Rusya
VTB: Dolar, 100 ruble seviyesinin altına düşmeyecek

Rusya’nın en büyük bankalarından VTB’nin genel müdürü Andrey Kostin, rublenin dolar karşısında 100 seviyesinin üzerinde dengeleneceğini ve ABD’nin yaptırımları hızla kaldıracağı beklentilerinin gerçekçi olmadığını belirtti. Avrupa ile gaz ticaretinde çözümler bulunacağına inanan Kostin, doların etkisinin giderek azaldığını ve alternatif para birimlerinin geliştirileceğini vurguladı.
Rusya’nın en büyük kamu bankalarından VTB’nin genel müdürü Andrey Kostin, rublenin dolar karşısında 100 seviyesinin biraz üzerinde dengeleneceğini öngördüğünü açıkladı.
Ayrıca Kostin, yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasıyla Rusya’ya yönelik tüm yaptırımların hızla kaldırılacağı yönündeki iyimser senaryolara inanmadığını belirtti.
Geçtiğimiz kasım ayında, ABD’nin Gazprombank dahil Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar, rublede sert bir düşüşe yol açmıştı.
Bu süreçte Rusya Merkez Bankası, döviz piyasasına müdahale etmek amacıyla satışlarını artırmak zorunda kalmıştı.
Reuters ajansına konuşan Kostin, “Kur düzeltmesi halihazırda gerçekleşiyor. Dolar şu anda 100’ün hemen üzerinde ve bu seviyede kalacağını düşünüyorum,” dedi.
Rus bankalarının, yaptırımlar ve Merkez Bankası’nın devalüasyon politikası sonrası, 2022’den itibaren doların dalgalanmalarından daha az etkilendiğine dikkat çeken Kostin, şöyle devam etti:
“Bugün Merkez Bankası’nın döviz kuru üzerindeki etkisi sınırlı. Ancak bizim için, özellikle VTB için, doların artık belirleyici bir rolü yok. Eskiden bilançomuzun yarısı dolar cinsindeydi ve kurdaki her hareket bizi ciddi şekilde etkiliyordu. Ama şimdi, açıkçası, pek umursamıyoruz.”
ABD’nin yaptırımları nedeniyle döviz kurundaki dalgalanmalardan ihracatçıların memnun olduğunu, ithalatçıların ise zorluk yaşadığını da sözlerine ekleyen Kostin, ancak bu durumun büyük ölçüde “duygusal bir tepki” olduğunu ifade etti.
Doğalgaz ticaretinde çözümler bulunacak
Kostin, Avrupa ile gaz ticareti konusunda çözüm yollarının bulunacağına inandığını dile getirerek şunları söyledi:
“Her eylemin bir karşı eylemi vardır. Son üç yılda hesaplama ve ticaret yöntemlerimizi geliştirdik. Basında, sadece eylül ayında Avrupa ile doğalgaz ticaretinin 1,4 milyar dolar olduğu yazıldı. Elbette çözüm bulmamız gerekecek. Türkiye, ticaretin devamı için ABD’den yaptırımlardan muafiyet talep etti bile. Burada karşılıklı çıkarlar söz konusu. Çözümler bulunacaktır.”
Kostin, mevcut yaptırımların küresel finans sisteminde yeni bir dönemin başlangıcını temsil ettiğini vurguladı ve alternatif ödeme sistemleri ile para birimlerinin geliştirilmesi gerektiğine işaret etti:
“Tek bir para biriminin sözleşmelerde öncelikli olması ve bunun siyasi ya da askeri amaçlarla kullanılması kabul edilemez. Ne Rusya ne Çin ne de Hindistan gibi ülkeler buna uzun süre tahammül edecektir. Alternatifler yaratmanın yollarını bulacağız.”
Milyarderlerden Rusya Merkez Bankası’na ‘özel döviz kuru’ çağrısı
‘Doların ölümü hemen gerçekleşmeyecek’
Doların hemen değer kaybetmeyeceğini belirten Kostin, ABD’nin mevcut politikalarının uzun vadede sürdürülebilir olmadığını kaydetti.
Yetkil, “ABD’nin politikası ileri görüşlü değil. Bu kadar yüksek bir devlet borcuyla bir şeylerin değişmesi kaçınılmaz,” değerlendirmesini yaptı.
