Bizi Takip Edin

Rusya

Rusya’da bankacılık ve likidite riskleri yükselişte: Ekonomik daralma kapıda mı?

Yayınlanma

Rusya Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi (TsMAKP), Mayıs 2025 verilerine dayanarak yayımladığı raporda, Rusya ekonomisinde sistemik mali ve makroekonomik risklerin arttığına dikkat çekti. Raporda, özellikle sorunlu kredilerdeki artış, potansiyel mevduat kaçışı ve yüksek likidite riskleri ön plana çıkarken, bu durumun küresel finansal piyasalardaki istikrarsızlık ve ülkedeki sıkı para politikasından kaynaklandığı belirtildi.

Rusya merkezli Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi (TsMAKP), Mayıs 2025 itibarıyla mevcut istatistiklere dayanarak hazırladığı son raporunda, ülke ekonomisindeki sistemik mali ve makroekonomik risklerin belirgin bir şekilde arttığına dair önemli uyarılarda bulundu.

TsMAKP, “Mevcut durum, makrofinansal risklerin güçlendiğini gösteren birçok olumsuz sinyal ve eğilimin ‘rezonansıyla’ karakterize edilmektedir,” ifadelerine yer verdi.

Rapora göre, bu risk artışının temelinde küresel finansal piyasalardaki istikrarsızlıklar ve Rusya’da uygulanan sıkı para politikası yatıyor.

Riskler artıyor: Dört temel olumsuz sinyal

TsMAKP raporunda, makrofinansal risklerin güçlendiğine işaret eden dört temel olumsuz sinyal ve eğilim vurgulandı.

Merkez, “Erken uyarı sisteminin orta düzeyde kredi riski sinyali verdiği bir ortamda, toplam bankacılık portföyündeki sorunlu ve geri dönmesi şüpheli kredilerin payında artış gözlenmektedir,” tespitinde bulundu.

Raporda ayrıca, “Sistemin yakın zamanda ‘mevduat kaçışı’ riskinin yüksek olduğuna dair sinyal verdiği” ve “Uzun süreli sistemik bir bankacılık krizi riskine ilişkin sinyalin güçlendiği, ancak bu sinyalin henüz zayıf olduğu ve risk seviyesinin şimdilik düşük olarak değerlendirildiği” belirtildi.

Son olarak, “Rusya ekonomisinde resesyon başlama ve ardından uzama riskine dair sinyallerin de güçlendiği, ancak bu risklerin seviyesinin de şimdilik düşük olarak değerlendirildiği” kaydedildi.

Gelecek dönem risk olasılıkları: Likidite riski yüksek

TsMAKP, erken uyarı sistemi göstergelerine dayanarak çeşitli sistemik risklerin gerçekleşme olasılıklarını da değerlendirdi.

Raporda, “Nisan 2026’ya kadar sistemik bir bankacılık krizinin ortaya çıkma olasılığı orta düzeydedir,” denildi.

Buna karşılık, “Nisan 2026’ya kadar yeni bir ekonomik resesyonun başlama olasılığı düşük” olarak öngörüldü.

Merkez, Temmuz 2025’e kadar sistemik kredi risklerinin gerçekleşme olasılığını orta, Nisan 2026’ya kadar sistemik döviz risklerinin olasılığını düşük, ancak Mart 2026’ya kadar sistemik likidite risklerinin olasılığını yüksek olarak değerlendirdi.

Bankacılık krizinde mevcut durum ve beklentiler

TsMAKP raporunda, “Şu anda sistemik bankacılık krizinin resmi tanımına uyan koşullardan hiçbiri karşılanmamaktadır,” ifadesi yer aldı.

Ancak, gelecekte böyle bir durumun ortaya çıkma olasılığının yüksek olduğuna işaret eden bazı eğilimlere dikkat çekildi.

