Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Bakan Ben-Gvir Filistinli tutuklulara savaş açtı: Son adım idam

Yayınlanma

ben-gvir-netanyahu

Ben-Gvir, İsrail hapishanelerinde tutuklu Filistinlilere karşı başlattığı savaşta bir planını daha hayata geçirdi. Filistin yönetiminden yardım alan İsrail vatandaşı tutuklular artık vatandaşlıktan çıkarılabilecek. Ben-Gvir’in eylem planında İsraillileri öldürmek veya öldürmeye teşebbüs etmekle suçlanan tutuklular hakkında idam cezası verilmesi de var.

Filistinlilere karşı provokatif eylemleriyle öne çıkan Netanyahu’nun Ulusal Güvenlik Bakanı ve Yahudi Gücü Partisi Genel Başkanı Itamar Ben-Gvir, İsrail hapishanelerindeki 4 bin 700 Filistinli tutuklu hakkında başlattığı beş hamleden oluşan eylem planını hayata geçirmeye devam ediyor.

Ben-Gvir, yüzlerce Filistinlinin tutulduğu Nefha Hapishanesini düzenlediği ziyaretten sonra tutuklular üzerinde baskı oluşturacak adımlar atmayı planladığını açıkladı. Bunun ilk adımı Filistinli tutuklular için hapishane koşullarının zorlaştırılması oldu. Ben-Gvir’in ikinci adımı “İsraillileri öldürmek veya öldürmeye teşebbüs etmekle” suçlanan tutuklular hakkında idam cezası verilmesi için gerekli yasa değişikliğini Knesset’te kabul ettirmek. Ben-Gvir, İsrail’i uluslararası arenada eleştiri yağmuruna tutulması beklenen bu yönde bir değişiklik için henüz adım atmadı. Ancak, eylem planının diğer bir adımı olan, Filistinli tutukluların İsrail vatandaşlığından atılmasını öngören yasa tasarısını Meclis’ten geçirmeyi başardı.

Knesset’in internet sitesinde yayınlanan açıklamaya göre, 120 milletvekilinden 71’i yasa tasarısı lehinde oy kullanırken, 9’u karşı oy verdi. Açıklamada, onaylanması sonrasında kanun tasarısının Knesset Komisyonu’na gönderileceği, burada da komisyonca oylanması için tarihin belirleneceği aktarıldı. Kanun tasarısına göre, İsrail hapishanelerinde hükümlü olarak bulunan Filistinlilerin, Filistin makamlarından yardım aldığının ispatlanması durumunda İsrail vatandaşlıklarının düşürüleceği kaydedildi. Yardım aldığı tespit edilen Filistinli mahkumların tutukluluğun bitmesinden sonra vatandaşlığı düşürülmüş bir şekilde Filistin yönetimine nakledileceği vurgulandı. Kanun yasa tasarısının gerekçesi olarak yapılan açıklamada, bazı İsrail vatandaşı kişilerin Filistin yönetiminden aldığı para karşılığı İsrail’e düşmanca saldırılar içinde bulunduğu belirtildi.

Filistin’den kınama

Filistin Dışişleri Bakanlığı ise Knesset’in tasarıyı onaylamasını kınadı. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, yasa tasarısının, “Filistin halkının varlığını, adil ve meşru ulusal haklarını tanımayan Binyamin Netanyahu’nun aşırı sağcı hükümetinin programının bir yansıması” olduğu ifade edildi. Açıklamada, yasanın, ırkçı ayrımcılık yasaları çerçevesine girdiği ve uluslararası yasaların ve insan hakları ilkelerinin açık bir ihlali” olduğu değerlendirildi. Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplum ve ABD yönetimini, İsrail hükümetine ırkçı yasaları ve yasa dışı tek taraflı önlemleri uygulamaya son vermesi için baskı yapmaya çağırdı.

Kutlama ve ziyaret kısıtlaması

Ben-Gvir, Filistinli tutuklulara yönelik eylem planının diğer bir adımı olarak Filistinli tutuklular serbest bırakıldığında düzenlenen kutlamaların engellenmesi için polise yetki verdi. Bu talimatın Filistinli Kerim Yunus’un 40 yıl sonra serbest bırakılması münasebetiyle düzenlenen kutlamaların ardından benzer şekilde uzun süre İsrail hapishanelerinde kalan Filistinli Mahir Yunus’un birkaç gün sonra serbest bırakılacak olması sebebiyle yapılması beklenen kutlamalara hazırlık olarak verildiği belirtiliyor.

