Avrupa
Avrupa Konseyi bünyesinde Rusya için özel mahkeme kuruluyor

AB ülkeleri, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve diğer üst düzey Rus yetkililerin “Ukrayna’ya karşı saldırı suçundan” yargılanması amacıyla özel mahkeme kurulmasına siyasi destek verdi. Ukrayna’nın Lviv kentinde 9 Mayıs Cuma günü yapılan toplantıda en az 20 AB ülkesi bu yönde irade beyan ederken, mahkemenin Avrupa Konseyi bünyesinde Lahey’de kurulması ve gelecek yıl faaliyete geçmesi öngörülüyor.
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve diğer üst düzey Rus yetkililerin “Ukrayna’ya karşı saldırı suçu” işledikleri gerekçesiyle yargılanmaları için özel bir mahkeme kurulmasına yönelik siyasi irade beyanında bulundu.
Karar, 9 Mayıs Cuma günü Ukrayna’nın Lviv kentinde, özel mahkemenin kurulması için oluşturulan devletler koalisyonunda yer alan AB ülkelerinin dışişleri bakanları ve diğer temsilcilerinin katıldığı toplantıda alındı.
Toplantıda en az 20 AB ülkesinin temsilcileri, mahkemenin çalışmalarına ilişkin siyasi mutabakat sağladı.
Reuters‘ın haberine göre, “Lviv Bildirisi” olarak adlandırılan bu girişime en az 37 ülke destek verdi.
Avrupalı yetkililer, gelecekteki yargı sürecinin yasal araçlarına ilişkin taslaklar üzerindeki teknik çalışmaların tamamlanmasını memnuniyetle karşıladı.
Özel mahkemenin, Avrupa’da insan haklarının korunmasını denetleyen kilit organ olan Avrupa Konseyi çerçevesinde faaliyet göstermesi ve gelecek yıl gibi erken bir tarihte faaliyete geçebileceği belirtildi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, “Bu mahkeme, Ukrayna’ya yönelik saldırganlıktan en fazla sorumlu olanların hesap vermesini sağlayacaktır,” ifadelerini kullandı.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Avrupalı liderlere yaptığı video konuşmasında, Rusya’yı savaş nedeniyle “adalete teslim etmenin Avrupa’nın ahlaki görevi olduğunu” öne sürdü.
Zelenskiy, “Saldırı suçuna ilişkin güçlü bir mahkeme, herhangi bir potansiyel saldırganı iki kez düşündürebilir ve düşündürmelidir,” şeklinde konuştu.
Bir AB yetkilisine göre, mahkemenin Putin ve yetkililerinin görevde olduğu sürece sahip oldukları dokunulmazlığı dikkate alması gerekecek.
Ancak yetkili, savcının soruşturma yürütebileceğini ve dokunulmazlık kalktığında sunulmak üzere muhtemel bir iddianame hazırlayabileceğini ifade etti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise AB’nin özel mahkeme kurma çabalarını görmezden geleceklerini belirterek, “Buna tepki vermiyoruz,” dedi.
Daha önce Deutsche Welle (DW), bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Rusya için kurulacak özel mahkemenin 20 Rus yetkilinin yargılanmasını öngördüğünü aktarmıştı.
Kaynak, bu kişilerin “Ukrayna’ya karşı saldırı suçunun planlanması, hazırlanması, başlatılması ve yürütülmesinden sorumlu üst düzey siyasi ve askeri isimler” olduğunu kaydetmişti.
Özel mahkeme, Batılı ülkeler tarafından Hollanda’nın Lahey kentinde, Avrupa Konseyi temelinde kuruluyor. Mahkeme, yargı yetkisini Ukrayna’dan alacak.
Avrupa
Almanya, Litvanya’ya kalıcı olarak asker konuşlandırmaya başladı

Almanya, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Litvanya’daki ilk kalıcı askeri varlığını başlattı.
Törene Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Litvanya Savunma Bakanı Dovilė Šakalienė ve Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nausėda katıldı.
