Asya
Pakistan Suudi destekli Gwadar rafinerisi ile Rus petrol ithalatını artırmayı hedefliyor

Pakistan’ın liman kenti Gwadar’da planlanan 10 milyar dolarlık Suudi destekli petrol rafinerisi projesinin, daha fazla Rus ham petrolü için de fırsat yaratacağı belirtildi.
Pakistan’ın devlete ait önde gelen 4 petrol şirketi, geçen hafta Suudi Arabistan’ın ulusal petrol şirketi Saudi Aramco ile Gwadar Limanı’nda 10 milyar dolarlık rafineri kurulumu projesinde anlaştı.
Mutabakat zaptının imzalanması sonrası hükümet tarafından açıklanan ayrıntılara göre, inşa edildiğinde rafineri günde 300.000 varil işleyebilecek. Petrol ve Gaz Düzenleme Kurumu’nun bir raporuna göre, tek başına bu oran, 2020-2021’de Pakistan’da rafine edilen günlük toplam 215.000 varil petrol ürününü aşabilir.
Pakistan State Oil (PSO), Oil and Gas Development Company Limited (OGDCL), Pakistan Petroleum Limited (PPL) ve Government Holdings Private Limited (GHPL) şirketlerinden oluşan dörtlü grubun rafinerinin mühendisliği, tedariki ve inşaatı için de China National Offshore Oil Corp. ile bir memorandum imzaladığı bildirildi.
Gwadar, uzun süredir Çin’in ülkedeki Kuşak Yol projelerinin kalbi olarak konumlanıyor.
Pakistan ekonomisi için uzun vadeli bir proje
Temerrüde düşmekten kaçınmak üzere 3 milyar dolarlık yedek kurtarma düzenlemesi için Uluslararası Para Fonu’na gitmeye zorlanan Pakistan hükümeti siyasi ve ekonomik krizlere saplanmış durumda.
Uzmanlar, yeni rafineri projesini bu krizle mücadelede bağlamında değerlendiriyor.
Nikkei Asia’ya konuşan Singapur’daki S. Rajaratnam Uluslararası Çalışmalar Okulu’nda kıdemli bir araştırmacı olan James Dorsey, Pakistan’daki mevcut ekonomik durumun ideal olmamasına rağmen, 200 milyonu aşkın nüfusa sahip ülkenin hala büyük bir ekonomik getirisi olduğu yorumunu yaptı.
Dorsey, “Bu rafinerinin inşası birkaç yıl alacak ve o zamana kadar Pakistan’da ekonomik büyüme bekleniyor” dedi.
Rus petrolü için ek rafineri ihtiyacını karşılayacak
Rafinerinin, Pakistan’ın yeni ithal etmeye başladığı Rus ham petrolünü işleyebileceği belirtiliyor. Rusya’nın ihracat seçeneklerini sınırlayan ve indirimleri zorlayan Ukrayna savaş yaptırımları ile nakit sıkıntısı çeken İslamabad, enerji kaynaklarını desteklemek için Moskova’ya yöneldi.
Kısa süre önce bir Rus ham petrol sevkiyatı ithal eden Pakistan’ın ikincisini uzun vadeli bir petrol taşıma anlaşması için müzakere ettiği bildirildi.
Nikkei Asia haberinde, Pakistan’ın Rus petrolünü işleme yeteneği, nakliye maliyetleri ve hükümetin yakıt için Çin yuanıyla ödeme yapıp yapmayacağına ilişkin sorulara yer verildi.
Gelişmelerden haberdar olan Pakistanlı bir hükümet yetkilisi, adının açıklanmaması koşuluyla Nikkei’ye Rusya’dan petrol ithal etmenin “başarılı” olduğunu söyledi.
Yetkili, “Pakistan, Rusya’dan petrol ithalatını artırmayı planlıyor, bu da Pakistan’da ek rafineri kapasitesine ihtiyaç duyulmasına neden olacak” dedi ve ekledi: “Gwadar’da önerilen rafineri muhtemelen artan hacimlerde Rus ham petrolünün rafine edilmesine yardımcı olacak.”
Bu arada Suudiler de bir süredir bu projeyi takip ediyorlar. Veliaht Prens Muhammed bin Salman’ın Şubat 2019’da Pakistan’a yaptığı ziyaret, Gwadar’da 10 milyar dolarlık bir petrol rafinerisinin inşa edileceğine dair ilk duyuruyu beraberinde getirmişti.
Dorsey, “Başlangıçta Pakistanlılar [Gwadar rafinerisi] projesini Kuşak Yol’a entegre etmeye çalıştılar ancak Çinliler bunu reddetti” dedi ve projenin artık Kuşak ve Yol çerçevesinin dışında ilerleyebileceğini söyledi.
Suudi-İran yakınlaşması etkili oldu
Uzmanlar ayrıca anlaşmanın Suudi-İran yakınlaşması bağlamında geldiğini ve bunun İran sınırına sadece 90 kilometre uzaklıkta inşa edilecek rafineride bir faktör olabileceğini belirtiyor.
