Bizi Takip Edin

ASYA

Çin’in merakla beklenen üst düzey ekonomi konferansı yaklaşıyor

Yayınlanma

Çin’deki çeşitli ekonomik göstergeler ülke ekonomisindeki iniş çıkışları yansıtırken, dikkatler Çinli üst düzey politika yapıcıların ülkenin ekonomik beklentilerini ve 2024 önceliklerini yansıtan kararlarını görmek için çok önemli bir yıl sonu toplantısına çevrildi.

Çin’in Merkezi Ekonomik Çalışma Konferansı genellikle aralık ayı ortasında düzenleniyor ve önümüzdeki yıl için ekonomi politikalarının oluşturulmasında belirleyici oluyor. Analistler, konferansın önemli bir başlangıcı olarak, Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Politbürosu’nun cuma günü yaptığı toplantıdan yola çıkarak, politika yapıcıların makul büyümeyi sağlamak için ekonomik toparlanmayı daha da sağlamlaştıracak politikalara öncelik vereceğini, büyük riskleri ele almaya devam edeceğini ve yüksek kaliteli kalkınmayı sağlamak için yeni gelişen sektörleri destekleyeceğini söyledi.

Çin devlet medyası Global Times’a değerlendirmede bulunan analistler, genel olarak, Çin ekonomisi hem dış hem de iç riskler ve zorluklarla karşılaşmaya devam edecek olsa da, “Çinli politika yapıcıların aşağı yönlü baskıyla etkili bir şekilde mücadele etmeleri sayesinde yukarı yönlü toparlanma yörüngesinin muhtemelen devam edeceğini” söylediler.

2024 için tonu belirleyecek

Merkezi Ekonomik Çalışma Konferansı’na ilişkin bilgiler henüz kısıtlı kalmaya devam ediyor. Toplantıya ilişkin resmi bir açıklama genellikle toplantı sonrasında yapılır. Bazı işaretler toplantının yaklaşmakta olduğunu gösteriyor. Toplantı genellikle aralık ayı ortasında düzenleniyor. Geçen yılki konferans 15-16 Aralık tarihlerinde düzenlenmiş ve 2023 yılında “risklerle mücadele etmek ve ekonomik faaliyetlerde genel bir iyileşme sağlamak” için bir dizi tedbir sözü verilmişti.

Yıllık “ton belirleme” konferansı olarak görülen toplandı için önemli bir haberci de, önümüzdeki yılki ekonomik çalışmalara odaklanan ve konferanstan kısa bir süre önce yapılan ÇKP Merkez Komitesi Politbüro toplantısı oldu.

Xinhua Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, politbüro cuma günü 2024 yılının ekonomik çalışmalarını analiz etmek ve incelemek, Parti davranışlarını ve yolsuzlukla mücadele çalışmalarını düzenlemek ve ÇKP’nin disiplin eylemlerine ilişkin düzenlemeleri gözden geçirmek üzere bir toplantı düzenledi. Analistler, siyasi büro toplantısının genellikle ekonomik çalışma konferansında neler olabileceğine dair güvenilir bir pencere olarak kabul edildiğini belirtti.

Uzmanalara göre, “Politbüro toplantısı genellikle Merkezi Ekonomik Çalışma Konferansı’nın tonunu belirler ve bu toplantıdan gelen politika sinyalleri diğer toplantıda daha da geliştirilir” dedi.

‘İstikrar vurgusu devam edecek’

Analistlere göre, cuma günü yapılan politbüro toplantısından çıkan sinyaller, 2024 yılında önceliklerin “ekonomik toparlanmanın pekiştirilmesi, risklerle mücadele edilmesi ve yüksek kaliteli kalkınmanın teşvik edilmesine” verileceğini gösterdi.

Xinhua’ya göre toplantıda ekonomik canlılığın artırılması, risklerin önlenmesi ve azaltılması, sosyal beklentilerin iyileştirilmesi, ekonomik toparlanma ivmesinin teşvik edilmesi, Çin ekonomisinin kalitesinin etkin bir şekilde iyileştirilmesi ve büyümesinin makul bir aralıkta teşvik edilmesinin önemli olduğu vurgulandı. Toplantıda ayrıca istikrarı koruyarak ilerleme sağlama genel ilkesi de vurgulandı.

