Bizi Takip Edin

ASYA

Japonya’nın yeni lideri olmaya hazırlanan Shigeru Ishiba kimdir?

Yayınlanma

Cuma günü iktidardaki Liberal Demokrat Parti’nin (LDP) başkanlık seçimlerini kazanan eski Savunma Bakanı Shigeru Ishiba, Fumio Kishida’nın yerine Japonya’nın bir sonraki başbakanı olmaya hazırlanıyor.

Uzun süredir bu göreve talip olan 67 yaşındaki bankacı kökenli siyasetçi, 38 yıllık siyasi kariyerinde ağırlıklı olarak güvenlik konuları ve Japonya’nın kırsal kesimlerinin yeniden canlandırılması üzerine çalıştı.

Ayrıca merhum eski Başbakan Shinzo Abe’nin uzun süredir siyasi rakibi olarak biliniyordu.

Siyasi geçmişi

Ishiba ilk kez 1986 yılında alt meclis üyesi olarak seçildi ve Mitsui Bank’ta (şimdiki Sumitomo Mitsui Banking Corp.) yaklaşık dört yıl çalıştıktan sonra siyasete girdi.

Kendisi de bir siyasetçi olan babası Jiro Ishiba, içişleri bakanlığı ve Japonya’nın batısındaki Tottori vilayetinin valiliği görevlerinde bulundu. 1970’lerin en güçlü politikacılarından biri olan ve Jiro’ya yakın olan eski Başbakan Kakuei Tanaka, Jiro öldükten sonra Shigeru’yu alt meclis seçimlerinde aday olması için teşvik etti.

Ishiba 2007-2008 yılları arasında savunma bakanlığı, 2008-2009 yılları arasında tarım, ormancılık ve balıkçılık bakanlığı ve 2014-2016 yılları arasında kırsal bölgelerin yeniden canlandırılmasından sorumlu bakanlık görevlerinde bulundu.

Ishiba ayrıca 2009-2011 yılları arasında LDP’nin Politika Araştırma Konseyi başkanlığını ve 2012-2014 yılları arasında da genel sekreterliğini yaptı.

Tecrübesi ve Japonya kırsalına yaptığı sık ziyaretler, profilini ve seçmen popülaritesini yükseltti. Nikkei tarafından 13-15 Eylül tarihlerinde yapılan bir ankete göre, katılımcıların %26’sı Ishiba’nın LDP’nin bir sonraki başkanı olmaya uygun olduğunu söyleyerek diğer sekiz adayı geride bıraktı.

Parti tabanı arasında sürekli popüler olmasına rağmen Ishiba, parti yönetimine ve ağır toplara yönelik açık eleştirileri nedeniyle LDP milletvekilleri arasında sık sık izole edildi.

Ishiba 2008-2020 yılları arasında LDP başkanlığı için dört kez aday oldu ancak hiç kazanamadı. Bu kez beşinci kez aday olan Ishiba, yarışı “son savaşım” olarak nitelendirdi.

Dış politika

Savunma konusunda şahin bir isim olan Ishiba’nın ulusal güvenlik meseleleri ve Asya’daki diğer ABD müttefiki ülkelerle savunma işbirliği üzerinde çalışması bekleniyor.

Özellikle Kuzey Kore’nin tekrarlanan füze fırlatmaları konusunda temkinlin olduğu biliniyor.

LDP seçim kampanyası sırasında yaptığı bir konuşmada “Asya’da kolektif güvenlik için bir mekanizma oluşturmak acil bir konudur” dedi. “Tayvan’da acil bir durum varsa, Japonya’da da acil bir durum vardır” ifadelerini kullandı.

Ishiba Asya’da NATO tarzı bir kolektif güvenlik düzenlemesi önerdi. ABD-Japonya ittifakı ve ABD-Güney Kore ittifakı gibi mevcut çerçevelerin birleştirilmesi olasılığını savundu. Analistlere göre, bu bağlamda Çin’e karşı bir duruş sergilemesi bekleniyor.

Kampanya sırasında defalarca ABD ile ilişkilerin öneminden bahseden Ishiba, iki ülke arasındaki Kuvvetlerin Statüsü Anlaşmasını gözden geçirmeye başlayacağını söyledi ve Okinawa’daki ABD askeri üslerini Japonya Öz Savunma Kuvvetleri ile ortaklaşa yönetmek için bir plan önerdi.

Ishiba’ya ilk tebrik de ABD’den geldi. ABD’nin Japonya Büyükelçisi Rahm Emanuel sosyal medya platformu X’te Ishiba’yı zaferinden dolayı kutlayan bir mesaj yayınladı.