20 Ocak 2025’te göreve başlayacak olan Donald Trump’ın Rusya’ya yönelik yaptırımları hızla kaldıracağı beklentilerini gerçekçi bulmadığını da ifade eden Kostin, şunları kaydetti:
“Donald Trump’ın ABD başkanlığı yaptığı 2018 yılında ben de ABD yaptırımlarına maruz kaldım. Bu nedenle net bir şey söylemek zor. Elbette yeni yönetimlerden beklentiler olur. Trump’ın seçim kampanyasında söylediklerini göz önünde bulundurduğumuzda, (anlaşmazlıkları) çözmek için çaba göstereceğine inanıyorum.”
Son olarak, Trump’ın ABD siyasetine renk katacağını ifade eden Kostin, “Trump kesinlikle takip edilmesi ilginç bir lider olacak. Daha iyi mi yoksa daha kötü mü olur bilemiyorum, fakat Rusya’da dedikleri gibi ‘ortalığı karıştıracak.’ İlginç olaylar bizi bekliyor,” yorumunda bulundu.
Rusya
Rusya’da RFKP’nin seçim yasasında değişiklik teklifine Duma’dan ret

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’da Devlet İnşası Komisyonu, Komünist Parti (RFKP) tarafından hazırlanan yeni seçim yasası tasarısının reddedilmesini önerdi. Komünistler tasarıyla elektronik oylama ve belediye filtresi gibi uygulamaların kaldırılmasını hedeflerken, iktidardaki Birleşik Rusya partisi tekliflerin mevcut mevzuata aykırı olduğunu savundu.
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’nın Devlet İnşası Komisyonu, Komünist Parti (RFKP) milletvekilleri tarafından hazırlanan kapsamlı seçim yasası tasarısının reddedilmesi yönünde tavsiye kararı aldı.
Komünistlerin 22 Şubat 2023’te sunduğu tasarının, haziran veya temmuz ayında genel kurul gündemine getirilmesi bekleniyor.
Komisyon toplantısında söz alan RFKP’li Komisyon Başkan Vekili Yuriy Sinelşçikov, partisinin hazırladığı yasa teklifinin temel amacının seçim mevzuatını demokratikleştirmek, vatandaşların haklarını güvence altına almak ve yasalardaki boşluklar ile tekrarları ortadan kaldırmak olduğunu belirtti.
Elektronik oylama ve ‘lokomotif aday’ uygulamasına son verilmesi isteniyor
Komünistlerin teklifi, mevcut karma seçim sisteminin (450 milletvekilinin yarısının parti listelerinden, diğer yarısının ise tek sandalyeli seçim bölgelerinden seçilmesi) korunmasını öngörüyor.
Tasarıda ayrıca, uzaktan elektronik oylama, valilik seçimlerindeki “belediye filtresi” ve tanınmış kişilerin seçim listelerine dahil edilip seçildikten sonra vekillikten feragat ettiği “lokomotif aday” gibi uygulamaların kaldırılması talep ediliyor.
Teklif, seçimlerde video gözetiminin zorunlu hale getirilmesini ve adayların televizyon tartışmalarına vekillerini göndermek yerine bizzat katılmalarını şart koşuyor.
İktidar partisinden dört maddelik itiraz
Komisyonun Birleşik Rusya partili üyesi Aleksandr Teterdinko, tasarıdaki normların dört ana gruba ayrıldığını savunarak teklife karşı çıktı.
Teterdinko’ya göre bu gruplar; halihazırda mevzuatta bulunan maddeler, Duma’nın daha önce reddettiği teklifler (mart ayında tek bir oy verme günü belirlenmesi ve belediye filtresinin kaldırılması gibi), Duma’nın yakın zamanda kabul ettiği yasalarla doğrudan çelişen normlar (elektronik oylamanın kaldırılması gibi) ve Duma’nın henüz ele almadığı ancak “kabul edilmesi imkansız” olan yeniliklerden (aşırılıkçı maddelerden hüküm giymiş kişilerin seçimlere katılmasına izin verilmesi gibi) oluşuyor. Bu gerekçelerle Teterdinko, tasarının reddedilmesini önerdi.
‘Seçim kuralları iktidar lehine değiştiriliyor’
Toplantıda söz alan RFKP’li milletvekili Denis Parfenov, hiçbir seçimin bir öncekiyle aynı kurallarla yapılmadığını belirterek, “Tüm bu kurallar mevcut iktidarın lehine değiştirildi ve hiçbir değişiklik seçimlerin şeffaflığına katkıda bulunmadı,” dedi.
Parfenov, “Moskovalı bir milletvekili olarak 2021’de birçok yoldaşımızın zaferinin burnumuzun dibinden nasıl çalındığını gördüm,” ifadelerini kullandı.
Komisyon Başkanı Pavel Kraşeninnikov ve Birleşik Rusya’dan Dmitriy Vyatkin, Parfenov’un sözünü keserek siyasi sloganlar yerine yasa teklifi hakkında konuşmasını istedi.
