Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Netanyahu’nun sözcüsünün maaşını Katar ödemiş

Yayınlanma

Eliezer Feldstein

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun “gizli belgelerin sızdırılması” davasından tutuklu bulunan ve “Qatargate” skandalında şüpheliler arasında yer alan sözcüsü Eliezer Feldstein, İsrailli bir iş insanı vasıtasıyla Katar’ın lobi faaliyetlerini yürüten ABD’li danışman Jay Potlik’ten para aldığı ortaya çıktı.

İsrail devlet televizyonu KAN, İsrailli iş insanı Gil Birger’in, Katar adına çalışan ABD’li lobici Jay Potlik’ten aldığı parayı Netanyahu’nun danışmanı Feldstein’a aktardığını söylediği bir ses kaydını yayımladı.

Bu ses kayıtlarına göre, Katar hükümeti adına lobi faaliyetleri yürüten ABD’li danışman Jay Potlik, parayı Gil Birger isimli İsrailli bir iş insanına verdi ve Birger de Netanyahu’nun sözcüsü olarak çalıştığı sırada Feldstein’a aktardı.

Başbakanlıkta çalıştığı süre boyunca sözcü olarak tanımlanmasına rağmen güvenlik soruşturmasından geçmediği için maaş almayan Feldstein’in maaşını Katar’dan gelen parayla Birger’in şirketinden aldığı kaydedildi.

Kaydın yayınlanmasından sonra Feldstein’in avukatları Oded Saburai ve Sion Hausman, müvekkillerinin Katar ile İsrail arasında arabuluculuk yaptığı iddia edilen İsrailli iş adamından para aldığını kabul etti. Ancak bu paranın Katar’dan geldiğini bilmediğini ileri sürdü.

Avukatlar, bu yöntemin Başbakanlıktan maaş alamayan Feldstein’in parasını alması için üretilen geçici ve kısmi bir çözüm olduğunu, Feldstein’in bunun Katar’la ilişkili olduğunu bilmediğini iddia ederek “Katar’a bilgi aktarmamış ve onlardan hiçbir zaman para almamıştır” dedi.

Öte yandan ses kayıtlarının yayınlanmasından saatler sonra polis, devam eden soruşturma kapsamında dün akşam iki şüpheliyi gözaltına aldı. Ancak davada yayın yasağı olduğu için şüphelilerin neyle suçlandığı henüz bilinmiyor.

Feldstein, Qatargate skandalı dışında gizli askeri belgeleri sızdırdığı iddiasıyla ulusal güvenliği tehlikeye atmakla suçlanıyor. Savcılar, Feldstein’ın belgeleri sızdırarak kamuoyunu yönlendirmeye çalıştığını öne sürüyor.

Öte yandan, Netanyahu’nun eski danışmanları Jonatan Urich ve Yisrael Einhorn’un da Katar lehine 2022 Dünya Kupası öncesinde halkla ilişkiler çalışmaları yaptığı iddia ediliyor. İddiaların merkezindeki üç isim suçlamaları reddederken, Netanyahu’nun ofisi de iddiaları yalanladı.

İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, şubat ayı sonunda polis ve iç istihbarat birimi Şin-Bet’ten bu iddiaları araştırması için soruşturma başlatılmasını emretti. Netanyahu’nun, hafta sonu Şin-Bet Başkanı Ronen Bar’ı görevden alacağını açıklaması ise muhalefet ve sivil toplum kuruluşlarının tepkisini çekti. Muhalefet, Netanyahu’nun bu kararla soruşturmayı engellemeye çalıştığını söylüyor.

Kanal 13’ün daha önceki bir haberinde, Katar’dan Netanyahu’nun danışmanlarına yüz binlerce dolar aktarıldığı öne sürüldü. Habere göre Katar’dan gelen paraların büyük miktarda olması, soruşturmayı yürüten yetkilileri şaşırttı.

