Bizi Takip Edin

Diplomasi

Colani ile Macron görüştü, Lazkiye liman işletmesi Fransız şirkette kaldı

Yayınlanma

Suriye’nin yeni HTŞ yönetiminden yapılan açıklamaya göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron çarşamba günü Suriye’nin “geçici cumhurbaşkanı” Ahmed eş-Şara (Ebu Muhammed el-Colani) ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek kendisini görevine başlaması dolayısıyla tebrik etti ve Fransa’yı ziyaret etmeye davet etti.

Açıklamada Macron’un Colani’yi Suriye’nin Beşar Esad yönetiminden “kurtuluşu” dolayısıyla kutladığı ve kendisini “önümüzdeki haftalarda Fransa’yı ziyaret etmeye” davet ettiği kaydedildi.

Suriye Cumhurbaşkanlığı açıklamasında ayrıca Macron’un ülkesinin “[Suriye’nin] büyümesini ve toparlanmasını kolaylaştırmak için [uygulanan] yaptırımların kaldırılması” yönündeki çabalarını teyit ettiği belirtildi.

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas Avrupa Birliği’nin Şam’a yönelik yaptırımları hafifletmeyi değerlendirdiğini söylemişti.

Hem Birleşmiş Milletler hem de AB ve ABD, Esad yönetimine katı yaptırımlar uygulamış ve Suriye ekonomisine büyük darbe vurmuştu.

Ocak ayının başlarında ABD, Suriye’deki insani yardım işlemleri üzerindeki bazı kısıtlamaları gevşetmiş ama yaptırımları sürdürmüştü.

Suriye yönetimine göre Colani Macron’a, “Suriye halkı üzerindeki ekonomik yaptırımların ve Suriye topraklarında tam bir birliğin sağlanamamasının yarattığı mevcut zorlukların” altını çizdi.

Suriye yönetimine göre Macron ve Colani ayrıca “Suriye’deki güvenlik sorunlarını ve burada güvenlik ve istikrarın korunması için işbirliği yapma ihtiyacını” da ele aldılar. 

Colani’nin “Suriye’nin ortaklarıyla aynı güvenlik kaygılarını paylaşarak bölgenin ve dünyanın aktif ve olumlu bir parçası olacağını” söylediği aktarıldı.

Öte yandan Şam’daki yeni yönetim, CMA CGM’nin Lazkiye limanındaki konteyner terminali kira sözleşmesini yeniden müzakere etti ve Fransız gemisinin değiştirilmiş koşullar altında tesisi işletmeye devam etmesine izin verdi. 

CMA CGM, Lazkiye’deki konteyner terminalini işletmek üzere 2009 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Beşar Esad yönetimi altında bir sözleşme imzalamıştı. İlk kira sözleşmesi on yıllık bir süre için yapılmış ve karşılıklı mutabakatla beş yıl için yenilenmişti.

Sözleşmenin 2019 yılında sona ermesi üzerine CMA CGM, devam eden savaş nedeniyle Suriye üzerindeki yoğun uluslararası baskıya rağmen sözleşmeyi 2024 yılına kadar yeniledi.

2024 yılında CMA CGM, Esad yönetimi tarafından bir kez daha, bu kez çok daha uzun bir süre olan 30 yıl için yenilenmeye davet edildi. 

CMA CGM savaş boyunca liman işletmesinde kalsa da, örneğin Filipinli operatör ICTSI, 2013 yılında Tartus Konteyner Terminalindeki uzun vadeli kira sözleşmesini feshetmişti. ICTSI’nin ayrılmasından sonra Tartus kontratı bir Rus operatöre devredilmişti ama bu lisans HTŞ iktidarı tarafından iptal edildi. 

Reuters’a göre, HTŞ’nin limanlar müdürlüğü CMA CGM’yi Lazkiye’de bazı değişikliklerle tutmaya karar verdi. Müdürlük çarşamba günü yaptığı açıklamada Fransız şirketinin Lazkiye’deki faaliyetleri için revize edilmiş bir sözleşme üzerinde anlaşmaya varıldığını duyurdu.

Değişikliklerin revize edilmiş bir kira süresi ve operatör ile hükümet arasındaki revize edilmiş gelir paylaşımını içerdiği söyleniyor. 

Avrupa Birliği, Suriye ekonomisi üzerindeki yaptırımları kademeli olarak kaldırarak, AB’li nakliyecilerin Lazkiye ve Tartus ile on yıldan bu yana ilk kez düzenli Akdeniz ticaretine yeniden başlamasına olanak sağlıyor.