Bu eğilimler arasında, “son altı aydır işletmelere ve hanehalkına verilen yeni kredilerde (bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla) gözle görülür bir azalmanın devam etmesi” ve “toplam bankacılık portföyünde sorunlu ve geri dönmesi şüpheli kredilerin payının artması” gösterildi.

Merkez, sistemik bankacılık krizinin devamına ilişkin birleşik öncü göstergenin nisan ayı başında 0,106 seviyesinde olduğunu ve bunun kritik eşik olan 0,19’un altında kaldığını belirtti.

TsMAKP, “Bu nedenle, birleşik öncü gösterge şu anda uzun süreli bir bankacılık krizi olasılığının düşük olduğuna işaret etmektedir,” dedi.

Ancak raporda, “Son altı ay boyunca gösterge değerinin istikrarlı bir şekilde arttığı (özellikle mart ayında 0,07’lik bir artış gösterdiği)” vurgulandı.

Bu kötüleşmenin temel nedeninin, “Rus bankacılık sektörünün kredi portföyünün GSYİH’ye oranının azalmasıyla kendini gösteren banka kredilerindeki yavaşlamanın devam etmesi” olduğu ifade edildi.

Rusya, bütçe açığını kapatmak için rubleyi devalüe etmeyi planlıyor

Resesyon riski düşük ama baskı artıyor

Rosstat verilerine göre, Nisan 2024 – Mart 2025 döneminde Rusya’nın GSYİH’si yüzde 3,4 oranında büyüme kaydetti.

TsMAKP, “Rus ekonomisinin resesyona girme riskine ilişkin birleşik öncü gösterge değeri mart ayında yavaş ama istikrarlı bir şekilde artmaya devam ederek 0,05’e ulaştı (bir ay önceki değer 0,03 idi),” bilgisini paylaştı.

Merkezin raporunda, “Ancak, birleşik öncü göstergenin mevcut değeri kritik eşik olan 0,18’in oldukça altında kaldığından, kullanılan metodolojiye göre resesyon olasılığını hâlâ düşük olarak değerlendiriyoruz,” denildi.

Raporda, birleşik öncü gösterge değerindeki artışa katkıda bulunan faktörler arasında, “Yıllıklandırılmış yerli para piyasası faiz oranlarındaki artış; ABD ekonomisindeki yavaşlama ve artan resesyon riskiyle bağlantılı olarak ABD için OECD birleşik öncü göstergesindeki kötüleşme; yerli iş dünyası güven endeksindeki (OECD metodolojisiyle hesaplanan) bozulma; ve Rusya’nın ödemeler dengesi cari işlemler hesabındaki düşüş” sıralandı.

TsMAKP, “GSYİH’deki pozitif büyüme ivmesinin resesyon riskini sınırlayan bir etken olduğunu, ancak bu pozitif etkinin gücünün azaldığını” belirtti.

Kredi riskleri: Sorunlu krediler ve yeniden yapılandırma talebi artıyor

TsMAKP, “Sistemik kredi risklerine ilişkin güncellenmiş birleşik öncü gösterge değeri son altı aydır sıfır seviyesinde kalarak düşük olasılık bölgesinde bulunmaktadır,” dedi.

Ancak merkez, “Kullanılan metodolojiye göre, göstergenin mevcut sıfır değerine rağmen, birleşik öncü göstergenin en son orta risk bölgesi sınır değerini aştığı andan itibaren on iki ay boyunca (Temmuz 2025’e kadar) sistemik kredi riski olasılığı orta olarak değerlendirilecektir,” diye ekledi.

Raporda, “Bankacılık sektörünün toplam kredi portföyündeki sorunlu ve geri dönmesi şüpheli kredilerin payı bu yılın ocak-şubat döneminde 0,5 puan artarak yüzde 6,4’e yükseldi. Bu oran, geçen yılın aynı dönemine göre 0,6 puan daha düşük olsa da, özellikle perakende krediler segmentinde ‘kötü’ kredilerin payının daha hızlı arttığı, Sberbank ve VTB gibi büyük Rus bankalarının raporlarıyla da teyit edilmektedir,” ifadeleri kullanıldı.

