Bizi Takip Edin

AMERİKA

Exxon, 60 milyar dolarlık anlaşmanın ardından petrol üretimini artıracak

Yayınlanma

Exxon Mobil, dün açıkladığı ve kendisini stratejik öneme sahip ABD Permian Havzası’ndaki en büyük oyuncu haline getirecek olan 60 milyar dolarlık anlaşmanın parçası olarak üretimi artırma planlarını duyurdu.

Petrol devi, Pioneer Natural Resources’ı yaklaşık 60 milyar dolar değerinde bir hisse senedi anlaşmasıyla satın almayı planlıyor. Anlaşma Exxon’u ABD’nin en büyük petrol sahası olan Permian Havzası’ndaki en büyük oyuncu haline getirecek.

Anlaşmayı duyuran basın açıklamasına göre, birleşik şirketler önümüzdeki dört yıl içinde üretimi günde 700.000 varil artırarak 2027 yılına kadar toplam Permian üretimini günde 2 milyon varile çıkarmayı planlıyor.

Wells Fargo analistlerine göre bu rakam, iki şirketin ayrı ayrı belirlediği önceki üretim hedeflerine kıyasla %21’lik bir artış anlamına geliyor.

Tekelleşmede son aşama

Exxon CEO’su Darren Woods, antitröst incelemesiyle karşı karşıya kalacak olan birleşmeyle ilgili soruları yanıtlamak üzere analistlerle yaptığı görüşmede, “Arz maliyeti düşük varilleri, onlara umutsuzca ihtiyaç duyan bir pazara getiriyoruz. Yani bu ikisini bir araya getirdiğimizde, bu kesinti yapmakla ilgili değil, inşa etmekle ilgili,” dedi. Woods, Wall Street Journal’a verdiği ayrı bir röportajda ise, “Bu ülke için bir kazan-kazan,” iddiasında bulundu.

Exxon, anlaşma için antitröst onayı alma çabasının bir parçası olarak kendisini Amerikan ekonomisi için Suudi Arabistan’dan ya da geleneksel olarak Permian’ın verimliliğinin kaynağı olan daha küçük sondajcılardan daha güvenilir bir enerji kaynağı sağlayıcısı olarak konumlandırmaya çalışacak.

Beyaz Saray’ın ‘aşırı kâr’ kaygısı

Petrol endüstrisinin geçtiğimiz yıl yaşanan enerji fiyatları şokuna yavaş üretim tepkisi vermesi Beyaz Saray’ı rahatsız etmişti. Bir yıl önce Başkan Joe Biden petrol şirketlerini, Ukrayna’daki savaştan kaynaklanan enerji fiyat artışlarından üretimi artırmadan faydalanarak ‘savaş vurgunculuğu’ yapmakla suçlamıştı. Başkan Haziran 2022’de ‘Exxon’un bu yıl Tanrı’dan daha fazla para kazandığını’ öne sürmüştü. Exxon geçen yıl 55 milyar dolardan fazla kâr etti.

Batı Teksas ve New Mexico’nun bir bölümü olan Permian Havzası, hidrolik çatlatma teknikleri sayesinde son 20 yılda ABD petrol endüstrisinin temel taşlarından biri haline geldi. 2010’ların başında, bu bölgedeki üretim patlamıştı.

Bu büyüme, ABD’yi dünya petrol üretiminde en üst sıraya taşıdı, bazı pazarları OPEC ve Rusya’dan aldı ve istikrarlı bir petrol ve doğalgaz akışı yarattı.

Permian’a Wall Street kancası ve sonuçları

Ham petrol fiyatları 2014’te ve 2020’de düştüğünde Permian’daki iflaslar arttı ve yatırımcılar milyarlarca dolar kaybetti. İlerleyen dönemde Wall Street, Permian’a hakim olan daha küçük bağımsız sondaj şirketlerinden ‘sermaye disiplini’ talep etti. Bu çağrıya ‘uyum’ sağlayan şirket yöneticileri, daha yüksek fiyatlarla daha az varil sattı ve kazandığı bu nakit akışını, üretimi artırmak yerine hissedarlara dağıttı.

Halka arz edilmiş bağımsız kaya gazı şirketlerinin bilinçli bir kararla arzı artırmaya yönelik ilgilerini kaybetmeleri, kaygıyı temettü dağıtabilmek ve yatırımcılara geri alım yapabilmeye yöneltti.

Permian Havzası’nda günde yaklaşık 6 milyon varil petrol ve 680 milyon metreküp doğalgaz üretiliyor. Baker Hughes’un sondaj raporuna göre, ABD’de yaklaşık 619 sondaj kulesi faaliyet gösteriyor. Bu sayının yarısı, yani 309’u Permian’da sondaj yapıyor. Yine Teksas’ta bulunan Eagle Ford’daki aktif sondaj kulesi sayısı ise yalnızca 50.