Şansölye Friedrich Merz, bunu “yeni bir dönemin başlangıcı” olarak nitelendirdi.
Vilnius’un eski kentindeki Gediminas Tepesi’nin eteklerinde, askeri bando eşliğinde ve yüzlerce askerin düzenli bir şekilde dizilmiş olduğu törende, “Berlin Baltık’a geri döndü ve burada kalacak,” mesajı verildi.
‘Vilnius’un savunması, Berlin’in savunmasıdır’
Merz, perşembe günü Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nausėda ile birlikte yaptığı açılış konuşmasında, “NATO’nun doğu kanadının savunmasını kendi ellerimize alıyoruz,” dedi.
Şansölye, “yeni bir dönemin başlangıcını” ilan ederken, bu konuşmayı Berlin ve Vilnius’un “Avrupa’nın özgürlüğünü her türlü saldırgana karşı korumak için ortak taahhüdü” olarak nitelendirdi.
Merz, “Litvanya’nın güvenliği bizim güvenliğimizdir. Vilnius’un savunması Berlin’in savunmasıdır. Ortak barışımız coğrafi sınırlar tanımaz; onu savunmayı bıraktığımız yerde sona erer,” iddiasında bulundu.
Nausėda, tugayın konuşlandırılmasının ülke tarihinde “olağanüstü bir olay” olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı, “Onların gelişi, Litvanya ve Almanya’nın ortak değerlerini, zaman içinde kanıtlanmış dostluğumuzu ve nihayetinde son yıllarda stratejik ortaklığımızın kaydettiği olağanüstü ilerlemeyi yansıtıyor,” diye ekledi.
Nausėda daha sonra Alman askerlerine Almanca hitap ederek Litvanya’da bulunmalarından dolayı teşekkür etti.
Almanya, Nazilerin Yahudi kıyımı yaptığı bölgeye asker konuşlandırıyor
Alman askerlerinin aileleri ile birlikte 10 bin kişiye ulaşması bekleniyor
Litvanya ziyareti, Merz’in Alman ordusunu Avrupa’nın en güçlü ordusu haline getireceğine dair söz vermesinin ardından gerçekleşti.
5.000 kişilik Litvanya Tugayı, Vilnius’un sadece 30 km güneyindeki Rūdninkai’de karargahını kurdu ve Rokantiškės ve Nemenčinė’da destek unsurları konuşlandırıldı.
Euractiv’e verilen bilgilere göre, Litvanya’da nihayetinde 10.000 kadar Alman askeri ve aile üyeleri konuşlandırılabilir.
Tugayın tam operasyonel kapasiteye 2027 yılına kadar ulaşması bekleniyor.
Tugay, Kaliningrad ile Belarus arasındaki dar koridor olan ve NATO ile Rusya arasında olası bir çatışmada kilit nokta olarak görülen Suwalki Boğazında konuşlandırılacak.
Almanya’nın bu hamlesi, sırasıyla Estonya, Letonya ve Litvanya’da NATO muharebe gruplarına liderlik eden Fransa, Birleşik Krallık ve Kanada’nın taahhütlerini yansıtıyor.
Alman ordusunun konuşlandırılması, Vilnius’u da yeniden şekillendiriyor: Almanca okullar ve konut projeleri halihazırda devam ediyor ve ülkede bir Almanca radyo istasyonunun açılacağı konuşuluyor.
Alman savunma sanayii Baltık’ta büyüyor
Almanya’nın iki savaşın ardından bir kez daha Baltık’a yönelmesi, Berlin ve Vilnius arasındaki endüstriyel bağların derinleşmesiyle aynı zamana denk geliyor.
Leopard tanklarının ve top mermilerinin önemli tedarikçisi olan Alman savunma devi Rheinmetall, Litvanya, Romanya ve Macaristan’da yeni fabrikalar açarak Doğu Avrupa’daki varlığını genişletiyor.
Litvanya’nın Radviliškis bölgesinde 155 mm’lik büyük bir top mermisi fabrikası inşa ediliyor.