Suriye ekonomisi konusunda uzmanlaşmış bir danışmanlık şirketi olan Karam Shaar Advisory, CMA CGM’nin kurucusu Jacques Saade’nin ailesinin Lazkiye ile bağları olduğunu ve bunun da firmaya kalmak için ek bir neden sağlayabileceğini belirtti.

Diplomasi

Almanya ile Fransa arasındaki yeni nesil savaş uçağı sorunu sürüyor

Yayınlanma

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Avrupa’nın yeni nesil savaş uçağı programına desteğini yineledi, fakat projenin yapısı konusunda Fransa ile devam eden gerginliği kabul etti.

Berlin’de NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile birlikte konuşan Merz, 2040 yılına kadar mevcut savaş uçağı filosunu yenilemek için başlatılan milyarlarca avroluk bir girişim olan Gelecek Savaş Hava Sistemi (FCAS) konusunda Paris ve Madrid ile yapılan geçmiş anlaşmalara bağlı olduğunu söyledi.

Merz, “FCAS ile ilgili olarak Fransa ve İspanya ile yaptığımız anlaşmalara kesinlikle bağlı kalmak istiyorum,” diyerek, bunu “Avrupa savunması için iyi bir proje” olarak nitelendirdi ve Almanya’nın operasyonel gereksinimlerini karşılamak için “bu tür uçaklara ihtiyaç olduğunu” ekledi.

Merz’in açıklamaları, Fransız sanayi oyuncularının programın temel unsuru olan yeni nesil savaş uçağı projesinin yüzde 80’ini talep etmesiyle Berlin ve Paris arasında gerginliğin tırmandığı bir dönemde geldi. Bu talep, Alman sanayi ve hükümetinde endişe yarattı.

Merz çarşamba günü, sınır ötesi anlaşmazlıkların hâlâ çözülmediğini kabul etti. Şansölye, “Fransa’da yapılan görüşmeler” olarak nitelendirdiği konuyla ilgili olarak, “Bu konuyu önümüzdeki birkaç ay içinde kesin olarak netleştirmeye karar verdik. Bu konsorsiyumun yapısı konusunda farklı görüşler hâlâ çözülmedi,” diye ekledi.

Merz’in açıklamaları, POLITICO’nun Almanya’nın bu girişimdeki başlıca endüstri ortağı olan Airbus’ın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bu ayın sonunda Berlin’i ziyaret etmeden önce siyasi bir yeniden düzenleme yapılmazsa projenin çökebileceği uyarısında bulunmak için şansölye ile görüşme talep ettiğini bildirmesinden sonra FCAS hakkında yaptığı ilk kamuoyu açıklaması oldu.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Parlamento komitesi: İran, İngiltere için ‘kalıcı bir tehdit’

Yayınlanma

İngiltere parlamentosunun istihbarat ve güvenlik komitesi, İran’ın İngiltere için “kalıcı ve öngörülemez” bir risk oluşturduğu uyarısında bulundu.

Geçen yılki genel seçimler nedeniyle yayınlanması ertelenen İran güvenlik raporu, İngiliz hükümetini Tahran’ın etkisine karşı önlemleri güçlendirmeye çağırdı.

Komite başkanı Lord Beamish, “İran, Birleşik Krallık, Birleşik Krallık vatandaşları ve Birleşik Krallık’ın çıkarları için geniş kapsamlı, kalıcı ve öngörülemez bir tehdit oluşturmaktadır,” iddiasında bulundu.

Beamish, İran’ın devlet politikası aracı olarak “suikastı kullanmaya istekli olduğunu” göz önünde bulundurarak, Birleşik Krallık’ta bulunan muhaliflere ve rejim karşıtlarına yönelik fiziksel tehdidin keskin artışından “özellikle endişe duyduklarını” ekledi.

Raporda, 2022’nin başından bu yana İran’ın Birleşik Krallık’ta yaşayan kişilere yönelik tehditlerinde “önemli bir artış” olduğu ve bu tehditlerin “İngiliz vatandaşlarına veya Birleşik Krallık’ta yaşayan kişilere yönelik 15 cinayet veya kaçırma girişimini” içerdiği belirtildi.

