Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Dünya Dopingle Mücadele Ajansı: ABD ile Çin arasında kaldık

Yayınlanma

Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (Wada), ABD ve Çin arasındaki jeopolitik gerginliklerin Olimpiyat sahnesine de sıçramasıyla, iki ülke arasındaki çekişmenin “haksız yere arasında kaldığını” söyledi.

Çin’in yüzücüleri, bir dizi doping iddiasının ardından ABD’nin Wada’nın bunu örtbas ettiği yönündeki tartışmalı iddialarıyla gündeme geldi.

Paris’e giden Çinli yüzücüler diğer bazı ülkelere kıyasla iki kat daha fazla doping testine tabi tutuldu ve bu da performanslarını engellemek için bir komplo kurulduğu suçlamalarını körükledi.

Wada salı günü yaptığı açıklamada, “süper güçler arasındaki jeopolitik gerginliklerin ortasında kaldığını fakat buna katılma yetkisi olmadığını” söyledi.

Wada medya ilişkileri başkanı James Fitzgerald BBC’ye yaptığı açıklamada, “[ABD’deki] bazı kişiler sadece söz konusu atletlerin Çinli olması temelinde siyasi puan kazanmaya çalışıyorlar. Sonuç olarak bu durum dopingle mücadele sistemi içinde güvensizlik ve bölünme yaratmıştır,” dedi.

Geçtiğimiz hafta Wada, “karalayıcı” suçlamalar nedeniyle ABD’li muadili Usada’ya karşı yasal işlem başlatmayı düşündüğünü söylemişti.

Usada, Wada ve Çin’in dopingle mücadele ajansı Chinada’yı, “pozitif testlerin üstünü örten ve cesur ihbarcıların seslerini bastıran kirli eller” arasında yer almakla suçlamıştı.

ABD’li Kongre üyeleri de Wada’yı Çinli yüzücüler hakkındaki doping iddialarını gerektiği gibi soruşturmamakla itham ettiler; hatta geçen salı Beyaz Saray’a kurumun fonlarını kesme yetkisi veren bir yasa tasarısı sundular.

Fitzgerald, “Kongre üyeleri ve senatörler kendilerini dopingle mücadelenin büyük ölçüde teknik olan dünyasına soktuklarında, bu bilimsel ve hukuki analiz olmaktan çıkıyor ve siyasi alana kayıyor,” dedi.

Gerçek neden bozuk gıda ve besin takviyeleri

Wada’nın salı günü yaptığı açıklama, New York Times’ın, biri bu yılın Olimpiyat takımında yer alan iki Çinli yüzücünün doping soruşturması geçirdiği ve daha önce açıklanmayan bir vakayla ilgili haberinin ardından geldi.

Bu iki yüzücünün 2022 yılında yasaklı bir steroid için yapılan testleri pozitif çıkmış, fakat yarışmalarına izin verilmişti. Çin’in dopingle mücadele ajansı, sporcuların büyük olasılıkla kontamine hamburger yerken bilmeden steroid tükettikleri sonucuna vardı.

Usada ise, Wada’yı Çin’in “farklı bir kurallar dizisi altında yarışmasına izin vererek sahayı kendi lehlerine çevirmekle” suçladı. Fakat Wada kararı savundu.

Wada, sporcuların besin takviyeleri ve saç testlerinin negatif sonuç verdiğini ve her iki yüzücünün de pozitif çıkan testten önceki ve sonraki günlerde negatif çıkan kontrol numuneleri verdiğini söyledi. İki yüzücünün bir yıldan uzun bir süre uzaklaştırıldığını ve daha sonra davalarının kapatıldığını ekledi.

Bu iki sporcunun vakalarının “farklı spor dallarından [Çinli] sporcuların dahil olduğu daha geniş bir vaka serisinin” parçası olduğunu belirten ajans, “Vaka sayısına bakılırsa, dünyanın çeşitli ülkelerinde bir kontaminasyon sorunu olduğu açıktır,” dedi.

Wada haziran ayında yaptığı bir açıklamada, et yiyen sporcuların bazen çiftlik hayvanları için büyüme destekleyici olarak kullanılan yasaklı bir madde olan clenbuterol almaları halinde uyuşturucu testlerinin pozitif çıktığını belirtmişti.