Litvanya ise Leopard 2 tanklarından Boxer zırhlı araçlara kadar Alman ekipman ve teknolojisine yatırımını ikiye katlıyor.
Avrupa
AB, Rus gübresine kapıyı kapatıyor

Avrupa Parlamentosu, Rusya ve Belarus menşeli gübreler ile bazı tarım ürünlerine yüksek gümrük vergileri getirme kararı aldı.
Avrupa Parlamentosu (AP) dün, Rusya ve Belarus’tan ithal edilen gübreler ile bazı tarım ürünlerine çok yüksek gümrük vergileri getirilmesini onayladı.
Bu kararın, Rusya’nın AB pazarının dörtte birinden fazlasını kontrol etmeye devam ettiği azotlu gübre alanında tüm Avrupa pazarını kaybetmesine yol açması bekleniyor.
Yeni düzenlemelerin 1 Temmuz’da yürürlüğe girmesi öngörülüyor.
Azotlu gübrelere yönelik gümrük vergileri üç yıl içinde mevcut yüzde 6,5 seviyesinden yüzde 100’e eş değer bir meblağa yükselecek.
Bu seviye, Rus ve Belarus menşeli ürünleri Avrupalı tüketiciler için kârsız hâle getirecek ve fiilen ticaretin durmasına neden olacak.
Reuters‘ın haberine göre, tarım ürünlerine ise ek yüzde 50 oranında gümrük vergisi uygulanacak.
Avrupa Birliği (AB) daha önce Rusya’dan kömür, petrolün büyük kısmı ve metallerin ithalatından vazgeçmiş, Gazprom’a olan bağımlılığını ise ithalatın yüzde 40’ından yüzde 13’e düşürmeyi başarmıştı (LNG dikkate alındığında Rusya’nın payı yaklaşık yüzde 19).
Fakat gübre sektöründe Rusya baskın aktör olmaya devam ediyordu. Eurostat verilerine göre, 2024 yılında AB’ye yapılan gübre tedariki yüzde 13 arttı ve çeşitli gübre türleri AB’nin toplam ithalatının dörtte biri ile üçte birini oluşturdu.
Rusya, geçen yıl AB’ye toplamda 1,8 milyar dolar değerinde gübre sattı.
Yeni gümrük vergilerinin hedef aldığı azotlu gübrelerin satışı 777 milyon dolar olarak gerçekleşirken, bu ürünlerin AB pazarındaki payı yüzde 26,2 oldu.
Gaydar Enstitüsü analistleri, satış hacminin ve pazar payının savaş öncesi 2021 yılına kıyasla (754 milyon dolar ve yüzde 25) bir miktar arttığını belirtiyor.
Bununla birlikte, diğer tüm kalemlerde paylar ve meblağlar, bazen önemli ölçüde azaldı: Örneğin, mineral gübrelerde pazar payı yüzde 41,2’den yüzde 33’e, karbonda ise yüzde 62,9’dan yüzde 17,2’ye düştü.
Brüksel’deki yetkililer, gümrük vergilerinin yerli üretimi destekleyeceğini ve tedarik kaynaklarını çeşitlendireceğini iddia ediyor.
Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, AB’nin kısıtlayıcı gümrük vergileri getirmesinin ardından Rusya’nın azotlu gübreleri başka pazarlara yönlendirebileceğini söyledi.
Peskov, “Azotlu gübreye olan talep tüm dünyada, diğer bölgelerde de aynı derecede yüksek, bu nedenle diğer pazarların bu Avrupa gümrük vergilerini telafi edeceğini düşünüyorum. Avrupalılar her zamanki gibi kendi ayaklarına sıkmaya devam ediyor,” dedi.
Tarım ürünleri konusunda ise AB, 2024 yılında Rus ve Belarus tahılına yönelik yasaklayıcı gümrük vergilerini zaten uygulamaya koymuştu.