Rusya Merkez Bankası’nın “Nüfus ve İşletme Kredilerinin Yeniden Yapılandırılma Dinamikleri” izleme raporuna atıfta bulunan TsMAKP, “Bu yılın ilk çeyreğinde hem bireylerden (2024’ün dördüncü çeyreğine göre 1,5 kat, 2024’ün ilk çeyreğine göre 2,3 kat) hem de KOBİ’lerden (2024’ün dördüncü çeyreğine göre 2,3 kat, 2024’ün ilk çeyreğine göre 4 kat) yeniden yapılandırma talebinde artış eğilimi devam etmiştir. Bu durum, borçlarını ödemekte zorlanan borçlu sayısındaki artıştan kaynaklanmaktadır,” değerlendirmesini aktardı.

TsMAKP, “Son 3 yılın rekor seviyesindeki üç aylık yeniden yapılandırılmış kredi hacmi, ‘kredi sıkılaşması’ aşamasına geçişin ardından kısa vadede kredi riskleriyle ilgili durumda önemli bir kötüleşme olasılığının yüksek olduğuna dolaylı olarak işaret etmektedir.” Merkez, “Rus bankacılık sektörünün toplam kredi portföyünün reel büyüme hızı, geçen yılın aynı dönemine göre mart ayı sonunda eksi yüzde 0,1 ile negatif bölgeye gerilemiştir,” diye ekledi.

Rusya makroekonomik tahminlerini güncelledi, bütçe açığı beklentisi arttı

Döviz riskleri düşük seviyede seyrediyor

TsMAKP raporunda, nisan ayı başı itibarıyla ruble üzerindeki kur baskısı endeksinin (EMP) hafif bir artışla -1,28 seviyesine geldiği (bir ay önceki değer -1,42 idi), ancak hâlâ negatif bölgede ve kritik eşik olan +1,86’dan oldukça uzakta olduğu belirtildi.

Merkez, “Bu durum, mart ayında rublenin güçlenmesi yönündeki baskının devam ettiği anlamına gelmektedir,” dedi.

Raporda ayrıca, “Sistemik döviz risklerine ilişkin birleşik öncü gösterge değeri sıfır seviyesinde kalarak kritik düzey olan 0,3’ten oldukça uzaktır. Bu nedenle, önümüzdeki bir yıllık dönemde bir döviz krizi olasılığını düşük olarak değerlendirmeye devam ediyoruz,” ifadelerine yer verildi. TsMAKP, mart ayında birleşik öncü göstergeyi oluşturan tüm alt öncü göstergelerin kritik seviyelerinden uzak olduğunu, ancak ikisinin (iş dünyası güven endeksi ve petrol fiyatı göstergesi) şubat ayında olduğu gibi olumsuz bir dinamik sergilediğini ve bu eğilimlerin devam etmesi halinde önümüzdeki aylarda endişe verici sinyaller verebileceğini kaydetti.

Likidite riski yüksek: ‘Mevduat kaçışı’ endişesi sürüyor

TsMAKP, mart ayında “mevduat kaçışı” riskine ilişkin birleşik öncü gösterge değerinin 0,27’ye gerileyerek riskin düşük olasılıklı olduğu bölgeye döndüğünü bildirdi.

Raporda, “Para çarpanı dinamiklerine ilişkin alt öncü göstergeden gelen sinyal üçüncü ayda da devam ederken, şubat ayında kaydedilen MMVB borsa endeksi oynaklığı dinamiklerine ilişkin alt öncü göstergeden gelen sinyal tekrarlanmamıştır,” denildi.

Bununla birlikte merkez, “Kullandığımız metodolojiye göre, birleşik öncü göstergenin yüksek risk bölgesi sınır değerini aştığı andan itibaren on iki ay boyunca (Mart 2026’ya kadar) sistemik likidite riski olasılığı yüksek olarak değerlendirilecektir,” uyarısında bulundu.