Parfenov ise bu eleştiriye, “geçmişi anlatmadan komünistlerin neden böyle bir yasa teklifi sunduğunun anlaşılamayacağı” yanıtını verdi.
RFKP’li bir diğer milletvekili Aleksey Kurinnıy ise seçimlerin en iyileri belirlemeye odaklanmış bir sistem olduğunu vurgulayarak, “Siyasi rekabet, en iyilerin seçildiği ekonomik ve yönetimsel rekabeti de beraberinde getirir,” diye konuştu.
Yeni İnsanlar Partisi’nden Komisyon Başkan Yardımcısı Sardana Aksentyeva, tasarıya yönelik bazı çekinceleri olmasına rağmen, seçim mevzuatını sistematik hale getirmeyi ve demokratikleştirmeyi amaçladığı için bu girişimi destekleyeceklerini açıkladı.
Komisyon Başkanı Kraşeninnikov, seçim mevzuatının “dinamik” olduğunu kabul ederek, “Her seçimden önce değişmesi bir rezalet. Ancak düzenleme netleştiğinde yasaları birleştiriyoruz. Elinizdeki her şey donarken veya erirken seçim mevzuatını nasıl birleştirebilirsiniz?” sözleriyle sık sık yapılan değişikliklere felsefi bir göndermede bulundu.
Komisyondaki oylamada RFKP ve Yeni İnsanlar Partisi tasarıyı desteklerken, iktidardaki Birleşik Rusya milletvekilleri karşı oy kullandı.
Rusya
Rusya’dan İsrail-İran savaşı yorumu: ‘Bölgesel çatışma kısmen faydalı, topyekun savaş felaket’

Rus basını, 13 Haziran’da başlayan İsrail-İran savaşını mercek altına aldı. Uzmanlar, İsrail’in nihai hedefinin İran’ın nükleer programını tamamen yok etmek olduğunu belirtirken, Rusya’nın arabuluculuk rolü ile Tahran’a olası stratejik desteği arasındaki hassas dengeyi tartışıyor. Analizlerde, savaşın İran için ‘varoluşsal’ riskler taşıdığı ve Rusya’nın jeopolitik çıkarlarını yakından etkilediği vurgulanıyor.
Rusya’nın önde gelen yayın organları, 13 Haziran’da İsrail ile İran arasında patlak veren savaşı, uzman görüşleri ve analizlerle yakından takip ediyor. Rus medyasında öne çıkan değerlendirmeler, çatışmanın nedenleri, olası sonuçları ve Rusya’nın pozisyonu üzerinde yoğunlaşıyor.
Uzmanlar, İsrail’in İran’ın nükleer programını yok etme kararlılığına dikkat çekerken, Moskova’nın arabuluculuk çabaları ile Tahran’la olan stratejik ortaklığının getirdiği zorlukları ele alıyor.
İzvestiya: İsrail hedefinden vazgeçmiyor, diplomasi masada değil
İzvestiya gazetesine göre İsrail, İran’a yönelik askeri operasyon için bir zaman sınırı belirlemiş değil ve çatışmanın diplomatik yollarla çözülmesini şu an için mümkün görmüyor.
Gazeteye konuşan İsrail’in Moskova Büyükelçisi Simona Halperin, operasyonun amacının İran’ın nükleer silah üretme niyetini, arzusunu ve kabiliyetini ortadan kaldırmak olduğunu belirtti.
İsrail ordusu sözcüsü Anna Ukolova ise “İran liderleri her zaman İsrail’i yok etme arzularından bahsettiler ama biz buna izin veremeyiz. İsrail’e güvenliği geri getirmek için ne kadar gerekiyorsa o kadar hareket edeceğiz,” ifadelerini kullandı.
Gazeteye görüş bildiren uzmanlar, müzakere ihtimalini zayıf görüyor. Doğu bilimci Farhad İbragimov, Tahran’ın Washington’un desteği olmadan İsrail’in bu kadar saldırgan davranmayacağına inandığını ve bu nedenle müzakerelerin söz konusu olamayacağını belirtti.
MGIMO Doğu Bilimleri Bölümü’nden Doçent Nikolay Surkov ise krizden çıkış yollarından birinin, İran’ın baskı altında yeni bir nükleer anlaşma imzalaması olabileceğini, ancak bunun “fiili bir teslimiyet belgesi” anlamına geleceğini savundu.
Svobodnaya Pressa: Stratejik ortaklık anlaşması Rusya’ya ne yüklüyor?