Polonyalı bir Orta Doğu uzmanları grubu olan Abhaseed Foundation Fund’ın başkanı Luke Przybyszewski, Pakistan’ın bu yumuşamanın her iki tarafından da meyvelerini toplayabileceğini söyledi: “İran’dan ucuz enerji ve Suudi Arabistan’dan [doğrudan yabancı yatırım] iyi bir seçim gibi görünüyor, belki bu şu anda hem Riyad hem de Tahran için kabul edilebilir.”
Asya
Hindistan ve Pakistan ateşkes ilan etti

Hindistan ve Pakistan ateşkes ilan etti.
ABD, cumartesi günü iki Güney Asya ülkesi Hindistan ve Pakistan’ın şiddetli çatışmaları sona erdirmek için ateşkes üzerinde anlaştıklarını açıkladı.
ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda anlaşmanın kendisinin eseri olduğunu iddia etti.
Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da “ABD’nin arabuluculuğunda geçen uzun bir gecenin ardından, Hindistan ve Pakistan’ın TAM VE DERHAL ATEŞKES üzerinde anlaştığını duyurmaktan memnuniyet duyuyorum” diye yazdı. “Her iki ülkeye de sağduyu ve büyük zekâlarını kullandıkları için tebrikler. Bu konuya gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz!” ifadelerini kullandı.
Pakistan, Trump’ın açıklamasını doğrulayan ilk ülke oldu. Pakistan Dışişleri Bakanı Ishaq Dar, sosyal medya hesabında iki ülkenin “derhal yürürlüğe girecek bir ateşkes üzerinde anlaştığını” yazdı.
“Pakistan, egemenliği ve toprak bütünlüğünden ödün vermeden her zaman bölgede barış ve güvenlik için çaba göstermiştir!” diye yazdı.
Hindistan da, son günlerde iki ülkenin birbirine füze attığı hava savaşını durdurmayı kabul ettiğini açıkladı.
Başkent Yeni Delhi’de gazetecilere dağıtılan bir mesajda, bir hükümet yetkilisi “Hindistan ve Pakistan arasındaki ateşkes ve askeri eylemlerin durdurulması iki ülke arasında kararlaştırıldı” dedi.
Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar da X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, Hindistan ve Pakistan’ın çatışmaların ve askeri operasyonların durdurulması konusunda anlaşmaya vardığını bildirdi.
Keşmir bölgesinde egemenlik iddia eden iki komşu ülke arasındaki çatışma, 22 Nisan‘da Hindistan’ın kontrolündeki Keşmir’in turistik bölgesi Pahalgam’da silahlı kişilerce 25 Hint ve bir Nepal vatandaşının öldürülmesiyle tırmanmıştı. Hindistan Başbakanı Modi, saldırıdan Pakistan’ı sorumlu tutarken, Pakistan iddiaları reddetmişti.
Asya
Vietnam, altyapı ve teknoloji için 20 milyar dolarlık kredi paketi planlıyor

Vietnam, ekonomik büyümeyi canlandırmak amacıyla altyapı ve teknoloji projelerini finanse etmek için 21 bankanın katılımıyla 500 trilyon dong (yaklaşık 20 milyar dolar) tutarında bir kredi paketi planlıyor. Bu finansman hamlesi, ülke için tarihsel olarak alışılmadık bir adım olarak değerlendiriliyor.
Güneydoğu Asya ülkesi, en büyük ihracat pazarı olan ABD’nin başlattığı ticaret savaşının olası zararlarına rağmen, 2024’te %7,1’den bu yıl %8 civarında ekonomik büyüme hedefliyor. Bu, iki yılın en yüksek rakamı.
Ülkenin en büyük dört ticari bankası olan Vietcombank, VietinBank, BIDV ve Agribank, altyapı ve teknoloji projelerinin genişletilmesi için her biri 60 trilyon dong değerinde kredi sağlamayı taahhüt etti. Diğer 12 banka her biri 20 trilyon dong, beş banka ise her biri 4 trilyon dong taahhüt etti.
Vietnam Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Dao Minh Tu, kredilerin faiz oranının ortalama piyasa faiz oranından (nisan ortası itibarıyla yaklaşık %6) en az %1 daha düşük olacağını ve tercihli faiz oranının en az 2 yıl süreyle geçerli olacağını söyledi.
Tu salı günü yaptığı açıklamada, “Mayıs ayında, Merkez Bankası ve ticari bankalar hazırlıklarını hızlandırmaya devam edecek ve hükümetin talimatına göre kredi paketini kısa sürede uygulamaya koyacak” dedi.
Ancak, kredi paketinin uygulanabilirliği hala şüpheli. Tu, bankaların tercihli kredilere uygun projeler için net kriterlere ihtiyaç duyduğunu, ancak bunun bilim ve teknoloji gibi yeni alanlarda zor olduğunu söyledi. Öte yandan, altyapı projeleri uzun vadeli kredilere ihtiyaç duyarken, Vietnam bankalarının sahip olduğu sermaye büyük ölçüde kısa vadeli olduğundan, likidite riski endişeleri artıyor.
