparlanma yolunu sağlamlaştırmaya yardımcı olmak için … destekleyici kalmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.

Politbüro toplantısı ayrıca kadroları yeni yılda yolsuzlukla mücadeleye hız vermeye, özellikle de yolsuzluğa bulaşmış yerel yönetim ve devlet teşebbüsü yetkililerini “ciddi bir şekilde soruşturmaya ve bunlarla başa çıkmaya” çağırdı.

Okumaya Devam Et

ASYA

Japonya’da daralan ekonomi faiz artırımına ilişkin şüpheleri artırıyor

Yayınlanma

Japon piyasaları, ülkenin merkez bankasının uzun süredir devam eden faiz oranlarını sıfırın altında tutma politikasını yakında terk edeceği yönündeki spekülasyonlarla sarsıldı. Ancak daralan ekonomi Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırımına ilişkin şüpheleri artırıyor.

Financial Times’a (FT) konuşan ekonomistler, yeni hükümet verilerinin ekonominin üçüncü çeyrekte başlangıçta beklenenden daha keskin bir şekilde daraldığını göstermesinin ardından, Japonya Merkez Bankası’ndan bu ay içinde cesur bir sıkılaştırma hamlesi beklemenin erken olduğu konusunda uyardı.

Perşembe günü, Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda’nın “daha da zorlu bir yılın” kapıda olduğunu söylemesinin ardından yen son dört ayın en yüksek seviyesi olan 141,6 Yen’e çıktı. Cuma günü ise bazı kazançlarını geri vererek 143 Yen civarında işlem gördü.

Topix (Tokyo Menkul Kıymetler Borsası’nın borsa endeksi) yüzde 1,5 düşerken, tahvil fiyatlarının düşmeye devam etmesiyle devlet borçlanma maliyetleri son üç haftanın en yüksek seviyesine ulaştı.

Faiz artırımı olasılığı yüzde 35

Ueda’nın perşembe günü Japonya Başbakanı Fumio Kishida ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamaların ardından, FT’ye konuşan Société Générale analistlerine göre BoJ’un 19 Aralık’ta yapacağı bir sonraki toplantıda faiz artırımına gitme olasılığı yüzde 35’e yükseldi.

Yatırımcılar, artan enflasyon ve Japon şirketlerinin daha fazla ücret artışı sinyalleri nedeniyle BoJ’un şu anda yüzde eksi 0,1 olan kısa vadeli faiz oranlarını önümüzdeki bahara kadar artırmasını bekliyordu. Çekirdek tüketici fiyatları Nisan 2022’den bu yana BoJ’un yüzde 2’lik hedefini aştı.

Ekim ayında merkez bankası, 10 yıllık Japon devlet tahvili getirilerinin yüzde 1’in üzerine çıkmasına izin verme kararı alarak yedi yıldır sürdürdüğü uzun vadeli faiz oranlarını sınırlama politikasına son verme yolunda bir adım attı.

Ancak ekonomistler, merkez bankasının daha güçlü bir yen, yavaşlayan bir ekonomi ve Federal Rezerv’in daha az agresif para politikasına yönelik artan bahislerle karşı karşıya olduğunu söylüyor.

Cuma günü kabine ofisi tarafından açıklanan revize rakamlara göre, Japonya’nın gayri safi yurtiçi hasılası üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 2,9 azalırken, daha önce tahmin edilen yüzde 2,1’lik daralma ile karşılaştırıldı.

Çeyreklik bazda yüzde 0,7’lik bir daralmaya işaret eden bu rakam, hane halkı tüketiminin zayıf kalması nedeniyle ekonominin zor durumda olduğunun altını çiziyor. Tarihsel olarak daha güçlü bir yen, Japon mallarını yabancı alıcılar için daha pahalı hale getirerek ihracata bağımlı Japon şirketleri üzerinde de baskı oluşturuyor.

BoJ temkinli olacaktır

UBS Securities’in baş Japonya ekonomisti Masamichi Adachi, BoJ’un Japon ekonomisindeki daralma ve ABD ekonomisini çevreleyen belirsizlik ve Fed’in faiz indirimi potansiyeli nedeniyle muhtemelen temkinli olacağını söyledi.

