Bizi Takip Edin

ASYA

Çin ve Bangladeş ilişkilerini kapsamlı stratejik işbirliği ortaklığına yükseltti

Yayınlanma

Çin ve Bangladeş çarşamba günü ilişkilerini “kapsamlı stratejik işbirliği ortaklığına” yükseltti. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina Pekin’de bir araya gelerek duyuruyu yaptılar.

Çarşamba günkü görüşmede Xi, Hasina’ya Çin ve Bangladeş’in birbirini iyi tanıyan ve binlerce yıldır dostane alışverişlerde bulunan iyi komşular olduğunu söyledi. Çin lideri, “Diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana iki ülke her zaman birbirlerine saygı duymuş ve desteklemiş, birbirlerine eşit muamele etmiş ve kazan-kazan sonuçları için işbirliği yaparak ülkeler arasında, özellikle de Küresel Güney arasında dostane alışverişlere ve karşılıklı fayda sağlayan işbirliğine örnek teşkil etmiştir” dedi.

Xi, Çin ve Bangladeş’in eski nesil liderleri tarafından kurulan derin dostluğa değer verdiğini ve önümüzdeki yıl diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıldönümünü, Kuşak ve Yol Girişimi’nin (KYG) yüksek kaliteli ortak inşasını derinleştirmek ve çeşitli alanlarda işbirliğinin derinliğini ve genişliğini genişletmek için bir fırsat olarak değerlendirmeye istekli olduğunu söyledi.

Xi, Çin’in Bangladeş’in bağımsız bir dış politikaya bağlı kalmasını, ulusal koşullarına uygun bir kalkınma yolu izlemesini, ulusal egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumasını ve her türlü dış müdahaleye karşı çıkmasını desteklediğini vurguladı.

Hasina, Bangladeş’in tek Çin ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduğunu, Tayvan sorununda Çin’in tutumunu desteklediğini, dış güçlerin Çin’in iç işlerine karışmasına kararlılıkla karşı çıktığını ve Çin’in temel çıkarlarını korumasına sıkı sıkıya destek verdiğini söyledi.

Çarşamba günü erken saatlerde Çin Başbakanı Li Qiang da Hasina ile bir araya geldi. Ülkenin ulusal haber ajansı Bangladesh Sangbad Sangstha’ya (BSS) göre, liderler, ikisi yenilenmiş Mutabakat Zaptı olmak üzere 21 belge imzaladı ve yedi proje daha açıkladı.

BSS’ye göre Li ve Hasina arasındaki görüşmelerde ağırlıklı olarak ticaret ve yatırımın yanı sıra ikili ilişkiler ile çeşitli bölgesel ve uluslararası konular ele alındı. Ekonomi ve bankacılık sektöründe işbirliği, ticaret ve yatırım, dijital ekonomi, altyapı geliştirme, afet yönetiminde yardım, 6. ve 9. Bangladeş-Çin dostluk köprülerinin inşası, Bangladeş’ten tarım ürünleri ihracatı ve insandan insana bağlantı konularında mutabakat zabıtları imzalandı.

Hasina Pekin’de bulunduğu sırada salı günü “Bangladeş-Çin İş, Ticaret ve Yatırım Zirvesi”ne katılarak bir açılış konuşması yaptı.

CGTN’ye göre Hasina, “Çin iş dünyasını Bangladeş’teki enerji, yenilenebilir enerji ve lojistik merkezleri gibi kilit sektörleri değerlendirmeye teşvik ettiğini” söyledi ve Bangladeş’in ayrıca “Çin’e tekstil, hazır giyim, deri ve deri ürünleri ve diğer ürünler gibi daha fazla ürün ihraç etmeye istekli olduğunu” sözlerine ekledi.

Etkinlikte, endüstri devleri Huawei ve China National Chemical Engineering Group Corporation, Bangladeş’ten gelen delegelerle bir İşbirliği Anlaşması imzaladı.

Çin Gümrükler Genel İdaresi tarafından açıklanan son ticaret verilerine göre ocak-mayıs ayları arasında Çin-Bangladeş ikili ticareti 74.91 milyar yuan (10.30 milyar dolar) olarak gerçekleşerek bir önceki yıla göre yüzde 0.2’lik pozitif bir büyüme kaydetti. Çin, Bangladeş’in en büyük ticaret ortağı olmaya devam ediyor.

Ayrıca Çin, Güney Asya ülkesindeki en büyük yatırım kaynaklarından biri konumunda. Bangladeş’teki Çin Büyükelçiliği’ne göre 2023 yılı sonu itibariyle Çin’in Bangladeş’teki yatırım stoku yaklaşık 1,4 milyar dolara yükseldi ve Bangladeş’te Çin tarafından finanse edilen yaklaşık 700 şirket 550.000’den fazla istihdam yarattı.