Raporda, mart ayında hanehalkı hesap ve mevduatlarındaki artışın devam ettiği (+0,5 trilyon ruble, yüzde +0,8), ancak sosyal ödemeler ve emekli maaşlarının endekslendiği şubat ayına göre (+1,1 trilyon ruble, yüzde +1,9) daha ılımlı olduğu belirtildi.

TsMAKP, “Ruble cinsinden mevduatlar (+0,4 trilyon ruble, yüzde +0,8) vadeli mevduatlardaki artışla (+0,4 trilyon ruble, yüzde +1,1) büyürken, vadesiz hesaplardaki bakiye neredeyse değişmemiştir (+4 milyar ruble, yüzde +0,03). Vatandaşların yabancı para cinsinden mevduatları ise sınırlı bir artış göstermiştir (eşdeğer +27 milyar ruble, yüzde +0,8),” bilgilerini paylaştı.

Rusya ekonomisi, 2022’den bu yana ilk kez ilk çeyreği daralmayla tamamladı

Rusya

Özbekistan, Rusya’yı göçmenlere yönelik kötü muameleyle suçladı

Yayınlanma

Özbekistan Dışişleri Bakanlığı, Rusya’daki Özbekistan vatandaşlarının kolluk kuvvetleri tarafından ‘izinsiz’ denetimlere, ‘saygısızlığa ve kaba muameleye’ maruz kaldığını açıkladı. Taşkent’teki Rus diplomatlarla yapılan bir görüşmede konuyu gündeme getiren bakanlık, Moskova’ya resmi bir nota göndererek insan haklarına uyulmasını ve vatandaşlarının onuruna saygı gösterilmesini istedi.

Özbekistan, Rusya’daki vatandaşlarının Rus kolluk kuvvetleri tarafından “izinsiz” denetimlere, “saygısızlığa ve kaba muameleye” maruz kaldığını belirterek Moskova yönetimine sert tepki gösterdi.

Özbekistan Dışişleri Bakanlığı, Taşkent’teki Rus diplomatlarla yaptığı görüşmede konuyu gündeme getirerek bu tür olayların önlenmesi için somut adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Bakanlık Sözcüsü Ahror Burhanov tarafından yayımlanan açıklamada, “Bu tür vakaların ülkelerimiz arasındaki dostane ilişkilere uymadığına ve bunların önlenmesi için somut tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çektik,” ifadeleri kullanıldı.

Özbekistan tarafı, tüm vatandaşlara yönelik uluslararası hukuka ve insan haklarına uyulması çağrısında bulunarak Rusya Federasyonu’nun ilgili makamlarına, “Özbekistan vatandaşlarına saygıyla davranmaları, onurlarını ve haysiyetlerini aşağılamamaları” yönünde bir talep iletti.

Bakanlık, Özbekistan Büyükelçiliği’nin de Moskova’daki durumla ilgili Rusya Dışişleri Bakanlığı’na bir nota gönderdiğini ve “güç kullanan yetkililerin eylemlerine yasal bir değerlendirme yapılmasını” istediğini ekledi.

Rusya göç politikasında yol ayrımında

Moskova’da baskınlar

Bu diplomatik tepkiden önce, Özbekistan Dış Göçmenlik Teşkilatının Rusya temsilciliği, 8 Haziran’da Moskova’nın Sokolniki bölgesinde OMON (özel polis birliği) mensuplarının Özbekistan vatandaşlarına yönelik bir denetim düzenlediğini bildirmişti.

Denetim sırasında yabancılara “fiziksel güç uygulandığı” iddia edildi. Baskın sonucunda, belgelerinde sorun tespit edilen altı kişiye kadar gözaltı işlemi yapıldı.

Baza haber kaynağına göre, 9 Haziran’da ise Strogino’da Bağımsız Devletler Topluluğu vatandaşlarının kaldığı bir yurda yasa dışı göçmenlere yönelik bir baskın daha düzenlendi.