Svobodnaya Pressa gazetesi, savaşın ortasında onaylanan Rusya-İran Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması’nın Moskova’ya getireceği yükümlülüklere odaklandı.
Finans Üniversitesi’nden Doçent Vladimir Blinov, anlaşmanın tarafları müttefikinin saldırıya uğraması durumunda savaşa girmeye zorunlu kılmadığını hatırlattı.
Blinov, “İran, Rusya’dan yardım bekliyor. Rusya, İran için son derece önemli olan S-300 gibi savunma sistemleri ve füzeler tedarik edebilir. Ancak Trump’ın Putin’i, Ukrayna’ya sevkiyatların durdurulması vaadiyle İran’a silah vermekten caydırmaya çalışması muhtemel,” değerlendirmesinde bulundu.
Siyasi ve Ekonomik İletişim Ajansı’ndan Mihail Neyjmakov ise anlaşmanın büyük ölçüde “çerçeve” niteliğinde olduğunu ve tarafları katı yükümlülükler altına sokmadığını belirtti.
Neyjmakov’a göre Rusya’nın İran’a yardımı büyük olasılıkla insani konular ve arabuluculuk rolüyle sınırlı kalacak.
Uzman, “Rusya’nın Kiev ile çatışma koşullarında kendi hava savunma sistemlerine ihtiyacı var. Ayrıca, İsrail istihbarat ağlarının İran topraklarına sızdığı düşünüldüğünde, Tahran’a aktarılan bilgilerin hızla İsrail’in eline geçme riski bulunuyor,” dedi.
Vedomosti: ABD’nin rolü ve plansızlığı
Vedomosti gazetesi, ABD’nin çatışmadaki pozisyonunu ve Başkan Donald Trump’ın açıklamalarını öne çıkardı. Trump, bir anlaşmaya varılacağını düşündüğünü ancak “bazen mücadeleden geçmek gerektiğini” belirtti.
ISKRAN’dan kıdemli araştırmacı Nikolay Bobkin, ABD’nin saldırılara dolaylı olarak karıştığını ve her an İsrail’in yanında çatışmaya çekilebileceğini söyledi. Bobkin, “Sorun, Netanyahu’nun onların tavsiyelerini ne kadar dinlemeye hazır olduğu,” diye ekledi.
VŞE’den Doçent Dmitriy Novikov ise Beyaz Saray’ın Orta Doğu’da net bir eylem planı olmadığını ve bu nedenle Netanyahu’nun proaktif rol oynamaya devam edeceğini savundu. Novikov, “ABD, İran’a güvenlik garantisi veremez ve vermeyecektir; bu, bir nükleer anlaşma için tek seçenek olurdu. İsrail’in saldırgan eylemleri, İranlılara nükleer bomba yapmaktan başka seçenek bırakmadı,” dedi.
Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi’nden İvan Boçarov ise güç dengesinin henüz çok büyük ölçüde değişmediğini, çünkü İran’ın yaptırımların yanı sıra Gazze, Lübnan ve Yemen’deki müttefiklerinin zayıflamasıyla zaten güç kaybettiğini belirtti.
Vzglyad: Rusya için ‘kısmen faydalı’ ama tehlikeli bir savaş
Vzglyad gazetesinde bir analiz kaleme alan Finans Üniversitesi’nden Gevorg Mirzayan, İsrail’in, İran’ın “yıpratma savaşı” stratejisini tersine çevirdiğini savundu.
Mirzayan’a göre İsrail, önce Hamas’ı, ardından Hizbullah’ı zayıflatarak ve Suriye’de Esad rejiminin düşüşüne zemin hazırlayarak İran’ı bölgede yalnızlaştırdı.
Mirzayan, İsrail’in şimdi Tahran’a “ya nükleer tesislerinin yok edilmesine izin vererek aşağılanmayı kabul et ya da direnerek hem aşağılanmayı hem de bir darbeyi göze al” şeklinde bir ültimatom verdiğini belirtti.
Mirzayan, bu durumun Rusya için karmaşık sonuçları olduğunu vurguladı.
Analizde, “Rusya için Orta Doğu’da yerel bir savaş, ABD’nin dikkatini ve kaynaklarını Ukrayna’dan başka yöne çektiği için kısmen faydalıdır. Ancak İran’ın yok edilmesi veya parçalanmasıyla sonuçlanacak topyekun bir savaş, Rusya için kesinlikle kabul edilemez. Tahran yenilgiye uğrarsa ‘Kuzey-Güney’ ulaşım koridorlarının üzerine bir çarpı atılabilir ve istikrarsızlık hızla Güney Kafkasya’ya, oradan da Kuzey’e sıçrar,” ifadeleri kullanıldı.
