Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çinli Geely, Alman uçan taksi startup’ı Volocopter’i almak istiyor

Yayınlanma

Bloomberg’in haberine göre Çinli Geely, uçan taksi girişimini potansiyel iflastan kurtaracak bir anlaşmayla Alman Volocopter’in kontrolünü ele geçirmek için ileri düzeyde görüşmeler yapıyor.

İsimlerinin açıklanmasını istemeyen kişiler, Geely’nin şirkete yeni sermaye enjekte edecek bir konsorsiyuma liderlik ederek Volocopter’in çoğunluk hissesini almayı görüştüğünü söyledi.

Bu kişilerden biri, finansman turunun yaklaşık %85 mülkiyet karşılığında yaklaşık 95 milyon dolar olacağını söyledi. Söz konusu kişi, Alman sanayici Gerhard Sturm’un aile ofisinin de anlaşmaya katılacağını söyledi.

Anlaşma tamamlanırsa, girişimin değerinin 2022’deki 1,9 milyar dolarlık zirveden yaklaşık 110 milyon dolara düşeceğini de sözlerine ekledi. Bir kişi, Geely grubunun durum tespiti üzerinde çalıştığını ve önümüzdeki ay bitirmeyi hedeflediğini söyledi.

Volocopter diğer potansiyel teklif sahipleriyle de görüşmelerde bulundu. Şartlar konusunda nihai bir karar verilmedi ve anlaşma hâlâ suya düşebilir.

Çin hükümetinin, Alman otomobil üreticilerini zor durumda bırakan elektrikli araç endüstrisiyle birlikte “alçak irtifa” ekonomisini güçlendirmeyi bir öncelik haline getirdiği belirtiliyor.

Volocopter’in bir temsilcisi bir e-postada, “Devam eden finansman ve sözleşme yükümlülükleri nedeniyle yatırımcı isimlerini, toplanan miktarları veya geleceğe yönelik tahminleri açıklamayacağız,” dedi.

Yetkililer, Geely anlaşmasıyla birlikte Volocopter’in gelecekteki taksilerinin üretimini Çin’e taşımayı değerlendirdiğini söyledi. Mevcut, daha küçük model Almanya’da üretiliyor.

Volocopter temsilcisi, Almanya’daki tesisi verimli üretim uygulamaları üzerinde çalışmak için bir “referans tesis” olarak gördüklerini söyledi. Yetkili, bunun şirkete denizaşırı ülkelere açıldıkça ölçek büyütmek için bir plan sağlayacağını da sözlerine ekledi.

2011 yılında kurulan Volocopter, elektrikli dikey kalkış ve iniş ya da sektörün EVTOL olarak adlandırdığı yöntemi geliştiren bir dizi girişim arasında yer alıyordu. Alman firmaları ve aralarında Mercedes-Benz, DB Schenker, Blackrock ve Suudi Arabistan’ın fütüristik şehir projesi Neom’un da bulunduğu küresel yatırımcılardan 600 milyon dolar topladı.

Girişim, 2022 yılında nakdini tüketti ve genel müdürünü değiştirdi. Volocopter, VoloCity adlı iki kişilik ilk ticari hava aracını bu yaz Paris’te düzenlenecek Olimpiyatlarda tanıtmayı planlıyordu fakat son teslim tarihini kaçırdı.

Volvo’nun büyük sahibi Geely bu alandaki ilk yatırımını 2019’da yaptı. Çin pazarında, Amerikalı rakiplerinden çok daha ucuza mal olacak araçlar geliştiren bir dizi EVTOL umuduna sahip. Ekim ayında Çinli yetkililer, EHang’ın hava taksilerinin denemelerine bu yıl başlaması için yeşil ışık yakmıştı.

DİPLOMASİ

“Borrell, İsrail ile siyasi diyaloğun askıya alınmasını önerdi”

Yayınlanma

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in, Gazze’de insan hakları ve uluslararası hukuku ihlal ettiği iddiaları üzerine İsrail ile siyasi diyaloğun askıya alınmasını teklif ettiği öne sürüldü.

Euronews’ün ismi verilmeyen AB yetkilileri ve diplomatlara dayandırdığı haberine göre, Borrell, İsrail ile siyasi görüşmeleri askıya alma önerisini dün büyükelçiler düzeyinde yapılan toplantıda gündeme getirdi.