ORTADOĞU

İsrail’de hükümet-yargı kavgası yeniden alevlendi

Yayınlanma

İsrail’de hükümet ile yargı arasında tansiyonu yeniden yükselten bir karar geldi. Yüksek Mahkeme, gece yarısı alınan hükümet kararına karşı harekete geçerek, Şin-Bet Direktörü Ronen Bar’ın görevden alınmasını geçici olarak durdurdu.

7 Ekim’de Hamas’ın düzenlediği baskın öncesinde İsrail’de siyaset gündeminin en hararetli başlığı “yargı reformu”ydu. Bu reform girişimi, kararları üzerindeki yargı denetimini kırmak isteyen hükümet ile Yüksek Mahkeme’yi sert biçimde karşı karşıya getirmiş; ülkede kitlesel protestolara yol açmıştı. Ancak 7 Ekim sonrası başlayan savaş atmosferi bu gerilimi bir süreliğine gölgede bırakmıştı. Şimdi ise, savaşın gölgesinde geçen ayların ardından, İsrail yargısı ile hükümeti yeniden açık bir çatışma yaşıyor.

Yüksek Mahkeme, Ronen Bar’ın görevden alınmasına karşı açılan davalar sonuçlanana kadar hükümetin kararına tedbir koyduğunu açıkladı. Mahkeme, ilgili itirazları en geç 8 Nisan’a kadar görüşeceğini belirtti.

Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümet, yaptığı oylamayla Bar’ın en geç 10 Nisan’a kadar görevden alınmasına karar vermişti.

Hükümetten sert tepki

Kararın hemen ardından hükümet cephesinden tepki gecikmedi. İletişim Bakanı Shlomo Karhi, Yüksek Mahkeme’nin müdahalesini sert sözlerle eleştirdi. Karhi, mahkemenin böyle bir konuda yetkisi olmadığını savunarak, “Bu konuda hukuki bir yetkiniz yok. Bu, hükümetin yetki alanıdır. Verdiğiniz karar geçersizdir” dedi.

Likud Partisi üyesi Karhi, hükümetin dün gece aldığı kararı hatırlatarak Bar’ın görev süresinin 10 Nisan veya daha erken bir tarihte sona ereceğini ve yerine yeni bir bir Şin-Bet başkanının atanacağını söyledi.

Muhalefetten Yüksek Mahkeme’ye destek

Karara muhalefetten ise destek geldi. Demokratik İsrail Partisi Başkanı Yair Golan, Yüksek Mahkeme’nin tedbir kararını “önemli bir kazanım” olarak nitelendirdi. Golan, “Halkın kitlesel seferberliği etkisini gösteriyor, yılmadan süren sivil mücadele başarıya ulaşıyor” diyerek kararın arkasında halk desteğinin yattığını savundu.

Ronen Bar’ın “kötü ve tehlikeli bir hükümete karşı durarak cesaret gösterdiğini” ifade eden Golan, demokrasi için verilen mücadelenin süreceğini belirtti. Golan, hükümetin Gazze Savaşı sürecinde sıkça kullandığı bir sloganı da muhalefet lehine uyarlayarak, “Savaşacağız ve kazanacağız” dedi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrailli Bakandan “zorunlu göç ve işgal” tehdidi

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusuna “Gazze’de yeni bölgelerin ele geçirilmesi, Filistinlilerin zorla göç ettirilmesi ve Gazze Şeridi çevresindeki tampon bölgelerin genişletilmesi” talimatı verdiğini aktardı.

Hamas’ın İsrailli esirleri serbest bırakmayı reddettiğini ileri süren Katz, Hamas bu tavrını devam ettirdikçe “daha fazla toprak kaybedeceğini ve İsrail’in bu toprakları ilhak edeceğini” açıkladı.

Katz, “İsrail ordusunun Filistinlileri sürgün ederek kara işgaliyle ele geçirdiği noktalarda kalıcı kontrol sağlayacağını” söyledi.

Gazze Şeridi’ne yönelik havadan, denizden ve karadan şiddetli saldırıların süreceği tehdidini yineleyen Katz, şu ifadeleri kullandı: “Gazze nüfusunu güneye tahliye etmek ve ABD Başkanı (Donald) Trump’ın Gazze sakinleri için gönüllü transfer planını uygulamak da dahil tüm askeri ve sivil baskı araçlarını kullanacağız.”

