Bizi Takip Edin

ASYA

Japonya, Kishida’nın halefine hazırlanıyor: İç ve dış politika nasıl etkilenecek?

Yayınlanma

Başbakan Fumio Kishida’nın iktidardaki Liberal Demokrat Parti’nin (LDP) başkanı olarak yeniden seçilmek istemediğini açıklamasının ardından Japonya önümüzdeki ay yeni bir lider seçecek.

Aralık 2012’den bu yana ve Japonya’nın savaş sonrası döneminin büyük bölümünde iktidarda olan LDP, eylül ayı sonunda Kishida’nın halefini seçmek için oy kullanacak ve kazanan başbakanlık görevini devralacak.

Nikkei Asia, oylama süreci ve bunun Japonya’nın iç ve dış politikaları üzerindeki potansiyel etkisi hakkındaki bilgileri haberleştirdi:

Kishida neden istifa ediyor?

Kishida çarşamba günü yaptığı açıklamada, “LDP’nin değişeceğini göstermek” ve kabinesinin onay oranını rekor düşük seviyelere çeken aylarca süren siyasi finansman skandalının “sorumluluğunu üstlenmek” için istifa ettiğini söyledi.

Kishida, 2023’ün sonlarından bu yana, birçok LDP milletvekilinin parti fonlarını kullanımlarını düzgün bir şekilde açıklamadığı haberlerinin ardından kamuoyunda yoğun eleştirilere maruz kaldı. Nikkei’nin yaptığı bir ankete göre nisan ayında kabinenin onaylanmama oranı %69 ile zirve yaptı ve ankete katılanların %80’i Kishida’nın örtülü ödenek meselesini ele alışını onaylamadığını söyledi.

Bu oranlar LDP’de Kishida’nın liderliğinde bir sonraki parlamento seçimlerini kazanamayabileceği endişesine yol açtı. Japon parlamentosu Diyetin üst kanadı için oylamanın önümüzdeki yılın ortalarında yapılması planlanırken, alt meclis seçimlerinin de Ekim 2025’e kadar yapılması gerekiyor.

Kishida’nın geri çekilişi, parti baskısı ve düşük popülarite nedeniyle istifa eden diğer bazı LDP başbakanlarınınkini yansıtıyor. En son olarak Kishida’nın selefi Yoshihide Suga da benzer şekilde, COVID-19 salgınını ele alış biçiminin kamuoyunda büyük ölçüde onaylanmaması nedeniyle Eylül 2021’de yeniden genel başkanlığa aday olmayacağını açıklamıştı.

LDP lideri – ve Japonya’nın bir sonraki başbakanı – nasıl seçilecek?

Partinin bir sonraki başkanını 20-29 Eylül tarihleri arasında seçmesi planlanıyor ve ayrıntılar 20 Ağustos’ta kararlaştırılacak. Kishida’nın parti başkanı olarak görev süresi, kazanan açıklandığında sona erecek.

Adayların en az 20 LDP Diyet üyesinden onay alması gerekiyor. Kazanan, 367’si LDP milletvekillerinin ve 367’si genel parti üyelerinin olmak üzere toplam 734 oyla belirlenecek.

İlk turda hiçbir adayın çoğunluğu kazanamaması halinde, LDP Diyet üyelerinin 367 ve parti üyelerinin 47 oyuyla – her Japon vilayetine bir oy düşecek şekilde – ilk iki arasında ikinci tur oylama yapılacak.

Kazanan, LDP’nin böyle bir sonucu garantilemek için yeterli sandalyeye sahip olduğu Diyet’te yapılacak resmi bir oylamanın ardından başbakanlık görevini devralacak.

LDP’nin rakibi Anayasal Demokratik Parti de 23 Eylül’de bir liderlik seçimi düzenleyecek. Parlamentodaki en büyük muhalefet partisi olan CDP’nin oylaması da ufukta bir genel seçim göründüğü için yakından izlenecek.

Kimlerin aday olması bekleniyor?

Adaylık başvuruları henüz başlamadı ancak çok sayıda yüksek profilli milletvekilinin aday olması bekleniyor.