“#USJapanAlliance’ı güçlendirmek için Japonya’nın yeni başbakanı ile çalışmayı dört gözle bekliyorum” diye yazdı.

Ardından Güney Kore Dışişleri Bakanlığı, Shigeru Ishiba’nın Japonya’nın iktidar partisinin lideri olarak seçilmesinin ardından yaptığı açıklamada, en yakın komşusu ve ortağıyla olumlu bağlar kurmak için Japonya’nın yeni kabinesiyle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini söyledi.

Çin Dışişleri Bakanlığı sonuçlara ilişkin yorum yapmaktan kaçındı, ancak “sağlıklı ve istikrarlı bir Çin-Japonya ilişkisinin her iki taraf için de tek doğru seçenek olduğunu ve Japonya’nın Çin’e karşı olumlu ve rasyonel bir politika benimsemesinin umulduğunu” kaydetti.

Ekonomi politikası

Ishiba, Memleketi Tottori gibi nüfusu azalan küçük şehirleri yeniden canlandırmaya odaklanacağını söyledi.

Yakın zamanda medyaya verdiği bir mülakatta kırsal kesimde istihdam yaratmak için tarım, balıkçılık, ormancılık ve hizmet sektörlerini canlandırmanın hayati önem taşıdığını belirtti. “Kırsal alanlardaki gerilemenin nasıl durdurulacağı yeni yönetimin ele alması gereken bir konudur” dedi.

Enerji konusunda Ishiba, yenilenebilir enerjinin tüm potansiyelini kullanacağını söyledi. Nükleer enerjiye karşı değil ancak Japonya’nın enerji karışımındaki oranını azaltmaya çalışıyor.

Siyasi reform konusundaki tutumu

Ishiba, özellikle son siyasi fon skandalı nedeniyle partinin halkın güvenini kaybetmesinin ardından, LDP’de reform yapılması konusunda agresif bir tutum sergiliyor.

LDP’den aday olacağını açıkladığı 24 Ağustos’taki basın toplantısında “Siyaset için para gerekiyorsa, bunu toplama yöntemi düzgün ve ılımlı bir şekilde yapılmalıdır” dedi. “Paraya neden ihtiyaç duyulduğunu sınırsız bir şeffaflıkla halka açıklayacağım” diye vurguladı.

Ayrıca siyasi partilerin yönetimine ilişkin kurallar konulması çağrısında bulundu. Kampanya sırasında “Siyasi partilerin yönetimini düzenleyen bir yasa yok” dedi ve ekledi: “Siyasi partilerin yönetimini düzenleyen bir yasanın çıkarılması acil bir konudur.”

LDP liderlik seçimlerini kazanan Shigeru Ishiba Japonya’nın Başbakanı olmaya hazırlanıyor

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Malezya ve Vietnam yenilenebilir enerji işbirliğini geliştirme konusunda anlaştı

Yayınlanma

İki Güneydoğu Asya ülkesinin liderleri perşembe günü Malezya’da bir araya gelirken, Malezya ve Vietnam yenilenebilir enerji ve diğer alanlarda ilişkilerini güçlendirme konusunda anlaştı.

Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri To Lam, Malezya’ya üç günlük resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor. Bu, ağustos ayında göreve gelmesinden bu yana Malezya’ya yaptığı ilk ziyaret.

Ortak basın toplantısında konuşan Malezya Başbakanı Anwar İbrahim, To Lam’ın ziyaretinin iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin “kapsamlı stratejik ortaklık” düzeyine yükseltilmesi yolunda önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, “Vietnam, ülkelerindeki 700 projeyle 13 milyar doları aşan iş girişimlerimize büyük destek veriyor” dedi.

Daha geniş kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak Malezya’nın devlet petrol grubu Petronas ve Vietnamlı mevkidaşı PetroVietnam, karbonsuzlaştırma ve sürdürülebilir enerji alanında çözümler geliştirme konularında işbirliğine ilişkin bir mutabakat zaptı teati etti.

Anwar, Malezya’nın Vietnam ile savunma, denizcilik ve dijital teknoloji dahil olmak üzere çeşitli diğer alanlarda işbirliğini kolaylaştıracağını da sözlerine ekledi.

To Lam ise Vietnam’ın helal endüstrinin geliştirilmesi, karşılıklı iş yatırımları, yeşil ekonomi inovasyonu, eğitim, spor ve turizm gibi alanlarda işbirliğini genişletme niyetini vurguladı.

“Özellikle ASEAN, BM, Bağlantısızlar Hareketi ve APEC gibi çok taraflı forumlarda barış, güvenlik ve istikrar başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası konularda yakın bir şekilde çalışacağız. Mekong alt bölgesi de dâhil olmak üzere bölgesel entegrasyon alanındaki işbirliğini de güçlendireceğiz” dedi.

