Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD’de grev dalgası başlayabilir

Yayınlanma

ABD’de Doğu ve Körfez kıyılarındaki liman işçileri ekim ayında grev uyarısında bulunuyorlar. İşçilerin grev ihtimali, kasım ayındaki Seçim Günü’ne bir hayli yakın olması nedeniyle daha da önem kazanıyor.

Geçen yıl eylemler ve grevler yaşayan Batı Yakası’ndaki tam zamanlı uzun kıyı sendikası çalışanları, nakliyecilerin tahminine göre 2022’de yılda ortalama yaklaşık 200.000 dolar kazandı ki bu da onları dünyadaki en iyi ücretli sanayi çalışanları arasına sokuyor.

Fakat şimdi, sektörde otomasyonun payı arttıkça sayıları azalıyor. Sendikalar ile şirketler arasındaki müzakerelerin en önemli başlıklarından biri de bu.

Şu anda müzakereler Doğu Yakası’nda, Kuzey Amerika’nın en büyük denizcilik sendikası olan Uluslararası Liman İşçileri Birliği’nde (ILA) yapılıyor.

Bütün Doğu Yakası limanları greve hazırlanacak

Dünyanın dört bir yanından ABD’ye gönderilen kargonun yarısından fazlası bu limanlardan geçiyor.

Öte yandan bu yıl denizcilik sektöründe çalkantıların arttığı bir döneme girildi. Nakliye fiyatları bu yıl sadece Panama Kanalı’ndaki kuraklık koşulları nedeniyle değil, aynı zamanda konteyner gemilerini Süveyş Kanalı’ndan uzaklaştıran Kızıldeniz’de devam eden kriz nedeniyle de yükseldi.

Görüşmeler, 36 limanda yaklaşık 85.000 çalışanı temsil eden sendikası ile terminal işletmecileri ve küresel nakliye şirketleri de dahil olmak üzere işverenleri temsil eden ABD Denizcilik İttifakı arasında tıkanmış durumda.

ABD’nin en işlek 10 limanından 6’sının da aralarında bulunduğu tesislerde çalışan yaklaşık 45.000 liman işçisini kapsayan mevcut sözleşmenin süresi 30 Eylül’de sona eriyor.

Nakliye şirketlerine şimdiden rota değişikliği öneriliyor

Perakende Sektörü Liderleri Derneği’nin tedarik zincirinden sorumlu başkan yardımcısı Jess Dankert, şirketlerin şimdiden sevkiyatlarını Doğu Yakası’ndan uzaklaştırmaya ya da mümkünse sonbahar sürprizlerinden kaçınmak için sevkiyatları erkene almaya başladığını söylüyor.

Öte yandan işçi temsilcileri ile şirket temsilcileri arasındaki gerilim kamuoyuna da yansımış durumda.

Sendika, sözleşmesinin sona ereceği 30 Eylül’den sonra çalışmayı durduracağını söylüyor. Sendika başkanı Harold Daggett birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Biz özellikle ekonomik konularda birbirimizden çok uzağız. Aslında bir çıkmazdayız,” dedi.

Gözlemciler Axios’a ücretlerin en büyük anlaşmazlık noktası olduğunu söylüyor. Doğu Yakası çalışanları, Batı Yakası’ndaki eş sendikalarının geçen yıl müzakere ettiğinden daha iyi bir anlaşma istiyor.

İşçi Birliği: Savaşa hazırız

ABD Çalışma Bakanı Yardımcısı Julie Su nihayetinde bu anlaşmanın yapılmasına yardımcı olmuştu. Gözlemciler Doğu Yakası sendikasının yardım istemediğini söylüyor. Beyaz Saray durumu izliyor fakat şu ana kadar müzakerelerin kendi kendine ilerlemesine izin verdi.

Sendika yaptığı açıklamada, “nihai sözleşme taleplerini” bir araya getirmek ve greve hazırlanmak için önümüzdeki ayın başlarında büyük bir toplantı planladığını söyledi.

ILA kısa bir süre önce sadece geçmiş grevlerin fotoğraflarının yer aldığı bir bülten yayınladı ve “Uluslararası Liman İşçileri Birliği’nin son kıyı grevi 1977 yılında gerçekleşmiştir. Lütfen bir dakikanızı ayırıp ILA’nın büyük sendikamızı bugünkü haline getirmek için katlanmak zorunda kaldığı tüm grevleri ve mücadeleleri gösteren fotoğraflara bir göz atın,” dedi.

