Rusya Merkez Bankası, 2024’ün dördüncü çeyreğinde Rusya ihracatının yüzde 7 azaldığını ve cari işlemler fazlasının yarıdan fazla düşüş gösterdiğini açıkladı. İhracattaki düşüşün nedenleri arasında düşük petrol fiyatları, OPEC+ kısıtlamaları ve yaptırımlar yer alıyor. Uzmanlar, ihracatın gelecekteki dinamiklerinin zayıf kalmaya devam edeceğini öngörüyor.
Rusya Merkez Bankası’nın tahminlerine göre, Rusya’nın maliyet bazlı mal ihracatı 2024 yılının dördüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 7 azalarak 99,6 milyar dolar oldu. Bir önceki çeyrekte ise ihracat değişmemişti.
Merkez Bankası’nın ödemeler dengesine ilişkin analitik yorumunda belirtildiği üzere, ihracattaki düşüş ve ithalattaki yıllık yüzde 5’lik maliyet artışı nedeniyle cari işlemler hesabı fazlası 2024’ün dördüncü çeyreğinde 5 milyar dolara geriledi.
Karşılaştırma için, cari işlemler hesabı fazlası 2024’ün üçüncü çeyreğinde 8 milyar dolar, 2023’ün dördüncü çeyreğinde ise 11 milyar dolar seviyesindeydi. Dolayısıyla, 2024’ün dördüncü çeyreğindeki gösterge yıllık bazda yarıdan fazla azalmış oldu.
Rusya Merkez Bankası’nın tahminlerine göre, cari işlemler hesabı fazlası 2024 yılının tamamında 54 milyar dolara yükseldi (2023’te 50 milyar dolar idi).
Merkez Bankası, Rusya’dan yapılan mal ihracatının 417,2 milyar dolar olduğunu ve 2023’e göre yüzde 2 daha az gerçekleştiğini tahmin ediyor.
İhracat azalışın nedenleri
Merkez Bankası analistleri, geçen yılın sonunda ihracattaki düşüşün birkaç nedenini sıralıyor.
Talep endişeleri nedeniyle dünya petrol fiyatlarındaki düşüş. Merkez Bankası, Dünya Bankası verilerine atıfta bulunarak, Brent petrolün varil fiyatının 2024’ün dördüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 11 ve üçüncü çeyreğe göre yüzde 7 düşerek ortalama 75 dolar olduğunu belirtiyor. Örneğin, Hindistan hükümetinin ticaret istatistiklerine göre (Aralık verileri henüz mevcut değil), Hindistan Ekim-Kasım 2024’te Rus petrolünü varili ortalama 75,6 dolardan ithal ederken, bu rakam Ekim-Kasım 2023’te 86,5 dolardı.
OPEC+ anlaşmasındaki kısıtlamalar. OPEC+ anlaşmaları Rusya’daki petrol üretim hacmini kısıtladı ve bu da petrol ihracatının fiziksel hacmini sınırladı. Aralık ayında OPEC+ ülkeleri gönüllü petrol üretim kesintilerini günlük 2,2 milyon varil olarak Mart 2025’in sonuna kadar uzattı. Rusya Merkez Bankası, aynı zamanda OPEC+’ın kararının petrol fiyatlarını desteklediğini belirtiyor.
Kurum, Dünya Bankası verilerine göre, Brent petrolün ortalama varil fiyatının geçen yıl ortalama 81 dolar olduğunu ve yıllık bazda sadece yüzde 2 düştüğünü belirtiyor. Merkez Bankası, Dünya Bankası ve Rusya Maliye Bakanlığı verilerine dayanarak, Rus Ural petrolünün ortalama yıllık fiyatının 2024’te varil başına 68 dolara yükseldiğini ve Brent petrol fiyatına göre iskontosunun 2023’e kıyasla daraldığını tahmin ediyor.
Merkez Bankası ayrıca, olumsuz hava koşulları ve yerli petrol rafinerilerinin iç talebindeki artışın yanı sıra “lojistik maliyetlerindeki artışın” Rusya’dan deniz yoluyla yapılan petrol sevkiyatı üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturduğunu belirtiyor.
Diğer emtia fiyatlarındaki düşüş. Merkez Bankası’nın materyallerinde, dünya ekonomisindeki büyümenin yavaşlaması koşullarında, Rusya’nın petrol ve gaz dışı ihracatının birçok kaleminde dünya fiyatlarının dördüncü çeyrekte 2023’ün ilgili döneminin altında gerçekleştiği belirtiliyor. Dünya Bankası’nın tahıl ve gübre fiyat endeksleri yıllık bazda sırasıyla yüzde 11 ve yüzde 17, demir cevheri ve nikel fiyatları ise yüzde 21 ve yüzde 7 düştü.
