İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, ABD’li senatörlerle yaptığı toplantıda, Türkiye’nin İran’ın Hizbullah’a finansman sağlama girişimlerine aktif olarak katıldığını öne sürdü.
İsrail Dışişleri Bakanlığı’nda gerçekleşen toplantıya hem Demokrat hem Cumhuriyetçi yedi ABD’li senatör ve ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus katıldı.
Senatör Lindsey Graham ve Dan Sullivan’ın başkanlık ettiği toplantıya katılan diğer senatörler Sheldon Whitehouse, Richard Blumenthal, Joni Ernst, Adam Schiff ve Andy Kim oldu.
Sa’ar, İran’ın Hizbullah’a para aktararak gücünü ve konumunu yeniden sağlamlaştırmaya çalıştığını iddia ederek bu süreçte Türkiye’nin de önemli bir rol oynadığını söyledi.
Sa’ar’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre İsrailli bakan, “İran, Hizbullah’a mali destek sağlamak amacıyla Lübnan’a para kaçırma çabalarını yoğunlaştırdı. Bu çaba, çeşitli kanallar aracılığıyla yürütülüyor ve bunlardan biri de Türkiye’nin iş birliğiyle gerçekleşiyor” dedi.
İsrail’in geçen yıl Eylül ayında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı öldürmesinin ardından, İsrailli bazı analistler Türkiye’nin bu durumu bölgedeki nüfuzunu artırmak için bir fırsat olarak görebileceğini savunmuştu.
Türkiye ve İran’ın genellikle karmaşık ilişkilere sahip olduğu biliniyor. İki ülke özellikle Suriye savaşı başta olmak üzere birçok konuda karşıt pozisyonlar alırken, ABD daha önce Türk bankalarını Hizbullah’a finans sağlamakla suçlamıştı.
Bu arada İsrail ordusu İran’ın sivil uçakları kullanarak Lübnan’a nakit para kaçırdığını ve bu paraların Hizbullah’ın silahlandırılması için kullanıldığını iddia ediyor.
İran’ın nükleer programı da gündeme geldi
Öte yandan Sa’ar’ın ABD heyetiyle yaptığı görüşmede İran’ın nükleer programına ilişkin gelişmeler de ele alındı.
İran’ın nükleer programı, geçtiğimiz günlerde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yaptığı görüşmede de gündeme gelmişti.
ABD istihbarat birimlerinin değerlendirmelerine göre İsrail, İran’ın nükleer tesislerine yönelik askeri saldırı seçeneğini ciddi şekilde değerlendiriyor. Washington Post’un haberine göre bu saldırılar 2025 yılı içinde gerçekleşebilir.
İran ise nükleer programının tamamen barışçıl amaçlarla yürütüldüğünü savunurken, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İran’ın şu anda sivil kullanım amacı olmayan seviyelerde uranyum zenginleştirdiğini ve uluslararası denetçilerin tesisleri ziyaret etmelerinin engellendiğini belirtiyor.
Öte yandan New York Times, ABD istihbaratının, İran’ın gizli bir bilim ekibiyle kısa sürede nükleer silah üretme yöntemleri üzerine çalışmalar yürüttüğünü tespit ettiğini ileri sürmüştü.
ABD’nin Suriye’den çekilmesi masadaydı
Sa’ar’ın ABD heyetiyle yaptığı görüşmede, Amerikan askerlerinin Suriye’den olası çekilmesi de tartışıldı. İsrail Dışişleri Bakanı, mevcut şartlar göz önüne alındığında ABD askerlerinin bölgeden ayrılmasının doğru bir zaman olmadığını ileri sürdü. Sa’ar, özellikle IŞİD ile mücadelenin devam ettiğini ve Suriye’de Esad yönetiminin çöküşü sonrası ortaya çıkan yeni durumun, Kürt özerk yönetimi için tehdit oluşturduğunu ifade etti.