Vietnam’ın büyüme modeli, büyük ölçüde ihracata ve imalata dayanmaktadır. Her ikisi de, kuzey komşusu Çin’in dışında bir bölgesel imalat merkezi haline gelen ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırımlardan yararlanmaktadır.
Ancak nisan ayında ABD Başkanı Trump, Vietnam’dan gelen mallara %46’lık bir gümrük vergisi uygulayacağını duyurdu. Bu, dünyadaki en yüksek gümrük vergilerinden biri. Trump yönetimi, Vietnam’ın ABD’ye ihraç edilen Çin mallarının aktarma noktası olduğunu iddia etti.
ABD ile ticaret anlaşması müzakereleri sürerken, Vietnam hükümeti altyapı ve teknoloji yatırımları da dahil olmak üzere iç büyüme motorlarını desteklemeye çalışıyor.
Pazartesi günü Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh, hükümetin bu yıl daha fazla kamu yatırımı yapacağını söyledi. Ayrıca, yaklaşık 235 milyar dolarlık projenin yasal sorunlar nedeniyle askıya alındığını ve bu sorunların çözülmesi halinde büyümeye katkı sağlayacağını belirtti.
Son aylarda Vietnam, köprüler, demiryolları, havaalanları, otoyollar ve limanlar dahil olmak üzere bir dizi altyapı projesini onaylayarak, büyüme hedefine ulaşmak ve daha fazla yabancı yatırım çekmek için altyapıyı iyileştirmek suretiyle bir taşla iki kuş vurdu.
Vietnam’ın en büyük holdinglerinden biri olan Vingroup, altyapıyı bir sonraki ana faaliyet alanı olarak belirledi ve yüksek hızlı demiryolları ve muhtemelen limanlar inşa etmeyi hedefliyor.
Ülke, yapay zeka ve yarı iletkenlere odaklanarak, teknoloji ve bilimi sonraki büyümenin ana itici güçlerinden biri olarak belirledi. Hükümet, devlet bütçesinin en az %3’ünü bilim ve teknolojiye ayırmayı hedefliyor.
Asya
Çin, gümrük vergilerine rağmen nisan ayında ihracatında %8 artış kaydetti

Çin’in ihracat büyümesi nisan ayında direnç gösterdi ve ABD ile ticaret savaşının etkilerinin hissedilmeye başlayacağına dair beklentileri boşa çıkardı. Çin gümrük idaresinin cuma günü açıkladığı istatistiklere göre, ihracat bir önceki yıla göre dolar bazında yüzde 8,1 arttı.
Bu artış, mart ayında kaydedilen %12,4’lük artışın altında kaldı. Ancak gümrük idaresinin cuma günü açıkladığı verilere göre, bu artış Reuters’ın ekonomistlerle yaptığı ankette öngörülen %1,9’luk artışın çok üzerinde gerçekleşti.
İthalat ise geçen ay %0,2 daralarak üst üste üçüncü ay düşüş kaydetti.
Geçen ay ABD’ye yapılan ihracat %21 düşerken, ABD’den yapılan ithalat %13,8 azaldı.
Çin’in en büyük ticaret ortakları olan Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği ve Avrupa Birliği’ne yaptığı ihracat ise sırasıyla %20,8 ve %8,3 arttı.
Rakamlar, Washington ve Pekin’in ticaret savaşına girmesinin ardından açıklandı.
ABD Başkanı Donald Trump geçen ay Çin’den ithal edilen çoğu ürüne %145’e varan gümrük vergisi artışını uyguladı ve ülkeden gelen küçük değerdeki paketlere bile yeni vergiler getireceğini söyledi. Pekin ise %125’lik gümrük vergisiyle karşılık verdi.
İki ülke cumartesi günü Cenevre’de ticaret görüşmelerine başlayacak. ABD’yi Hazine Bakanı Scott Bessent ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer temsil ederken, Çin’in heyetine en üst düzey ekonomi yetkilisi olan Başbakan Yardımcısı He Lifeng başkanlık edecek.
Bu, Çin Başkan Yardımcısı Han Zheng’in Trump’ın göreve başlama törenine katıldığı ocak ayından bu yana iki tarafın ilk üst düzey görüşmesi olacak. Bessent, ticaret savaşının “sürdürülebilir olmadığını” söyledi.
-
Görüş1 hafta önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Görüş2 hafta önce
ABD, Ukrayna’ya ihanet etti
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jeffrey Sachs: ABD’nin Asya’daki askeri üslerini kapatın
-
Rusya4 gün önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Dünya Basını2 hafta önce
Bender Abbas patlaması: Sabotaj mı kaza mı?
-
Dünya Basını2 hafta önce
The Ekonomist: Afrika’dan Göç Dünyayı Değiştirecek
-
Görüş4 gün önce
Kim kazandı?
-
Dünya Basını2 hafta önce
ABD’nin eski Asya çarı Kurt Campbell: Çin’le hesapsız bir çatışmaya girmekten kaçınılmalı