Genel sekreter ayrıca Vietnam’ın Güney Çin Denizi’nde “barış, güvenlik, istikrar, emniyet ve seyrüsefer ve uçuş özgürlüğünü” koruma taahhüdünü vurgulayarak, “Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi dahil olmak üzere evrensel olarak tanınan uluslararası hukuk doğrultusunda, tehdit veya güç kullanımı olmaksızın anlaşmazlıkların barışçıl çözümünü teşvik ediyoruz” dedi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Trump’ın olası gümrük vergileri Güneydoğu Asya’yı nasıl etkileyecek?

Yayınlanma

Güneydoğu Asya, Donald Trump’ın evrensel gümrük vergileri tehdidine ve Çin ile yeni bir ticaret savaşına karşı endişeli görünüyor. Bölgenin en büyük altı ekonomisinden beşi ABD ile ticaret fazlası veriyor.

Ancak uzmanlara göre, durum o kadar da kötü olmayabilir. Jeopolitik olarak tarafsız durmaya çalışan bölge, Trump’ın ilk başkanlığı döneminde 2017-2020 yılları arasında hem Çin hem de ABD ile brüt ticaretinde artış gördü. Çin, Japonya, Güney Kore, Tayvan ve ABD’den şirketlerin ABD gümrük vergilerinden kaçınmak için Güneydoğu Asya’daki üretim üslerini çoğaltmasıyla Vietnam, Endonezya, Malezya ve Tayland büyük kazanç elde etti.

Uzmanlara göre, ihracat ve ekonomik büyüme kısa vadede darbe alacaktır ancak bölge ticaret sapması ve ikamesinden kazançlı çıkabilir.

Trump’ın gümrük vergisi tehdidi nedir?

Trump’ın ticaret politikasının amacı, imalat işlerini ABD’ye geri döndürmek ve tedarik zincirlerini Çin’den ayırmak. Trump ve danışmanları Çin’in ticari avantajının kur “manipülasyonu, fikri mülkiyet hırsızlığı ve zorla teknoloji transferinden” kaynaklandığını iddia ediyor.

İlk döneminde Trump, Çin’den ithal edilen 250 milyar dolar değerindeki elektronik, makine ve tüketim mallarına %25’e varan gümrük vergileri uygulamak için yürütme yetkilerini kullandı. Pekin de ABD’nin tarım, otomotiv ve teknoloji ihracatına karşı benzer önlemlerle misilleme yaptı.

Şimdi Trump, ABD’ye giren tüm Çin mallarına %60 vergi ve diğer her yerden yapılan ithalata %20’ye varan gümrük vergisi uygulanmasını önerdi.

Güneydoğu Asya için ne kadar kötü olabilir?

Oxford Economics’e göre Kamboçya’nın ihracatının yaklaşık %40’ı Amerika’ya gidiyor ve toplam ihracata oranla ASEAN’daki en büyük ihracatçı konumunda; onu %27,4 ile Vietnam ve %17 ile Tayland takip ediyor. Tayland Ticaret Odası Üniversitesi Başkanı Thanavath Phonvichai, Trump’ın vaatlerini yerine getirmesi halinde Tayland ekonomisinin 160,5 milyar baht (4,6 milyar dolar) darbe alabileceğini söyledi.

Vietnam, ABD ile dünyanın en büyük dördüncü ticaret fazlasına sahip. Çinli, Tayvanlı ve Güney Koreli firmaların Trump dönemi gümrük vergilerini aşmak için Vietnam’ı kullanmasıyla bu dengesizlik hızla büyüdü. Vietnam’ın talihi, özellikle de ABD’nin Vietnam’ı daha yüksek gümrük vergileri gerektiren “piyasa dışı ekonomi” olarak sınıflandırmaya devam etmesi halinde, aynı hızla dönebilir.

Trump’ın gümrük vergileriyle ilgili belirsizlik, firmaların Güneydoğu Asya’daki yatırım planlarını duraklatmalarına ya da durdurmalarına neden olabilir. Şehir devletinin Ekonomik Kalkınma Kurulu’na göre, ABD şirketleri geçen yıl Singapur’daki 9,5 milyar dolarlık sabit varlık yatırımının yaklaşık yarısını oluşturdu. Başbakan Lawrence Wong, Trump’a gönderdiği tebrik mektubunda ABD’nin Singapur ile “istikrarlı bir ticaret fazlası” verdiğini hatırlatmakta gecikmedi.