Sendika ayrıca Facebook’a, bir konteyner gemisini yiyen bir ejderha görüntüsü ve “Savaşa hazırız” yazılı büyük bir pankartın önünde sendika başkanının yer aldığı bir video yükledi. ILA %76’lık bir ücret artışı talep ediyor.

Grev kargo maliyetlerini uçurabilir

Axios, bir grev gerçekleşse bile, aksamalar pandeminin limanlarda yarattığı krize yaklaşamayacağına inanıyor.

Bununla birlikte ABD Hava Nakliyecileri Birliği İcra Direktörü Brandon Fried, liman grevi tehdidinin nakliyecilerin hacimlerini batı kıyısı geçitlerine kaydırmasına yol açtığını ve grevin ABD hava taşımacılığı sektörü için “son derece yıkıcı olma potansiyeline” sahip olduğunu söyledi.

The Loadstar’a konuşan Fried, “Liman grevleri kaçınılmaz olarak hava taşımacılığı faaliyetlerinde bir artışa yol açacak. Bu büyük ölçüde ithalatçıların ve faydalı yük sahiplerinin tatil sezonuna ilişkin endişelerinin bir sonucu olacaktır. Fakat zamanlaması daha kötü olamazdı, çünkü okyanusa giden kargolar uçmaya başlarsa, hava taşımacılığında artan bir başka endişeyi ortaya çıkaracaktır: e-ticaret,” dedi.

DHL’in E-Ticaret Trendleri Raporu, lojistik sağlayıcılarını 2030 yılına kadar online siparişlerde 12 kat artış bekleyebilecekleri ve bunun da küresel ticarette fazladan 8,5 trilyon dolar anlamına geleceği konusunda uyardı.

Danimarkalı taşıyıcı Maersk, müşterilerine gönderdiği bir yazıda, genel bir iş bırakma eyleminin gerçekleşmesi halinde, bir haftalık bir duruşun bile toparlanmasının dört ila altı hafta sürebileceği ve her geçen gün önemli birikmeler ve gecikmelerin yaşanabileceği uyarısında bulundu.

AMERİKA

Trump Noel mesajında, Panama Kanalı’nda Çin askerlerinin olduğunu iddia etti

Yayınlanma

ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Noel günü sosyal medya üzerinden yaptığı bir dizi paylaşımla Çin, Kanada, Grönland ve Panama’yı hedef aldı ve ABD’nin bu üç ülkenin kontrolünü ele geçirebileceğini öne sürdü.

Truth Social platformunda yazan Trump, “Panama Kanalını sevgiyle ama yasadışı bir şekilde işleten Çin’in harika askerleri de dahil olmak üzere” herkese mutlu Noeller dileyerek uzun mesajlarına başladı.

Kanalın 100 yıldan uzun bir süre önce inşası sırasında hayatını kaybeden Amerikalılara atıfta bulunan Trump, ABD’nin “milyarlarca dolar ‘onarım’ parası yatırdığını ama ‘hiçbir şey’ hakkında söyleyecek hiçbir şeyi olmadığını” sözlerine ekledi.

Trump daha sonra “vali” diye hitap ettiği Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile alay etti ve bir kez daha ABD’nin Kanada’yı 51. eyaleti olarak ilhak edebileceğini öne sürdü.

Trump, “Kanada bizim 51. Eyaletimiz olursa, vergileri %60’tan fazla azalır, işletmeleri hemen iki katına çıkar ve dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar askeri olarak korunurlar,” diye yazdı.

Trump paylaşımına, “ABD’nin Ulusal Güvenlik amacıyla ihtiyaç duyduğu” ve “ABD’nin orada olmasını isteyen ve ABD’nin de orada olacağı” Grönland halkına seslenerek devam etti.

Trump bir başka paylaşımında eski profesyonel hokey yıldızı Wayne Gretzky’yi Kanada Başbakanlığına aday olması için teşvik ettiğini ancak Gretzky’nin “ilgilenmediğini” söyledi.