Borrell’in Gazze’de insan hakları ve uluslararası hukuku ihlal ettiği iddialarını gerekçe göstererek sunduğu öneriyi, 18 Kasım’da düzenlenecek AB Dışişleri Bakanları toplantısında tartışmaya açması bekleniyor. Önerinin uygulanması üye ülkeler arasında oybirliğine varılmasıyla mümkünken, Birlik içinde İsrail-Filistin konusundaki bölünmeler nedeniyle anlaşmaya varılması olası görülmüyor.

Kaynaklar, toplantıda söz alan büyükelçilerin çoğunun öneriye ilişkin olumsuz görüş bildirdiğini aktardı.

Kaynaklardan biri, “Bu öneri her şeyden önce ilişkilerde bir şeylerin yanlış gittiğine dair siyasi sinyaldir. Aynı zamanda İsrail’i nihayet eylemlerini açıklamaya ve haklılığını ispatlamaya zorlamanın bir yolu olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

İspanya ve İrlanda, Ortaklık Anlaşması’nın gözden geçirilmesini istemişti

İspanya ve İrlanda, 14 Şubat’ta AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e mektup göndererek AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nda öngörülen insan hakları ve demokratik ilkelere ilişkin yükümlülüklerin ihlal edilip edilmediğinin “acilen gözden geçirilmesi” talebinde bulunmuş ancak bu konuya dair herhangi bir adım atılmamıştı.

Haziran 2000’de yürürlüğe giren AB-İsrail Ortaklık Anlaşması, İsrail’e AB pazarında birçok imtiyaz tanırken aynı zamanda siyasi ve kültürel diyaloğun da temelini oluşturuyor.

İspanyol ve İrlandalı liderin de atıfta bulunduğu anlaşmanın ikinci maddesi İsrail’in insan hakları ve demokratik ilkelere saygı duymasını gerektiriyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

AB ve Mercosur aralık başında ticaret anlaşmasına varmayı hedefliyor

Yayınlanma

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan kişilerin POLITICO’ya verdiği bilgiye göre, Avrupa Komisyonu ve Mercosur ülkeleri uzun süredir devam eden ticaret anlaşması müzakerelerini aralık ayı başında sonuçlandırmayı hedefliyor.

Çiftçilerin çarşamba günü Brüksel’de ve bu hafta içinde de Fransa’da anlaşmaya karşı mitingler düzenlemesi bekleniyor.

Önümüzdeki hafta Rio de Janeiro’da yapılacak olan G20 liderler zirvesi, üzerinde çeyrek asırdır çalışılan anlaşmanın yapılacağı an olarak görülüyordu.

“Tüm kartlar masada. Ursula’nın [von der Leyen] boş yere uçmaması için bir anlaşmanın yakın olduğundan emin olmak istiyorlar,” diyen AB-Mercosur görüşmelerine aşina bir kişi, zirvenin Çin’in gölgesinde geçmesinden endişe edildiği için anlaşmanın imzalanmasının ertelenebileceğini kaydetti.

Bir Komisyon yetkilisi, kalan boşlukları kapatmak üzere 25 Kasım haftasında Brezilya’da yüz yüze bir görüşme turunun planlandığını söyledi. Yetkili, anlaşmanın sonuçlandırılması için bir zaman çizelgesi vermekten kaçındı ama Mercosur ülkelerinin (Brezilya, Arjantin, Uruguay, Paraguay ve yeni gelen Bolivya) anlaşmanın bir an önce imzalanması için baskıyı artırdıklarını vurguladı.

Uruguay, Javier Milei liderliğindeki Arjantin’in bloğun dönem başkanlığını devralacağı 2-4 Aralık tarihleri arasında Mercosur zirvesine ev sahipliği yapacak.

Çin korkusu AB’yi anlaşma için hızlanmaya zorluyor

“Otomobiller için inekler” anlaşması ticaret engellerini kaldıracak ve küresel GSYİH’nin beşte birini oluşturan yaklaşık 800 milyon kişilik bir ortak pazar yaratacak. Almanya’nın başını çektiği Avrupalı ülkeler için bu anlaşma, Çin’in Güney Amerika kıtasındaki iktisadi etkisini genişletmesi ve Avrupalı işletmeleri bir kenara itmesi nedeniyle gecikmiş bir anlaşma.