İsrail ordusu Gazze’ye bomba yağdırıyor

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 600’e yakın Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 1000 kişi yaralandı.

Ateşkesi bozan İsrail, yeni ateşkes tekliflerini reddettiği gerekçesiyle Hamas’a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceğini duyurdu.

Hamas ise “İsrail’in verdiği sözlere uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi’nde Filistin halkına karşı soykırımını yeniden başlattığını” açıkladı.

İsrail’in saldırıları, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü’nü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde başlatması dikkati çekti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Eski Şin-Bet Direktörü: Netanyahu “gayrimeşru” taleplerde bulundu

Yayınlanma

Yoram Cohen

İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet’in eski direktörü Yoram Cohen, görev süresi boyunca Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kendisinden birden fazla kez gayimeşru taleplerde bulunduğunu açıkladı. Cohen, güvenlik teşkilatının yeni başkanının bu tür taleplere karşı duramayabileceğinden endişe ettiğini belirtti.

İsrail’in Kanal 12 televizyonuna verdiği röportajda Cohen, Netanyahu kabinesinin mevcut Şin-Bet Başkanı Ronen Bar’ın görevden alınmasına onay vermesinin ardından, kurumun etkinliğinin yeni atanacak isme bağlı olduğunu söyledi.

Cohen, “Eğer [Bar] görevini tamamlar ve yerine şu anki iki yardımcısından biri ya da eski yardımcılarından biri atanırsa ki bu üç isim de değerli kişiler, o zaman işlerin usulüne uygun yürütüleceğine dair içimiz rahat olabilir” dedi.

Ancak Cohen, bu üç ismin dışında biri atanırsa, “Başbakana karşı kendini ‘borçlu’ hisseden biri göreve gelebilir. Böyle biri göreve başlarken daha en baştan işi gerektiği gibi yapmaktan kaçınabilir” ifadelerini kullandı.

“Başbakan, gelecekte karşılaşacağımız pek çok mesele nedeniyle, yeni direktörden de gayrimeşru taleplerde bulunabilir. Zira Başbakan, Şin-Bet başkanından meşru olmayan taleplerde bulunuyor” diyen Cohen, bu iddiaların kişisel deneyimlerine dayandığını da belirtti.

Netanyahu’nun kendisinden birden fazla kez “meşruiyeti sorgulanabilir ve yasal sınırda” taleplerde bulunduğunu söyleyen Cohen, aynı taleplerin kendisinden sonra göreve gelen Nadav Argaman ve mevcut başkan Ronen Bar’a da iletildiğini ifade etti.

İsrail’in, devlete değil kişilere sadakat gösteren bir Şin-Bet direktörüyle karşı karşıya kalabileceğini söyleyen Cohen, böyle bir ismin, Başbakana siyasi muhalefet edenlere karşı “siyasi gerekçelerle” harekete geçebileceği uyarısında bulundu.

Cohen, daha önce 2011’de Netanyahu’nun, gizli bir güvenlik toplantısından bilgi sızdırıldığı şüphesiyle üst düzey savunma yetkililerinin telefonlarının dinlenmesini istediğini öne sürmüştü.

“Şin-Bet direktörünün görevden alınması ve yakında gerçekleşmesi beklenen [Başsavcı Gali Baharav-Miara’nın] görevden alınması, toplum içinde büyük çatışmalara, daha derin ayrışmalara yol açacaktır” diyen Cohen, bu sürecin şiddeti artıracağını ve bunun sadece Netanyahu’nun değil, tüm hükümetin sorunu olacağını kaydetti.

“Bunun nereye gideceğini biliyorlar ama koyun gibi sessizce hareket ediyorlar” ifadelerini kullanan Cohen, bakanları “siyasi, ekonomik ve kişisel çıkarlar uğruna koltuklarına yapışmakla” suçladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English