Devlet Konseyi Danışmanlar Ofisi özel araştırmacısı Yao Jingyuan, Çin ekonomisinin 2024 yılında birçok iç ve dış zorlukla karşılaşmaya devam edeceğini, istikrarı koruyarak ilerleme arayışının önümüzdeki yıl için genel ton olarak kalacağını söyledi.

Yao, “Demek istediğim şu ki, ekonomik çalışmalarımız ekonomi yasalarına saygı göstermeli, rasyonel olmalı ve endişeli olmamalıdır. Bu durumda, istikrarı koruyarak ilerleme kaydetmeye devam etmeli, adım adım ilerlemeli ve kalkınma sürecinde riskleri ve sorunları çözmeliyiz,” dedi.

Yao, risk ve zorlukların ele alınması açısından Çin’in 2024 yılında emlak piyasası, yerel yönetim borcu ve özel sektörün desteklenmesi konularına odaklanmaya devam edeceğini kaydetti: “Bunlar önümüzdeki yıl karşılaşacağımız sorunlar ve bunları ele alıp nispeten iyi ekonomik büyümeyi sürdürebileceğiz.”

Ne Siyasi Büro toplantısı ne de Merkezi Ekonomik Çalışma Konferansı belirli bir büyüme hedefi sunmasa da, analistler cuma günkü toplantıdaki çeşitli politika vaatlerine işaret ederek, tonların politika yapıcıların toparlanmayı pekiştirmek ve istikrarlı büyümeyi sağlamak için daha güçlü çaba göstereceklerini göstereceğini söylediler.

Daha güçlü politika desteği

Cuma günkü toplantıda ayrıca proaktif maliye politikalarının uygun şekilde güçlendirilmesi, kalite ve verimlilik açısından iyileştirilmesi, ihtiyatlı para politikalarının ise esnek, uygun, kesin ve etkili olması gerektiği belirtildi.

Analistler, bu taahhütlerin politika yapıcıların 2024 yılında ekonomiye yönelik hem maliye hem de para politikası desteğini artıracaklarına işaret ettiğini belirtiyor.

Pekin merkezli bir ekonomist olan Tian Yuan, süregelen aşağı yönlü baskıya işaret ederek, gelecek yıl için daha fazla teşvik politikası beklediğini söyledi. Global Times’a konuşan Tian, “Merkezi Ekonomik Çalışma Konferansı muhtemelen gelecek yıl ekonomik toparlanmanın devamını sağlamak için bir politika paketi düzenleyecek” dedi.

Analistler, teşvik politikalarının odak noktasının tüketim olacağını belirtti. Cuma günü yapılan toplantıda da makro düzenlemelerin yoğunlaştırılması, iç talebin genişletilmesi ve arz yönlü yapısal reformun derinleştirilmesinin zorunlu olduğu vurgulandı.

“Toplantıdan gelen sinyallere bakılırsa, tüketimin artırılması en önemli öncelik olacak” diyen Tian, tüketimin ekonomik büyümeye katkısının 2023’ün ilk 11 ayında yüzde 80’e ulaştığına dikkat çekti: “Dolayısıyla önümüzdeki yıl muhtemelen tüketimi artırabilecek bazı teşvik edici politikalar uygulayacağız.”

Yeni kalkınma yaklaşımı

Cuma günkü toplantının sonuç bildirgesindeki çeşitli referanslara işaret eden analistler, yüksek kaliteli kalkınmayı sağlamak üzere yeni büyüme motorlarını teşvik etmek için yeni gelişmekte olan endüstrilerin desteklenmesine de öncelik verileceğini belirtti.

Toplantıda ayrıca yeni bir kalkınma yaklaşımı oluşturulmasının hızlandırılması, yüksek kaliteli kalkınmanın teşvik edilmesine odaklanılması, reform ve dışa açılmanın kapsamlı bir şekilde derinleştirilmesi ve üst düzey bilim ve teknolojide kendine güven ve güç oluşturulmasının da önemli olduğu kaydedildi. Ayrıca analistlere göre “eskiyi ortadan kaldırmadan önce yeniyi tesis etme çabaları” yeni büyüme modellerinin teşvik edilmesine odaklanılması anlamına geliyor.