AB’nin yeni dışişleri bakanı Kaja Kallas salı günü yaptığı açıklamada, “[Mercosur] ile bir ticaret anlaşması yapmazsak, bu boşluk gerçekten Çin tarafından doldurulacak,” dedi. Eski Estonya Başbakanı, 2020 ile 2022 yılları arasında Latin Amerika’daki Çin yatırımlarının 34 kat arttığını söyledi.

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan kişiler, müzakerelerin henüz sonuçlanmadığını, kamu alımları, anlaşmanın çevresel bölümleri ve yasal yapısıyla ilgili konuların resmi olarak kapanmadığını söyledi.

Mercosur ülkeleri özellikle AB’den daha fazla esneklik ve yerel şirketlere AB’li rakipleriyle rekabet etme şansı vermek için zaman istiyor. Brezilya da kendi yerel otomobil endüstrisini AB’nin özellikle elektrikli araç ithalatından korumak istiyor.

Fransa hâlâ ayak sürüyor ama Macron’un bu sefer işi zor

Fransa Ticaret Bakanı Sophie Primas daha önce POLITICO’ya Mercosur ülkelerinin Mercosur zirvesine kadar anlaşmayı tamamlamak için acele ettiklerini söylemişti. Primas, AB’nin anlaşma yoluyla Çin’in Latin Amerika’daki hegemonyasına meydan okuyabileceği fikrine pek inanmıyor.

Tarımsal gıda ithalatı dalgasından korkan Fransa, geçen ocak ayında Mercosur müzakerelerini tam da bitmeye yaklaşmışken engellemeyi başarmıştı. Fakat bu kez, Avrupa Parlamentosu ve Ulusal Meclis seçimlerdeki yenilgilerin ardından nüfuzunu kaybeden Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un anlaşmayı durdurması daha zor olacak.

Bu arada Fransa’nın iki meclisinden 600’den fazla Fransız milletvekili Le Monde gazetesinde Leyen’e seslenerek, “Mercosur ile bir anlaşmanın imzalanması ve kabul edilmesi için demokratik, iktisadi, çevresel ve sosyal koşulların karşılanmadığını” söyleyerek anlaşmanın yapılmaması için bir çağrı yayınladı.

Paris, Roma’yı anlaşmaya karşı çıkmaya ikna edemedi

Paris’in, üye ülkeler arasında nihayet oylamaya sunulduğunda anlaşmayı engellemek için ihtiyaç duyacağı (AB nüfusunun en az yüzde 35’ini temsil eden) nitelikli azınlığı bir araya getirmesi pek mümkün görünmüyor.

Geçtiğimiz haftalarda Paris, diğer AB ülkelerini anlaşmayı engellemeye ikna etmek için diplomatik bir atak başlattı.

Dosya hakkında doğrudan bilgi sahibi iki diplomata göre Fransa, İtalyan hükümetini ikna etme çabalarında başarısız oldu.

Roma, Fransa’da olduğu gibi İtalya’da da siyasi patlamaya yol açabileceği endişesiyle anlaşmayı şu ana kadar sadece çekingen bir şekilde savunuyordu.

“Fransa’nın direnişi sembolik, savaşı çoktan kaybetti”

Macron, Brezilya’daki G20’ye zirvesine katılmadan önce cumartesi günü Milei ile görüşmek üzere Arjantin’e giderken, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de 20 Kasım’da Buenos Aires’i ziyaret edecek.

Fransız bakanlar kamuoyu önünde anlaşmaya karşı çıkarken ve anlaşmayı engelleyen azınlığı bir araya getirme çabalarını artırırken, Başbakan Michel Barnier düşük bir profil çizdi.

Barnier bugün (13 Kasım) Brüksel’de Leyen ve AB ticaret komiseri Valdis Dombrovskis ile görüşecek. Ofisinden yapılan açıklamaya göre, muhafazakar başbakanın mevcut haliyle karşı çıktığı Mercosur anlaşmasını gündeme getirmesi bekleniyor.

Eleştirmenler Fransa’nın muhalefetinin sembolik olduğunu ve Paris’in savaşı çoktan kaybettiğini söylüyor. 