Ömrünün 40 yılını İsrail hapishanelerinde geçiren Filistinli Kerim Yunus’un serbest bırakılması böyle kutlanmıştı.

Öte yandan Ben-Gvir, İsrail milletvekillerinin Filistinli tutukluları ziyaret etmelerine de kısıtlama getirdi. İsrailli Bakan, Meclis Başkanı Amir Ohana’ya, Meclis’teki Arap vekillerin güvenlik gerekçesiyle mahkum edilmiş kişileri ziyaretine izin veren uygulamanın iptali yönündeki kararını bildirdi.

ORTADOĞU

Hamas’ın Batı Şeria lideri İsrail hapishanesinde öldürüldü

Yayınlanma

Hamas’ın Batı Şeria’daki lideri Mustafa Muhammed Ebu Ara, tutuklu bulunduğu İsrail hapishanesinde hayatını kaybetti. 7 Ekim’den bu yana İsrail hapishanelerinde işkence veya ihmal nedeniyle öldürülen tutuklu sayısının 19’a yükseldi.

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria’nın Tubas kentine bağlı Akaba beldesi sakinlerinden Ebu Arra’nın sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Rimon Hastanesinden Soroka Askeri Hastanesine sevk edilen Ebu Arra’nın yaşamını yitirdiği aktarılan açıklamada, evli ve 7 çocuk babası olan Ebu Arra’nın 1990 yılından bu yana birçok kez İsrail tarafından tutuklandığı kaydedildi.

Ebu Arra’nın İsrail hapishanelerinde toplam 12 yıl yattığı paylaşılan açıklamada, 63 yaşındaki Filistinlinin son olarak 30 Ekim 2023’te idari tutuklamaya tabi tutulduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, “Ebu Ara’nın, tüm mahkumlar gibi, Gazze’ye yönelik imha savaşının başlamasından bu yana, İsrail hapishaneleri ve kamplarındaki mahkûm ölümlerinin başlıca nedenleri olan işkence, açlık ve tıbbi ihmal de dahil benzeri görülmemiş suçlar ve prosedürlerle karşı karşıya kaldığı” vurgulandı.

Ebu Arra’nın tutuklanmadan önce ciddi sağlık problemleri yaşadığı belirtilen açıklamada, “Ebu Arra, ilaçlarından mahrum edilerek ölüme terk edildi. Bu Filistin halkına karşı devam eden soykırım suçları kapsamında yapıldı” denildi.

Filistinlinin ölümünden İsrail hapishane idaresinin sorumlu tutulduğu açıklamada, İsrail hapishanelerinde tutulan 9 bin 700’ü aşkın Filistinlinin akıbetinden de hapishane idaresinin mesul olduğu kaydedildi.

Açıklamada, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail hapishanelerinde ölen Filistinlilerin sayısının 19’a çıktığı aktarıldı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Mısır, IMF incelemesi öncesi akaryakıt fiyatlarını %15 artırdı

Yayınlanma

Mısır, Aralık 2025’e kadar sübvansiyonları kademeli olarak kaldırma planının bir parçası olarak akaryakıt fiyatlarını artırdı. Bu hamle, vatandaşların hoşnutsuzluğuna yol açan elektrik kesintilerinin devam ettiği bir dönemde geldi.

Mısır 2022’den bu yana, verdiği kredilere karşılık Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) talep ettiği ekonomik bir “reform” programı uyguluyor. Bu program çerçevesinde para birimi dört kez devalüe edildi, gıda ve enerji sübvansiyonları önemli ölçüde azaltıldı, ancak bazıları hala yürürlükte.

The National’a konuşan mali analistler, akaryakıttaki fiyat artışlarının IMF’nin Mısır’a verdiği 820 milyon dolar tutarındaki kredinin üçüncü diliminin ödenmesi için temel bir şart olduğunu söyledi.

IMF, Mısır’ın gıda ve yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması şartını yerine getirmesini beklerken reform programının üçüncü incelemesi 10 Temmuz’dan 29 Temmuz’a ertelendi.