Eski LDP genel sekreteri ve savunma bakanı Shigeru Ishiba çarşamba günü yaptığı açıklamada, gerekli aday sayısını toplayabilirse “kesinlikle aday olmak istediğini” söyledi. Ishiba, LDP başkanlığı için dört kez başarısız bir şekilde aday olmuş ve 2012’de kıl payı ikinci olmuştu.

2021’deki oylamada Kishida’ya karşı kaybeden Dijital Bakan Taro Kono da aday olmak istediğini söyledi. 2021’de eski başbakan Shinzo Abe tarafından desteklenen Ekonomik Güvenlik Bakanı Sanae Takaichi’nin yeniden aday olması beklenirken, Dışişleri Bakanı Yoko Kamikawa’nın da adı geçiyor. Takaichi ya da Kamikawa’nın kazanması halinde LDP’nin ilk kadın lideri olacaklar.

Partinin görevdeki Genel Sekreteri Toshimitsu Motegi, eski kabine sekreteri Katsunobu Kato, eski ekonomik güvenlik bakanı Takayuki Kobayashi ve eski başbakan Junichiro’nun oğlu Shinjiro Koizumi’nin de aday olması bekleniyor.

Ishiba, temmuz ayında Nikkei’de yapılan bir ankete katılanların %24’ünün desteğini alarak en fazla kamuoyu desteğine sahip isim oldu. En genç potansiyel aday olan 43 yaşındaki Koizumi’yi Takaichi ve Kamikawa takip ediyor.

Kishida’nın kararına tepkiler ne oldu?

Açıklama muhalif siyasetçilerden sert yorumlara neden oldu.

CDP lideri Kenta Izumi çarşamba günü yaptığı açıklamada “lider kim olursa olsun LDP’nin doğasının hiç değişmediğini” söyledi.

Muhalefetin ikinci büyük grubu olan Japonya Yenilik Partisi lideri Nobuyuki Baba ise “başbakanın siyasi reform sözünü yerine getirmemesi ve partisini birleştirememesi utanç verici” dedi.

Ancak LDP’nin koalisyon ortağı Komeito’nun lideri Natsuo Yamaguchi, “başbakanın güçlü iradesini ve ağır kararını kabul ettiğini” söyledi.

ABD’nin Japonya Büyükelçisi Rahm Emanuel, Kishida’yı “ABD’nin gerçek bir dostu” olarak nitelendirdi ve ikili ilişkilerin daha da yakınlaşmasını sağlayan savunma politikasını övdü.

Yeni başbakanın Japonya içinde ve dışında nasıl bir etkisi olacak?

Politika açısından muhtemelen pek bir değişiklik olmayacak. Seçim parti içi bir seçim ve yeni başbakan yeni bir kabine belirleyecek olsa da ekonomik ya da diplomatik politikalarda büyük değişiklikler beklenmiyor.

Muhafazakar LDP, Japonya’nın ülkede asker bulunduran ABD ile olan güvenlik ittifakının sadık bir destekçisi. Washington Tokyo’nun en önemli ikili ilişkisi olduğundan, kim kazanırsa kazansın kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin sonucuna hazırlanmak zorunda kalacak.

1910’dan 1945’e kadar Kore Yarımadası’nı sömürge olarak yöneten Japonya ile Güney Kore arasında toprak ve tarihi meseleler nedeniyle sık sık gerginleşen ilişkiler, Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un daha “ileriye dönük” ilişkiler kurma yönündeki çağrılarına yanıt veren Kishida döneminde önemli ölçüde iyileşti. Kishida’nın yerine gelecek kişinin de, Çin, Kuzey Kore ve Rusya’yı ‘hayati tehdit’ ilan eden ülkede, Güney Kore ile gelişen ivmeyi koruması bekleniyor.

Yurt içinde ise oylamanın sonucu Japonya’nın seçim takvimini etkileyebilir. Bir sonraki genel seçim en geç gelecek yıl ekim ayında yapılabilir, ancak yeni LDP lideri kabinenin onay oranlarında bir artışa neden olursa, hükümetin popülaritedeki herhangi bir artıştan yararlanmak için önümüzdeki aylarda bir alt meclis oylaması yapma olasılığı var.