Çin ekonomisine vurulacak herhangi bir darbe, Çin tüketimine, ihracat talebine ve turizmine bağımlı olan ASEAN ülkelerine de yansıyacaktır. Çin mallarına yönelik iştahın azalması, Çinli üreticilere girdi sağlayan Güneydoğu Asyalı tedarikçileri de etkileyecektir. Güneydoğu Asya’nın en büyük ekonomisi olan Endonezya, Çin’e olan %24,2 oranındaki ihracatı ve ağırlıklı olarak emtia ihracatı nedeniyle bu durumdan en fazla zarar görecek ülke olacaktır.

Mallarını ABD’ye gönderemeyen Çinli ihracatçılar, hükümetlerin metal, tekstil ve tüketim mallarındaki dampingden zarar gören yerel üreticilerin şikayetleriyle karşılaştığı Güneydoğu Asya’ya yönlendirebilir.

Güneydoğu Asya’nın avantajı nedir?

Güneydoğu Asya’nın mevcut üretim patlaması ticaret savaşı nedeniyle başladı. Analistler zaman içinde ticari ikame ve sapmanın büyümeye vurulan darbeden daha ağır basacağını düşünüyor.

Macquarie Capital ASEAN araştırma müdürü Jayden Vantarakis, “Çin’e yönelik daha büyük bir baskının, Çinli işletmelerin Asya’da daha fazla ticaret ve yatırım yapmasıyla tedarik zincirinde daha fazla sapmaya yol açabileceğini düşünüyoruz” dedi.

Bazı Güneydoğu Asya hükümetlerinin agresif bir şekilde başvurduğu elektrikli araç fabrikaları ekonomik bir tampon sağlayabilir. “ABD dışında da elektrikli araç talebi artıyor, bu nedenle Endonezya’ya net bir fayda sağlayabileceğini düşünüyorum. Özellikle benzin fiyatları giderek pahalılaştığı için karbon nötr olmaya çalışan daha küçük ülkeler arzı devralmaya çalışacak ve daha fazla elektrikli otomobil satın alacaklar,” diyor Singapur Ulusal Üniversitesi İşletme Fakültesi profesörü Sumit Agarwal.

Trump’ın vaat ettiği gümrük vergileri, Tayland’ın bu yıl haddelenmiş çelikte yaptığı gibi, ASEAN hükümetlerine Çin mallarına antidamping tarifeleri uygulama konusunda itici güç sağlayabilir. Daha sıkı ABD menşe kuralları da hükümetlere daha fazla yüksek değerli parça üretimi ve montajının yerel olarak yapılmasını sağlama fırsatı verebilir.

Güneydoğu Asya para birimleri ve piyasaları nasıl etkilenecek?

Trump’ın gümrük vergileri Güneydoğu Asya merkez bankaları üzerindeki para politikasını daha da gevşetme baskısını hafifletebilir.

İngiltere merkezli Pantheon Macroeconomics’in gelişmekte olan Asya baş ekonomisti Miguel Chanco, “Esasen Trump’ın zaferi, planladığı gümrük tarifeleri nedeniyle dünya için enflasyonisttir, bu nedenle küresel parasal normalleşme veya gevşeme döngüsü muhtemelen Filipinler de dahil olmak üzere daha önce düşünüldüğü kadar keskin olmayacaktır” dedi.

Nikkei Asia’ya konuşan Chanco, Güneydoğu Asya para birimlerinin daha önce beklendiği gibi güçlenmeyeceğini, bunun kısmen piyasaların ABD Merkez Bankası’nın gevşeme hızını yeniden fiyatlandırmasından ve dolayısıyla doların güçlenmeye devam etmesinden kaynaklandığını söyledi.

Altı büyük Güneydoğu Asya ekonomisi arasında Tayland bahtı ve Malezya ringgiti, Trump’ın zaferinden bu yana en kötü performans gösteren para birimleri oldu ve çarşamba gününe kadar ABD doları karşısında sırasıyla %3,2 ve %2,9 değer kaybetti.

Taylandlı menkul kıymetler şirketi InnovestX, güçlü dolar ve zayıf bahttan faydalanacak hisse senetleri önerdi. Bunlar arasında CP Foods ve Delta Electronics gibi önemli ihracat gelirleri olan ya da Tayland Havalimanları, emlak geliştiricileri ve otelciler gibi turizmle ilgili şirketler yer alıyor.

Hükümetler, diğer ülke ve bölgelerle ilişkilerini derinleştirerek ve tarafsızlıklarını vurgulayarak ABD ya da Çin’e olan aşırı bağımlılıklarını azaltmak için şimdiden adımlar atıyor.

Özellikle Güneydoğu Asya ekonomilerinin de ASEAN içi ticareti güçlendirerek direnç oluşturmaya odaklanması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English