Bu nedenle Rusya’nın durumu istikrara kavuşturmak için tüm diplomatik kanalları kullandığı kaydedildi.
Rusya
ABD, Rusya ile normalleşme müzakerelerini iptal etti

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova’nın önümüzdeki günlerde yapılacağını duyurduğu Rusya ile ABD arasındaki ikili ilişkileri normalleştirme müzakereleri turunun Washington tarafından iptal edildiğini bildirdi. Zaharova, görüşmelerde ‘karşılıklı rahatsızlıkları’ gidermenin ve diplomatik misyonların çalışmalarını normalleştirmenin planlandığını belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova’nın “önümüzdeki günlerde” yapılacağını duyurduğu Rusya ile ABD arasındaki ikili ilişkileri normalleştirme müzakereleri turunun iptal edildiğini bildirdi.
Zaharova’nın TASS‘a yaptığı açıklamaya göre, Washington’ın iptal ettiği bu istişarelerde, iki ülke arasındaki “karşılıklı rahatsızlıkların” giderilmesi ve diplomatik temsilciliklerin çalışmalarının normalleştirilmesi konularının ele alınması planlanıyordu.
Zaharova, “Umarız ki verdikleri bu ara çok uzun sürmez,” ifadelerini kullandı.
Sözcü, Washington’ın görüşmeleri neden iptal ettiğine dair bir sebep belirtmedi.
Donald Trump yönetiminin göreve gelmesinden bu yana Rus ve Amerikalı yetkililer en az altı kez yüz yüze görüştü.
Bu görüşmelerden ilki 18 Şubat’ta Riyad’da, ikincisi ise 27 Şubat’ta İstanbul’da yapıldı. Bir ay sonra, 24 Mart’ta iki ülke heyetleri Suudi Arabistan’ın başkentinde yeniden bir araya geldi.
Nisan başında Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı Kirill Dmitriyev görüşmeler için Washington’a giderken, bir hafta sonra Trump’ın Özel Temsilcisi Stephen Witkoff St. Peterburg’u ziyaret etti.
Hemen hemen aynı tarihlerde, 10 Nisan’da Rus ve Amerikalı diplomatlar İstanbul’da tekrar bir araya geldi.
Geçtiğimiz hafta, Rusya’nın yeni Washingotn Büyükelçisi Aleksandr Darçiyev, yeni istişare turunun “önümüzdeki günlerde Moskova’da” gerçekleşeceğini belirtmişti.
Doğrudan Rusya-ABD ilişkilerine odaklanan 10 ve 27 Nisan tarihlerindeki iki tur görüşme ise neredeyse sonuçsuz kaldı.
Yalnızca Washington’a yeni bir büyükelçi atanması ve diplomatik misyonların bankacılık hizmetlerinin önündeki engellerin kaldırılması konusunda anlaşma sağlanabildi.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, 9 Haziran’da TASS’a verdiği mülakatta, diğer kilit konularda henüz “ilerleme kaydedilemediğini” kabul etmişti.
Özellikle ABD, Rus diplomatların serbest dolaşım yasağını kaldırmayı (sadece diplomatik misyonların 25 mil çapındaki bölgesinde bulunmalarına izin veriliyor) ve Barack Obama yönetimince el konulan diplomatik mülkleri iade etmeyi reddediyor.
Ryabkov, “Ülkelerimiz arasında doğrudan hava trafiğini yeniden başlatma teklifi henüz pek coşkuyla karşılanmıyor,” diye şikayet etmişti.
Darçiyev, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, yaşananlardan “derin devletin” ve “Kongre’deki şahinlerin” sorumlu olduğunu, orada “istikrarlı bir Rusya karşıtı lobinin oluştuğunu” dile getirmişti.
Rusya ile ABD arasındaki müzakerelerin yeni durağı Moskova olacak
-
Asya1 hafta önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Dünya Basını1 hafta önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Görüş1 hafta önce
Avrupa’nın savunma özerkliği ve Almanya’nın askerî rolü dönüm noktasında
-
Dünya Basını1 hafta önce
Mevcut jeopolitik değişiklikleri anlamak: Sergey Karaganov ile mülakat
-
Görüş1 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 3
-
Amerika1 hafta önce
ABD’de göçmen isyanı büyüyor: Deniz piyadeleri Los Angeles’ta
-
Dünya Basını2 hafta önce
İkinci Trump yönetiminde sermaye hizipleri
-
Görüş1 hafta önce
Çekya’da komünizme hapis cezası: Yeni düzenlemede neler var?