ASYA

Rusya, Çin ve Hindistan’la petrol ticaretinde kripto para birimlerine yöneldi

Yayınlanma

Reuters‘ın haberine göre, Rusya, Batı yaptırımlarını aşmak için Çin ve Hindistan’la yaptığı petrol ticaretinde kripto para birimlerini kullanmaya başladı. Kripto para birimleri, uluslararası ödemelerde yaşanan zorlukları aşmak ve işlemleri hızlandırmak için kullanılıyor. Bu yöntemin henüz küçük bir hacmi kapsadığı belirtilse de, işlem sayısının giderek arttığı ifade ediliyor.

Reuters haber ajansının konuya vakıf dört kaynağa dayandırdığı haberine göre Rusya, Batı yaptırımlarını aşmak amacıyla Çin ve Hindistan ile yaptığı petrol ticaretinde kripto para birimlerini kullanıyor.

Kaynaklar, sistemin işleyişini şu şekilde açıklıyor: Rus petrolünü satın alan Çinli veya Hintli alıcı, aracı bir ticaret şirketine yuan veya rupi cinsinden ödeme yapıyor.

Bu para bir off-shore hesabına aktarılıyor ve ardından Bitcoin, Ethereum veya Tether gibi stabil kripto paralara dönüştürülüyor.

Daha sonra bu kripto paralar başka bir hesaba aktarılıyor ve Rusya’da rubleye çevriliyor.

Reuters‘a konuşan kaynaklar, kripto para birimiyle yapılan işlemlerin henüz Rus petrol ticaretinin küçük bir bölümünü oluşturduğunu belirtiyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), bu ticaretin yıllık değerini 192 milyar dolar olarak tahmin ediyor. Fakat, bu türden işlemlerin sayısının giderek arttığı vurgulanıyor.

Kaynaklar, Batı yaptırımları kaldırılsa ve Rus petrol şirketlerinin yeniden dolar kullanmasına izin verilse bile, Rusya’nın petrol ticaretinde kripto para birimlerini kullanmaya devam etmesinin muhtemel olduğunu belirtiyor.

Kaynaklara göre, kripto para birimleri, işlemleri daha hızlı gerçekleştirmeye ve uluslararası ödemelerde yaşanan zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olan kullanışlı bir araç.

Geçtiğimiz yıl, Rus emtia şirketlerinin Çin ile ticarette kripto para birimi kullanmaya başladığı ortaya çıkmıştı.

Bloomberg‘in haberine göre, yaptırım uygulanan en az iki büyük metal üreticisi, ödemelerde Amerikan dolarına (USDT) sabitlenmiş stabil kripto paralara geçti. Bu ödemeler, Hong Kong üzerinden gerçekleştiriliyordu.

Ajansa konuşan bir kaynak, Rusya Merkez Bankası’nın şirketlerin sınır ötesi transferlerde kripto para birimlerine başvurmasına izin verdiğini, ancak bu türden işlemlerin kamuoyuna açıklanmamasını tavsiye ettiğini belirtmişti.

Bu gelişmelerin ardından Rusya’da uluslararası ticarette dijital para birimleriyle ödeme yapılmasına izin veren bir yasa kabul edildi.

Moskova ayrıca, yaptırımları aşmak için teknoloji satın alımında Tether ve USDT stabil kripto paralarıyla ödeme yapmıştı.

Geçtiğimiz yıl ABD ve İngiltere, 2022’den beri ABD yaptırımları altında olan ve bu yıl 24 Şubat’tan itibaren AB kısıtlamalarına tabi tutulan Rus kripto para borsası Garantex aracılığıyla USDT ile yapılan 20 milyar doları aşkın işlemi soruşturmaya başladı.

Mart ayı başlarında, borsanın yönetimi faaliyetlerini askıya aldığını ve Rus kullanıcıların kripto para cüzdanlarında bulunan 2,5 milyar rubleden fazla parayı bloke ettiğini duyurdu.

Okumaya Devam Et

ASYA

Bişkek’te tarihi anlaşma: Kırgızistan ve Tacikistan sınır sorununu çözdü

Yayınlanma

Kırgızistan ve Tacikistan devlet başkanları, Emomali Rahmon ve Sadır Caparov, Bişkek’te iki ülke arasındaki idari sınırları belirleyen anlaşmayı imzaladı. 20 yılı aşkın süredir devam eden müzakerelerin ardından imzalanan anlaşma, iki ülke arasındaki sınır sorunlarına çözüm getiriyor. Anlaşma kapsamında, ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğinin artırılması hedefleniyor.