Çinli analistler, 2024 yılında çeşitli risk ve zorluklara rağmen Çin ekonomisinin büyük ekonomiler arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri ve küresel büyümenin ana itici gücü olmaya devam etmesinin beklendiğini söylediler. Bazı uluslararası kuruluşlar da küresel büyüme tahminlerini düşürürken Çin için büyüme tahminlerini yükseltti. Geçtiğimiz hafta IMF, Çin ekonomisinin 2023 yılında yaklaşık yüzde 5’lik büyüme hedefine ulaşmasının beklendiğini söyledi ve ekim ayında Çin’in 2024 yılı için büyüme tahminini yüzde 4,2’den yüzde 4,6’ya yükselttiğini teyit etti.

ASYA

Trump’ın ticari tutumu Asya ülkelerini bölgesel ittifaklara itiyor

Yayınlanma

Analistlere göre Asya ülkeleri, ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın korumacı söylemine, ABD’nin katılımı olmadan uluslar ötesi ekonomik işbirliğini teşvik etmeyi amaçlayan bölgesel ve ikili ticaret anlaşmalarına daha fazla önem vererek karşılık veriyor.

Trump, 20 Ocak’ta ikinci dönem için yemin ettikten sonra ABD ithalatına %20’ye varan genel vergilerin yanı sıra Çin mallarına %60 oranında gümrük vergisi uygulama sözü vererek gümrük tarifelerini 2024 başkanlık kampanyasının temel taşı haline getirdi.

Peru’da düzenlenen son Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) forumunda, 21 üyenin birçoğunun liderleri jeopolitik gerilimler artarken ve tedarik zincirleri yıpranırken bölgesel ekonomik entegrasyonun güçlendirilmesi çağrısında bulundu.

Çin Peru ile daha güçlü bir ticaret anlaşması imzalarken, Endonezya Kanada ile bir ticaret anlaşması üzerinde mutabık kaldı.

Singapur Başbakanı Lawrence Wong, APEC ülkelerini kapsayan ve halen üzerinde çalışılan bir anlaşma olan Asya Pasifik Serbest Ticaret Bölgesi’nin yeniden canlandırılmasının önemini vurguladı.

Wong, “APEC şimdi eskisinden daha önemli” dedi.

Çok taraflı bölgesel ekonomik ortaklıklar

Ekonomistler, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) ve Trans-Pasifik Ortaklığı için Kapsamlı ve Aşamalı Anlaşma gibi Washington’u içermeyen ticaret anlaşmalarının önümüzdeki yıllarda Asya ülkeleri için daha önemli hale geleceğini söylüyor.

Sürdürülebilir ticareti teşvik eden Asya merkezli bir grup olan Hinrich Vakfı’nın ticaret politikası başkanı Deborah Elms, Nikkei Asia’ya yaptığı değerlendirmede, “Bu, çöken küresel sistemden kaynaklanan kaos ve hasarın bir kısmını yönetmemize yardımcı olacak” dedi.

Çin, Japonya, Güney Kore ve ASEAN üyeleri dahil olmak üzere 15 Asya-Pasifik ülkesi arasında bir ticaret anlaşması olan RCEP, ABD-Çin ticaret savaşının arka planında sekiz yıl süren müzakerelerin ardından Kasım 2020’de imzalandı. Bu ülkeler dünya gayrisafi yurtiçi hasılasının yaklaşık %30’unu temsil ediyor.

Trump 2017 yılında ABD’yi Trans-Pasifik Ortaklığı’ndan çekerek Tokyo’yu anlaşmanın liderliğini üstlenmek durumunda bıraktı. Şu anda CPTPP olarak bilinen ve Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur ve Vietnam’ın da aralarında bulunduğu 11 ülkeden oluşan grup altıncı yılına girmek üzere. Üyeler arasındaki ticaret 2018’den 2021’e kadar %5,5 arttı. Birleşik Krallık aralık ayında katılıyor, Çin de üye olmak istiyor.

Trump’ın küreselleşme karşıtı tutumu karşısında bazı analistler Japonya’yı CPTPP’yi geliştirmeye, üye eklemeye ve Avrupa Birliği ile işbirliğini ilerletmeye çağırıyor.

APEC’teki Çinli bir delege şunları söyledi: “Günün sonunda çok sayıda ticaret ortağımız var.”

Ancak Çin’in ekonomi politikası bölgesel ticari işbirliğinin önünde engel teşkil edebilir. Pekin

Asia Decoded danışmanlık şirketinin kurucusu Priyanka Kishore ise, bölgesel ticareti teşvik etmek için Çin’in iç tüketimi canlandırması ve daha fazla ithalat yapması gerektiğini söyledi.