Hasina salı günü Çin’in üst düzey siyasi danışmanı Wang Huning ile de görüştü. Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı (CPPCC) Ulusal Komitesi Başkanı Wang, iki ülke liderinin stratejik rehberliği altında Çin ve Bangladeş’in birbirlerine saygı duyduğunu ve eşit davrandığını, ülkeler arasında dostça bir arada yaşama ve karşılıklı fayda sağlayan işbirliğine iyi bir örnek teşkil ettiğini söyledi.

Hasina’nın Pekin ziyareti, Yeni Delhi’ye yaptığı ziyaretten kısa bir süre sonra gerçekleşti. Hasina 21-22 Haziran tarihleri arasında Hindistan’a iki günlük bir ziyaret gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki taraf deniz güvenliği, okyanus ekonomisi, uzay ve telekomünikasyon sektörlerinde işbirliğini genişletmeye yönelik anlaşmalar imzalamıştı.

Hasina’nın Çin ziyareti öncesinde Bangladeş’in iktidardaki Awami Ligi Genel Sekreteri ve Karayolu Taşımacılığı ve Köprüler Bakanı Obaidul Quader 6 Temmuz’da yaptığı açıklamada “Hindistan Bangladeş’in siyasi dostu, Çin ise kalkınma ortağıdır” diyerek ülkenin iki büyük güçle olan ilişkisini açıklamıştı.

Uzmanlar, karmaşıklaşan jeopolitik ortamda Bangladeş’in denge kurma arayışında olduğu görüşünde. ABD ve Hindistan, Bangladeş’in Çin’le ilişkisini sınırlamaya çalışırken, Hasina hükümeti iki tarafla da arasını iyi tutarak denge politikası izlemeye çalışıyor.

ASYA

Adani’den İsrail ile 10 Milyar Dolarlık Hindistan Çip Fabrikası Adımı

Yayınlanma

Adani Group, yarı iletkenlerin küresel ölçekte önemli bir jeopolitik savaş alanı haline gelmesiyle birlikte Hindistan’ın çip üretim kapasitesini güçlendirmek amacıyla İsrailli bir ortakla yarı iletken üretim tesisi kurmayı planlıyor.
Bloomberg’e göre Milyarder Gautam Adani liderliğindeki holding ile İsrail’in Tower Semiconductor Ltd. şirketinin Mumbai yakınlarındaki Taloja’da 10 milyar dolarlık yatırımla çip üretim tesisi kuracağını duyururken Batı Hindistan’daki Maharashtra eyaletinin başbakan yardımcısı Devendra Fadnavis’in perşembe günü yayınladığı ve onaylanan tüm projeleri listelediği belirtildi.
Fadnavis paylaşımında, ünitenin ilk aşamada 40 bin adet, ikinci aşamada ise 80 bin adet yonga üretim kapasitesine sahip olmasının beklendiğini belirtirken, projenin takvimi hakkında bilgi vermedi.
Planlamaya aşina olan ve kuralları gerekçe göstererek isminin açıklanmasını istemeyen bir kişiye göre, Adani Enterprises Ltd. şirketi altında barındırılan proje üç ila beş yıl içinde inşa edilecek.
Kurulacak tesiste üretilecek çipler drone, otomobil, akıllı telefon ve diğer mobilite çözümlerinde kullanılacak.
Geçtiğimiz yıl sert bir açığa satış saldırısının ardından grubunu genişlemeye odaklayan Adani, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin yönetiminin kilit odak alanı olan başka bir sektöre giriyor.
Modi, dünyanın en kalabalık ülkesi olan Hindistan’ı bir teknoloji süper gücüne dönüştürmeyi, daha fazla uluslararası çip üreticisini ülkeye çekmeyi ve pahalı ithalata olan bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

ASYA

Japonya Başbakanı Kishida ‘veda’ için Güney Koreli mevkidaşı Yoon ile buluştu

Yayınlanma

Japonya ve Güney Kore liderleri cuma günü, kişisel ilişkilerinin de etkisiyle ikili ilişkilerin ısındığı bir döneme damgasını vuran bir zirvede, göçmenlik prosedürleri ve acil durumlarda vatandaşların tahliyesi de dahil olmak üzere yeni işbirlikleri için çalışma sözü verdi.

Japonya Başbakanı Fumio Kishida, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol ile veda görüşmesi yapmak üzere günün erken saatlerinde Seul’e geldi. Kishida, iktidardaki Liberal Demokrat Parti’nin yeni liderinin bu ay içinde seçilmesinin ardından ekim ayı başında başbakanlık görevini bırakacak.