Tepkiler artıyor

Özbekistan makamları, Rusya’daki vatandaşlarının haklarının ihlal edildiğine ilk kez dikkat çekmiyor.

Geçen ay da Rusya’nın Taşkent Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak “işçi göçmenlere yönelik zalimce muamele vakaları” hakkında bilgilendirilmişti.

Nisan ayında ise Moskova’daki Bodrost adlı bir hamama düzenlenen ve Kırgızistan vatandaşlarının gözaltına alındığı göçmen karşıtı bir baskın nedeniyle Rusya’nın Kırgızistan Büyükelçisi’ne nota verilmişti.

İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, o olayda yaklaşık 60 yabancı polis merkezine götürülmüş ve 25’i hakkında Rusya’ya giriş veya ülkede kalma kurallarını ihlal etmekten işlem yapılmıştı.

Tacikistan Başbakanı Kohir Resulzoda da Tacikistan vatandaşlarının “geniş ve muğlak bir güvenlik sağlama” gerekçesiyle Rusya’ya girişlerinin giderek daha sık yasaklandığını veya ülkeden sınır dışı edildiğini belirtmişti.

Rusya makamları, 22 Mart 2024’te Moskova yakınlarındaki Crocus City Hall konser salonunda yaşanan terör saldırısının ardından göç politikasını önemli ölçüde sertleştirdi.

Yabancı vatandaşlara yönelik özel bir sınır dışı etme rejimi getirilirken, ülkeye girişteki ihlaller ve yasa dışı göçmenlere hizmet sunulması durumlarında para cezaları artırıldı. Ayrıca, “istenmeyen kalış” statüsü uygulamaya konuldu.

Rusya göçmenlere yaklaşımını değiştiriyor

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya ordusundan Donetsk’te stratejik ilerleme

Yayınlanma

Rusya Savunma Bakanlığı, Donetsk Halk Cumhuriyeti’nde (DHC) Petrovskoye ve Alekseyevka yerleşim birimlerinin kontrol altına alındığını bildirdi. Bakanlık, bu yerleşim yerlerinin Merkez askeri grubu birlikleri tarafından ele geçirildiğini belirtti. Açıklamada ayrıca, Ukrayna ordusuna yönelik operasyonlar ve hava savunma faaliyetleri hakkında da bilgi verildi.

Rusya Savunma Bakanlığı, Donetsk Halk Cumhuriyeti’nde (DHC) bulunan Petrovskoye ve Alekseyevka yerleşim birimlerinin kontrol altına alındığını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu yerleşim yerlerinin Merkez askeri grubu birlikleri tarafından ele geçirildiği belirtildi.

Alekseyevka’nın, mayıs ayında Rus askeri güçlerinin kontrolünü sağladığını bildirdiği Velika Novoselka yakınlarındaki Bogatır köyünün kuzeyinde yer aldığı aktarıldı.

TASS‘ın aktardığına göre, 2016 yılında Ukrayna makamları tarafından Orehovo olarak yeniden adlandırılan Petrovskoye köyü ise Pokrovskoye ilçesinde, Dnipropetrovsk oblastındaki Novopavlovka yakınlarında bulunuyor.

Bakanlığın bugünkü raporunda, son 24 saat içinde Ukrayna ordusu tugaylarına Stepanovka, Krasnoarmeysk, Dimitrov, Grodovka, Novonikolayevka, Novopavlovka ve Dnipropetrovsk oblastındaki Novopodgorodnoye yerleşim birimleri bölgelerinde darbe indirildiği ifade edildi.

Ayrıca, bakanlık Sumı oblastındaki Ukrayna ordusu birliklerine yönelik saldırılar düzenlendiğini de bildirdi.

Hava savunma sistemlerinin iki JDAM bombası, bir HIMARS çok namlulu roketatar sistemi mermisi ve 260 Ukrayna insansız hava aracını düşürdüğü, bunlardan 62’sinin askeri operasyon bölgesinin dışında imha edildiği kaydedildi.

