Bizi Takip Edin

RUSYA

Kremlin, ABD’yi İsrail-Filistin çatışmasında ‘yıkıcı’ yaklaşım sergilemekle suçladı

Yayınlanma

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, İsrail ve Filistin topraklarında hem Yahudilere hem de Filistinlilere yönelik şiddeti kınarken, ABD’yi bağımsız bir Filistin devletine duyulan ihtiyacı göz ardı eden yıkıcı yaklaşımı nedeniyle eleştirdi.

Peskov, düzenlediği basın toplantısında barışa geri dönülmesi çağrısında bulunarak Rusya’nın, şiddetin Orta Doğu’da daha geniş çaplı bir çatışmaya dönüşmesinden ‘son derece endişeli’ olduğunu belirtti.

Sözcü, Batı’nın 1967 sınırları dahilinde bağımsız bir Filistin devletine duyulan ihtiyacı görmezden geldiğini ifade ederek “Bu durum potansiyel olarak yayılma tehlikesi taşıyor ve bu nedenle elbette bugünlerde özel endişe duyduğumuz bir konu,” diye ekledi.

Lavrov: ABD, İsrail-Filistin diyaloğunu tekeline almaya çalışıyor

Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batı’nın İsrail’i hedef alan saldırıları kınamakla yetinip istikrarsızlığın nedeni olan Filistin sorununu çözmeden İsrail’in zafer kazanmasını ummasının öngörüsüzlük olduğunu vurguladı.

Lavrov, Moskova’da Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebul Geyt ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere verdiği demeçte “ABD’nin uluslararası arabulucular dörtlüsü çerçevesindeki kolektif çabaları engelleyen yıkıcı politikasına değinmeden geçemeyeceğim,” ifadelerini kullandı.

Lavrov, ABD’nin Filistinliler ve İsrailliler arasındaki diyaloğu ‘tekeline almaya’ çalıştığına ve Filistin devletinin kurulmasından uzaklaşarak Filistinlilerin sosyo-ekonomik sorunlarının hafifletilmesine dönük müzakerelere yöneldiğini anımsattı.

Moskova’daki görüşmelerde Ebul Geyt, Lavrov ile şiddetin durması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu ancak Filistin sorunu çözülmediği sürece bu tür olayların devam edeceğini dile getirdi.

Ebu Geyt, “Her iki tarafta da şiddeti tamamen reddediyoruz. Filistin sorunu daha fazla ertelenemez ve BM kararları uygulanmalıdır,” değerlendirmesini yaptı.

FP: İsrail, Gazze muharebesini kazansa bile savaşı kaybedebilir

RUSYA

Rusya Başsavcılığı, eski Gazprom yöneticilerinin mal varlıklarına el konulmasını talep etti

Yayınlanma

Rusya Başsavcılığı, Gazprom’un eski üst düzey yöneticileri Kirill Seleznev, Aleksey Mityuşov ve Yuliya Simakova’nın mal varlıklarının devlete devredilmesi için dava açtı. Başsavcılık, söz konusu kişilerin yolsuzluk yoluyla şirketlerde hisse sahibi olduğunu iddia ediyor. Dava, St. Petersburg Frunzenskiy Bölge Mahkemesinde görülecek.

Rusya Başsavcılığı, Gazprom’un eski üst düzey yöneticileri Kirill Seleznev, Aleksey Mityuşov ve Yuliya Simakova’ya ait mal varlıklarının devlete devredilmesi için mahkemeye başvurdu.

St. Petersburg mahkemelerinin Telegram kanalından yapılan açıklamaya göre, Başsavcı Yardımcısı tarafından Seleznev, Mityuşov ve Simakova aleyhine açılan dava, şehrin Frunzenskiy Bölge Mahkemesi’ne kaydedildi.

Davalılar arasında Sevinvest Limited Şirketi, Korporativnıy Tsentr Limited Şirketi, Ferrotsink Limited Şirketi, Bizneslogika Anonim Şirketi, M İndustriya Limited Şirketi ve Bonolit—Stroytelniye Reşeniya Anonim Şirketi de bulunuyor.