Adachi, yatırımcıların zaten güçlü bir yen ve zayıf bir dolar beklediklerini söyleyerek şunu ekledi: “Ancak makroekonomik koşullara bakarsanız, BoJ’un aralık ayında faiz artırması neredeyse imkansız.”

FT’ye konuşan Citigroup ekonomisti Katsuhiko Aiba da BoJ’un aralık ve ocak toplantılarında mevcut para politikasını sürdürmesini beklediğini söyledi.

Aiba bir raporunda, “(Negatif faiz oranlarının) sonlandırılmasının ekonomik ve fiyat temellerine dayanacağına inanıyoruz ve bugün üçüncü çeyrek GSYH için ikinci baskı temel gerekçeler açısından hiçbir gerekçe sunmuyor” diye yazdı.

Zayıf ekonomik görünüme ek olarak, iç siyasi durumun da istikrarsız olduğu ülkede,  Kishida’nın genişleyen bir siyasi finansman skandalından kurtulup kurtulamayacağı konusunda artan şüpheler var.

İktidardaki Liberal Demokrat Parti içerisindeki finansman skandalları da sürüyor.

Okumaya Devam Et

ASYA

Xi, Vietnam’a resmi ziyarette bulunacak

Yayınlanma

Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından perşembe günü yapılan açıklamaya göre, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 12-13 Aralık tarihleri arasında Vietnam’a bir devlet ziyareti gerçekleştirecek. Bu ziyaret sırasında iki tarafın siyaset, güvenlik, pratik işbirliği, kamu desteği, çok taraflı ilişkiler ve denizcilik konuları dahil olmak üzere altı ana alana odaklanarak Çin-Vietnam ilişkilerinin geliştirilmesini ele alması bekleniyor.

Çinli analistler, yaklaşan devlet ziyaretinin her iki tarafın da ikili ilişkileri önemli, benzersiz ve diğer ülkelerle olan ilişkilerden farklı olarak gördüğünü yansıttığına dikkat çekti. Analistler iki ülke arasındaki işbirliğinin derinleştirilmesinin önemini vurgularken her iki tarafın da sosyalist sistemin güvenliğini korumak gibi ortak bir görevi paylaşmanın yanı sıra enerji dönüşümü, ticaret ve yatırım ile bağlantı ve lojistik kapasitesinin artırılması alanlarında da birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olduklarını ifade ettiler.

Xi’nin Vietnam gezisini duyuran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hua Chunying, gezinin Vietnam Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong ve Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti Devlet Başkanı Vo Van Thuong’un daveti üzerine gerçekleştiğini belirtti.

Kapsamlı stratejik işbirliğini derinleştirme hedefi

Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Wang Wenbin de perşembe günü düzenlediği olağan basın toplantısında ziyaretin programını ve Çin’in beklentilerini özetledi.

Wang, Xi’nin bu ziyaret sırasında sırasıyla Vietnam Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong ve Devlet Başkanı Vo Van Thuong ile görüşmelerde bulunacağını ve Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh ve Ulusal Meclis Başkanı Vuong Dinh Hue ile bir araya geleceğini açıkladı.

Wang’a göre iki taraf Çin-Vietnam ilişkilerinin geliştirilmesi konusunu ele alacak, siyaset, güvenlik, pratik işbirliği, kamu desteği, çok taraflı ilişkiler ve denizcilik konuları dahil olmak üzere altı ana alana odaklanacak ve iki ülke arasındaki kapsamlı stratejik işbirliğini derinleştirmek ve sağlamlaştırmak için çalışacak.

Sözcü, bu yıl sık sık üst düzey etkileşimlere, çeşitli departmanlar ve bölgeler arasında yakın değişimlere ve iki ülke halklarına somut faydalar sağlayan çeşitli alanlarda daha derin işbirliğine tanık olunduğunu belirtti.