AMERİKA

BlackRock’un yönettiği varlıklar 11,5 trilyon dolara ulaştı

Yayınlanma

BlackRock geçtiğimiz çeyrekte uzun vadeli yatırım fonlarına 160 milyar dolar müşteri nakdi çekerek, dünyanın en büyük para yöneticisini 11,5 trilyon dolarlık rekor bir varlığa taşıdı.

New York merkezli BlackRock cuma günü yaptığı açıklamada, yatırımcıların üçüncü çeyrekte borsa yatırım fonlarına 97 milyar dolar ve sabit gelirli fonlara 63 milyar dolar eklediğini ve bu toplamın Bloomberg anketine katılan analistlerin ortalama 100 milyar dolarlık tahminini aştığını söyledi.

BlackRock bu yıl şu ana kadar 360 milyar dolarlık toplam net giriş sağlayarak 2022 ve 2023 yıllarının tüm yıl net akışlarını geride bıraktı.

CEO Larry Fink yaptığı açıklamada, “Kârlı büyüme sağlamak için teknolojimizi, ölçeğimizi ve küresel ayak izimizi etkin bir şekilde kullanıyoruz,” dedi.

Üçüncü çeyrek sona erdikten sonra, firma 1 Ekim’de Global Infrastructure Partners’ı 12,5 milyar dolarlık satın alma işlemini tamamladı ve 116 milyar dolarlık özel piyasa varlığı ekledi.

Şirket ayrıca bu dönemde nakit yönetimi ve para piyasası fonlarına 61 milyar dolar net akış sağladı ve toplam net akış 221 milyar dolar oldu.

BlackRock, özel piyasalar veri firması Preqin’in 2,55 milyar sterlinlik (3,3 milyar dolar) satın alma işlemini de tamamlamak üzere.

Bloomberg’e göre şirket aynı zamanda hızla büyüyen özel kredi piyasasına yetişmek istediğinin sinyallerini veriyor ve kısa süre önce küresel özel borç işinin üst düzey yönetici ekibini değiştirerek doğrudan kredi veren bir grup kurdu.

Bloomberg’in bu hafta bildirdiğine göre BlackRock, özel kredi şirketine 10 milyar dolardan fazla değer biçebilecek HPS Investment Partners’ı satın almayı araştırıyor.

BlackRock’ın hisse başına düzeltilmiş net geliri bir yıl öncesine göre %5 artarak hisse başına 11,46 dolara yükseldi. Gelir ise bir yıl öncesine göre %15 artışla 5,2 milyar dolara yükseldi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’ye göre Ukrayna ordusu Rusya’da işgal ettiği toprakları “aylarca” tutabilir

Yayınlanma

Üst düzey Amerikalı yetkililere göre ABD, Ukrayna’nın Rusya’nın Kursk bölgesinde işgal ettiği toprakları daha uzun süre olmasa da “en az birkaç ay” elinde tutabileceğini düşünüyor.

Çarşamba günü adlarının açıklanmaması kaydıyla gazetecilere konuşan yetkililere göre, Rus güçleri sadece sınırlı karşı saldırılar düzenledikleri ve bunun yerine Ukrayna’nın doğusundaki ilerlemelere odaklandıkları için Ukrayna şu ana kadar Kursk bölgesine malzeme ulaştırmada önemli bir sorunla karşılaşmadı.

Bloomberg’in aktardığına göre yetkililer, Kiev güçlerinin aylarca kıtlık çektikten sonra şimdi daha istikrarlı bir topçu mühimmatı tedariki gördüğünü de söyledi.

Mermi tedarikinin istikrarlı hale gelmesi kısmen müttefiklerin çabalarına bağlanıyor; bu çabalar arasında Çeklerin öncülüğünde başlatılan mühimmat sağlama girişimi ve ABD-Fransa öncülüğünde Ukrayna’nın topçu kapasitesini uzun vadede geliştirme çabası da yer alıyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ülkesinin Kursk’u görüşmelerde pazarlık kozu olarak kullanabileceğini söylese de Moskova ile görüşmelerin ne zaman yapılabileceği belirsiz.

Bloomberg’in haberine göre Ukrayna’nın müttefikleri, “savaşa son vermeye yardımcı olmanın yollarını” ararken Zelenskiy’in daha esnek bir yaklaşım benimsemeye hazırlanıyor olabileceğini tespit ediyor.

ABD’li üst düzey yetkililer, Ukrayna’nın kış boyunca kendini en iyi nasıl savunacağını çözmeye çalıştığını, aynı zamanda gelecek yıl için de plan yapmaya başladığını, bu planlar arasında ek tugaylar kurarak asker alımını artırmak ve daha iyi ekipman ve eğitim almak olduğunu söyledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Adalet Bakanlığı, Google’ı “parçalamanın” yollarını arıyor

Yayınlanma

ABD Adalet Bakanlığı bir federal yargıçtan, dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri için tarihi bir bölünme anlamına gelecek şekilde Google’ı işlerinin bir bölümünü satmaya zorlamasını istemeyi düşünüyor.