IMF’nin mart ayında kredi programını 5 milyar dolar genişletmesinden bu yana hükümet akaryakıt fiyatlarına ikinci kez zam yaptı. Mısır, anlaşmanın bir parçası olarak yakıt sübvansiyonlarını azaltmayı taahhüt etmişti.

Nisan ayında IMF, Mısır’ın 2024/25 yıllarında yakıt sübvansiyonları için 331 milyar Mısır lirası (6,85 milyar dolar), 2025/26 yıllarında ise 245 milyar Mısır lirası harcayacağını tahmin etmişti.

The National’ın haberine göre hükümetin sübvansiyonları kaldırma çabaları, son yıllarda yaşam maliyetlerinin arttığını söyleyen vatandaşların direnişiyle karşılaştı. Günlük yaşamı sekteye uğratan ve Mısırlılar arasında öfkeye yol açan sürekli elektrik kesintileri durumu daha da kötüleştirdi.

Hükümet elektrik kesintilerini rekor tüketim ve teknik arızalara bağlıyor ancak pek çok vatandaş bu açıklamaları bahane olarak görüyor.

Bazı uzmanlar sübvansiyonların azaltılmasının uzun vadede elektrik sektöründe yeni yatırımlar için alan açacağını ve nihayetinde elektrik kesintilerini ortadan kaldıracağını söylüyor.

Ancak hükümet kısa vadede IMF’nin şartlarını yerine getirmek ve halkın hoşnutsuzluğunu yönetmek arasında tehlikeli bir yolda ilerlemek zorunda.

Akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar, IMF kredilerini güvence altına almak için gerekli olsa da hükümet ile vatandaşlar arasındaki ilişkiyi daha da gerginleştirebilir.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Ateşkes müzakerelerine “Biden” rötarı

Yayınlanma

İsrail müzakere ekibi, Hamas ile ateşkes ve esir takası müzakereleri için bugün Doha’da yapılması planlanan görüşmeleri bir hafta sonraya erteledi.

Üst düzey bir İsrailli yetkili, gecikmenin nedeninin Başbakan Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmenin ertelenmesi olduğunu belirterek, Başbakan’ın nasıl ilerleneceğini değerlendirmek üzere ortaya çıkan anlaşmayı Biden’la görüşmeyi planladığını söyledi.

Kaynak ayrıca müzakere ekibinin toplantıdan sonra görüşmeler için yola çıkacağını söyledi, ancak tam zamanını belirtmedi. İsrail medyası heyetin ancak önümüzdeki hafta yola Doha’ya gidevileceğini bildirdi. Kaynak, gecikmeye rağmen müzakerecilerin Arap arabulucularla görüşmeleri uzaktan sürdürdüğünü vurguladı.

Hamas’ın elindeki rehinelerin aileleri, heyetin seyahatinin ertelendiği haberine öfke duyduklarını ifade ettiler.

Rehinelerden Matan Zangauker’in annesi Einav Zangauker, “Netanyahu Kongre önünde masadaki anlaşmayı kabul ettiğini açıklamak yerine, kişisel nedenlerle anlaşmanın ilerlemesini engelliyor” dedi.

Ayrıca aileler, İsrailli müzakere heyetiyle “acil toplantı” yapılmasını talep etti.

“Esir Aileleri Forumu” tarafından yapılan açıklamada müzakereler konusunda güven krizinin olduğuna işaret edildi. Açıklamada, “Başbakan (Binyamin Netanyahu) iki haftadır arabulucuların anlaşmanın uygulanmasına ilişkin taleplerine yanıt vermekten kaçınıyor” denildi.

Esir ailelerine müzakere sürecine dair sağlanan bilgilerin gerçekliği yansıtmadığı aktarılarak, “Bu ayak sürüme, sevdiklerimizi geri getirme şansının kasıtlı sabote edilmesidir. Müzakereleri etkili şekilde baltalıyor ve ciddi bir ahlaki başarısızlığa işaret ediyor” denilen açıklamada, esirlerin geri dönüşüne ilişkin “dürüst rapor” sunmanın güvenlik servislerinin sorumluluğunda olduğu vurgulandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English