Raporda, “Bu tehdit, muhaliflere ve rejim muhaliflerine yoğun bir şekilde odaklanıyor. Birleşik Krallık’taki Yahudi ve İsrail çıkarlarına yönelik tehdit de artıyor,” denildi ve saldırıların çoğunun “üçüncü taraf ajanlar” aracılığıyla gerçekleştirildiği öne sürüldü.

Raporda, “İran, Birleşik Krallık’taki muhalif, Yahudi ve İsrail hedeflerine yönelik saldırıları Birleşik Krallık’a yönelik saldırılar olarak görmüyor,” denildi.

Rapor, İngiliz hükümetini ve uluslararası ortaklarını, bu tür saldırıların aslında Birleşik Krallık’a yönelik saldırılar olduğunu ve uygun şekilde yanıtlanacağını İran’a her fırsatta açıkça belirtmeye teşvik ettiğini duyurdu.

Raporda, İran’ın “gizli yabancı nüfuz”u izlemek için İngiliz hükümetinin yeni kayıt defterinde Rusya ile birlikte en üst sıraya yerleştirilmesinden kısa bir süre sonra yayınlandı.

Komite, 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonu ve ardından Orta Doğu’da çıkan çatışmalardan önce, Ağustos 2021’den Ağustos 2023’e kadar delil topladı.

Raporu hazırlayanlar, “Orta Doğu’daki manzaranın önemli ölçüde değiştiğini” kabul ederken, İran’ın faaliyetlerine ilişkin daha geniş bakış açısının “hâlâ geçerli olduğunu” belirtti.

Raporda, İran’ın casusluk ve siber tehditlerine karşı uyarıda bulunuldu ve Birleşik Krallık’ın “öncelikli hedef” olduğu belirtildi, fakat bu tehdidin Rusya ve Çin’in oluşturduğu tehditten “daha dar” ve “daha az sofistike” olduğu ifade edildi.

Raporda, hükümetin İran tehdidine daha uzun vadeli bir yaklaşım benimsemesi tavsiye edildi ve acil krizlere yanıt olarak hükümetin çok fazla “yangın söndürme” faaliyetinde bulunduğu belirtildi.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Lavrov ve Rubio, Ukrayna, İran ve Suriye’yi görüştü

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Malezya’nın başkentinde bir araya geldi. Görüşmede Ukrayna, İran ve Suriye’deki durum ele alınırken, Rubio, Rusya’nın Ukrayna konusunda esneklik göstermemesinden duyulan hayal kırıklığını iletti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Malezya’nın başkentinde gerçekleştirdikleri görüşmede Ukrayna, İran ve Suriye’deki durum başta olmak üzere bir dizi uluslararası sorunu ele aldı.

ABD tarafı, Rusya’nın Ukrayna meselesindeki tutumundan duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, Rusya ise iki ülke arasında doğrudan uçuşların yeniden başlatılmasını gündeme getirdi.

Görüşmenin ardından açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Lavrov ile yaptığı görüşmenin “önemli ve samimi” olduğunu belirtti.

Rubio, Başkan Donald Trump’ın, Rus tarafının Ukrayna ihtilafının çözümünde esneklik göstermemesinden dolayı hayal kırıklığına uğradığını Lavrov’a ilettiğini söyledi.

Rubio, “Bu çatışmanın nasıl sona erebileceğini belirleyen bir yol haritasına ihtiyacımız var,” diye konuştu.

Moskova’dan işbirliği ve hava bağlantısının yeniden kurulması vurgusu

Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan resmi açıklamada ise görüşmenin, çatışma durumlarına barışçıl çözümler bulma ve Rusya-ABD iktisadi ve insani işbirliğini yeniden tesis etme yönündeki karşılıklı niyeti teyit ettiği vurgulandı.

Açıklamada, Rusya ile ABD arasında doğrudan hava bağlantısının yeniden kurulmasının bu sürece katkı sağlayabileceği ifade edildi.

Bakanlık, “İkili diplomatik misyonların işleyişinin normalleştirilmesi için daha fazla çalışmanın önemi vurgulandı,” ifadelerine yer verdi.

Açıklamanın devamında Moskova, “Rusya ve ABD dışişleri bakanlıkları arasındaki yapıcı ve karşılıklı saygıya dayalı diyalog, karşılıklı çıkar sağlayan ve genişleyen bir dizi konuda devam edecektir,” mesajını verdi.

ABD’den Rusya’nın enerji sektörünü hedef alan yeni yaptırım hamlesi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English