Nikkei’ye konuşan Kishore, “Çin, bölgenin dış talebini desteklemede çok önemli bir role sahip” dedi ve ekledi: “Bölge içi ticaretin şampiyonu olmak istiyorsa daha fazlasını yapmalı.”

Yeni ticaret ortakları bulmaları 5 yıl sürebilir

Daha yüksek ABD tarifeleri, ticaretin GSYH’ye oranı %100’ün üzerinde olan Singapur, Hong Kong, Vietnam gibi Asya ekonomileri için özellikle zor olabilir. Singapur ve Güney Kore şu anda ABD ile serbest ticaret anlaşması olan tek Asya ülkeleridir.

Gümrük vergileri ABD’deki ithalatçılar tarafından ödenmekte ve ABD Gümrük ve Sınır Koruması tarafından tahsil edilmektedir. Daha yüksek maliyetler müşterilere yansıtılabilse de tarifeler, ürünlerinin satışını zorlaştırarak yabancı ülkelere zarar verebilir.

Fudan Üniversitesi’nde ekonomist olan Yang Zhou’nun araştırmasına göre, 2018’deki ticaret savaşı Çin’e 35 milyar dolara, ABD’ye ise 15 milyar dolara mal oldu.

Kendisini dünya ticaretini etkileyen politikaların bağımsız bir gözlemcisi olarak tanımlayan Global Trade Alert, Asya ülkelerinin ABD pazarına erişimlerinin engellendiği en kötü durum senaryosuyla nasıl başa çıkacaklarını ölçmeye çalıştı. Analiz, bu ülkelerin yeni ticaret ortakları bulmalarının ortalama beş yıl alacağını ortaya koydu.

Çalışmaya göre, ABD’nin yerini Çin, AB, Vietnam ve Japonya’daki ticaret ortaklarıyla doldurmak için 24 yıla ihtiyaç duyacak olan Tayland gibi ülkeler için bu görev daha zor olacaktır. Güney Kore için bu süre 2038 yılına kadar uzayacaktır.

Okumaya Devam Et

ASYA

Çin, Japon vatandaşları için vizesiz seyahati yeniden başlatıyor

Yayınlanma

Çin Dışişleri Bakanlığı cuma günü yaptığı açıklamada, hükümetin 30 Kasım’dan itibaren ülkeye seyahat edecek Japon vatandaşları için vize şartlarından feragat edeceğini duyurdu.

Japonya, vize muafiyeti listesine eklenen Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan’ın da aralarında bulunduğu bir grup Avrupa ülkesinin yanında yer aldı. Bu uygulama önümüzdeki yılın sonuna kadar sürecek.

Son muafiyetlerle birlikte uygun ülkeler listesi 38’e yükseldi. Pekin ayrıca vizesiz kalış süresini de 15 günden 30 güne çıkardı.

Japonya’nın listeye dahil edilmesi kararı, Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in geçen hafta Peru’da düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu çerçevesinde bir araya gelerek “ortak stratejik çıkarlar” doğrultusunda işbirliği yapma konusunda mutabık kalmalarının ardından geldi.

Çin, COVID-19 salgını sırasında Japon ve diğer yolcular için vize muafiyetlerini askıya almıştı. Pekin, 2023 yılında sıfır COVID politikasını kaldırdığından beri Avrupa ve Güneydoğu Asya’daki düzinelerce ülke için vizelerden feragat etti. Ancak Japon vatandaşlarının 15 gün veya daha kısa süreli kalışlar için bile vize almaları gerekiyor.

Japon yetkililer Çin’i vize politikasını hafifletmeye zorluyor.

Bu önlem iş ya da tatil amaçlı seyahatleri daha kolay hale getirecek, ancak Çin’e giden Japon ziyaretçilerde önemli bir artışa yol açıp açmayacağı belirsiz.

Japonya’dan yurt dışına seyahatler zayıf yen nedeniyle durgun seyrediyor.

Öte yandan, Japonya’ya seyahat eden Çin vatandaşlarının hala vize almaları gerekiyor ve bu politika pandemi öncesinden beri uygulanıyor. Japon medya kuruluşları Tokyo’nun Çin’e karşılıklı vizesiz seyahat sunmayı planlamadığını, ancak uygulamayı basitleştirmeyi düşündüğünü bildirdi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English