Yaptırımlar ve diğer kısıtlamalar. Merkez Bankası, ABD’nin Kasım ayında dış ticaret ödemelerine katılan bir dizi Rus finans kuruluşuna yaptırım uyguladığını ve AB’nin Aralık ortasında Rusya’ya karşı 15’inci yaptırım paketini kabul ettiğini hatırlatıyor. Özellikle, Rus gazının yabancı alıcılarıyla yapılan ödemelerde kilit rol oynayan Gazprombank, ABD’nin yaptırım listesine girdi. AB ise “gölge filo”ya yönelik kısıtlamalar çerçevesinde, aralarında tahıl taşıyanların da bulunduğu 50’den fazla gemiyi yaptırım listesine ekledi.
Merkez Bankası, ayrıca, ABD ve İngiltere’nin 2024 baharında uygulamaya koyduğu yaptırımların Rusya’nın demir dışı metaller ihracatını kısıtlamaya devam ettiğini ve Türkiye’nin buğday ithalatına uyguladığı moratoryum ile AB’nin yüksek ithalat vergilerinin tahıl ihracatının dinamiklerini olumsuz etkilediğini belirtiyor. Türkiye, Haziran 2024’te buğday ithalatını askıya almıştı, ancak daha sonra pazarı kademeli olarak açtı: şu anda ithalat kotası yüzde 25 seviyesinde.
İthalat dinamikleri
Mal ithalatı maliyet bazında 2024’ün dördüncü çeyreğinde 2023’ün aynı dönemine göre yüzde 5 arttı. Rusya Merkez Bankası, ithalattaki artışın iç talepteki genişlemeden kaynaklandığını açıklıyor.
Aynı zamanda, “yaptırımların mal akışları üzerindeki etkisi de dâhil olmak üzere” aylara göre ithalatta düzensizlik gözlendi. İthalat eğilimi, ithalattaki artıştan (ekim ayında yıllık yüzde 18) düşüşe (aralık ayında yıllık bazda yüzde 7) doğru değişti. 2024 yılının tamamında, mal ithalatının maliyet hacmi yüzde 3 azalarak 294,5 milyar dolara geriledi.
Merkez Bankası verilerine göre, iç talepteki büyümenin desteği, lojistik sorunları ve rublenin 2023 ortalama kuruna göre zayıflamasıyla dengelendi. Merkez Bankası verilerine göre, 2024 yılında ortalama dolar/ruble kuru 92,4 ruble, dördüncü çeyrekte ise 99,6 ruble oldu.
Ayrıca, yurt dışından mal ithalatı kısmen iç üretimdeki artışla da sınırlandırıldı. Rusya Merkez Bankası, Rosstat verilerine atıfta bulunarak, geçen yılın ocak-kasım döneminde Rusya’da birçok ithal ikamesi gıda ürününün üretim hacminin arttığını belirtiyor.
Merkez Bankası, hükümetin dış ticaret politikasının ithalat vergileri konusundaki önlemlerinin geçen yıl ithal ikamesi süreçlerini desteklediğini vurguluyor. Özellikle, dost olmayan ülkelerden yapılan sert alkollü içeceklerin ithalat vergileri yüzde 20’ye ve şarap ithalat vergileri yüzde 25’e yükseltildi.
Merkez Bankası analistleri, ithalatın emtia yapısının önemli ölçüde değişmediğini, çünkü ithalat düşüşünün çoğu emtia grubunda gözlendiğini belirtiyor. Rusya Federal Gümrük Teşkilatı verilerine göre, Ocak-Ekim 2024’te mal ithalatının yaklaşık yarısı makine, ekipman ve ulaşım araçlarından oluştu.
Hangi eğilimler devam edecek?
RBK gazetesine konuşan Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi (TsMAKP) baş uzmanı Andrey Gnidçenko, “Merkez Bankası’nın sunduğu ödemeler dengesi tahmini öncü nitelikte olup, özellikle mal ihracatı kısmında veriler önemli ölçüde netleşebilir,” diyor.