Antitröst regülatörleri, Alphabet şirketinin arama motoru alanındaki hakimiyetini azaltmak için parçalamayı değerlendiriyor. Kurum, salı günü bir mahkeme dosyasında bu eğilimini resmileştirdi.

Yargıç Amit Mehta’nın Google’a, arama sonuçlarını ve yapay zeka ürünlerini oluşturmak için kullandığı temel verilere erişim sağlamasını da emredebileceği belirtildi.

Adalet Bakanlığı, “Google’ın Chrome, Play ve Android gibi ürünleri kullanarak Google arama ve Google arama ile ilgili ürün ve özellikleri –yapay zeka gibi yeni ortaya çıkan arama erişim noktaları ve özellikleri de dahil olmak üzere– rakiplerine veya yeni girenlere karşı avantaj sağlamasını engelleyecek davranışsal ve yapısal çözümleri değerlendiriyor,” dedi.

ABD, Google’ı reklam teknolojisi pazarında tekelcilikle suçluyor

32 sayfalık belge, dava çözüm aşamasına geçerken yargıcın göz önünde bulundurması gereken potansiyel seçeneklerin bir çerçevesini ortaya koyuyor. Kurum, önümüzdeki ay çözüm yollarına ilişkin daha kapsamlı bir teklif sunacağını söyledi.

Bu dava, Washington’un yirmi yıl önce Microsoft’u başarısızlıkla sonuçlanan bir şekilde dağıtmaya çalışmasından bu yana yasadışı tekelleşme nedeniyle bir büyük teknoloji şirketine karşı yapılan en önemli hamle.

Adalet Bakanlığı ve ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), anlaşmaları ve yatırımları inceleyerek ve ülkenin en güçlü şirketlerinden bazılarını yasadışı olarak pazarlara hakim olmakla suçlayarak Büyük Teknoloji hakimiyetini hedef alır görünüyor.

Google hisseleri çarşamba günü New York’ta piyasa öncesi işlemlerde %1 düştü.

ABD, Google’ı parçalamayı düşünüyor

Bloomberg’e konuşan Wedbush Securities’te genel müdür ve kıdemli hisse senedi analisti Daniel Ives, “Antitröst çalkantılarına rağmen bu noktada şirketin dağılması pek olası değil. Google bu konuda yıllarca mahkemelerde mücadele edecek,” dedi.

Adalet Bakanlığı bu yılın başlarında Apple’a da, rakiplerinin donanım ve yazılım özelliklerine erişimini engelleyerek inovasyonu engellediği gerekçesiyle dava açtı.

FTC, bu ortaklıkların rekabeti nasıl etkilediğine ilişkin bir çalışmanın parçası olarak Alphabet, Microsoft ve Amazon şirketlerine yapay zeka girişimlerine yaptıkları yatırımlar hakkında sorular gönderdi.

Antitröst uygulayıcıları Google’ın, arama motorunu akıllı telefonlarda ve web tarayıcılarında varsayılan seçenek haline getiren diğer teknoloji şirketleriyle yaptığı yasadışı dağıtım anlaşmalarından ölçek ve veri avantajları elde ettiğini söylüyor.

Google’ın Android işi, akıllı telefonlarda ve cihazlarda kullanılan işletim sisteminin yanı sıra uygulamaları da kapsıyor.

Yargıçtan tarihi karar: Google, yasadışı anlaşmalarla aramalarda tekel kurdu

Adalet Bakanlığı ayrıca Google’ın web sitelerine yapay zeka ürünlerini devre dışı bırakma konusunda daha fazla imkan tanıması şartını arayabileceğini söyledi.

Kurum, Google’ın arama metni reklamları üzerindeki hakimiyetiyle ilgili olarak, şirketin reklamverenlere reklamlarının nerede görüneceği konusunda daha fazla bilgi ve kontrol sağlaması gibi önerileri değerlendirdiğini söyledi.

Bakanlık ayrıca Google’ın arama alanındaki rakiplerine ya da potansiyel rakiplerine yatırım yapmasının kısıtlanmasını da talep edebilir.

Google, Adalet Bakanlığı’nın başvurusunu “radikal” olarak eleştirdi ve “tüketiciler, işletmeler ve Amerikan rekabet gücü için önemli istenmeyen sonuçlar” doğuracağını söyledi.

Google’ın regülasyon işlerinden sorumlu başkan yardımcısı Lee-Anne Mulholland bir blog yazısında, Adalet Bakanlığı’nın önerilerinin “Mahkemenin arama dağıtım sözleşmelerine ilişkin kararının yasal kapsamının çok ötesine geçtiğini” ileri sürdü.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English