Geçen hafta sonunda Rusya Savunma Bakanlığı, Merkez askeri grubuna bağlı 90. Tank Tümeni’nin Dnipropetrovsk oblastında ilerlediğini duyurmuştu.

11 Haziran’da ise 55. Motorize Piyade Tugayı birlikleri ile biraz daha güneyde faaliyet gösteren Doğu askeri grubu birlikleri bu tümenin operasyonlarına katıldı.

Rusya ve Ukrayna, İstanbul anlaşması kapsamında yeni bir esir takası yaptı

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya’da yoksul sayısı bir yılda 2,1 milyon kişi azaldı

Yayınlanma

Rusya Federal İstatistik Servisi (Rosstat), 2025’in ilk çeyreğinde yoksulluk sınırı altında yaşayanların sayısının bir önceki yılın aynı dönemine göre 2,1 milyon kişi azalarak 11,9 milyona gerilediğini açıkladı. Uzmanlar, bu düşüşü artan reel gelirler, yükselen asgari ücret ve hedefe yönelik sosyal destek programlarına bağlarken, verilerdeki mevsimsel etkinin altını çiziyor.

Rusya Federal İstatistik Servisi (Rosstat) tarafından açıklanan verilere göre, ülkede yoksulluk sınırı altında gelire sahip olanların sayısı 2025’in ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla 2,1 milyon kişi azalarak 11,9 milyona düştü. Bu rakam, toplam nüfusun yüzde 8,1’ine tekabül ediyor.

Ancak gösterge, bir önceki çeyrek olan 2024’ün son çeyreğine göre 4,2 milyon kişilik bir artış gösterdi. Geçen yılın sonunda yoksulluk sınırı altındaki nüfus 7,7 milyon kişi (yüzde 5,3) olarak kaydedilmişti.

Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova, 2024 yılı genelinde yoksulluk oranının yüzde 7,2 ile tarihi bir düşük seviyeye indiğini açıklamıştı.

Yoksulluk sınırı altındaki nüfusun dinamikleri mevsimsel bir karakter taşıyor; yılın ilk yarısında daha yüksek olan gösterge, yıl sonuna doğru azalma eğilimi gösteriyor.

2024’ün ilk çeyreğinde yoksul sayısı 14 milyon iken, ikinci çeyrekte 12,4 milyona, üçüncü çeyrekte 11,8 milyona ve dördüncü çeyrekte 7,7 milyona gerilemişti.

Ocak-Mart 2025 döneminde yoksulluk sınırı 16 bin 621 ruble olarak kabul edilirken, bu rakam bir önceki yılın aynı döneminde 15 bin 96 rubleydi. Böylece yoksulluk sınırı bir yılda yüzde 10 artış gösterdi.

Veriler ne anlama geliyor?

Ekonomi Dönüşüm ve Kalkınma Ajansı ortağı Viktoria Pavlyuşina, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte, yoksulluk eşiğinin yükselmesine rağmen yoksul sayısının azalmasının, en az gelirli nüfus arasında gelir dağılımının iyileştiğine işaret ettiğini belirtiyor.

Pavlyuşina’ya göre bu düşüş, nominal ve reel gelirlerdeki artışın yanı sıra hedefe yönelik sosyal yardımların yaygınlaşmasıyla açıklanabilir.

Rosstat’ın son verilerine göre, 2025’in ilk çeyreğinde Rusların aylık ortalama nominal maaşları yıllık bazda yüzde 13,8, reel maaşları ise yüzde 3,4 arttı.

Pavlyuşina, Ocak 2025’ten itibaren asgari ücretin artırılmasının en düşük maaşlı çalışanların gelirlerini etkilediğini ve hedefe yönelik sosyal desteklerin genişletilmesinin de yoksulluk seviyesi üzerinde olumlu bir etki yarattığını vurguladı.