New York Times’ın sorularına yanıt olarak yapılan bu açıklamada, ajansın Çin’in yanı sıra Meksika, Guatemala ve diğer ülkelerdeki bulaşma vakalarını araştırdığı belirtildi.

Ajansın başkanı Olivier Niggli o dönemde ABD medyasının “et kontaminasyonu birçok ülkede sorunken sadece Çin hakkında sorular sorduğunu” belirtmiş ve “dopingle mücadeleyi siyasallaştırma girişimlerine” atıfta bulunmuştu.

ABD’li şampiyon yüzücü Katie Ledecky de tartışmaya dahil oldu

Tüm bunlar, nisan ayında New York Times’ın 2021 Tokyo Olimpiyatlarından aylar önce 23 Çinli yüzücünün performans arttırıcı ilaç testlerinin pozitif çıktığını bildirdiği daha büyük bir tartışmanın ardından geldi.

Fakat Çinli yetkililerin sonuçların kontaminasyondan kaynaklandığını tespit etmelerinin ardından yarışmalarına izin verildi. 30 kişilik takım Tokyo’da üçü altın olmak üzere altı madalya kazandı.

Test sonuçları pozitif çıkanlardan on biri de Paris Olimpiyatları için Çin yüzme takımına seçildi.

Öte yandan ABD’li yüzücü ve 11 kez Olimpiyat madalyası kazanan Katie Ledecky, 23 Çinli yüzücüyle ilgili haberlerin ardından dopingle mücadele düzenleyicilerine olan güveninin “tüm zamanların en düşük seviyesinde” olduğunu söylemişti.

Bağımsız soruşturma Wada’yı destekliyor

Fakat Wada’nın soruşturması, kalp ilacı trimetazidin (TMZ) adlı ilacın kaynağının “kontaminasyon olasılığını çürütecek durumda olmadığını” ortaya koydu.

Raporda, kontaminasyon teorisinin, test edilen sporcular arasında “sürekli olarak düşük TMZ konsantrasyonlarının yanı sıra doping paterninin bulunmaması” ile desteklendiği belirtildi.

Yani, birkaç gün boyunca yapılan test sonuçları tutarlı değildi, negatif ve pozitif arasında gidip geliyordu.

Bağımsız bir soruşturma, Wada’nın davayı kötü idare etmediğini ya da Çinli yüzücülere eğilimli davranmadığını ortaya koydu.

Çinli yüzücüler olağandan daha fazla teste tabi tutuldu

Skandallar dopingle mücadele yetkilileri üzerindeki baskıyı artırdı ve Çin yüzme takımı Paris’e vardığında standart olandan çok daha fazla teste tabi tutuldu.

Su sporlarını denetleyen World Aquatics’e göre, ocak ayından bu yana takımın 31 üyesinin her biri çeşitli anti-doping kuruluşları tarafından ortalama 21 kez test edildi.

Buna karşılık Avustralya’nın 41 yüzücüsü ortalama dört kez, ABD’nin 46 yüzücüsü ise ortalama altı kez teste tabi tutuldu.

Test enflasyonu bir dizi başka iddianın da ortaya atılmasına yol açtı. Çin Komünist Partisi’ne (ÇKP) yakın Global Times, Batılı güçleri “[Çin] yüzme takımını bozmak için doping testlerini kötüye kullanmakla” suçladı.

Global Times’a konuşan Şanghay’daki bir uluslararası siyaset profesörü, ABD’yi dopingle mücadele kurallarını domine etmekle itham etti.

Shen Yi, “acımasız ve etik dışı testlerin” Çin takımının antrenmanlarını aksattığını öne sürdü ve bunu “Olimpiyatlar için bir utanç” olarak nitelendirdi.

Çinli rekortmen yüzücü: Performansımız tehdit oluşturuyor

Erkekler 200 metre kurbağalamada dünya rekorunu elinde bulunduran Çinli yüzücü Qin Haiyang, kendilerine sürekli test yapılmasının “Avrupa ve Amerika takımlarının Çin takımının son yıllardaki performansları karşısında kendilerini tehdit altında hissettiklerini kanıtladığını” söyledi.

Qin, “Bazı hileler hazırlık ritmimizi bozmayı ve psikolojik savunmamızı yok etmeyi amaçlıyor. Ama biz korkmuyoruz,” dedi.