Dünyanın, istikrarsızlıkların ve belirsizliklerin arttığı yeni bir düzensizlik ve dönüşüm döneminde olduğunu belirten Wang, daha fazla dayanışma, daha yakın dostluk ve karşılıklı yarar sağlayan daha derin işbirliğinin her iki tarafın da ortak çıkarına olduğunu ve bölgenin ve daha geniş anlamda dünyanın barış, istikrar ve refahına katkıda bulunacağını söyledi.

Beklentiler yüksek

Çinli analistler de yaklaşan ziyaretten beklentilerinin yüksek olduğunu ifade ettiler.

Çin Sosyal Bilimler Akademisi Güneydoğu Asya Çalışmaları Merkezi Direktörü Xu Liping perşembe günü Global Times’a verdiği demeçte Çin-Vietnam ekonomik ve ticari işbirliğinin odaklandığı alanlardan birinin yeşil enerji olduğunu söyledi.

Şu anda Vietnam’a bir araştırma ziyaretinde bulunan Xu, Vietnam’ın güneş enerjisine yüksek bir talebi olduğunu ve fotovoltaik endüstrisinin hızlı gelişimini teşvik etmesi gerektiğini söyledi.

Reuters’a göre Vietnam bu yaz boyunca sıcak hava dalgasının neden olduğu elektrik kesintileriyle mücadele etti. Reuters, hava durumu verilerine göre, yağmur eksikliğinin 2 numaralı elektrik kaynağı olan hidroelektrik üretimini vurduğunu ve bazı kuzey illerinin geçen yılki rakamın sadece beşte birini aldığını belirtti. Ayrıca basında yer alan haberlere göre Vietnam, 2021’deki COP26 Dünya Liderler Zirvesi sırasında 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşma hedefini açıkladı.

Bu bağlamda Xu, Vietnam’ın yeni enerji kaynaklarına geçiş konusunda önemli bir baskıyla karşı karşıya olduğunu ancak gerekli teknolojik uzmanlıktan yoksun olduğunu belirtti. Öte yandan Çin yeni enerji alanında hızla gelişmektedir. Bu durum iki ülke arasında güçlü tamamlayıcılıklar yaratmaktadır.

İki ülke arasındaki bağlanabilirliğin artırılmasının ziyaretin bir diğer odak noktası olması bekleniyor. İki tarafın sınır boyunca bir yüksek hızlı demiryolu inşasını tartıştığı göz önüne alındığında, lojistik kapasitenin geliştirilmesinin ve mevcut Çin-Vietnam uluslararası demiryolunun potansiyelinin araştırılmasının bir başka işbirliği alanı olabileceği ifade ediliyor.

Fudan Üniversitesi Çin’in Komşu Ülkelerle İlişkileri Merkezi Direktörü Zhao Weihua, ikili ekonomik ve ticari işbirliğinin odak noktasının Kuşak ve Yol Girişimi, altyapı, e-ticaret ve tarım ürünlerinin ortaklaşa inşasını içerdiğini belirtti.

İkili ilişkiler ABD müdahalesiyle karşı karşıya

Analistler, Çin ve Vietnam arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin şu anda ABD’nin Hint-Pasifik stratejisinin müdahalesiyle karşı karşıya olduğunu, ancak Vietnam’ın Çin’den ithal edilen ürünlere alternatif bulması zor olacağından, Avrupa ve ABD’nin Çin’e karşı “riskten arındırma” sürecini takip etmesinin gerçekçi olmadığını düşünüyor.

Xu Liping, Avrupa ve ABD’nin keyfi olarak fiyatları düşürememesi için Çin ve Vietnam’ın ortaklaşa olarak ürünlerin katma değerini artırmanın yollarını bulması gerektiğine inanıyor: “Bu, iki tarafın ortaklaşa ele alması gereken bir zorluk.”

Xu, “İki tarafın Çin-Vietnam ekonomik ve ticari işbirliğinin potansiyelini ortaklaşa yükseltmesi ve jeopolitik baskılara etkili bir şekilde direnebilecek tedarik zinciri ve endüstriyel zincirde derinlemesine işbirliğini teşvik etmesi gerekiyor” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English