Fransa yıllardır Paris iklim anlaşmasına saygı gösterilmesini, yani Mercosur ülkelerinin iklim hedeflerini ihlal etmeleri halinde anlaşmanın askıya alınmasını ve ormansızlaşmaya karşı yasal olarak bağlayıcı yükümlülükler getirilmesini talep ediyordu.

Fransa’ya güvence vermek ister gibi görünen Avrupa Komisyonu, Mercosur ülkelerinin bu hükümlere yönelik herhangi bir yaptırıma karşı çıkacaklarını defalarca vurgulamalarına rağmen, müzakerelerin son aşamasında Fransız taleplerini kabul etmek için mücadele edeceğinin sinyalini verdi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Peru’nun Çin tarafından inşa edilen mega limanı bölgesel ticareti dönüştürmeye hazırlanıyor

Yayınlanma

Peru’nun Pasifik kıyısında Çin tarafından inşa edilen ve bölgesel ticareti dönüştürecek olan Chancay Limanı’nda kurdele kesimi öncesinde Çin yapımı ZPMC insansız vinçler rıhtımda sıralandı.

BYD kamyonetler mühendisleri taşımak için hazır beklerken, Huawei 5G internet kuleleri de otomatik operasyonu yürütmek için yeni inşa edildi.

Financial Times’a göre, perşembe günü açıldığında Chancay’i işletecek olan Çin devletine ait denizcilik devi Cosco Shipping’in liman halkla ilişkiler müdürü Mario de las Casas, “Her şey Çin malı,” dedi. Peru ve Çin bayrakları sokak lambalarında dalgalanırken “Bu sadece Peru için değil tüm bölge için büyük bir fırsat” diye ekledi.

Perulu yetkililer, Cosco’nun yerel madenci Volcan ile birlikte inşa ettiği limanın, büyük bir bakır ve meyve üreticisi olan Peru’yu Güney Amerika’nın Singapur’una dönüştüreceğini ve derin sularında daha büyük gemileri barındırabileceği için kıtanın Pasifik kıyısı boyunca deniz ticaretini alt üst edeceğini savunuyor.

Ancak, Çin’in diğer bir dizi altyapı yatırımını takip eden 3,6 milyar dolarlık projenin, aslında Peru’nun liman üzerindeki egemenliğini devretmesi anlamına geldiği yönünde eleştiriler de var.

Latin Amerika’da artan Çin etkisinin stratejik bir sorun teşkil ettiğini düşünen ABD, limanın Çin savaş gemileri tarafından kullanılabileceği uyarısında bulundu. Bu gelişme, Çin’e karşı daha sert bir tutum takınan ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’la bir çekişme alanı yaratabilir.

Devlet ziyareti öncesinde APEC zirvesine katılmak üzere bu hafta Peru’da bulunan Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, perşembe günü Peru Devlet Başkanı Dina Boluarte ile birlikte 80 km uzaklıktaki Lima’dan video bağlantısı yoluyla Chancay’ın açılışına katılacak.

ABD Başkanı Joe Biden da başkan olarak Güney Amerika’ya yaptığı ilk ve son ziyaretinde APEC zirvesi için kentte olacak.

Mayıs ayında, Cosco ile yaşanan bir anlaşmazlığın ortasında, Perulu kanun koyucular Cosco’ya Chancay’ı işletmesi için münhasır haklar tanıyan bir yasa çıkardılar. Bazı analistlere göre bu, Peru’nun dünyaya açılan penceresi olan kendi limanları üzerindeki egemenlik iddiasının özüne aykırı.

Peru Ulaştırma Bakanı Raúl Pérez-Reyes, Chancay’in Peru’nun gümrük ve liman yetkilileri tarafından denetleneceğini savunarak bu endişelere yanıt verdi.

Pérez-Reyes, “Bu durumda bu bir Çin sermayesi yatırımıdır, ancak İngiliz veya Kuzey Amerika sermayesi ile tamamen aynıdır … hiçbir durumda egemenliğimiz kaybolmaz” dedi.

Limanın Peru’nun gelişen tarım sektörünün büyümeye devam etmesini sağlayacağını söyledi. “Chancay’in yapacağı şey kargonun bir kısmını yeniden yönlendirmek ve doğrudan Asya’ya göndermek olacak”diye ekledi.