Geçen yıl dünya şampiyonasında 50m, 100m ve 200m kurbağalamada altın madalya kazanan Qin, Paris Olimpiyatları’nda erkekler 100m kurbağalama finalini yedinci sırada tamamlamıştı.

Bu eleştiri, sıkı testlerin “Çin yüzme takımını bozduğunu” söyleyen ve Qin’in performansını “son iki yıldaki herhangi bir yarışmadaki en kötü performans” olarak nitelendiren eski Çin dalış şampiyonu Gao Min tarafından da yinelendi.

Çin’in şu anki madalya sayısı bir altın, iki gümüş ve iki bronz.

Tokyo’da 100 metrede gümüş madalya kazanan Çin’in “kelebek kraliçesi” Zhang Yufei, Paris’teki bronz madalya için gözyaşlarına boğuldu fakat doping testlerinin kendisi üzerinde büyük bir etkisi olmadığını söyledi.

Testler “biraz can sıkıcı” olsa da, Zhang Yufei asıl baskının hayal ettiğinden “çok daha büyük” olduğunu söyledi.

DİPLOMASİ

Çin Ticaret Bakanı, elektrikli araçlara yönelik gümrük tarifelerini görüşmek üzere İtalya’da

Yayınlanma

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao ile Roma’da bir araya gelmeden önce pazartesi günü yayınlanan röportajında, İtalya’nın Avrupa Komisyonu tarafından Çin’in elektrikli araç (EV) ihracatına yönelik olarak önerilen gümrük vergilerini desteklediğini söyledi.

Corriere della Sera gazetesine bir mülakat veren Tajani, “Şirketlerimizin rekabet gücünü korumak için AB Komisyonu’nun önerdiği vergileri destekliyoruz” dedi.

Bakan Wang Wentao, Avrupa Birliği’nin Çin yapımı elektrikli araçlara karşı açtığı sübvansiyon karşıtı davayla ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Avrupa’yı ziyaret ediyor.

Pazartesi günü Roma’da Tajani ile görüştü ancak İtalyan dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada elektrikli araçlara doğrudan atıfta bulunulmadı.

Açıklamada Tajani ve Wang’ın fikri mülkiyetin korunması, tarım-gıda sektöründe ticaret ve yatırım konularını ele aldıkları belirtildi.

İkili ayrıca Ukrayna’daki savaş ile Gazze ve Kızıldeniz’deki krizleri de ele alırken, İtalya Pekin’i Rusya’ya silah sevkiyatı ve Kızıldeniz’deki deniz taşımacılığının güvenliği konularının çözümüne yardımcı olmaya çağırdı.

Tajani, İtalya ile Çin arasındaki ilişkilerin yeniden canlanma aşamasından geçtiğini belirterek, şunları söyledi:

“Çin, Asya’daki ilk, AB üyesi olmayan ülkeler arasında ise ABD’den sonra ikinci ticaret ortağımızdır. Çin pazarına adil erişim ve şirketlerimiz, özellikle de KOBİ’ler ile tarım-gıda sektöründeki şirketler için eşit şartlara sahip olma ihtiyacını yinelemek istedim. Bu noktadan hareketle ekonomik işbirliğini güçlendirmek ve Roma ile Pekin arasındaki ticaret bilançosunu yeniden dengelemek için Çinli ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam etmek istiyoruz.”

Wang Wentao, ayrıca İtalyan Otomotiv Endüstrisi Birliği Başkanı Roberto Vavassori ile görüşmelerde bulundu.

Görüşmelerde, görüşmelerde Çin elektrikli araçlarına yönelik tarifeler ve EV sektöründe Çin ile İtalya arasında geliştirilebilecek işbirliği potansiyeli üzerinde durulduğu kaydedildi.

Wang 19 Eylül’de Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Ticaretten Sorumlu Komisyon Üyesi Valdis Dombrovskis ile görüşecek.

İtalya, temmuz ayında AB üyeleri arasında yapılan bağlayıcı olmayan bir oylamada gümrük vergilerini desteklemişti ancak Sanayi Bakanı Adolfo Urso geçen hafta Reuters’a yaptığı açıklamada müzakere edilmiş bir çözüm beklediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın bu yıl içinde Çin’i ziyaret etmesi ve Tajani’nin de heyette yer alması planlanıyor.