Yeni tarifeler, Rusya’dan yapılan ve daha önce gümrük vergisine tabi olmayan 380 milyon avro değerindeki tarımsal ithalatın yüzde 15’ini kapsıyor. Bu ürünler arasında et, süt ürünleri, meyve ve sebzeler bulunuyor.
Avrupa
Norveç: Rusya’nın Arktik sınırı NATO’nun sorunu olmalıdır

Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barthe Eide, Grönland’ın ötesindeki Arktik bölgelerinin de NATO tarafından kontrol edilmesi gerektiğini söyledi.
Euractiv’e konuşan Eide’nin vurguladığı endişe alanları arasında, Norveç ve Finlandiya sınırının hemen karşısında bulunan, yoğun bir şekilde militarize edilmiş bir bölge olan Rusya’nın Kola Yarımadası da yer alıyor.
Eide, Norveç ve diğer NATO müttefiklerinin bölgenin güvenliğini sağlamada halihazırda kritik bir rol oynadığını savundu.
Norveç ordusunun büyük bir kısmının fiziksel olarak Kuzey Kutbunda bulunduğunu ve en önemli güvenlik endişelerinin de Kuzey Kutbu oluğunu belirten bakan, “Kola Yarımadası sadece Norveç’in değil, NATO’nun da endişesi. Burası, gezegenin en büyük nükleer silah yığınıdır. Kelimenin tam anlamıyla kapımızın önündedir,” dedi.
Norveç’in en kuzeyindeki kasaba Kirkenes’in Rusya’dan 30 kilometre uzaklıkta olduğunu ve bir dizi nükleer ve askeri üs bulundurduğunu hatırlatan Eide, “Gerginlik hâlâ düşük seviyede. Fakat Doğu ile Batı arasında bir çatışma çıkarsa, Kuzey Kutbu hemen önem kazanacaktır, çünkü burası Rusya’dan Kuzey Amerika’ya ve tersi yönde füzelerin ve uçakların en kısa rotası,” diye konuştu.
Önümüzdeki aylarda ve yıllarda NATO’nun Arktik’teki varlığının, gözetiminin ve uydu iletişimi artacağını, stratejik düşünceye daha fazla önem verileceğini belirten Eide, “güvenlik görünümü”nün de 90’lardan çok Soğuk Savaş dönemine benzediğini ileri sürdü.
Norveçli diplomat, “80’ler ile 90’lar arasındaki en büyük fark, işleyen devletler hakkında endişelenmeyi bırakıp, işleyemeyen devletler hakkında endişelenmeye başlamamızdı. Şimdi ise işleyen devletler yeniden endişe listesine girdi. Bu da Kuzey Kutbunu gerçekten önemli hale getiriyor,” dedi.
Rusya’ya çok yakın oldukları için Norveç’te kalıcı yabancı üsler istemediklerini söyleyen Eide, bununla birlikte gösteriler veya hava, deniz ve kara ortak operasyonları için yabancı NATO birliklerinin varlığını sık sık onayladıklarını kaydetti.
Eide, “Bununla birlikte, Rusya’yı daha az kışkırtacağı için, hava ve deniz devriyeleri, deniz ve denizaltı faaliyetleri ve tüm ittifak için istihbarat toplama gibi belirli görevler NATO’ya değil bize bırakılmalıdır,” diye ekledi.
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan-Pakistan savaşı henüz başlamadı
-
Görüş2 hafta önce
“Ölüm denir mi hiç öylesine?”
-
Amerika2 hafta önce
Zuckerberg ve AI terapistler: Aklınıza mukayyet olun!
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan-Pakistan gerilimi: Geleneksel ve sınırlı bir askerî güç gösterisi oyunu
-
Dünya Basını2 hafta önce
Batı’nın Gazze sessizliği
-
Söyleşi1 hafta önce
‘Alman medyası hükümetin halkla ilişkiler departmanı gibidir’
-
Rusya2 hafta önce
Putin’in tarihi 9 Mayıs konuşması: “Muzaffer halka şan olsun!”
-
Asya2 hafta önce
Güney Kore cumhurbaşkanlığı seçimleri kampanyasını başlattı