Cosco, 3.6 milyar dolarlık inşaat maliyetinin 1.3 milyar dolarlık kısmının ilk aşamada yatırıldığını söyledi. Derin su limanı, konteynerler için bir endüstri standardı olan 22.000 yirmi fit eşdeğer birim veya TEU kapasitesi ile dünyanın en büyük nakliye gemilerinden bazılarını yanaştırabilir. Güney Amerika’nın Pasifik kıyısındaki başka hiçbir liman bu büyüklükteki gemileri kabul edemiyor.

Chancay, daha önce Peru’dan Çin’e 35 gün süren yolculuğu en az 10 güne indirecek, yani gemiler artık Meksika’nın Manzanilla limanında ya da Kaliforniya’nın Long Beach limanında mola vermek zorunda kalmayacak.

Cosco, bazen Asya’ya ya da Panama Kanalı üzerinden doğuya giden Brezilya kargolarının da en az 10 günlük seyahat süresinden tasarruf edeceğini söyledi.

Mayıs ayında kabul edilen bir kabotaj yasası, kargonun karaya çıkmadan önce Peru limanları arasında hareket etmesine olanak tanıyarak yollarda harcanan zamandan tasarruf edilmesini sağlayacak. Cosco, Ekvador, Şili ve Kolombiya’dan küçük gemilerin Peru’nun diğer limanlarına mal gönderebileceğini söyledi. Bu mallar daha sonra Chancay’e taşınacak ve buradan ihraç edilecek.

Pérez-Reyes, Peru’nun Pasifik kıyısına ulaşmadan önce Brezilya’nın tarım merkezleri Acre ve Rondônia’dan geçen Güney Okyanuslararası Otoyolu’nun kullanılmasıyla Brezilya’nın da bundan faydalanacağını söyledi.

ABD-Çin rekabeti

Pekin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin bir parçası olan Chancay, Çinli bir madenci olan MMG’ye ait Peru’nun en büyük bakır madeni Las Bambas’ı da içeren Çin yatırımları portföyüne ekleniyor.

Nisan 2023’te China Southern Power Grid, ülkenin başkenti Lima’nın kuzey kesimine elektrik sağlayan Enel’in Peru elektrik işini satın aldı. Lima’nın elektrik arzının geri kalanı 2020 yılında, Peru’da bir hidroelektrik barajına da sahip olan Çin’in Three Gorges Corporation şirketine satıldı.

Peru mart ayında, Ica yakınlarında bir demir cevheri madeni işleten Çinli Jinzhao şirketinin bir iştirakine güneyde bir liman inşa etme ve işletme imtiyazı verdi.

Buna karşılık Peru Ticaret Bakanı Úrsula León, ABD’nin yatırım yapma fırsatını kaçırdığını söyledi. Pekin ve Washington’un Lima ile serbest ticaret anlaşmaları bulunuyor ve ilkinin Xi’nin ziyareti sırasında STA’sını güçlendirmesi bekleniyor.

Çin, Peru’nun en büyük ticaret ortağı ve 2023 yılında toplam 23.1 milyar dolar değerindeki ihracatın büyük kısmını bakır, demir ve balık unu oluşturdu. ABD’ye yapılan ihracat ise 9.1 milyar dolar.

ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Peru ile Chancay’i görüştüğünü ve “tüm kilit altyapı projeleri için yeterli gözetim, güvenlik, düzenleme ve adil rekabetin önemini” dile getirdiğini söyledi.

Yetkili, “Ortaklarımızdan ABD ve [Çin] arasında seçim yapmalarını istemiyoruz, ancak ABD ile ortaklığın faydalarını gösteriyoruz” dedi.

Çin şu anda Güney Amerika’nın en büyük ticaret ortağı ve kritik madenler, ulaşım ve enerji projelerinde önemli bir yatırımcı. Pekin, Washington’un hegemonya ve jeopolitik avantaj arayışı olarak adlandırdığı yaklaşıma karşıt bir yaklaşımla, denizaşırı projelerinin karşılıklı fayda sağlamayı amaçladığını söylüyor.

Analistler, ABD başkanı seçilen Trump’ın korumacı politikalar izlemesi ve Çin’e karşı sert bir tutum takınması beklendiğinden Peru’nun arada kalabileceği görüşünde.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English