Tacikistan ve Kırgızistan devlet başkanları Emomali Rahmon ve Sadır Caparov, iki ülke arasındaki tartışmalı bölgelerle ilgili 20 yılı aşkın süren müzakerelerin ardından Bişkek’te idari sınırları belirleyen imzaladı.

Tacikistan Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, iki ülke lideri video konferans aracılığıyla iki sınır kontrol noktasının açılışını yaptı.

Rahmon ve Caparov ayrıca, dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerinin daha da güçlendirilmesine yönelik ortak bildiriye imza attı.

Özellikle, iki ülke kara ve hava yolu ulaşımını yeniden başlatmayı planlıyor.

Toplamda, görüşmede ekonomik, ticari, kültürel ve insani alanlarda, tarım alanında işbirliği, ayrıca karayolu inşaatı ve işletilmesi konularında olmak üzere 16 yeni işbirliği belgesi imzalandı.

Müzakereler kapsamında, devlet başkanları başbakanlar başkanlığında bir hükümetler arası konsey kurulması yönünde de karar aldı.

Bu yeni mekanizmanın karşılıklı ticaret hacmini 500 milyon dolara çıkarma hedefi belirlendi.

Kırgızistan ile Tacikistan arasındaki idari sınırın uzunluğu yaklaşık 980 kilometre.

Aralık 2002’den bu yana sınırın kesin olarak belirlenmesi ve haritaya işlenmesi anlamına gelen sınır belirleme çalışmaları yürütülüyordu.

Çözüme kavuşturulamayan bu sorun nedeniyle, yerel halk ve askeri personel arasında çatışmalar yaşanıyordu.

Özellikle, 14 Eylül 2022’de Kırgızistan-Tacikistan sınırında meydana gelen çatışmada her iki taraftan onlarca kişi hayatını kaybederken, 200’den fazla vatandaş yaralandı.

Daha sonra Bişkek, Tacikistan’ı ülkenin topraklarını ele geçirmeye çalışmakla suçladı.

Tacikistan ise Bişkek’i ağır silahlar kullanarak sınır karakoluna saldırmakla suçladı.

Geçtiğimiz aralık ayında iki ülke anlaşmaya vardı ve ortak devlet sınırının tanımlanmasını tamamen tamamladı.

Bu ay Caparov, ülkelerin sınır belirleme sürecinde tartışmalı sınır bölgelerinde karşılıklı toprak değişiminde bulunduğunu açıkladı.

Caparov, artık bu konuda “nokta konulduğunu, her iki tarafın da çıkarlarının dikkate alındığını” belirtti.

Okumaya Devam Et

ASYA

Japonya Başbakanı Ishiba’nın iktidar milletvekillerine hediye çeki dağıtması tepki çekti

Yayınlanma

Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba’nın azınlık hükümeti bütçeyi ve önemli yasa tasarılarını geçirmek için muhalefetin desteğine ihtiyaç duyuyor, ancak açıklamaları tartışma yarattı.

Cuma günü üst meclisin bütçe komitesi toplantısında konuşan Ishiba, “Görüşlerimin sağduyu ile uyumlu olmadığı yönündeki eleştirileri kabul etmek zorundayım. Sebep olduğum güvensizlik ve öfke için içtenlikle özür dilerim” dedi.

Ishiba perşembe günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, kişi başına 100,000 yen (676 $) değerindeki hediye çeklerinin Liberal Demokrat Parti’nin 15 ilk dönem milletvekiline, 3 Mart’ta başbakanın resmi konutunda bir grup yemeği için bir araya gelmelerinden önce dağıtıldığını söyledi. Başbakanın iktidar partisinin yeni vekillerine hediye çeki dağıtması sadece muhalefetin değil, iktidar partisi vekillerinin de tepkisine yol açtı.

Hediye çeki alan bir milletvekilinin ofisi, 3 Mart akşamı toplantıdan önce Ishiba’nın ofisinden bir sekreterin çeki takdim ettiğini ve şöyle dediğini söyledi: “Bu bir hediye. Peşin olarak veriyoruz.” Milletvekilinin ofisi o zamandan beri kuponu iade ettiğini de sözlerine ekledi.