Davacı, mahkemeden Dmitrovskiy Zavod Gazobetonnıh İzdeliy Anonim Şirketi, Bonolit—Stroitelniye Reşeniya Anonim Şirketi ve diğer şirketlerin sermayesindeki hisselerin ve payların yüzde 100’ünün devletin gelirine kaydedilmesini talep ediyor.

Lebedeva, “Dava kabul edildi. Ön duruşma tarihi belirlendi,” diye yazdı.

Lebedeva, RBK gazetesine yaptığı açıklamada, Başsavcılığın görüşüne göre davalıların bir dizi şirketteki hisselere ve paylara yolsuzluk yoluyla eriştiğini belirtti.

Seleznev, RusHımAlyans Limited Şirketi’nin genel müdürü. Seleznev, 15 yıldan fazla bir süre Gazprom yönetim kurulunda yer aldı ve tekelin yan kuruluşu Gazprom MejregyonGaz’ı yönetti.

Ocak 2019’da, Seleznev’in MejregyonGaz’daki danışmanı Raul Araşukov, 31 milyar rubleden fazla doğalgaz hırsızlığı suçlamasıyla tutuklandı.

Aynı yılın nisan ayında Seleznev, Gazprom’dan ayrılarak Gazprom’un RusGazdobıça ile ortak girişimi olan ve Ust-Luga bölgesinde (Leningrad Oblastı) bir doğalgaz işleme tesisi inşa eden RusHımAlyans’ın başına geçti.

Mityuşov, Seleznev’in sınıf arkadaşı ve Gazprom Energo’nun eski başkanı.

SPARK verilerine göre Simakova, Mityuşov ile birlikte Strateji Limited Şirketi’nin yüzde 49,9’una sahip.

Ocak ayında Başsavcılık, Gazprom Energo’nun eski başkanı Mityuşov aleyhine dava açmış ve sekiz işletmenin devletin gelirine kaydedilmesini talep etmişti.

Başsavcılık, bu işletmelerin geçersiz işlemler sonucunda elde edildiğine karar verdi.

Söz konusu işletmeler: Salavatneftemaş Anonim Şirketi, Salavatneftehimremstroy Anonim Şirketi, Neftehimremstroy Limited Şirketi, Remontno-Mehaniçeskiy Zavod Limited Şirketi, TehTsentr Limited Şirketi, Salavatskiy Katalizatornıy Zavod Limited Şirketi, Podzemneftegaz Anonim Şirketi ve RemEnergoMontaj Limited Şirketi.

Davalılardan Korporativnıy Tsentr Limited Şirketi ve UK Merkuri Kepital Trast Limited Şirketi de gösterildi.

Mityuşov, Kiev doğumlu. Baltık Devlet Teknik Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra on yıl boyunca Gazprom’un yan kuruluşlarında çalıştı. 2007 yılında Gazprom Energo’nun başına geçti.

Ardından Mityuşov, 2012-2014 yıllarında şirketin tüm yapılarındaki görevlerinden ayrılarak eski varlıklar temelinde inşaat işine girdi. Özellikle 2013’te Salavatneftehimstroy’u, 2016’da ise Gazprom’dan sipariş almaya devam eden Neftehimremstroy’u satın aldı.

Salavatneftehimremstroy İnşaat ve Yapı Malzemeleri Fabrikası, İnjenerno-Tehniçeskiy Tsentr Salavatneftehimremstroy, RemEnergoMontaj, RMZ ve Salavatneftemaş’ı bünyesinde birleştirdi. Mityuşov, 2019 yılında şirketteki yüzde 100 hissesini Moskova merkezli Merkuri Kepital Trast’a sattı.

Diğer yandan Başsavcı Yardımcısı İgor Tkaçev’in iddianamesine ulaşan Kommersant gazetesi, Litvanya vatandaşlığı ve İspanya’da oturma izni bulunan Gazprom Energo’nun eski başkanının, stratejik öneme sahip işletmeler üzerinde fiilen “yabancı kontrolü” kurduğunu yazdı.