Kishida toplantı sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada “Geçtiğimiz iki yıl boyunca, ikili ilişkileri güçlendirme konusunda güçlü bir arzuya sahip olan Başkan Yoon gibi güvenilir bir ortakla elimizden geleni yaptık ve Japonya-Güney Kore ilişkilerinde yeni bir sayfa açtığımızı hissediyoruz. Hem Japonya hem de Güney Kore bu ilerlemeyi gelecekte de sürdürmelidir” dedi.

Yoon da ilişkilerin geliştirilmesine yönelik çabaların sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

Ofisinden yapılan açıklamaya göre Yoon, “Başbakan Kishida ve benim inşa ettiğimiz ikili işbirliğinin olumlu ivmesini devam ettirmek önemlidir” dedi. Gelecek yıl Seoul ve Tokyo’nun diplomatik bağlar kurmasının 60. yıldönümü olacak ve Yoon 2025 yılında ilişkileri “yeni bir seviyeye” taşıyabilmeyi dilediğini söyledi.

Kishida ve Yoon, göçmenlik prosedürlerini yumuşatmanın yollarını ayrıntılı olarak değerlendirmeye başlama konusunda mutabık kaldılar. Ayrıca Japonya ve Güney Kore’nin üçüncü ülkelerdeki acil durumlarda vatandaşlarının tahliyesi konusunda işbirliği yapacaklarını teyit ettiler.

Kuzey Kore ile ilgili güvenlik konularını da ele alan ikili, Pyongyang ve Rusya konusunda ortak müttefikleri ABD ile birlikte çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Bu gezi, başbakanın görev süresi boyunca Yoon ile ikili bir zirve için Güney Kore’ye yaptığı ikinci ziyaret. Geçen yılın mayıs ayında Kishida 12 yıl aradan sonra Güney Kore’de ikili bir zirveye katılan ilk Japon başbakanı olmuştu.

Kishida ağustos ayında LDP’nin liderlik yarışında yeni bir dönem için aday olmayacağını açıkladı.

“Japonya-Güney Kore ilişkilerinin önemi gelecekte de değişmeden kalacaktır” diyen Kishida, “Ben de hangi görevi üstlenirsem üstleneyim Japonya-Güney Kore ilişkilerinin daha sağlam ve geniş tabanlı olması için elimden geleni yapacağım” ifadelerini kullandı.

İkili ilişkilerde ABD etkeni

Kishida ve Yoon, tarihsel olarak rakip olan iki ülke arasında ABD’nin desteği ve ısrarıyla yakınlaşma sağlamak üzere ortaklık kurdular.

Muhafazakâr Yoon, Kishida’nın yaklaşık üç yıl önce göreve gelmesinden bir yıldan kısa bir süre sonra, 2022 Mayıs’ında göreve başladı ve Japonya ile uzun süredir kopuk olan ikili ilişkilerin “gelecek odaklı” bir şekilde yeniden kurulması çağrısında bulundu.

Analistler iki Doğu Asya ülkesi arasındaki işbirliğinin Kishida’nın ayrılışından sonra da devam edeceği görüşünde.

Hawaii merkezli Pasifik Forumu düşünce kuruluşunun bölgesel ilişkiler direktörü Rob York Nikkei Asia’ya yaptığı açıklamada “Başbakan Kishida Seul ile buzları erittiği için övgüyü hak etse de Japonya ve Güney Kore arasındaki işbirliğinin devamını onun varlığına bağlı görmüyorum” dedi.

York, “Seul’deki mevcut hükümet gündeminin büyük bir kısmını ABD liderliğindeki düzen içinde diplomatik prestijini artırmaya ayırdı ve ABD bu işbirliğini teşvik etmeye devam edecek” dedi.

İki lider ilk zirvelerini Yoon Mart 2023’te Tokyo’ya gittiğinde gerçekleştirmişlerdi. Yoon, 12 yıl sonra ikili bir zirveye katılan ilk Güney Kore Devlet Başkanı olarak Japonya’ya gitmeden önce, iki Asya ülkesi ve ABD’nin sadık müttefikleri arasında yeni bir başlangıcın yolunu açacak bir plan açıklamıştı.

Bu vizyon, İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon şirketleri için çalışmak zorunda kalan Güney Korelilere tazminat sağlamak üzere özel şirketlerin bağışlarıyla bir fon oluşturulmasına odaklanıyordu. İşçilere maddi tazminat sağlanması konusu uzun zamandır Seul ve Tokyo arasında bir gerilim kaynağı olmuş, işçiler, onların torunları ve bazı sivil gruplar Japon hükümetinden resmi bir ödeme yapılması konusunda ısrarcı olmuşlardı.

Tokyo ise bu tür savaş ve sömürge dönemi meselelerinin 1965 yılında imzalanan ve Japonya’nın mali yardım sağladığı ve iki tarafın resmi diplomatik ilişkiler kurduğu bir anlaşma kapsamında çözüme kavuşturulduğu konusunda ısrarcı olmuştur. Japonya 1910’dan 1945’te İkinci Dünya Savaşı’ndaki yenilgisine kadar Kore Yarımadası’nı yönetti.