LDP temmuz ayında yapılacak üst meclis -ya da Meclis- seçimlerine hazırlanırken, Ishiba hükümetine yönelik eleştiriler LDP içinde bile giderek artıyor.

LDP’nin üst meclis üyelerinden Hiroshi Yamada cuma günü X’te yazdığı yazıda bunun “başbakanın sorumluluk duygusu ve yetkinliği hakkında soru işaretleri uyandıran çok ciddi bir mesele” olduğunu belirtti.

Bir LDP yöneticisi şunları söyledi: “Bu asla gerçekleşmemeliydi. Kamuoyunda herhangi bir şüphe oluşmasını önlemek çok önemlidir.” Bir başka parti yöneticisi ise “Bu savunulamayacak kadar pervasız bir hareketti” diyerek yakındı.

Eylül 2024’te Ishiba, birçok kişi tarafından merhum Shinzo Abe’nin veliahtı olarak görülen muhafazakar Sanae Takaichi’yi ikinci tur oylamada yenerek LDP başkanı seçildi. Ishiba alt meclis olan Temsilciler Meclisini dağıttı ve kasım ayında genel seçim çağrısında bulundu. İktidardaki LDP-Komeito koalisyonu sandalye kaybetti ve o seçimde çoğunluğu kazanamadı.

Kilit soru, kuponların dağıtımının siyasi faaliyetler için bağış niteliği teşkil edip etmediği. Siyasi Fonların Kontrolü Kanunu, bireylerin siyasi faaliyetlerle ilgili olarak siyasetçilere hediye çekleri de dahil olmak üzere para ve menkul kıymet bağışı yapmasını yasaklıyor.

Ishiba perşembe gecesi resmi konutunda gazetecilere yaptığı açıklamada “Bu siyasi faaliyetlerle ilgili bir bağış değildi” dedi.

Bir siyasi parti başkanı olarak insanları yemeğe davet etmenin siyasi bir faaliyet olmadığı iddiasının kamuoyu tarafından kabul edilip edilmeyeceği sorulduğunda Ishiba, muhabire “Bu neden siyasi bir faaliyet olarak değerlendirilsin ki?” diye sordu. Bir parti lideri olarak “minnettarlığını ifade etmenin” siyasi faaliyetten ayrı olduğunu savundu.

Katılımcıların hiçbirinin Ishiba’nın seçim bölgesinde yaşamadığını ve dolayısıyla Siyasi Fonların Kontrolü Kanunu veya Kamu Görevlileri Seçim Kanunu’nun ihlal edilmediğini vurguladı. Ayrıca hediye çeklerini ilk kez dağıtmadığını da açıkladı.

Nihon Üniversitesi’nde emeritus profesör ve siyasi finansman uzmanı olan Tomoaki Iwai, Nikkei Asia’ya yaptığı açıklamada, 100,000 yenlik kuponların kişisel bir hediye için çok fazla olduğunu belirtti. “Siyasi Fonların Kontrolü Kanunu’nun 21. Maddesinin ihlali olarak değerlendirilebilir” dedi.

Mali raporlarda siyasi kuruluşlar arasında bağış olarak kaydedilmesi halinde bu tür işlemlere izin verilebilse de, Iwai bu örnekte “Genellikle bireysel politikacılara bağış olarak kabul edilir” diye ekledi.

Muhalefetteki Japonya Anayasal Demokrat Partisi lideri Yoshihiko Noda cuma günü yaptığı açıklamada “Bu miktar sosyal standartlara göre çok yüksek” dedi. Noda, Ishiba’nın istifasını talep etmenin “tartışma konusu olmadığını” belirtti, ancak “parlamento tartışması yoluyla kendisinden tam bir açıklama talep edeceğiz” dedi.

İktidar koalisyonu ile birlikte 2025 bütçe tasarısını revize etmek ve alt meclisten geçirmek için çalışan Japonya Yenilik Partisi’nin eş lideri Seiji Maehara, “Bu konuyu, üst mecliste görüşülmekte olan bütçe tasarısına ilişkin oylamaya bağlayıp bağlamamak da dahil olmak üzere parti içinde tartışmak istiyorum” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English