Mityuşov, 2023’ten beri Gazprom Neftehim Salavat’tan para çalmak suçundan dolandırıcılık davası nedeniyle aranıyor.

Başkurdistan Tahkim Mahkemesi, ocak ayında Başsavcılığın talebi üzerine Mityuşov’un tüm mal varlıklarına el koydu.

Şubat ayında Gazprom Energo’nun eski başkanı, şirketler üzerindeki haczin kaldırılmasını sağlayamadı.

Fakat mart ayında Başkurdistan Tahkim Mahkemesi, Remontno-Mehaniçeskiy Zavod Limited Şirketi ile ilgili ihtiyati tedbirleri kaldırdı.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’nın federal bölgeleri Suriyeli mültecileri kabul etmeye başladı

Yayınlanma

Rusya, Suriye’den gelen mültecileri ülkenin çeşitli bölgelerine yerleştirmeye başladı. Yekaterinburg’a 95 mülteci gelirken, Perm oblastı da 99 Suriyeliyi kabul etti. Mültecilere Rus dili eğitimi, kültürel uyum programları ve iş bulma konusunda destek sağlanacak.

Rusya’nın Yekaterinburg şehrine 95 Suriyeli mülteci geldi. EAN ve Ura.ru‘nun haberine göre, mülteciler şehirdeki geçici konaklama merkezine yerleştirildi.

Kaynakların aktardığına göre, Suriyelilerle, Sverdlovsk kentindeki sağlık, sosyal politika, kamu güvenliği ve diğer devlet kurumlarından uzmanlar ilgileniyor.

Sverdlovsk, Suriyeli mültecileri kabul edecek 12 Rusya bölgesinden biri olarak belirlendi. Yayın organları, Suriyeli göçmenlerin çoğunluğunun kadın ve çocuklardan oluştuğunu belirtiyor.

Bir kaynak, “Mültecilerin belgeleri hazırlanmasına yardımcı olunacak. Koruyucu sağlık muayeneleri düzenlenecek, uzmanlar gerekli psikolojik, hukuki ve sosyal desteği sağlayacak,” dedi.

Kaynak ayrıca, mülteciler için Rus dili temellerini öğrenmeyi ve Rus kültürüyle tanışmayı içeren özel uyum programları hazırlandığını ifade etti.

Yetkili, “Ayrıca istihdam merkezi uzmanları, işe yerleştirme konularında danışmanlık yapacak. Tüm entegrasyon süreçleri, devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla yakın işbirliği içinde yürütülecek,” diye konuştu.

Şubat ayında Perm oblastının 26’sı çocuk olmak üzere 99 Suriyeli mülteciyi kabul ettiği bildirilmişti.

Mültecilerin geliş koşulları Yekaterinburg’dakilerle benzerdi. Birleşik Rusya Partisi’nin yerel şubesinden yapılan açıklamada, “Mültecilere sıcak yemek, kişisel hijyen malzemeleri ve ilaçlar sağlanmaktadır. Yakın gelecekte işe yerleştirme ve çocukların eğitim kurumlarına yerleştirilmesi konusunda yardım sağlanması planlanmaktadır,” denildi.

EAN ve Ura.ru, bu yıl içinde ülkeye yaklaşık 100 bin Suriyeli mültecinin gelebileceğini ve bu kişilerin kabulünün, savaş bölgesinde olanlara insani yardım sağlama konusundaki uluslararası anlaşmalara uygun olarak düzenlendiğini aktardı.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’da doğum oranı 18 yılın en düşük seviyesine geriledi

Yayınlanma

Rusya’da doğum oranları, hükümetin demografik krizi çözme çabalarına rağmen son 18 yılın en düşük seviyesine geriledi. Bu yılın ocak ayı itibarıyla toplam doğurganlık oranı 1,399’a düştü. Hükümetin aile merkezli stratejisi ve teşvikleri, doğum oranlarını artırmaya yetmedi.

Rusya hükümetin ülkedeki temel demografik göstergeyi yükseltmekte yetersiz kaldı.