Trump çarşamba günkü paylaşımlarında ayrıca Başkan Joe Biden’ı “ne yaptığı hakkında hiçbir fikri olmayan bir adam” olarak alaya aldı ve “radikal sol delilerin” de Noelini kutlayarak, onların, ABD’nin “yargı sistemini ve seçimlerini sürekli engellemeye çalıştığını” öne sürdü.

Yeni başkan ayrıca Joe Biden’ın 37 idam mahkumunun cezasını müebbete çevirmesine atıfta bulunarak, “Ayrıca, kendilerinden önce neredeyse hiç kimsenin yapmadığı şekilde öldüren, tecavüz eden ve yağmalayan, ancak Uykucu Joe Biden tarafından inanılmaz bir şekilde affedilen en azılı 37 suçluya… Bu şanslı ‘ruhlara’ Mutlu Noeller dilemeyi reddediyorum; bunun yerine, CEHENNEME GİDİN diyeceğim!” diye yazdı.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Morgan Stanley’in Kasım 2024 raporundan: Türkiye’de asgari ücrete %30 zam bekliyoruz

Yayınlanma

Türkiye’de hükümetin asgari ücrete %30 zam yapmasının ardından gözler uluslararası kuruluşların yakın zamanda asgari ücret zammı beklentilerine çevrildi.

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, geçen ay yayınladığı Türkiye raporunda, hükümetin asgari ücrete %30 civarında bir zam yapacağını ve Merkez Bankasının (TCMB) da faiz oranlarında kısmi bir düşüşe gideceğini önceden yazmış görünüyor.

“TCMB’nin baz senaryosunda yeni yıl ücret ve fiyat artışlarının enflasyondaki düşüş patikasıyla uyumlu olduğunu düşünüyoruz,” diyen banka, asgari ücrette %30 civarında, enerji fiyatlarında ise %25 civarında bir artışın TCMB’nin yakın dönem enflasyon gidişatı ve %26’lık 2025 yıl sonu tahmini ile uyumlu olduğunu düşündüklerini yazıyor.

Morgan Stanley, “PPK’nin yeni ileriye dönük yönlendirmesi ve risk dengesi göz önünde bulundurulduğunda, faiz indirimlerinin ocak ayından itibaren, aralık ayında başlamasını bekliyoruz,” diyordu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Dışişleri’nin ‘yabancı propagandayla mücadele’ merkezi kapatıldı

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ‘dezenformasyonla mücadele’ amacı güden Küresel Etkileşim Merkezi (GEC), bütçe kesintileri nedeniyle kapatıldı. Cumhuriyetçilerin sansür iddiaları ve Elon Musk’ın eleştirileri, merkezin kapanmasında etkili oldu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki Küresel Etkileşim Merkezi (Global Engagement Center, GEC), faaliyetlerini durdurdu.

Bu kurum, “yabancı dezenformasyonla mücadeleden” sorumluydu. Böylece, ABD son sekiz yıl içinde ilk kez dış propagandaya karşı mücadelede merkezi bir kurumsal yapıya sahip olmadan kaldı.

GEC’nin finansmanı, geçen hafta Senato tarafından onaylanan gelecek yılın bütçe tasarısının nihai versiyonuna dahil edilmedi.

Önceki yıllarda, merkezin faaliyetleri için yılda yaklaşık 61 milyon dolar ayrılıyor ve ajans bünyesinde yaklaşık 120 kişi çalışıyordu. Merkez çalışanlarının ve hâlihazırda yürütülen projelerin geleceği hakkında henüz bir bilgi verilmedi.

GEC tarafından yapılan açıklamada yalnızca, Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda Kongre ile görüşmeler gerçekleştirdiği belirtildi.

Cumhuriyetçi siyasiler, merkezin sansür uyguladığı ve Amerikalı vatandaşları izlediği iddiasıyla, GEC’nin finansmanına karşı çıkıyordu.

GEC’ye karşı duranlardan biri de Elon Musk. Musk, 2023 yılında kurumu “ABD’nin en korkunç devlet sansürcüsü ve medya manipülatörü” olarak nitelendirirken, aynı zamanda “demokrasimiz için bir tehdit” olarak tanımladı.

Musk, Donald Trump tarafından devlet yönetiminde etkinliği artırma amacıyla oluşturulacak yeni bir departmanda liderlik pozisyonu için önerildikten sonra, GEC’nin finansmanını içeren federal bütçe tasarısına karşı çıktı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English