Ek tarifeler

Avrupa Komisyonu, AB’nin standart %10’luk otomobil ithalat vergisine ek olarak Çin’de üretilen elektrikli araçlara %35.3’e varan nihai tarifeler önermenin eşiğinde.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise çarşamba günü Çin’e yaptığı bir ziyaret sırasında AB üyeleri ve Avrupa Komisyonu’nun olası bir ticaret savaşını önlemek için pozisyonlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini söyledi.

Önerilen nihai vergiler AB’nin 27 üyesi tarafından oylamaya tabi tutulacak. AB nüfusunun %65’ini temsil eden 15 AB üyesinin nitelikli çoğunluğunun karşı oy kullanmaması halinde ekim ayı sonuna kadar uygulamaya konulacak.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Almanya ile Özbekistan arasında göç anlaşması

Yayınlanma

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, iki ülke arasında yeni bir göç anlaşmasına imza attı.

Özbek Cumhurbaşkanlığının açıklamasına göre, anlaşma dün (15 Eylül) Semerkant’ta gerçekleşen görüşmeler sırasında imzalandı.

Alman DPA ajansının haberine göre, bu anlaşma iki temel amaca hizmet ediyor: Birincisi, özellikle sağlık sektöründe olmak üzere nitelikli Özbek işçilerin Almanya’ya giriş sürecini kolaylaştırmak.

İkincisi ise, Almanya’da yasal kalma hakkı bulunmayan Özbek vatandaşlarının ülkelerine geri dönüşünü düzenlemek. Şu anda Almanya’da yaklaşık 13 bin 700 Özbek vatandaşı yaşıyor.

Scholz’un iki günlük Özbekistan ziyareti kapsamında, iki ülke arasında toplam sekiz farklı alanda iş birliği anlaşması imzalandı.

Bu anlaşmalar arasında veterinerlik ve hayvancılık, su kaynaklarının ve kritik madenlerin sürdürülebilir kullanımı ile ulaştırma alanlarında iş birliği yer alıyor.

Ayrıca, önde gelen Özbek ve Alman şirketleri arasında da bir dizi anlaşma yapıldı.

Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan, Rusya’ya yabancı işçi gönderen başlıca ülkeler arasında yer alıyor. Rusya’da çalışma amacıyla bulunan yabancıların yüzde 55 ila 60’ı Moskova ve St. Petersburg’da yaşıyor.

Scholz, Ukrayna’ya uzun menzilli silah verilmesine karşı çıktı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Kazakistan, Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya hazır

Yayınlanma

Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Roman Vasilenko, ülkesinin Moskova ile Kiev arasındaki barış görüşmelerinde arabuluculuk yapmaya veya bir müzakere mekânı sağlamaya hazır olduğunu belirtti.

Alman kamu yayın kurumu Deutsche Welle‘ye konuşan Vasilenko, “Kazakistan, başta olası bir arabulucu veya taraflar arasındaki görüşmeler için bir mekân olarak hizmet etmeye hazır olduğunu belirtmişti. Bu tutumumuz değişmedi,” dedi.

Ayrıca Vasilenko, Astana’nın ‘ölçülü bir tarafsızlık’ pozisyonu aldığını ve hem Rusya hem de Ukrayna ile ilişkilerini sürdürdüğünü vurguladı.

Ülke makamlarının Birleşmiş Milletler (BM) tüzüğüne ve devletlerin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu da ekleyen diplomat, “Zamanla hizmetlerimize ihtiyaç duyulacağını düşünüyoruz, bu nedenle ölçülü bir pozisyon alıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Bunun yanı sıra yetkili, savaşın Ukrayna, Rusya ve Kazakistan açısından büyük bir trajedi olduğuna işaret etti.

Geçtiğimiz hafta Doğu Ekonomi Forumu’nda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’nın 2022 baharında İstanbul’da varılan anlaşma temelinde Kiev ile müzakerelere dönmeye hazır olduğunu açıklamıştı.

Putin’e göre, o dönemde olası bir barış anlaşmasının neredeyse tüm parametreleri üzerinde uzlaşılmıştı, ancak İngiltere sürece müdahale etti ve Ukraynalı yetkililer ‘farklı bir yol izledi’. Putin, Çin, Hindistan veya Brezilya’nın barış görüşmelerinde arabulucu olabileceğini kabul etti.

Tokayev: Rusya’yı yenmek imkânsız, savaşın sürmesi insanlık için tehdit

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English