Gnidçenko, “Aralık ayına ilişkin nihai gümrük istatistikleri ocak ayında henüz mevcut olamazdı, bu nedenle Aralık ve muhtemelen Kasım ayı ihracat tahminleri henüz revize edilecek. Dolaylı veriler –Rusya ihracatının yarısından fazlasının gittiği Çin, Hindistan ve Türkiye’nin gümrük istatistikleri– bu kadar keskin bir düşüşe işaret etmediği için tahminin biraz yükseltileceğini bekliyorum,” öngörüsünde bulunuyor.
Bununla birlikte uzman, “bir miktar düşüşün yine de bir dizi faktörün etkisiyle, öncelikle dördüncü çeyrekteki nispeten düşük petrol fiyatları nedeniyle kaydedileceği” konusunda hemfikir.
Gazprombank Private Banking Genel Müdürü Yegor Susin, şu anda ticaretin fiziksel hacimleri ve para akışlarının büyük ölçüde farklılık gösterebileceğine dikkat çekiyor. Susin, “Gecikmeler 2-3 aya kadar çıkabilir, bu nedenle kur dalgalanmaları ve ticaret verileri anlık olarak bağlantılı olmayabilir. Ayrıca, ihracattan döviz gelirleri ve ihracatçılar tarafından döviz satışları da zaman gecikmeleri ile karakterize edilebilir,” diyor.
Rusya Bilimler Akademisi Ulusal Ekonomi ve Kamu Yönetimi Akademisi Baş Araştırmacısı Aleksandr Firançuk, Merkez Bankası tarafından açıklanan ihracattaki düşüş nedenleri listesini kapsamlı olarak nitelendiriyor.
Firançuk, “İhracatın gelecekteki dinamikleri muhtemelen zayıf kalmaya devam edecek,” görüşünü belirtiyor. Firançuk, hidrokarbonların Rusya’nın mal ihracatındaki payının yüzde 60 seviyesinde kaldığını, dolayısıyla “maliyet hacimlerinin öncelikle dünya piyasalarındaki fiyat dinamikleri tarafından belirlendiğini” ve petrol kotasyonlarını tahmin etmenin “pek umut verici bir iş olmadığını” açıklıyor.
Firançuk, petrol fiyatlarının geçen yılki seviyelerde kalması halinde, Rus tanker filosuna, Gazprom Neft ve Surgutneftegaz’a yönelik yaptırımlar nedeniyle 2025’in ilk ve ikinci çeyreklerinde ihracatın muhtemelen 2024’ün aynı dönemine göre daha düşük olacağını öngörüyor.
Firançuk, “Bu tür kısıtlamaların ihracat üzerinde kayda değer, ancak azalan bir etkisi olacaktır. Mevcut yaptırımlar, petrol sevkiyatında gecikmelere ve 2024 sonuna doğru neredeyse ortadan kalkan Rus petrolüne yönelik iskontoların artmasına yol açabilir. Önceki yaptırım dalgalarının deneyimi, lojistiğin yeniden yapılandırılmasının ve alternatif satış pazarlarına çıkışın bir ila iki çeyrek sürdüğünü, iskontoların ise daha yavaş azaldığını ve bir yıldan uzun süre devam edebileceğini gösteriyor,” şeklinde değerlendiriyor.
Firançuk ayrıca, Ukrayna üzerinden gaz sevkiyatının durdurulmasının, bu hacimlerin tamamen başka güzergâhlara yönlendirilmesi mümkün olmadığından, Rusya’nın toplam ihracat hacimleri üzerinde ek olumsuz bir etkiye sahip olacağını belirtiyor.
İthalatla ilgili olarak, uzman aralık ayındaki bazı tedarik hacmi düşüşlerini Rus bankalarına yönelik yaptırımlarla ilişkilendiriyor. Uzman, “Bu, ertelenmiş talebe ve yeni ödeme kanalları kurulduğunda 2025’in ilk çeyreğinde tedarik hacimlerinde artışa yol açabilir,” ihtimalini göz ardı etmiyor.
AKRA Egemen ve Bölgesel Derecelendirme Grubu Direktörü Dmitriy Kulikov’a göre, ticaret savaşlarının aktivite düzeyi ve gelecekteki ticaret blokları ile aralarındaki engellere ilişkin beklentiler dinamikleri dolaylı olarak etkileyebilir.
Kulikov, “Rusya üzerindeki etkisi ticaret yönlerini etkilemekten ziyade fiyatlar yoluyla daha olasıdır, ancak yine de ihracat ve ithalat maliyetini potansiyel olarak etkileyecektir,” değerlendirmesinde bulunuyor.