Rusya Federal Devlet İstatistik Kuurumu (Rosstat) tarafından yayımlanan verilere göre, toplam doğurganlık oranı (bir kadına düşen ortalama çocuk sayısı) bu yılın ocak ayı itibarıyla 1,399’a düştü. Bu, son 18 yılın en düşük değeri olarak kayıtlara geçti.

Bu oran 2023 sonunda 1,41, 2022’de 1,42 ve savaş öncesi 2021’de 1,47 idi. Resmi istatistikler, toplam doğurganlık oranındaki düşüşü 9 yıldır aralıksız olarak kaydediyor ve bu süre zarfında 0,37 puan veya yüzde 21 azaldı.

Toplam doğurganlık oranındaki düşüş hızı, 1990’larda 1,73’ten (1991’de) 1,16’ya (1999’da) gerilediği zamandan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

2000’li yıllarda doğurganlık oranı arttı ve 2015’te 1,76’ya ulaştı.

Rosstat’a göre, geçen yılki toplam doğum sayısı da dokuzuncu yıl üst üste azalarak 1,222 milyona geriledi.

Bu, 1999’dan bu yana en düşük değer. Demograf Aleksey Rakşa’nın daha önce belirttiği gibi, 1990’larda istatistiklere Çeçenya ve daha sonra ilhak edilen Kırım’ın dahil edilmediği dikkate alınırsa, karşılaştırılabilir bir bölge için doğum oranı 200 yılı aşkın süredir en düşük seviyede bulunuyor.

Geçtiğimiz hafta Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova, doğum oranlarındaki düşüşün 18 bölge dışında tüm bölgelerde devam ettiğini, ancak yalnızca ikisinde (Çeçenya ve Tuva) göstergelerin nüfusun basit yeniden üretim seviyelerini (2,1) aştığını söyledi.

Golikova’ya göre, doğum oranı açısından en kötü durumda olan bölgeler ise Yahudi Özerk Bölgesi (yüzde -16), Kalmıkya (yüzde -12), Altay (yüzde -10) ve bombardıman altında bulunan Belgorod Oblastı (yüzde -8) oldu.

Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2018’de dördüncü devlet başkanlığı dönemine başlarken, Kırım’ın ülkeye bağlanmasından kısa süre sonra başlayan doğal nüfus kaybını 6 yıl içinde durdurmayı hedeflemişti.

Gerçekte, 2018-2024 yılları arasında Rusya, ölüm oranının doğum oranını aşması sonucu 3 milyondan fazla insan kaybetti. Rosstat verilerine göre, geçen yıl doğal nüfus kaybı yüzde 20 artarak 596 bine ulaştı, yani günde ortalama 1,63 bin kişi.

Putin’in yeni hedefi, toplam doğurganlık oranını artırmak. Bu hedef, başkanın talimatıyla çeşitli bakanlıklar ve Rusya Bilimler Akademisi tarafından geliştirilen “aile merkezcilik” demografik stratejisine dahil edildi.

Plana göre, toplam doğurganlık oranının 2030’a kadar 1,6’ya ve 2036’da geç Sovyetler Birliği döneminden bu yana en yüksek değer olan 1,8’e ulaşması gerekiyor.

Strateji kapsamında yetkililer, aile ve evlilik kurumunu güçlendirmeye ve “geleneksel aile değerlerini” teşvik etmeye niyetli: çok çocuklu ailelerin imajlarının reklam ve medya içeriğine dahil edilmesi ve çok torunlu büyükanne ve büyükbabalar için devlet ödülleri getirilmesi planlanıyor.

Çok çocuklu ailelere yıllık ödeme yapılması ve nafaka ödemeleri üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması planlanıyor.

Bunun yanı sıra, genç aileler ve öğrenciler için ipotek sübvansiyonları ve kadın doğum kliniklerinin çalışma düzeninde değişiklikler planlanıyor; söz konusu klinikler, Rus kadınlarında “olumlu üreme tutumlarının” uygulanmasından sorumlu olacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English