Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Libya’da “ortak tabur” projesi

Yayınlanma

Bakan Çavuşoğlu, bir ay içerisinde üçüncü kez Mısırlı mevkidaşı Şukri ile bir araya geldi. Toplantıda Erdoğan-Sisi görüşmesi için hazırlık ve iki ülke arasındaki en önemli sorun Libya konusu ele alındı. Çavuşoğlu, Libya’yı seçime götürecek bir yol haritası üzerinde çalışma konusunda mutabık kaldıklarını söyledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, çalışma ziyareti amacıyla Ankara’da bulunan Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şukri ile bir araya geldi. Önce baş başa ardından heyetler arası görüşmelere katılan iki bakan iki ülkenin normalleşme süreci ve toplantıda konuşulan konular hakkında basını bilgilendirdi.

Çavuşoğlu Libya ve Suriye konusunda şunları söyledi:

  • Libya’da adil, hür ve şeffaf bir seçim olması gerekiyor. Bu seçimin şartları konusunda mevkidaşımla görüş alışverişinde bulunduk.
  • Bundan sonra Libya konusunda daha yakın iş birliği içinde çalışacağız. Bugünkü görüşmemizde aslında temelde görüşlerimizin çok ayrı olmadığına, bazı yöntemler konusunda farklı düşünebildiğimize fakat bir yol haritası üzerinde çalışarak daha yakın iş birliği içinde olmamız gerektiğine inanıyoruz ve önümüzdeki süreçte birlikte çalışmaya devam edeceğiz.
  • Suriye konusunda da, temel konularda tabii ki görüş birliğimiz var. Amacımız; Suriye’nin sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğidir ve siyasi sürecin canlandırılması gerekiyor. Biz Türkiye olarak her fırsatta Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve sınır bütünlüğüne olan desteğimizi söylüyoruz. Herkesten daha fazla buna bağlıyız çünkü yanı başımızdaki komşunun içinde bulunduğu her şart, bizi doğrudan etkiliyor. Tıpkı Libya’daki gelişmelerin doğrudan Mısır’ı etkilediği gibi.
  • Mısır’la ilişkilerimizi güçlendirirsek, bölgesel konularda da yakın çalışırsak bunun olumlu etkileri olacaktır.
  • Çavuşoğlu, basın toplantısından sonra katıldığı Habertürk canlı yayınında, “Libya konusunda, Libya’yı seçime götürecek bir yol haritası üzerinde çalışma konusunda mutabık kaldık” dedi. Libya’da her iki tarafla da diyaloglarının olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “Şu anda ortak bir tabur kurma projesi var” ifadesini kullandı.
  • Türkiye ve Mısır’ın, Libya ile ilgili ortak iradesinin olduğunu kaydeden Mısırlı Bakan Şukri ise şunları kaydetti: “Libya kurumlarının tekrar sorumluluklarını geri almaları gerektiği ve orada nezih ve şeffaf seçimlerin yapılması, Libya halkının iradesini yansıtacak bir hükümetin kurulması ve Libya’nın toprak birliğinin korunması konusunda hemfikiriz.”

Büyükelçilerin atanması

Basın toplantısında iki ülkenin karşılıklı büyükelçilik atamasına ilişkin Çavuşoğlu, “Bu konuyu da bugün birlikte ele aldık ve temsil düzeyinin büyükelçi seviyesine yükseltilmesi hususunda somut adımlar da atıyoruz. Zaten Kahire’de bu konuda birlikte çalışma konusunda karar almıştık. Önümüzdeki dönemde ortak bir açıklamayla biz sizleri bilgilendireceğiz ve o güne kadar da bazı adımlar da atmaya devam edeceğiz. Herhangi bir sorunun olmadığını da söylemek isterim şimdiden” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanları zirvesi

Bakan Şukri, karşılıklı olarak diplomatik ilişkilerin tekrar yoğunlaştırılması ve cumhurbaşkanları düzeyinde gerçekleştirilmesi planlanan zirvenin tarihine ilişkin soruya, atılacak bütün adımları basınla paylaşacaklarını, zirve konusunda da Bakan Çavuşoğlu ile hemfikir olduktan sonra bilgilendirme yapacaklarını belirtti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise Habertürk yayınında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile nerede görüşeceğine ilişkin soruya henüz bir karar olmadığını, liderlerin görüş ve talimatları çerçevesinde adım atacaklarını söyledi. Çavuşoğlu, söz konusu görüşmenin “çok fazla gecikmeyeceğini” de sözlerine ekledi.

“AA ve MENA arasında iş birliği” önerisi

Çavuşoğlu, Habertürk’te mevkidaşıyla yaptığı görüşmede “Anadolu Ajansı (AA) ve Mısır resmi haber ajansı MENA arasında iş birliği” ve “TRT ile Mısır devlet televizyonu” arasında bir mutabakat zaptı imzalamayı önerdiklerini belirtti. Türk İş birliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA) tekrar Mısır’a dönmesi konusunda da mevkidaşına teklifte bulunduğunu kaydeden Çavuşoğlu, iletişim, kültür ve turizm konusunda atabilecek adımları ve iş birliği alanlarını konuştuklarını aktardı.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English