Yoon’un planı ülkedeki sol muhalefetin ve sivil grupların tepkisini çekse de iki taraf takip eden aylarda ticaret ve güvenlik alanındaki işbirliğini güçlendirmeye devam etti. Seul ve Tokyo, aralarındaki tarihi anlaşmazlıklar nedeniyle uyguladıkları ticari kısıtlamaları kaldırdı.

Kishida ve Yoon geçen yıl ağustos ayında ABD Başkanı Joe Biden ile Washington yakınlarında bir zirve düzenleyerek üç ülkenin birlikte çalışma kararı almasını sağladılar.

Ortak bir bildiride, füze uyarı verilerinin gerçek zamanlı paylaşımını “operasyonel hale getirme” sözü verdiler.

Seul ve Tokyo arasındaki “dostane bağları” memnuniyetle karşılayan Washington, bölgede Çin’in etkisini sınırlamaya yönelik askeri ve güvenlik stratejisi açısından iki ülkeyi ve bu ülkeler arasındaki uzlaşmayı kritik önemde görüyor ve bu birliktelik için yoğun çaba sarf ediyor.

Okumaya Devam Et

ASYA

Kırgızistan ile Rusya arasında göçmen gerilimi: Rusya vatandaşlarına yeni kısıtlamalar geldi

Yayınlanma

Kırgızistan Dijital Kalkınma Bakanlığı, 5 Eylül’de yaptığı açıklamada, ülkeye uzun süreli kalış için gelen Rusya ve diğer bazı ülkelerin vatandaşları için yeni kalış kuralları getirildiğini duyurdu.

Bakanlık açıklamasında, “Kırgızistan Cumhuriyeti’nde özel amaçlarla uzun süre kalan, vizesiz kalma rejimine sahip ülkelerin vatandaşlarının kayıt ve kayıt yenileme işlemleri, yalnızca Kırgızistan Cumhuriyeti’nde kalma hakkı veren oturma izni, ‘Kayrılman’ veya ‘Meken-card’ sertifikası, kimlik belgelerinden birine dayanarak gerçekleştirilecektir,” denildi.

Bu yeni kurallar, Rusya, Kazakistan, Tacikistan, Ermenistan, Belarus, Gürcistan, Moldova ve Azerbaycan vatandaşları için geçerli olacak.

Daha önce, bu ülkelerin vatandaşları, kalış amacına bağlı olarak altı aylık bir süre için kayıt yaptırabiliyor ve bu süreyi uzatabiliyordu.

Bakanlık, “AEB üyesi ülkelerin (Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Rusya) vatandaşları, ülkeye giriş anından itibaren her 180 günlük dönemde belge düzenlemeksizin toplam 90 güne kadar kalabilirler,” dedi.

Deutsche Welle‘nin haberine göre, yeni vize kuralları Rus göçmenleri alarma geçirdi. Göçmenlik avukatı Muratbek Azimbayev, daha önce geçici oturma izni başvurusunda bulunmak için ülkede altı ay yaşamak gerektiğini belirtti. Azimbayev, yeni kuralların bazı zorluklar yaratabileceğine dikkat çekti.

Azimbayev, “Başlıca tuzaklar, başvuru sahibine ve aile üyelerine asgari bir geçim düzeyi sağlayan yasal bir gelir kaynağının varlığını doğrulayan belgelerin sağlanması,” diye konuştu.

Kırgızistan, vatandaşlarını Rusya’ya seyahatten kaçınmaya çağırdı

Bu nedenle bir yabancının geçici oturma izninin reddedilebileceğini ifade eden Azimbayev, yabancı vatandaşların kayıt altına alınmasına ilişkin yeni kuralların, yasaları sıkılaştırmaktan ziyade göç akışını düzene sokmayı amaçladığını belirtti.

Rusya’da son altı ay içinde, idari sınır dışı ve sınır dışı edilmeyle karşı karşıya kalan yabancı uyrukluların sayısı yüzde 50’den fazla arttı.

Rusya İçişleri Bakanlığı’na göre, 2024 yılının ilk yedi ayında yaklaşık 65 bin yabancı vatandaş çeşitli yasa ihlalleri nedeniyle ülkeden sınır dışı edildi.

Geçen yıla kıyasla bu rakam yüzde 55,2 oranında artış gösterdi. Temmuz ayı sonu itibariyle özel kurumlarda tutulan, sınır dışı veya sınır dışı edilmeye tabi yabancıların sayısı yüzde 28,2 artarak 5,5 bin kişiye ulaştı.

Kırgızistan’dan Rusya’nın göçmen işçilere yönelik kısıtlamalarına tepki

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English