Ayrıca, çocuklu ailelere yönelik birleşik yardımın artık proaktif olarak atandığını ve 2025 başında yapılan emekli maaşı ve sosyal yardım endekslemelerinin savunmasız grupların gelirlerini artırdığını ekledi.

Rusya Merkez Bankası, Eylül 2022’den bu yana ilk kez faiz indirimine gitti

Mevsimsellik faktörü öne çıkıyor

Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi (TsMAKP) uzmanı İgor Polyakov, en yüksek yoksul nüfusun her zaman yılın ilk çeyreğinde ve ilk yarısında kaydedildiğini, daha sonra bu sayının düşmeye başladığını ve yıl sonunda ortalama bir değere ulaştığını açıklıyor.

Rusya hükümetine bağlı Finans Üniversitesi’nden Profesör Aleksandr Safonov ise yoksulluk seviyesinin ana faktör olan enflasyona bağlı olduğunu, çünkü enflasyonun emekli maaşları ve ücretlerin endekslenmesini etkilediğini söylüyor.

Safonov’a göre, geçim minimumunun belirlenmesi ile endeksleme arasında bir zaman farkı olduğu için yıl sonuna doğru gelirler yoksulluk sınırının önemli ölçüde üzerine çıkıyor.

Örneğin, geçim minimumu 1 Ocak’ta artırılırken, maaş endekslemeleri daha ileri tarihlerde yapılıyor ve sosyal emekli maaşları genellikle 1 Nisan’dan itibaren endeksleniyor.

Pavlyuşina da 2024’ün dördüncü çeyreğindeki düşük yoksulluk oranının mevsimsel gelirlerden kaynaklandığını doğruluyor.

Aralık ayında 13. maaşların, üç aylık primlerin, yıllık ikramiyelerin ve bazı sosyal yardımların ödenmesinin yıl sonuna doğru yoksulluğu keskin bir şekilde azalttığını belirtiyor.

Hükümetin adımları ve hedefler

Devlet, 1 Şubat’tan itibaren 40’tan fazla sosyal yardım ve ödeneği yüzde 9,5 oranında endeksledi. Ayrıca, 1 Nisan’dan itibaren sosyal emekli maaşları yüzde 14,75 oranında artırıldı ve bu durum engelliler de dahil olmak üzere yaklaşık 4,2 milyon Rus vatandaşını etkiledi.

Başbakan Mihail Mişustin, 2026’dan itibaren Rusya’daki emekli maaşlarının enflasyon ve Sosyal Fon gelirleri dikkate alınarak şubat ve nisan aylarında olmak üzere yılda iki kez endeksleneceğini söylemişti.

Kamu sektöründe çalışan öğretmen, doktor ve sosyal hizmet uzmanı gibi personelin maaşları 1 Ocak 2025’ten itibaren yüzde 13,2 artırıldı.

Hükümet, bu oranı yüzde 16,8’e çıkarmak için yüzde 3,6’lık ek bir endeksleme daha planlıyor.

Maliye Bakanı Anton Siluanov, bu adımın 2024’teki fiili maaş dinamikleri ve cari yıl için öngörülen maaş göstergeleriyle ilgili olduğunu belirtti.

Devlet başkanının mayıs kararnamesine göre, 2030 yılına kadar yoksulluk seviyesinin yüzde 7’nin altına düşürülmesi hedefleniyor.

Polyakov’a göre bu hedefe ulaşmada, özellikle düşük gelirli aileleri destekleyecek olan asgari ücretin hızlandırılmış artışı, enflasyonla mücadele ve çok çocuklu aileler gibi ihtiyaç sahibi kategorilere yönelik bölgesel sosyal programların geliştirilmesi yardımcı olacak.

Safonov ise yoksulluğu azaltmanın temel araçlarının, maaş ve emekli maaşlarının enflasyonun üzerinde artırılması, işsizlik ve enflasyon seviyelerinin düşürülmesi olduğunu düşünüyor.

Rusya’da bankacılık ve likidite riskleri yükselişte: Ekonomik daralma kapıda mı?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English